Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan 2024-2028 dönemi Stratejik Plan'ından derlediği bilgiye göre, Bakanlık, AR-GE ve yenilik kapasitesini güçlendirerek Türkiye'yi yüksek teknoloji alanında küresel ölçekte rekabetçi bir konuma yükseltmek amacıyla yeni projelere odaklandı.
Bu kapsamda, hedeflerin başında kümelerin rekabet edebilirliğinin ve verimliliğinin yükseltilmesi geliyor. Bununla, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek teknolojili ürünlerin üretildiği, nitelikli iş gücüne sahip bir sanayi dönüşümü amaçlanıyor. Söz konusu hedef için kümelenme teşebbüsleri desteklenecek.
İkinci olarak, AR-GE ve tasarım merkezlerindeki AR-GE ve yenilik faaliyetlerinin artırılması için ekosistemin yetkinlik, işbirliği, yönetişim, finansman gibi konulardaki gelişimine yönelik tedbirler alınacak.
Üçüncü adımda da TGB'lerdeki AR-GE faaliyetlerinin geliştirilmesi için ekosistemin altyapı, yetkinlikler, işbirliği, yönetişim, finansman gibi konularda gelişmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek.
Yeni dönemde özellikle kümelenmeler ve TGB'lerin AR-GE üslerine dönüşmesi öngörülüyor.
Kümelenme faaliyetleri kapsamında sanayi alanında üretim ve yatırım ortamının oluşumuna, sanayinin planlı gelişimine ve rekabet gücünü artırıcı işbirliklerine destek verilmesi hedeflendi.
Plan döneminde yüksek katma değerli yeni teknolojilere küme aktörlerinin mükerrer yatırımlar yapmasının önlenmesi için çeşitli stratejiler uygulanacak.
Bu kapsamda, paydaşlarla yakın işbirliğinin sağlanması, Kümelenme Destek Programı'nda gerekli düzenlemelerin yapılması ve ekosistemin takip edilmesi planlanıyor.
Geçen yıl 300 olan desteklenen kümelenme birlikteliklerinde yer alan firma sayısının bu yıl 450'ye, 2025'te 475'e ve 2028'de 505'e yükseltilmesi hedefleniyor.
Söz konusu hizmetlerin hayata geçirilmesi için 140 milyon liralık bütçe ayrıldı.
AR-GE ve tasarım merkezlerine yönelik stratejide öncelik "beyin göçünün engellenmesi" olacak.
Bu amaçla AR-GE merkezlerinde doktoralı personel sayısının artırılması ya da personelin doktora yapmaya teşvik edilmesine yönelik adımların atılması planlanıyor.
Hedef kitledeki firmaların birbiriyle etkileşimini artıracak organizasyonlar yapılarak, mentörlük ve işbirliği çalışmaları artırılacak. AR-GE ve tasarım merkezlerinin kurumsal kapasiteleri güçlendirilerek, kamu, üniversite ve sanayi işbirliği faaliyetleriyle paydaşların etkileşimi sağlanacak.
Böylece AR-GE merkezlerinde istihdam edilen toplam personelin her yıl yüzde 6, doktoralı personelin yüzde 8 artması bekleniyor. AR-GE ve tasarım merkezlerinden start-up firmalarına mentörlük desteği verecek merkez sayısının ise bu yıl 40, gelecek yıl 60 ve 2028'de 120 olması hedefleniyor.
Söz konusu faaliyetlerin maliyetinin 884 milyon 16 bin lira olacağı tahmin ediliyor.
TGB'ye ilişkin çalışmalar kapsamında ise firma sayısının her yıl 1000 adet artırılarak, bu yıl 11 bine, 2028'de 15 bine ulaşması, personel sayısının ise bu yıl 115 bine, gelecek yıl 125 bine ve 2028'de 165 bine çıkması öngörülüyor.
Bölge dışındaki kuluçka merkezi sayısı da artırılacak. Bu yıl 7'ye yükselmesi öngörülen merkez sayısının 2028'de 17'ye ulaşması planlanıyor.
Faaliyete geçmiş toplam TGB sayısının da bu yıl 91, 2025'te 92 ve 2028'de 100 olması bekleniyor. Bu çalışmalar için 6 milyar 94 milyon liralık harcama öngörüldü.
Yeni dönemde söz konusu hedeflere yönelik teşvik ve destek mekanizmaları uygulamaya alınacak, TÜBİTAK, KOSGEB, kalkınma ajansları gibi Bakanlığa bağlı ve ilgili kuruluşlarla işbirliği yapılacak.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Stratejik Plan'daki değerlendirmesinde, son 22 yılda atılan adımlara dikkati çekerek, paradigma değişimlerine uygun adımlar attıklarını bildirdi.
Kacır, lider milli teknoloji girişimlerini hayata geçirmeye çalıştıklarını belirterek şunları kaydetti: "İnşa ettiğimiz dayanıklı, sürdürülebilir ve rekabetçi üretim altyapısı, esnek ve çevik AR-GE inovasyon ekosistemi sayesinde teknoloji ve ürün geliştirmede paradigma değişimlerine odaklanıyoruz. Nitekim yerli ve milli otomobilimiz Togg, dünya savaş paradigmasını kökten değiştiren insansız hava araçlarımız, uzay, havacılık ve savunma sanayisi alanlarında geliştirilen yerli ve milli ürün ve teknolojilerimiz bu yaklaşımın en somut örneklerindendir. Benzer yaklaşımla 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, yüksek hızlı trenden bataryaya, güneş enerjisinden rüzgar türbinlerine, biyoteknolojik ilaçlardan akıllı tıbbi cihazlara, endüstriyel robotlardan yarı iletken ve çip teknolojilerine, finans teknolojilerinden yeni nesil uydu teknolojilerine kadar ülkemizi yenilikçi yaklaşımlarla küresel bir merkez olarak konumlandıracak lider milli teknoloji girişimlerini hayata geçiriyoruz."