Türk ihracatçısına ‘erken’ uyarı! Kerem Alkin yazdı...

İstanbul Ticaret Gazetesi yazarı Kerem Alkin, ABD'nin Brezilya ve Hindistan gibi ülkelere uyguladığı yüksek gümrük vergilerinin Türk ihracatçısı için ‘erken uyarı’ niteliğinde olduğunu belirtti. Alkin, bu durumun ABD pazarında bir fırsat yaratırken, Türkiye’nin geleneksel pazarlarında ise yeni bir rekabet riski doğurduğunu ifade etti.

Giriş: 15.08.2025 - 10:18
Güncelleme: 15.08.2025 - 10:18
Türk ihracatçısına ‘erken’ uyarı! Kerem Alkin yazdı...

İstanbul Ticaret Gazetesi yazarı Kerem Alkin, bu haftaki yazısında ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarını ve bunun Türkiye’ye olası etkilerini ele aldı. Alkin, ABD’nin Brezilya ve Hindistan gibi ülkelere yüzde 50’yi bulan gümrük vergileri uygulamasının Türk ihracatçıları için ‘erken uyarı’ niteliği taşıdığını vurguladı. Yazıda, bu durumun bir yandan ABD pazarında Türk ürünleri için yeni bir alan açabileceği, diğer yandan ise gümrük duvarıyla karşılaşan ülkelerin Türkiye’nin geleneksel pazarlarına yönelebileceği riskine dikkat çekildi.


Kerem Alkin'in bu haftaki yazısı şöyle:


Türk ihracatçısına ‘erken’ uyarı!

ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret savaşlarına dair kararları, Brezilya ve Hindistan’ın yüzde 50 ithalat vergisi oranıyla adeta ‘cezalandırılmış’ olduğunu gösteriyor. İsviçre Konfederasyon Başkanı ise ekibiyle birlikte Washington’a çıkarma yapmış olmasına rağmen ülkesine yüzde 39 ithalat vergisi oranının sabit kalmasıyla eli boş döndü. 


Trump yönetiminden Çin’le müzakerelerin olumlu yönde seyrettiğine dair mesajlar geliyor olsa da Çin’in Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya’yı sadece siyaseten değil, aynı zamanda lojistik açıdan da desteklemesi, kritik bir başlık olarak öne çıkıyor. 


Bunun yanı sıra, Rusya’dan enerji ithalatını sürdürmesi, Tayvan meselesi, Çin’in nadir metal ve elementlerde en önemli küresel tedarikçi ülke olması gibi hassas konular söz konusu. Çin’in nadir metal ve elementlerdeki hakimiyeti sadece enerji dönüşümü ve dijital dönüşüm açısından değil, belki de daha kritik bir konu başlığı olarak, ABD ve Avrupa kökenli savunma endüstrisi şirketleri için de ciddi zorluklar oluşturuyor. Batı medyasında, Atlantik İttifakı ülkelerinin savunma şirketlerinin Çin’den kritik mineralleri ve elementleri temin etmekte güçlük çekmeleri nedeniyle alarm çanlarının çaldığı belirtiliyor. Bu nedenle, Trump yönetimi ile Pekin arasındaki müzakere diğer önde gelen ülkelerden daha karmaşık duruyor.


YARI İLETKEN VE ÇİP ÜRETİMİ
Japonya, AB ve Güney Kore ile mutabakat, Brezilya ve Hindistan’a net mesaj; ‘tarafsız’ İsviçre’nin dahi yüzde 39 ile bu süreçten nasibini alması, muhtemelen Trump yönetiminin Çin tarafına şakaları olmadığını gösterdikleri argümanlar olarak gözüküyor. Ancak, Çin’in eli yine de oldukça güçlü. Beyaz Saray’da Apple CEO’su Tim Cook ile kameraların karşısına geçen Trump, şirketi ABD’ye yapacağı teknoloji yatırımını 500 milyar dolardan 600 milyar dolara çıkarmaya ikna ettiğini dünya kamuoyuna göstermiş olsa da Çin’in aynı zamanda yarı iletkenler ve çip üretiminde de küresel tedarik zincirinde etkin bir role sahip olması dikkatle takip ediliyor.


ABD’nin nadir metal ve elementler, yarı iletken ve çip üretiminde kendisine daha güçlü müttefik tedarikçi ülkeler bulması, ABD topraklarında bu alanlarda üretim teknolojisinin geliştirilmesi ve yeni nesil tesislerin açılması hususunda elini çabuk tutması gerekecek. Çin’in imalat sanayinin pek çok sektöründe üretim kapasitesi ve maliyetleri açısından küresel ölçekte istisnai bir durumda olması, sadece ABD açısından değil, ondan daha da kritik bir pozisyonda, esas Avrupa Birliği için hassas bir öncelik oluşturuyor. AB ülkelerinin hem kritik ürünleri Çin’den ithal etmeye hem de markalaşmış AB ürünlerini Çin’e yüksek katma değerle satmaya ihtiyacı var. Günün sonunda, AB dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yaptığı ihracatının katma değer üretiminde yüzde 39 payı ile en yüksek ihracata bağımlı ekonomi konumunda.


ABD’YE ZİYARET ÇIKARMASI
Başta TİM ve ihracatçı birliklerimiz, 140 binin üzerinde ihracatçımız olmak üzere tüm bu gelişmeler Türkiye’nin ihracat performansı açısından adeta ‘erken uyarı’ niteliğinde. Bir tarafta, yüksek ithalat gümrük vergisi oranlarına maruz kalan ülkelerin ihraç ürünleri yerine, Türk ihraç ürünleri ABD gibi çok önemli bir ithalat pazarında iddiasını nasıl artırabilir? Bu amaçla yüksek ithalat yapan önemli sayıda ABD eyaletleri için acilen daha detaylı raporlama, ticaret heyeti ve bizzat ziyaret çıkarması yapmak gerekiyor. Diğer tarafta ise Hindistan’ın 81 milyar dolar, Brezilya’nın 41 milyar dolar, İsviçre’nin de 48 milyar dolar ABD’ye ihracat yaptığını dikkate alırsak, bu ülkeler ABD’ye satamadıkları ürünlerle Türkiye’nin geleneksel ihracat pazarlarına yüklenebilirler. Bu nedenle mevcut ithalatçı müşterilerimizi kaybetmemek adına da hayli uyanık olmamız gerekecek.