Tayvanlı bir yetkili, yarı iletken endüstrisinin lideri TSMC'nin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yatırımları hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulunarak, bu hamlenin rakiplerin bölgede avantaj elde etmesini önlemek adına atılmış zorunlu bir adım olduğunu öne sürdü. TSMC'nin ABD çip endüstrisine artan ilgisi, Tayvan kamuoyu ve bazı yetkililer tarafından ABD'ye yönelik potansiyel bir "teknoloji transferi" endişesiyle karşılanmıştı. Ancak Tayvan'ın eski AB temsilcisi Roy Chun Lee'ye dayandırılan bilgilere göre, şirketin ABD'ye yatırım yapmasının ardındaki temel motivasyonlardan biri, ABD hükümetinin desteğini ve dikkatini rakip firma Intel'den uzaklaştırmaktı.
RAKİPLERİN ÖNÜ KESİLDİ
Şirketin müşteri tabanının büyük bir kısmını NVIDIA, AMD ve Apple gibi Amerikan teknoloji devlerinin oluşturması, ABD politikalarını ve pazar koşullarını Tayvanlı çip üreticisi için hayati kılıyor. Sektör uzmanları, Amerikalı müşterilerin istikrarlı bir tedarik zinciri talep etmesi nedeniyle, şirketin yatırımlarının bir noktada kaçınılmaz hale geldiğini belirtiyor.
ABD PAZARI KRİTİK
Tayvanlı yetkili, TSMC'nin 165 milyar dolarlık devasa yatırımıyla ilgili görüşmelerin Biden yönetimi döneminde başladığını, buradaki amacın yarı iletken endüstrisinin üretim hatlarını ABD'ye kaydırma isteğinden stratejik olarak yararlanmak olduğunu ifade etti. Yapılan değerlendirmelere göre, TSMC'nin bu büyük ölçekli yatırımları, Intel'in sektörde tek başına odak noktası olmasını engellemek amacıyla gerçekleştirildi.
ALTERNATİF OLMA TEHLİKESİ
Analizlere göre, TSMC'nin ABD'ye yatırım yapmayı reddetmesi durumunda şirket sadece ağır vergi yükümlülükleriyle karşı karşıya kalmayacak, aynı zamanda NVIDIA ve Apple gibi dev müşterilerin de şirket içi alternatiflere yönelmek zorunda kalmasına yol açacaktı. ABD'de TSMC haricinde son teknoloji düğümler üretebilen tek şirketin Intel olduğu göz önüne alındığında, Tayvanlı devin bu hamlesi kritik bir önem taşıyor.
YENİ TESİSLER YOLDA
Tayvanlı çip devinin Amerika'daki büyümesinin, Intel'in üretim hedefleri açısından endişe verici olduğu ve "Mavi Takım" olarak bilinen Intel'i birincil seçenek olmaktan çıkarıp bir alternatif konumuna gerilettiği ifade ediliyor. TSMC'nin ABD'deki yatırımlarının, A16 (1,6 nm) gibi son teknoloji üretim süreçlerine geçiş planları ile şu ana kadar başarılı bir şekilde ilerlediği ve firmanın artan müşteri talebini karşılamak için Amerika'da yeni tesisler açmayı hedeflediği belirtiliyor.
