tatil-sepeti

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yüksek hızlı trenlerle (YHT) seyahat eden yolcu sayısının Türkiye nüfusunu geçerek 86 milyon 100 bin kişinin üzerine çıktığını bildirdi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, YHT yolcu sayılarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, raylı sistem hatlarının büyük ilgi gördüğünün altını çizdi.

 

İlk hizmet vermeye başladığı 13 Mart 2009'dan bugüne kadar toplam 86 milyon 100 bin kişinin YHT ile seyahat ettiğini belirten Uraloğlu, "Trenler, toplamda 80 milyon 291 bin kilometrenin üzerinde yol katetti. Bu rakam, aynı zamanda dünyanın etrafında yaklaşık 2003 kez tur atacak kadar bir mesafeye eşit." ifadelerini kullandı.

 

Uraloğlu, demir yollarına yapılan yatırımların önemli olduğuna dikkati çekerek, hızlı trenlere olan ilginin, söz konusu yatırımların ne kadar değerli olduğunu ortaya koyduğunu aktardı.

 

Demir yollarının, AK Parti hükümetlerinin 22 yıldır sürdürdüğü atılım ve politikalar sayesinde küllerinden yeniden doğduğunu vurgulayan Uraloğlu, şu değerlendirmede bulundu:

 

"Ankara- Eskişehir YHT Hattı'nın işletmeye açılması ulaşım anlamında milat ve ülkemizin kalkınmasında lokomotif oldu. Uzun yıllar neredeyse yok sayılan demir yollarımız, yeniden ülkenin en önemli ulaşım modu haline geldi. Yenilenen, bakımı yapılan, modernize edilen mevcut demir yolu ağlarıyla yolcu ve yük taşımacılığında hizmet kalitesini arttırdık. Ankara merkezli inşa edilen YHT hatları sayesinde şehirlerarası günübirlik seyahatler mümkün hale geldi."

 

HAT UZUNLUĞUMUZU 28 BİN KİLOMETREYE ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ

 

Bakan Uraloğlu, YHT'lerin Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Ankara-Karaman, İstanbul-Karaman, Eskişehir-İstanbul, Ankara-Sivas ve İstanbul-Sivas hatlarında aktarmasız sefer yaptığını anımsatarak, "Trenlerimiz haftada 124 sefer gerçekleştiriliyor. Günde yaklaşık 34 bin yolcu taşıyor. Bu rakamların bazı günlerde 40 bine kadar ulaştığını görebiliyoruz." ifadesini kullandı.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yapılan yatırımlarla Türkiye'nin Avrupa’nın 6., dünyanın ise 8. YHT işletmecisi konumuna geldiğini belirten Uraloğlu, şunları kaydetti:

 

"Demir yolu ağ uzunluğumuzu 13 bin 919, hızlı tren ağ uzunluğumuzu 2 bin 256 kilometreye yükselttik. Yüksek hızlı trenlerimiz nüfusumuzun yüzde 35'ini doğrudan, yüzde 54'üne ise dolaylı olarak kapsıyor. Yüksek hızlı trenler Ankara, Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Karaman, Kırıkkale, Yozgat ve Sivas olmak üzere 11 ilimize doğrudan, Malatya, Bursa, Kütahya, Tavşanlı, Afyonkarahisar, Denizli, İzmir, Antalya, Manavgat, Alanya ve Adana'ya dolaylı olarak hizmet sunuyor. Yüksek hızlı tren hatlarını göz önüne koyduğumuzda gerçekten de Türkiye Yüzyılı'na yakışır bir tablo ortaya çıkıyor. 'Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı' hedefimiz doğrultusunda hat uzunluğumuzu 28 bin kilometreye ulaştırmayı hedefliyoruz.”

 

Uraloğlu, Kalkınma Yolu, Zengezur Koridoru, Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı ve Marmaray Boğaz Tüp Geçişi'nin yanı sıra Süper Hızlı Tren Projesi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün üzerinde inşa edilecek demir yolu hattı geçişi gibi projelerin de Türkiye'nin demir yolu vizyonundaki en somut örnekler olduğu bilgisini paylaştı.

19 Mayıs 2024 Pazar

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa