tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

İklim değişikliği ve çevre kirliliği artık dünyayı hayati şekilde tehdit ediyor. Fosil yakıtlara bağımlılığın doğurduğu yıkım, alarm zillerinin çalmasına sebep oldu. Üstelik bu alarm, üretmekten ve gelişmekten öncelikli. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile atılan adımların ne kadar yeterli olduğu tartışılıyor. Fakat başka bir siyasi irade bu konuda zorlayıcı şartları yürürlüğe koyacağını duyurdu. Avrupa Birliği Komisyonu, ‘The European Green Deal’ adıyla yeni kriterleri ilan etti.

YENİ BÜYÜME ANLAYIŞI

‘Yeşil Mutabakat’ diye ifade edilen bu ‘yeşil sözleşme’ Avrupa Birliği’nin yeni büyüme stratejisi olarak tanımlanıyor. Yeşil Mutabakat ile önce yasalar değiştirilecek, sonra enerji, sanayi, ulaşım ve tarım gibi alanlarda sıkı kurallara dayalı programlar hayata geçirilecek. Böylece Avrupa, 2050 yılında iklim dostu, karbon nötr (sıfır emisyon) bir kıta haline gelecek.

ZORLAYICI ŞARTLAR

Sözleşmenin hedeflerinde vurgulanan ‘adil’ kelimesi hükümetler, kurumlar ve şirketler için yeni şartları beraberinde getiriyor. Çünkü 2050 hedefine ulaşmak için zorlayıcı uygulamalar bir bir devreye girecek. AB Komisyonu, bütün yasaları, Yeşil Mutabakat hedefleri ile uyumlu hale getirecek. Avrupa, temiz ve çevreyi koruyan üretim hedefiyle bir maliyete katlanacak, ticari partnerlerine de ‘Yeşil kriterlere uygun üretilmiş malları kabul ederim’ diyecek. Sözleşmeye göre, çevresel kriterleri gözeten yeni iş modelleri teşvik edilecek ve çevreye zararlı ürünlerin AB pazarına girmesini önlemek için asgari gereklilikler belirlenecek.

ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER

Sözleşme metninde “Çelik, kimyasallar ve çimento gibi enerji yoğun endüstriler Avrupa ekonomisi için vazgeçilmezdir. Bunların karbondan arındırılması ve modernizasyonu esastır” denildi. Buna göre, çelik, çimento ve tekstil sektörlerini ilgilendiren düzenlemelere ağırlık verilecek. Ayrıca geri dönüştürmeden önce, harcanan malzemeleri azaltmaya ve yeniden kullanıma öncelik verilecek.

BİNA YENİLEME

Yeşil Mutabakat’ın ana programlarından biri de binaların enerji tüketimini azaltmayı amaçlayan bina yenileme programı. Programa göre bina yenileme oranı ikiye katlanacak. Burada eski tip kazanlar ile ısıtıcıların yerini modern ürünler alacak, ayrıca inşaat, cam ve mobilya sektörünün pazarları hareketlenecek.

AVDAGİÇ: İHRACATIN YÜZDE 80’İNE EK VERGİ UYGULANABİLİR

Yeşil Mutabakat, İstanbul Ticaret Odası’nın 2020 yılı içinde düzenlediği sektörel istişare toplantılarında da gündeme geldi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, katıldığı toplantılarda, AB’nin bu düzenlemesi konusunda önemli uyarılarda bulundu. Avdagiç, dikkat edilmesi gereken konuları şöyle açıkladı: “Bütün şirketler ürettikleri karbon ayak iziyle ilgili karne alacak. Kriterlere uymayanlar ilave gümrük vergisiyle veya ithalat engelleriyle karşılaşacak. AB, ‘Ben çevreyi korumak için bazı maliyetlere katlanıyorum, ona uymayanlar da bu ‘kirletici’ üretimle bana satacakları mallar üzerinden bu maliyete katlanacak’ diyor. Bizim de bunu gündemimize alıp 5 yıllık politikalarla hedefleri hayata geçirmemiz lazım. AB’nin verdiği tarihler yaklaşıyor. İhracatımızın yüzde 80’inin ek vergi ile karşılaşma riski var. Otomotiv ve beyaz eşya belli bir seviyede adımlar attı. Kimya ve hazır giyim gibi bazı sektörlerde durum arzu edilen seviyede değil. Bütün sektörlerdeki üyelerimize AB’nin bu sözleşmesini takip etmelerini öneriyoruz.”

AB’DEN PROJELERE MİLYARLIK DESTEK

Avrupa Komisyonu Ufuk 2020 Programı dahilinde, 1 milyar Euro bütçeli “Yeşil Mutabakat Çağrısı” başlattı. Çağrı çerçevesinde, projelere 10 alanda 20 konu başlığında destek verilecek. Araştırma kuruluşları, üniversiteler, KOBİ’ler, büyük sanayi kuruluşları, finans kurumları, yatırımcılar, sivil toplum kuruluşları, ulusal/yerel yönetimler ve sosyal girişimciler projeleriyle bu desteğe başvurabilecek.

Son başvuru tarihi 26 Ocak 2021. Ayrıntılı bilgiye şu linkten ulaşılabilir: https://h2020.org.tr/tr

PLASTİK, DÖNÜŞÜME AĞIRLIK VERECEK

Yeşil Mutabakat, Avrupa’da ikinci dünyada altıncı büyük proses kapasitesine sahip olan Türk plastik sektörünü de etkileyecek. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, konuyla ilgili değerlendirmesinde “Firmalarımız için ek maliyetler ve pazara giriş güçlükleri getirecek bu mutabakata; erken uyum ve pozisyon alabilmek yeni fırsatlara kapı açacaktır” dedi. Eroğlu, şunları kaydetti: “Plastik üretiminde kullanılan fosil yakıtların yenilenebilir enerji ile yer değiştirmesi için yeni gelir kaynakları gerekecektir. Plastiklerin en büyük üstünlüğü, alternatiflerine göre daha düşük karbon ayak izine sahip olmalarıdır. Komisyon, biyolojik olarak parçalanabilen ve biyobazlı plastikler için düzenleyici bir çerçeve geliştirecek ve tek kullanımlık plastikler için önlemler yürürlüğe koyacak. Biz de atıkların kaynakta toplanmasını ve geri dönüştürülmesini sağlayarak doğal kaynak verimliliğini arttırabilir, ham madde tasarrufu sağlayabiliriz.”

Eroğlu, değişime yönelik şu önerileri dile getirdi: 

* İşletmeler geri dönüştürülmüş granül ya da çapak haline gelen atıkları belli oranlarda, orijinal hammadde ile karıştırarak üretim işleminde kullanabildiği gibi; tekrar eritip katkı maddeleri ekleyerek ikincil sınıf hammadde olarak da kullanabilir.

* Pazarı canlandırmaya yönelik yasal zorunluluklar geliştirilmeli.

* Sürdürülebilir atık politikası uygulanmalı ve toplum bu durumu desteklemeli.

* Yeni makina yatırımları yapacak firmaların teçhizat alımlarında daha çevreci olanları tercih etmeli.

* Plastik sektörü fabrikalarının dönüşümü maliyet artışına sebep olacak. Bu firmalara destek sağlanmalı.

ADIM ADIM UYGULAMALAR

* Komisyon, enerji mevzuatını Haziran 2021’e kadar revize etmeyi önerecek.

* Üye devletler 2023’te ulusal enerji ve iklim planlarını güncelleyecek.

* 2030’a kadar hidrojen kullanarak temiz çelik yapımına geçilecek.

* 2030’a kadar AB’de tüm ambalajlar tekrar kullanılabilir olacak.

* Elektrikli araçlara teşvik artacak.

* Sıfır ve düşük emisyonlu araçlar için 2025’e kadar 1 milyon kamu şarj ve yakıt ikmal istasyonu kurulacak.

* Ulaşımda 2021 sonuna kadar 95 gr CO2/km emisyon hedefi 2030 yılında ‘sıfır emisyon’ olacak.

* Otomobiller ve kamyonetler için karbondioksit performansları Haziran 2021’de revize edilecek.

* Gemilerin AB limanlarına erişimi düzenlenecek. Gemiler kıyıdan elektrik kullanmaya zorlanacak.

* Havacılık, gemi ve ağır karayolu taşıtları için biyodizel ve hidrojen gibi yakıtlar teşvik edilecek.

* Tarımda kimyasal pestisitlerin kullanımını azaltmaya yönelik tedbirler 2021’de başlatılacak.

* Komisyon, bu yıl hava, su ve toprak için sıfır kirlilik eylem planını kabul edecek.

* AB Komisyonu, Avrupa Yatırım Bankası (EIB), 2025’e kadar Avrupa’nın iklim bankası olacak.

18 Ocak 2021 Pazartesi

Etiketler : Sektörel

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca (EPDK), 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti, Türkiye Elektrik İletim AŞ'ın (TEİAŞ) iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.



 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) konuya ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti TEİAŞ'ın iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.

 

EPDK'nin söz konusu kararı, 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

 

TEİAŞ tarafından aylık hesaplanan iletim ek ücretleri, takip eden ayın 25'ine kadar EPDK hesabına yatırılacak.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : elektrik ücret

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini koruduğunu bildirdi.


 

Uraloğlu, yazılı açıklamasında Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.

 

Rapora göre İstanbul Havalimanı'nın dünyada ve Avrupa'da öne çıktığına işaret eden Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı, günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı oldu. İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 7'nci sırada yer aldı." ifadesini korudu.

 

Uraloğlu, günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı'nın da aynı listede 10'uncu sırada yer aldığını belirterek, Türkiye'nin de günlük ortalama 3 bin 735 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada olduğuna dikkati çekti.

 

Ülkenin uçuş yoğunluğundaki başarının uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam ettiğini aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti: "Raporda EUROCONTROL hava sahası, uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimli hava sahalarından biri oldu. EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandı. Budapeşte, ortalama 4,4 dakikalık gecikmeyle en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Almanya'nın Karlsruhe şehrinde hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi yaşandı. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakikayla en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı."

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : havalimanı Avrupa