Fatih Oktay

Çin, bu salgın ile savaşta büyük bir başarı elde etmiş görünüyor. Çin’in Wuhan kentinde aralık ortalarında dikkat çekmeye başlayan alışılmadık zatürre vakalarının yeni bir virüsten mi yoksa bilindik virüslerden birinden mi kaynaklandığı, yeni virüsse bulaşıcılık düzeyi bir süre anlaşılamadı. Çinli bilim insanları bunun yeni bir virüs olduğunu 8 Ocak’ta, insandan insana geçtiğini de 20 Ocak’ta açıkladılar. Bunun ardından 24 Ocak’ta da virüsün ortaya çıktığı Wuhan’da yoğun olmak üzere bu kentin başkenti olduğu Hubei eyaletinde karantina uygulaması başladı. Bunu ülkenin başka bölgelerinde de daha kısıtlı benzer uygulamalar izledi.

ÇİN’DE ÜRETİM KAPASİTESİ YÜZDE 80

Virüsü kaptığı belirlenenlerin sayısı karantina uygulamasının başlamasından yaklaşık bir ay sonra 80 bine ulaşmış ama artış hızı çok düşük düzeylere inmişti. Bundan bir ay kadar sonra 19 Mart’ta ülkede yeni vaka görülmüyordu; iki aydan kısa bir süre içinde salgın durdurulmuştu. Artık ülkede görülen vakalar akın akın ülkelerine dönen Çinlilerde belirlenen yurtdışı kaynaklı olanlar. Ülkede yaşam normale dönüyor; üretim yüzde 80 normal kapasitesine dönmüş durumda. Tam dönmesinin önündeki ana engel, büyük ihracat pazarı olan ABD ve AB ülkelerindeki durum.

Bu yazı yazılırken İspanya, İtalya, Fransa, Almanya’da vaka sayıları Çin’deki en yüksek düzeyi aşmış, 100 binin üzerinde seyrediyordu. ABD’de ise 400 bine yaklaşmıştı ve hızla artıyordu.

Çin’in başarısında salgının yayılma hız ve alanını erken aşamada kontrol altına alınması önemli rol oynadı. Bu yalnız sıkı karantina uygulaması ile sağlanmadı. Sağlık kurumlarının sağlık çalışanlarına ve hastanelere gelenlere bulaşmayı önleyecek şekilde organize ve teçhiz edilmesi de buna yönelik önemli bir tedbirdi. Öte yandan aile içi bulaşmanın yayılmada önemli bir rol oynadığı tespitine dayanarak hasta ve şüphelilerin evlerinde değil, sağlık kurumlarında tedavi ve gözetim altına alınması da bunun sağlanmasında önemli bir rol oynadı. Vaka sayısı böylelikle başa çıkılabilir düzeylerde tutulduktan sonra bol test yapıp tespit edilen vakalarda da hem ana kaynağın hem bulaşma olabilecek kişilerin izinin çok sıkı şekilde sürülmesi, bunların da tedavi ve gözlem altına alınmasıyla virüsün kökünün kurutulmasına yönelindi ve başarıya ulaşıldı.

BATI ÜLKELERİ SINAVDA BAŞARISIZ

Buna karşılık, başta ABD olmak üzere gelişmiş batı ülkelerinde virüsle mücadelede büyük bir başarısızlık sergileniyor. Çin’in virüsün bulaşıcılığını 20 Şubat’ta açıklamış olmasına karşın ABD’de virüsün yaygınlığını ölçüp ona göre tedbir alınması, test kiti yokluğundan gerçekleştirilemedi. Ülkede yaygın hastalıkları kontrolle görevli birimin ürettiği test kitleri bozuk çıktı, daha sonra da yeterli hacimde üretim sağlanamadı, hâlâ yeterli sayıda test yapılamıyor. Ülkede sağlık çalışanlarını koruyacak maske, eldiven, koruyucu giysi, hastalar için solunum cihazlarının stoklarının yetersiz olduğu görüldü. Bunların üretilmesi için kaynakların örgütlenmesi sağlanamadı. Ne bunların yürütülmesi ne de virüsün yayılmasını önlemeye yönelik önlemler konusunda ülke genelinde bir koordinasyon sağlanamadı. Eyalet valileri bu gereçlerin temininde birbirleri ve merkezi yönetimle rekabet içine girdiler. Bir ölçüde Almanya dışında Avrupa ülkelerinde de durum farklı değil. Avrupa Birliği de her bir ülkenin kendi canını kurtarmaya yönelmesi, sağlık malzemelerinin diğer ülkelere ihracatına yasak getirmesiyle şüpheli duruma geldi. İtalya’nın yardım çağrılarına cevap AB’den değil, Çin’den geldi.

Çin, İtalya’ya malzeme ve doktor göndermekle kalmadı, tüm dünya için kurtarıcı konumuna oturdu. Çin’den Avrupa ülkelerine, Afrika’ya, Asya’ya ve ilginçtir ki ABD’ye malzeme dolu yardım uçakları kalkıyor.

Çin bu süreçten yumuşak güç açısından büyük kazanımlarla, ABD de büyük kayıpla çıkacak görünüyor. ABD’nin durumunu ancak ülkede bu virüse karşı aşı veya etkili bir ilaç bulunması kurtarabilir.

10 Nisan 2020 Cuma