Av. Muhammet AKSAN

Av. Muhammet AKSAN

Diğer Yazıları


6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile kanun hükmünde kararname döneminden beri tartışılmakta olan markaların iptali hususunda önemli bir adım atılmış ve 2015/2436 sayılı AB Marka Direktifi doğrultusunda düzenlenen SMK’nın 26. maddesiyle bu konu açıklığa kavuşturulmuştu. İlgili madde uyarınca marka iptallerine artık Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri yerine Türk Patent ve Marka Kurumu’nun karar vereceği düzenlenmiş ve fakat bu maddenin yürürlüğü, 10 Ocak 2024 tarihine ertelenmişti.

 

SMK’nın 26. maddesine göre, ‘markaların tescil edildiği mal ve hizmetler kapsamında kullanmama nedeniyle’, ‘markaların tescilli olduğu mal veya hizmetler için yaygın bir ad haline gelmesi’, ‘markanın tescilli olduğu mal ve hizmetlerin özellikle niteliği, kalitesi ve coğrafi kaynağı konusunda halkı yanıltması’ gerekçeleriyle markanın iptali talep edilebiliyor. Uygulayıcılar arasında ‘idari iptal’ olarak adlandırılan bu iptal hükmü ile örneğin ‘tescil edildiği mal ve hizmetler için kullanılmayan markaların’ yıllar süren dava yoluna gidilmeden kısa sürede iptal edilebilmesi amaçlanıyor.

 

KULLANMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

 

Yeni iptal dönemi yaklaşırken tescilli marka sahipleri açısından ‘markayı kullanma yükümlülüğü’nün hatırlatılması gerekiyor. İlgili yükümlülük, SMK’nın 9. maddesinde; “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” şeklinde düzenlendi. 

 

10 Ocak 2024 tarihi itibariyle beş yıllık hoşgörü süresini tamamlamış ve kullanılmayan markalar bakımından Kurum’a pek çok iptal talebinin yapılacağı öngörülmekte olup marka sahiplerinin marka stratejilerini belirlemeleri bu bakımdan çok önemli.

 

İDARİ İPTAL SÜRECİ

 

10 Ocak 2024 tarihinde başlayacak olan idari iptal sürecinin nasıl işleyeceği merak konusu. Örneğin, mahkemelerce yürütülen süreçlerde SMK 19/2’de yer alan kullanım ispatı değerlendirmesi kapsamında en önemli delillerden biri olan faturalarla ilgili olarak gerektiğinde davalı tarafın şirket merkezine/işyerine gidilerek bilirkişilerce ticari defterler inceleniyor. Kurum, gerektiğinde bu yönde bir inceleme yapacak mı veya yapacaksa nasıl yapacak, bilinmiyor. İptal süreçlerinin -mahkemelere kıyasla- daha kısa sürede, daha az maliyetle gerçekleşeceği bu yeni dönemi merakla bekliyor ve yakından takip ediyoruz.

08 Ocak 2024 Pazartesi