Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK) 8 Kasım 2017 günü, eylül sanayi üretim verilerini açıkladı. Bu verileri yorumlamadan önce, hesaplama nasıl yapılıyor ona bakmalıyız. Çünkü hesaplamada kullanılan yöntem ve değerler sonuç üzerinde çok farklı etkilerde bulunabiliyor.

TÜİK tarafından açıklanan bültenin bulunduğu sayfada hesaplama şekli ile ilgili detaylı bilgi bulunuyor. Hesaplama kuralları başlığı altında üretim ve satış değerlerinden bahsediliyor. Bu değerler TL cinsinden ve resmi verilere göre hazırlanmış veriler. Yorumlarken bunu da dikkate almak lazım.

Öncelikli konu resmi verilere girmeyen üretim ve satış değerleri, bu veriler içerisinde bulunmadığından gerçekte olan sanayi üretiminin daha düşük çıkmasına neden olabiliyor. Çevre ülkelerle yapılan ticaret ile yurtiçinde özellikle belli ölçeğin altındaki firmalarda bu gerçek fazlasıyla var.

Bunun dışında kur ve enflasyon faktörünü de dikkate almamız gerekiyor.

Örneğin 2016 eylül ayında dolar 2.92-3.00 aralığında işlem görmüşken, 2017 eylül ayında 3.3888-3.5959 TL bandında işlem gördü. Yani yıllık bazda artış oranı yaklaşık olarak yüzde 19.30 olarak gerçekleşti.

Diğer bir faktör ise yurtiçi üretici fiyat endeksi. Bu yılın eylül ayında bir önceki yılın eylül ayına göre artış oranı yüzde 16.28 olarak gerçekleşti. Toparlayacak olursak; yıllık bazda yüzde 19.30 oranında artan dolar, yüzde 16.28 artan yurtiçi ÜFE verileriyle karşılaştırıldığında fiyatlar dikkate alınarak hesaplanan eylül ayı sanayi üretiminin yüzde 10.4 yıllık bazda artışı ne kadar olumlu olarak yorumlanabilir ki? Bu veriler bize gerçekte bir durgunluğun sinyali olmasın sakın?

14 Kasım 2017 Salı