Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

DR. CAN GÜRLESEL

Küresel ekonomi 2018 yılında yavaşlamaya başlamıştı. ABD ile Çin arasında artan ticaret gerginliği sonucu ise 2019 yılında dünya ekonomisi ancak yüzde 2.4 büyüme gösterebilmişti. 2020 yılında bu kez de Covid-19 salgını nedeniyle dünya ekonomisinde önemli ölçüde daralma yaşandı. Yılın ikinci yarısında ekonomilerde toparlanma başladı, ancak Covid-19 salgınının ikinci dalgası da kuvvetleniyor. Salgında ikinci dalga küresel ekonomide ivme kaybına yol açar mı, değerlendirelim.

1. HÜKÜMETLERİN DESTEKLERİ İLE BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE TOPARLANMA BAŞLADI

Hükümetlerin destekleri ve salgına karşı alınan önlemler sonrası haziran ayından itibaren iktisadi faaliyetlere geri dönüş başladı ve hem sanayi üretimi hem de mal ticareti yeniden hareketlendi. Hükümetlerin ve merkez bankalarının geniş destekleri ekonomilerdeki toparlanmayı destekledi. Yine firmaların yeni bir salgın endişesi ile yaz aylarında yoğun siparişlerde bulunması, hem sanayi üretiminde hem de mal ticaretinde beklentilerin ötesinde toparlanmaya yol açtı. Eylül ayı sonu itibariyle dünya sanayi üretimi PMI verisi 52.3 puan ile büyüme bölgesinde gerçekleşti. Yine sanayi malı ihracat siparişlerinde de eylül ayında 51.7 puan ile büyüme gerçekleşti.

2. DÜNYA EKONOMİSİNDE DARALMA BEKLENTİLERİ AZALIYOR

Yaz ayları ile eylül ve ekim aylarında ekonomideki toparlanma hız kazandı. Beklentilerin üzerindeki bu toparlanma nedeniyle dünya ekonomisinde 2020 yılına ilişkin daralma beklentileri düşmeye başladı. Nitekim uluslararası kurumlar daha önce 2020 yılı için ortalama yüzde 6.0 gibi bir küçülme öngörürken, ekim ayında güncelledikleri öngörülerinde ortalama yüzde 4.5 küçülme bekleniyor.

3. 2021 YILINDA HIZLI BÜYÜME BEKLENİYOR

Uluslararası kurumlar, 2021 yılı için ise oldukça iyimser büyüme beklentilerine sahip. IMF, OECD, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumlar, 2021 yılında dünya ekonomisinde yüzde 5.0’e yakın büyüme bekliyorlar. Bu hızlı büyüme beklentilerinde 2020 yılındaki daralmanın yaratacağı baz etkisi de bulunuyor. Ancak baz etkisi dışında başlayan kademeli toparlanmanın 2021 yılı boyunca süreceği öngörüsü de öne çıkıyor. Bu büyümeler, Türkiye’nin 2021 yılı büyümesi için de yol gösterici oluyor. Dünya ekonomisinde yüzde 5.0 büyüme beklentisi ile Türkiye’nin 2021 yılı için yüzde 5.8 büyüme hedefi de tutarlı oluyor.

4. COVİD-19 SALGININDA YENİ DALGALAR BÜYÜME BEKLENTİLERİNİ BOZACAK

2021 yılı ekonomik büyüme beklentileri bu şekilde ortaya konulmuş olmakla birlikte bu beklentilerde temel belirleyici yine Covid-19 salgınındaki gelişmeler olacak. Nitekim dünya genelinde günlük vaka sayıları yeniden artmaya başladı. Günlük vaka sayıları 400 bini de geçerek ilk dalganın ortalama günlük vaka sayılarının iki katına çıktı. Muhtemelen kış aylarında günlük yeni vaka sayısı 600 bine kadar ulaşabilecek. Günlük vaka sayılarındaki bu hızlı artışa karşın hükümetler tam bir kapama düşünmüyorlar. Ancak önümüzdeki aylarda ister istemez iktisadi faaliyetlerde yavaşlama ortaya çıkacak. Bu da dünya ekonomisini olumsuz etkileyecek. Bu nedenle kasım-mart döneminde dünya ekonomisinde ivme kaybı yaşanması kaçınılmaz görünüyor.

5. ULUSLARARASI KURUMLAR DA İVME KAYBINA KARŞI UYARDI

Ekim ayı içinde yapılan IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarında da ekonomilerdeki olası ivme kaybına karşı uyarılar yapıldı. Buna göre desteklerin erken geri çekilmemesi, maliye politikalarının öne çıkması ve kamu yatırımları aracılığı ile ekonomilerin desteklenmesi istendi. Para politikalarında artık son noktaya gelindiği kabul ediliyor. Bu nedenle maliye politikalarından beklentiler artıyor. Muhtemelen ülkeler zorlu kış aylarında yeni destek paketleri açıklamak durumunda kalacak.

6. DÜNYA EKONOMİSİ 2021 YILINDA DÖRT MEVSİMİ DE YAŞAYACAK

Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde dünya ekonomisi 2021 yılında farklı çeyrek dönemler yaşayacak. Kasım-mart döneminde dünya ekonomisi ivme kaybedecek. İkinci çeyrekten itibaren yeniden toparlanma başlayacak. Aşının bulunması ve yaygın uygulaması ile yılın ikinci yarısında toparlanma hız kazanacak. Aşının bir sonraki yıla sarkması halinde ise dünya ekonomisi 2021 yılını sadece baz etkisi ile sınırlı bir büyüme ile kapatabilecek.

SON SÖZ

2021’de dört mevsim için de hazırlıklı olmakta fayda görülüyor.

23 Ekim 2020 Cuma