Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

Dr. Can Gürlesel

Türkiye’de reel sektör faaliyetlerini büyük ölçüde banka kredileri ile finanse ediyor. Reel sektör şirketleri hem yurt içinden hem de yurt dışından kredi kullanıyor. Banka dışı diğer finans kurumlarının finansman olanakları ile sermaye piyasası araçları da diğer finansman kaynakları. Ancak bunların kullanım payı halen oldukça düşük. Bu nedenle banka kredilerindeki gelişmeler firmaların mali yapılarında da belirleyici oluyor.

1. TCMB ve TÜİK çok önemli bir çalışma yayınladı

TC. Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu çok önemli bir çalışma yayınladı. İki kurum işbirliği yaparak daha önce sadece Merkez Bankası çalışması olan ‘Sektör Bilançoları’ çalışmasını güncelleyerek yayınladı. Çok ağır bir emeğin ürünü olan bu çalışma için her iki kuruma da teşekkür etmemiz gerekiyor. 2009-2019 dönemi için çok ayrıntılı olarak reel kesimdeki tüm sektörlerin mali tabloları ve oranları toplulaştırılmış olarak çalışmada yer alıyor. Bu çalışma Türkiye’de finansal risklerin yönetilmesi açısından çok önemli bir kaynak olacak.

2. Reel sektörün kullandığı kredilerin büyüklüğü 1.93 trilyon TL

Türkiye Bankalar Birliği, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile TC. Merkez Bankası, bankacılık sektörü üzerinden kullandırılan kredi istatistiklerini izliyor ve yayınlıyor.

Sektör Bilançosu çalışması ise reel sektör firmalarının bilançoları üzerinden kullanılan kredileri hesaplamış. Reel sektör şirketlerinin hem yurt içi hem de yurt dışından kullandıkları nakdi ve gayri nakdi krediler Türk lirası ve yabancı para cinsinden hesaplanmış. Reel sektörün kullandığı kredilerin büyüklüğü 2019 yılsonu itibariyle 1.93 trilyon TL.

3. Kısa vadeli kredilerin payı yüzde 26.8

Türkiye’de reel sektörün önemli bir sıkıntısı, yurt içinden TL cinsi uzun vadeli kaynak bulamaması. Sektör Bilançoları çalışması bu konuda da çok önemli veriler sunuyor. Buna göre reel sektörün kullandığı 1.93 trilyon TL tutarındaki kredinin yüzde 26.8’i yani 517.5 milyar TL’si kısa vadeli krediler. Uzun vadeli kredilerin büyüklüğü ise 1.41 trilyon TL’dir.

4. Kredilerin yüzde 62.6’sı yabancı para cinsinden

Reel sektörün kullandığı banka kredilerinin yüzde 62.6’sı yabancı para cinsinden. Türkiye’de reel sektör, kredilerinin yaklaşık üçte ikisini yabancı para, üçte birini ise TL cinsi olarak kullanıyor. Bu nedenle reel sektör açısından kullanılan kredilerde döviz kurlarındaki gelişmeler faiz oranlarındaki gelişmelerden daha önemli. 2019 yılsonu itibariyle reel sektörün toplam 203 milyar dolar tutarında döviz cinsi kredisi bulunuyor. Döviz cinsi kredilerin yüzde 81’i yani 164.6 milyar dolarlık bölümü uzun vadeli. Türk lirası cinsi kredilerde ise uzun vadelilerin payı yüzde 60. Bu oran, 2018 ve 2019 yıllarında önemli ölçüde kredinin yapılandırılarak uzun vadeli hale gelmesi nedeniyle arttı.

5. En çok döviz kredisini imalat sanayi kullanmış

Reel sektörün döviz kredisi kullanımı Sektör Bilançoları çalışmasında sektör ayrıntıları ile sunuluyor. Buna göre 2019 yılsonu itibariyle en çok döviz kredisini kullanan sektör 56.47 milyar dolar ile imalat sanayi. Ancak imalat sanayi yaklaşık 155 milyar dolar yıllık ihracatı ile döviz cinsi kredilerinin kur riskini yönetebiliyor. En yüksek döviz kredisi kullanımında imalat sanayini sırası ile ulaştırma ve taşımacılık, enerji, inşaat, ticaret, holdingler, turizm ve gayrimenkul sektörleri izliyor.

6. Döviz cinsi kredilerin payı en yüksek sektörler ulaştırma ve taşımacılık ile gayrimenkul

Ulaştırma ve taşımacılık sektörünün kullandığı toplam kredilerin yüzde 90.3’ü, gayrimenkul geliştirme sektörünün ise yüzde 89.1’i döviz cinsi krediler. Yüksek miktarda ve oranda döviz kredisi kullanıp yeterli döviz geliri olmayan sektörler döviz kurlarındaki artıştan daha olumsuz etkileniyor.

SON SÖZ: Türkiye finansal istikrarı ve kendi parasına güveni sağlayamadan döviz cinsi tasarrufu ve döviz kredisi kullanımını azaltamaz.

25 Eylül 2020 Cuma