Salih KESKİN

Salih KESKİN

Diğer Yazıları

İnovasyon, yeni fikrin değere dönüşmesi ise o zaman ne yapıyorsak yapalım o işe bir şekilde değer katabilecek, henüz bilinmeyen, bizi bir yerlerde bekleyen, gizlenmiş fikirler -yani yeni fikirler- peşinde koşmamız gerekiyor.

Bizler, etrafımızda dolaşan yeni fikirleri henüz görmüyoruz ama birileri görüyor; görüyor ki ürün ve/veya hizmet haline getirip değere dönüştürüyor ve biz de bu değerleri satın alıyoruz.

Esrarengiz bir süreçtir yeni fikirlerin bulunması: Beynimizin yaptıkları ile yapabilecekleri arasındaki boşluklara yeni anlamlar yüklenmesi açısından esrarengiz...

Bu esrarlı konuyu biraz açalım:

Yaptığımız işte, sergilediğimiz yeteneklerde, hayatımıza giren her türlü yardımcı konuda, bir hedefe ulaşmak için kullandığımız yöntemlerde, geçmişten devraldığımız ve bizim de sanki ‘tam da doğrusu buymuş’ diye kullandığımız her türlü metotta ve daha birçok konuda, bir yerlere gizlenmiş, değere dönüşme potansiyeli olan düzinelerce fikir bizi bekliyor.
Evet ama biz bunları görmüyor, göremiyor ve böylelikle değere ulaşamıyoruz. Çünkü ne aradığımızı bilmiyoruz, farklı gözle bakamıyoruz. Hatta çoğu zaman hiç aramıyor, hiçbir efor sarf etmiyoruz. Hülasa herkesin yapması gereken, yaptığı işte, üretim yaptığı alanda, çalıştığı sahada, faaliyet gösterdiği sektörde veya her ne ile meşgulse onda, gizlenmiş ‘yeni fikirler’e odaklanmak ve bunları gün yüzüne çıkarmak.

Elbette sırf yapılması gerekenleri bilmek, bizi sonuca ulaştırmayacak. Ne yapmamız gerektiğini bilmek kadar nasıl yapmamız gerektiğini de bilmeye ihtiyacımız var. Bu noktada, bize ‘nasıl’ı anlatmak için ‘İnovasyonda Beş ‘F’ Yasası’ devreye giriyor.

İŞTE F YASASI: FARKLI OKU

Alışılagelmiş okuma şeklinden vazgeçin. Mesela, bir kitabı tersten okuyun ya da kitabın farklı sayfalarını açarak rastgele kelimeler seçerek bunlar arasında ilişki kurun. Bağlantı kurma egzersizini farklı kitapların herhangi bir sayfasını açarak seçtiğiniz kelime öbekleri ile de yapabilirsiniz.
Bu yöntemle farklı bağlantılar kurma yetinizin geliştiğini, bakış açınızın değiştiğini göreceksiniz.
Farklı oku yöntemi dâhilinde yapabileceğiniz bir başka egzersiz de ‘aynı anda birden fazla kitabı okuma’ olarak nitelendirebileceğimiz ‘çapraz okuma’. Yaşam tarzınıza göre değişecek olmakla birlikte örneğin kitabın birini ofiste, diğerini çantanızda, ikisini yatak odanızdaki konsolun üstünde tutabilir; kitap konularını mekâna ve zamana göre uyarlayabilirsiniz. Bu şekilde birden fazla kitabı hiç sıkılmadan okuma imkânına erişebilirsiniz.

FARKLI DÜŞÜN

‘Zekânın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil’ demiş Albert Einstein.

Genelin ‘düşünme yolu’ndan gitmeyin; hatta bir konuda çoğunluk ne düşünüyorsa tam tersini düşünmeye çalışın.

Neden farklı düşünmeliyiz?

Farklı düşünerek kendimizi değiştirme yönünde cesur adımlar atabilir; deneyim, eğitim ve kültür gibi etkileyicilere bağlı olarak benzer olaylara farklı tepkiler verebiliriz.

Farklı düşünen kişinin gittiği yol, kendine özgü sonuçlar doğuracak. Filozoflar, ‘sadece var olanları ilişkilendirmek’ olarak tanımlamış yaratıcılığı. İş dünyasındaki birçok akıllıca hamle ilk bakışta birbirlerinden bağımsızmış gibi görünen, hatta aralarında çelişki olduğu düşünülen ürünleri ve hizmetleri ilişkilendirmekle yapılmış.

Genelin gözünden bakılırsa hep aynı şey görülür; genelin yürüdüğü yoldan yürünürse hep aynı yere çıkılır.

Günümüzde çok daha önem kazanmıştır ‘düşünmek’ ve en önemlisi ‘farklı düşünebilmek’…

Farklı düşününce:

  • Görünmeyenler ortaya çıkar,
  • Zihin sondajı yapılmış ve analiz yeteneği geliştirilmiş olur,
  • İlginç bağlantılar keşfedilir,
  • Birden fazla anlam kombinasyonları kurulabilir,
  • Çok katmanlı düşünce yapılarıyla karşılaşılmış olur,
  • Yeni kapılar açılır; birbirinden bağımsız odaklara geçiş yapılır.

İnovasyonda ileri olan ülkeler, dünyayı yönlendiren fikirler geliştirmede oldukça ustalar.
Bu ustalığın temelinde, düşüncelerini serbest bırakmaları ve basmakalıp anlayışları aşmış olmaları yatıyor. Yeni fikirler ya da icatlar da hâliyle, dünyanın geleceğini belirlemiş oluyor.

FARKLI GİT

Aynı yoldan gitmeyin. Aynı yerde hep aynı şekilde oturmayın. Aynı yere hep aynı şekilde ulaşmayın. Kısacası, aykırı durun! Mesela, akşam yemeğinde gün boyu canınızın çektiğini değil, farklı bir şeyler yemeyi tercih edin. Değişin, değiştirin. Otomobille gidilecek yere otobüsle gidin ya da yakın bir yere yürüyerek giderken farklı yollara saparak yolunuzu uzatın. Kapıyı farklı şekilde açın. Genelin kullandığı rotadan vazgeçin: Fazla riskli olmamak şartıyla kendi yeni rotanızı oluşturun ve
bu rotayı kullanın.

FARKLI DAVRAN

Geleneksel düşünceye göre her insanın sabit olarak ölçülen bir IQ seviyesi var. IQ’yu yükseltmekse sizin elinizde! İşe, basit davranışlarınızı değiştirmekle başlayabilirsiniz. Mesela hareketleriniz kimseninkine benzemesin; reaksiyonlarınız da öyle... Sosyal ortamlarda ‘kim, ne der acaba?’ kaygısından kurtularak orijinal davranış kalıplarının korunması, yenilikçi olabilmek için zaruridir. Farklı davran, kafan çalışsın. Uzmanlar beyin gücünü artırmak ve hafızayı güçlendirmek için hareket rutinini bozmayı öneriyorlar. Diş fırçasını farklı elle tutarak kullanmak, örnek verilebilir.

FARKLI KONUŞ

Beyninizi uyku modundan çıkarın ve onun sürekli aktif olmasının yolunu açın. Mesela aynı konuşma kalıplarını kullanmayın. Eş anlamlı kelimeleri aynı cümle içinde geçirmeyin. Aynı minvalde sorulmuş sorulara, standart cevaplar vermeyin; soruları farklı ifadelerle yanıtlamanın yollarını arayın. Bu değişiklikler, düşünme yetisini geliştirip kelimeleri kullanma becerisini artıracağından oldukça önemli. En önemli nokta, beyni sürekli yeni bir arayışta tutarak dinamik kılmak. Bu da yaratıcı yanımızın durmaksızın gelişeceği anlamına geliyor. İngiliz BBC kanalında bu konuya yakın bir konunun ele alındığı TV programı yayımlanmaya başladı. ‘Bir Haftada Daha Zeki Ol’ isimli programda günlük hayatta yapılabilecek ufak tefek değişikliklerle insanın beyninin nasıl daha iyi kullanılabileceği gösteriliyor. Oxford ve Cambridge üniversitelerinin profesörleri, program için testler hazırlayarak 15 kişi üzerinde araştırma yaptı. Programla, kişilerin değişiklik yapmaları sonrası, sorulara yüzde 40 oranında daha fazla doğru cevap verdiği ortaya çıktı. Velhasıl, İnovasyonda Beş ‘F’ Yasası; hayatımızı kökten değiştirme, beynimizi uyku modundan çıkarma yasası… Gelişen dünyada ‘yarışta ben de varım’, diyebilmek için ‘Beş F Yasası’ ile değişmeye, inovasyonun kapısını aralamaya ne dersiniz?

18 Mart 2019 Pazartesi