Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

HİKMET BAYDAR

Son zamanlarda global anlamda fiyatlarda önemli oynaklıklar yaşanıyor. ABD, İngiltere ve AB gibi ülke ve bölgelerde son yılların rekor enflasyon verileri ile karşı karşıyayız. Bunun yanında önemli kuruluşlar, 2022 yılı büyüme beklentilerini tüm dünya ve ülkeler için önemli oranlarda düşürmüş durumda. Ülkemizde ise ihracat verileri hâlâ yüzleri güldürmeye devam ediyor.

O zaman başlıkta yazdığımız soruyu tekrar soralım. Türkiye ihracatı gerçekten artıyor mu? Yoksa global birim değer artışı nedeniyle dolar bazında bir fiyat şişmesi mi var?

ENDEKSTE YENİ REKOR POTANSİYELİ

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; ihracat miktar endeksi, şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14.5 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 24.2, hammaddelerde (yakıt hariç) yüzde 14.5 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde 15.2 artarken, yakıtlarda yüzde 7.5 azaldı. Burada özellikle gıda grubundaki artışın diğerlerine göre daha fazla olduğuna dikkatinizi çekmek isteriz. Bunun yanında endeks değeri, Şubat 2020’de 123.5, Şubat 2021’de 126.3 ve Şubat 2022’de 144.7 olarak gerçekleşerek, son üç yılın en yüksek şubat ayı rakamının olduğunu görüyoruz.

Mevcut ekonomik konjonktürde mart ayı verilerinde 160’lara doğru bir endeks değerinin çıkması bizleri şaşırtmayacak. Özellikle üretim için gerekli hammadde ve ara malı tedarik sorunu yaşanmadığı takdirde önümüzdeki aylarda ihracat miktar endekslerinin yeni rekorlara imza atma potansiyeli oldukça fazladır.

İHRACATÇILAR İÇİN AVANTAJ

Global arz sıkıntılarının yaşandığı, navlun fiyatlarının aşırı pahalı olduğu bu dönemde, AB pazarına yakın olunması, esnek ve kaliteli üretim potansiyeli olan ülkemize ciddi ihracat fırsatları verecek. Bu fırsatların değerlendirilebilmesi için pazarlama ve ihracat birimlerinin ciddi bir şekilde takviye edilmesi, harcama bütçesinin ona göre artırılması çok önemli.

Dış pazarlara ne kadar ulaşabilirsek, hedef kitlenin bizi fark etmesini ne kadar iyi başarabilirsek o kadar ihracat artışı sağlamamız mümkün. Kaldı ki, mevcut dönemde uluslararası piyasalarda arz sıkıntıları, söz konusu piyasalara satışı daha kolay hale de getirdi.

Global büyüme oranlarının aşağı çekildiği, resesyonun konuşulduğu bir dönemde, söz konusu durgunluğun, ihraç ürünlerinin ağırlıklı olarak pahalı ürün grupları olmaması ve talep kayması nedeniyle ülkemiz ihracatçılarına bir avantaj sağlaması imkanı yüksek. Pazara yakınlık, parsiyel gönderim imkanı ve talebin kısa sürede karşılanabilmesi gibi avantajlar, talebin ülkemiz ürünlerine yönelmesine neden olabilir. Bu durumda ihracatta rekabet etmek için fiyat kırma yoluna gidilmesi sadece gelir kaybı olacak. Üretimde istikrarlı sürdürülebilirlik, kalitede standart ve hizmet kalitesinin yüksekliği, fiyattan daha önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.

15 Nisan 2022 Cuma