Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

Hikmet Baydar

Bir önceki yazımızda enflasyon ve reel faiz ilişkisini anlatmıştık. Şimdi de finansal ürünlerin Kasım 2019’a kadar ne kazandırdığına bakacağız. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 9 Aralık 2019 tarihli bültenine göre; 2019 Kasım ayında aylık bazda en yüksek getiriyi BIST 100 endeksi gerçekleştirmiş.

Bu ne demek?

Borsa İstanbul 100 endeksine belli oranlarda giren hisse senetleri sepeti bu getiriyi sağlamış anlamına geliyor. Bu endekse bağlı getiri elde edebilmek için endeks ağırlıklı ve endekste yer alan hisse senetlerini dinamik olarak portföyünüze almanız gerekir. Normal bir yatırımcının bunu yapması son derece zor olduğundan bunun yerine Borsa İstanbul’da yer alan vadeli işlem ve opsiyon piyasasından BIST 100 endeksi alarak bu getiriyi elde etmeye çalışabilir. Dolayısıyla herhangi bir hisse senedini birebir takip etmesi de gerekmez.

AYLIK BAZDA YÜZDE 4.77 GETİRİ

Şimdi gelelim BIST100 getirisi ne kadar olmuş ona bakmaya… Aylık bazda getiri TÜFE ile indirgenerek reel getiriye çevrilmiş ve Kasım 2019’da aylık bazda yüzde 4.77 gibi oldukça iyi bir getiri olduğu tespit edilmiş.

Devlet iç borçlanma senetlerine baktığımızda TÜFE ile indirgenmiş olarak yani reel anlamda aynı ay yüzde 4.59 getiri sağlamış.

Kesinlikle yatırım aracı olmadığı düşüncesini sürekli paylaştığım dövizde ise durum şöyle: Aylık bazda reel anlamda dolar yüzde 1.34, Euro ise yüzde 1.28 kaybettirmiş. Bunların yanında altın da aylık bazda kaybettirenler kervanına katılmış ve reel anlamda yüzde 2.83 kaybettirmiş.

Yıllık bazda neler olmuş, ona bir bakalım. Yıllık bazda reel anlamda yani TÜFE ile indirgendiğinde, devlet iç borçlanma senetleri yüzde 19.98 getiri ile yatırımcısına en yüksek getiriyi sağlayan enstrüman oldu. Diğer taraftan Euro ise yıllık bazda reel olarak yüzde 5.87 oranıyla en fazla kaybettiren yatırım aracı olarak belirtilmiş.

EN FAZLA KAZANDIRAN FİNANSAL ARAÇ

Burada devlet iç borçlanma senetlerinde bu kadar yüksek getiri nasıl oluyor, onu ifade etmek lazım. Devlet iç borçlanma senetlerini alanlar elinde tuttukları zaman ilk alımda hangi faiz oranı belirtilmişse, o oranda bir getiriyi itfa ile birlikte elde ederler. Ancak faizler düştüğünde ellerindeki tahvillerin değeri de artar. Yani aldıkları faiz oranı yeni alıcılar için mümkün değil. Bu durumda söz konusu tahvilin fiyatı artar ve yeni ancak daha düşük getiriyi sağlayacak seviyeye gelir. İşte dönemsel bazda bakıldığında aynı tahvilin getirisinin alış fiyatı-yeni piyasa fiyatı farkının son derece yüksek olduğu, bu nedenle de dönemsel getirinin alımda belirtilen faiz oranının çok üzerinde olduğu görülebilir. O yüzden de dönemsel anlamda devlet iç borçlanma senetleri reel anlamda en fazla kazandıran finansal araç olmuş.

Bu durum dönemsel olarak faizlerin yükseldiği dönemde de tam tersine olur. Ancak vadesinde, ilk alımdaki getiri aynen sağlanır.

Bu tür getiriler sağlandığı, dövizde ise finansal araçlara göre daha az getiri veya zarar yaşandığı sürece ters dolarizasyon da desteklenmiş olur.

Son sözümüz; dalgalanmalarda finansal ürünlerde doğru yönde pozisyon alanlar önemli kazançlar elde ederken, ters pozisyonda olanlar da aynı şekilde önemli oranda kaybederler. Ancak doğru enstrümanda sabreden her zaman kazanır.

13 Aralık 2019 Cuma