Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

1. DARBE GİRİŞİMİ SONRASI EKONOMİK GELİŞMELER VE NORMALLEŞME ARAYIŞLARI

Darbe girişimi sonrası OHAL sürecinde ekonomide normalleşme ve işlerde toparlanma arayışı sürmektedir. Ekonominin üretim tarafında ve siparişlerde yavaşlamanın bir süre daha devam edeceği öngörülüyor. Uzun süredir durağan kalan özel sektör yatırımlarında ise öteleme ve yeni bir bekle-gör dönemi oluştu. Buna karşın kamu yatırımlarında hareketlenme ve kamu harcamalarında artış görülüyor. Görevden almalar nedeniyle kamu hizmetlerinde ise yavaşlama ortaya çıktı.

Hane halkı tüketim harcamaları ise önce yavaşladıktan sonra 15 Temmuz öncesine geri dönüyor. Mali piyasalarda göreceli bir iyileşme sağlandı. Sermaye çıkışları yerini küresel koşulların elvermesi ile birlikte seçici sermaye girişlerine bıraktı. Döviz kurları küresel risk iştahı ile gerilemiş olmasına karşın halen 15 Temmuz seviyesinin üzerinde. Faiz oranlarında gerileme eğilimi ve TCMB’de faiz indirimleri görülüyor. Ödemeler sistemi de iyi çalışıyor ve döviz likiditesi iyi yönetiliyor.

2. TÜRKİYE YATIRIM YAPILABİLİR KREDİ NOTUNU ŞİMDİLİK KORUYOR

Darbe girişimi ile ve OHAL sürecinde oluşan koşullar karşısında Türkiye için önemli bir ekonomik ve finansal risk yatırım yapılabilir kredi notunun kaybedilmesi olasılığıydı. Yatırım yapılabilir kredi notu vermeyen Standart and Poor’s darbe girişimi hemen sonrası ara bir değerlendirme yaparak Türkiye’nin görünümünü negatife çevirdi.

Türkiye’ye yatırım yapılabilir kredi notu veren iki kurumdan biri olan Fitch daha önce açıklanan takvime bağlı kalarak 19 Ağustos’ta açıklama yaptı ve Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notunu korurken, görünümünü negatife çevirdi. Türkiye’ye yatırım yapılabilir kredi notu veren diğer kurum olan Moodys ise Türkiye’nin kredi notunu aşağı yönlü revize etmek üzere değerlendirmeye aldı. Moodys 1-2 ay içinde değerlendirmesini açıklayacak. Kredi notunun kırılması halinde hızlı sermaye çıkışı ve dış borçlanmada sıkıntı yaşanabilir.

3.DIŞ POLİTİK İLİŞKİLER EKONOMİDE BELİRLEYİCİ OLUYOR

ABD ve AB ile darbe sonrası gerilen ilişkiler, Rusya ile yeniden normalleşme sürecinin başlatılması, Suriye’de politika değişimi işaretleri, Suriye içine yönelik askeri harekat ve komşu ülkeler ile normalleşme arayışları dış politik ilişkilerde önemli gündem maddeleri.

Suriye politikasındaki değişim ve Cerablus operasyonu ile başlayan Suriye’deki askeri harekatın geleceği de belirleyici olacaktır. Suriye politikası ve aksiyonları içeride de Kürt sorunu, PKK ile mücadele ve İŞİD ile mücadele alanları ile çok yakından ilişkili olup önemli sonuçlar doğurur. Dış politika alanındaki tüm bu gelişmeler kredi notu dahil ekonominin seyrinde belirleyici olacaktır.

4. MERKEZ BANKASI ÖNCELİKLE FİNANSAL İSTİKRARI KORUMAYI HEDEFLİYOR

TC Merkez Bankası genel olarak fiyat istikrarı hedefine yönelik para politikasını yürütürken, darbe girişimi ve sonrasında oluşan riskler karşısında öncelikle finansal istikrarı korumaya ağırlık veriyor. Merkez Bankası’nın aldığı önlemler ile birlikte mali piyasalarda istikrar önemli ölçüde sağlandı.

Küresel alanda yaşanan düşük faiz ortamı, büyük Merkez Bankaların yeni parasal genişleme önlemleri ve ABD Merkez Bankasının faiz artışı olasılığının azalmış olması nedeniyle küresel risk iştahı artmış, gelişen ülkelere sermaye girişi başlamış ve gelişen ülkelerin paraları değer kazanmış durumda. Bu küresel koşullar, darbe girişimi sonrasında Türkiye’ye de destek oldu. Sermaye girişlerinden yararlanıldı ve döviz rezervleri artarken TL’deki değer kaybı da sınırlandırıldı. Merkez Bankası faizleri bir miktar daha indirmeyi hedefliyor.

Son Söz; ekonomide normalleşme arayışları sürerken, işlerdeki toparlanma için daha çok bayram sonrası bekleniyor.

05 Eylül 2016 Pazartesi