Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

Yaşadığımız darbe girişimi sonrası ekonomide yeniden normalleşmeye çalışırken yine önemli gelişmeler gerçekleşiyor. İçerideki gelişmeler önceliğimiz olmakla birlikte, dışarıdaki gelişmeleri de yakından izlemeye devam etmeliyiz.

1- GELİŞMİŞ ÜLKELERİN BÜYÜMELERİ HAYAL KIRIKLIĞI YARATIYOR

Dünya ekonomisinde gelişmiş ülkeler için 2016 büyüme tahminleri iyimserdi. Ancak yılın ilk yarısı için açıklanan büyüme oranları hayal kırıklığı yaratmaktadır. Özellikle faiz artırım sürecinde olan ABD ekonomisinde büyüme beklentilerin altında kalmaktadır. ABD ekonomisi, 2016 ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0.8 büyürken, ikinci çeyrekte büyüme bu kez yüzde 1.2 olmuştur. ABD’de büyüme ivmesi zayıflamaktadır. Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi’nde büyüme sınırlı kalmaya devam etmektedir. 2016 ikinci çeyreğinde Euro Bölgesi yüzde 1.6, AB-28 ise yüzde 1.8 büyümüştür. Eleştirilen AB’nin ABD’den hızlı büyümesi dikkat çekici bir konudur. Japonya da büyümeye hâlâ ivme kazandıramamıştır. Ekonomik büyüme yılın ilk yarısında yüzde 1’in altında olup, yeni mali ve parasal önlemler açıklanmaktadır. 2016’da gelişen ülkeler zaten zayıf büyürken gelişmiş ülkelerde de büyümeler düşük kalmaktadır.

2- SAĞLAM MAKRO EKONOMİK TEMELLERİMİZ EKONOMİDE HEDEFLENEN NORMALLEŞMEYİ DESTEKLEYECEK

Darbe girişimi ve ilan edilen OHAL ardından ekonomide normalleşme hedeflenmektedir. Bu normalleşmeye en büyük katkıyı halen sağlam olan makro ekonomik temeller destek olacaktır. Türkiye’nin büyüme dinamikleri oldukça kuvvetlidir. Türkiye ekonomisi 26 çeyrektirkesintisiz büyümektedir. Türkiye ekonomisi yüzde 4.8 ile 2016 ilk çeyreğinde Çin, Hindistan ve Endonezyaardındanen hızlı büyüyengelişen ülke olmuştur. Türk finansal sistemi darbe girişimi sonrası ilk çalışma gününde açılmış ve etkin şekilde hiçbir sorun olmadan çalışmıştır. Merkez Bankası’nın darbe girişimi sonrası bankalar için oluşturduğu ilave olanakları hiçbir bankanın kullanma ihtiyacı olmamıştır. Bankacılık sektöründe sermaye yeterliliği yüzde 15.49 ile dünyanın en yüksek oranlarından birine sahiptir. Geri dönmeyen kredilerin oranı yüzde 3.29 ile yönetilebilir seviyededir. 2016’da bütçe açığınınmilli gelire oranı yüzde 1.3olacaktır ve bu çok sayıda gelişmiş ve gelişen ülkeden iyi bir açık verisidir. Kamu borçlarının milli gelire oranı ise yüzde 36 ile dünyanın en düşük oranlarından biridir.

3- HER ŞEYE RAĞMEN ‘YATIRIM YAPILABİLİR’ KREDİ NOTUMUZ DÜŞÜRÜLEBİLİR

Sağlam makro ekonomik temellerimize rağmen ekonomik açıdan bizi sıkıntıya sokacak olan ‘yatırım yapılabilir’ kredi notumuzun düşürülmesi olacaktır. Moody’s ve Fitch Türkiye’ye ‘yatırım yapılabilir’ kredi notu verirken ekonomik göstergelerin yanı sıra siyasi istikrarı ve artan öngörülebilirliği de pozitif olarak değerlendirmişti.

4- FİRMALAR İÇİN DE EKONOMİK OHAL UYGULAMALARI YAPALIM

Hükümet iyi niyetli olarak yeni teşvik ve iyileştirme olanakları içeren düzenlemeler açıklamaktadır.

Son Söz: Ekonomiye bir şey olmadığını kanıtlamak için firmaları yalnız bırakmayalım.

08 Ağustos 2016 Pazartesi