Salih KESKİN

Salih KESKİN

Diğer Yazıları

Farkında mısınız? Dördüncü sanayi devrimi koşar adım geliyor.

Hadi farkındasınız diyelim, peki hazır mısınız?

Tekerleğin icadından sonra belki de tarihteki en büyük değişimin adıdır ‘dijital teknoloji.’

Arama motorları, yazılım araçları ve uygulamaları, bloglar, sosyal ağlar, geniş bant, Wi-Fi, bluetooth, VoIP, talep üstüne hizmetler ve internetin dünyayı örümcek ağı gibi sarması.

Pazarlama da şu anda büyük bir değişimin ortasında. Tüketiciler 7 gün 24 saat bağlılar.

Sanayi devrinde üretici, ‘ürettiğim işte bu, satın alsana’ idi. Şimdi ise müşteri diyor ki, ‘istediğim işte bu, üretsene.’

EZİCİ ÜSTÜNLÜK

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı başkanı bir konuşmasında ilginç yaklaşımlarda bulunuyor; ilgi çekici olduğu için aynen alıntılıyorum:

“Üç önemli kelime var, üçü de ‘D’ ile başlıyor İngilizce’de: Data, Design, Digital. Şimdi bunlar bugün bir araya gelmeye başlıyor. Şimdi bu akıllı yeni dünyada, yeni akıllı kurum meselesi yani smart organization konusuna gelelim. Burada birkaç önemli şey var. Bunlardan birincisi cellular extension (hücresel uzatma). Mutlaka ve mutlaka şirketinizin içerisinde sosyal ağlar olsun, bambaşka ağlar olsun, dünyanın her tarafına olsun. Bütün bu kılcal damarlara nüfuz edebilen bir cellular extension’ın her kurumun ön cephesinde bu büyük veriyle bütünleşmeye başladığını, bu büyük veriyi analiz ettiğini, bu veriyle öngörüler oluşturduğunu ve nasıl daha hızlı akıllandırabiliriz sorusunun cevabını bulmaya çalışması gereklidir. Bu işlerin içerisinde artık farklı kültürlerde ve farklı domainlerde işbirlikleri çok çok önemli. Genç insanların yetiştirilmesi çok önemli.”

ÖNEMİNİ KAVRAMALIYIZ

Ülkemizin yeni servet alanlarının farkına varması için önce bu alanların öneminin iyice kavranmasına ihtiyaç var. Ciddi bir genç nüfusumuz var. Genç insan potansiyelimizin gelişen bu alanlara yönlendirilmesi, ülkemizin şaşırtıcı yükselişinin ayak sesleri olacak.

Yaratıcı görünmüyor olmamız yaratıcı olmadığımız anlamına gelmemeli. Sadece bunu tamamlayacak olan diğer unsurları da beraberinde geliştirmek gerekiyor. Kaldı ki, zekâ sıralamasında ülkemizin diğer ülkelerden daha iyi olduğunu biz hariç herkes bilir.

Ülkeler Yaratıcı Sınıf Endeksi’nde 45 ülke arasında Türkiye 39. sırada. Yaratıcı sınıfın gelişme hızı açısından performansı en yüksek 10 ülke arasında Türkiye 5. sırada. Dünya ekonomisini yönlendiren 100 cazibe merkezi sınıflamasında ise İstanbul, 52. sırada yer alıyor.

Küresel pazar yerinde başarılı olmak istiyorsak diğer gelişen ülkelerin yaklaşımlarını kopyalamamıza gerek yok. Kendi dinamiklerimizi yeni alanlarda yenilikçi kılmak yeterli.

NEREDEN GELDİK BURAYA?

Endüstri 1.0 – (Birinci sanayi devrimi) Su ve buhar kuvvetinin kullanılması ile çalışan mekanik kuvvetler (ilk mekanik dokuma tezgahı, 1780’ler)

Endüstri 2.0 – (İkinci sanayi devrimi) Elektrik enerjisinin kullanımı, seri üretime geçiş (üretimde bant sisteminin kullanılması, 1880’ler)

Endüstri 3.0 – (Üçüncü sanayi devrimi) Elektronik ve bilişimin kullanımı, (bugünkü süreç, programlanabilir yönetim, 1980’lerden günümüze)

Endüstri 4.0 – (Dördüncü sanayi devrimi) Sanal ve fiziksel sistemlerin kullanımı, (akıllı objeler, dijital entegrasyon ve nesnelerin interneti, 2011 sonrası)

10 Nisan 2017 Pazartesi