tatil-sepeti

ABD'de enflasyonun haziranda aylık bazda 4 yıl sonra ilk kez negatif gelmesi ve yıllık bazda yavaşlamaya devam etmesi, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ilk faiz indirimine yaz sonunda gitmesinin önünü açtı.


 

Fed yetkilileri, Başkan Jerome Powell başta olmak üzere, enflasyonun sürdürülebilir şekilde yüzde 2 hedefine düştüğünden emin olmak için daha fazla olumlu veri görmek istediklerini her fırsatta dile getirirken, son enflasyon verileri beklentilerin altında geldi.

 

ABD'de dün açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, dezenflasyon trendinin sürdüğünü ortaya koydu.

 

Ülkede TÜFE, haziranda aylık bazda yüzde 0,1 azalırken, yıllık bazda yüzde 3 artışla piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.

 

TÜFE aylık bazda Mayıs 2020'den bu yana ilk kez düşüş gösterirken, yıllık bazda Haziran 2023'ten bu yana en düşük artışını kaydetti.

 

Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE de haziranda aylık yüzde 0,1 ve yıllık 3,3 artışla piyasa beklentilerinin altında kaldı. Çekirdek enflasyon, yıllık bazda Nisan 2021'den bu yana en düşük seviyesini kaydetti.

 

Bu dönemde enflasyondaki yavaşlamada, benzin fiyatlarındaki düşüş ile barınma maliyetlerinin artış hızındaki yavaşlama etkili oldu.

 

Analistler, enflasyonda nisan ve mayısın ardından haziranda da görülen yavaşlamanın Fed'i faiz oranlarını eylülde düşürmeye bir adım daha yaklaştırdığını belirtti.

 

Enflasyon verilerinin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in ilk faiz indirimine eylülde gitme ihtimali yüzde 70 seviyelerinden yüzde 93'e çıktı.

 

"HAZİRAN AYI TÜFE VERİLERİ DAHA İYİ OLAMAZDI"

 

Moody's Analytics Başekonomisti Mark Zandi, "Haziran ayı TÜFE verileri daha iyi olamazdı." değerlendirmesinde bulundu.

 

Enflasyonun istikrarlı bir şekilde gerilediğini belirten Zandi, "Fed olağanüstü temkinli ama enflasyonun eylül toplantısına kadar hedefe doğru ineceğine ve faiz oranlarını çeyrek puan indireceğine dair yeterli güvene sahip olmalı." dedi.

 

Zandi, Fed'in daha sonra, şu anda yüzde 5,5'e yakın olan faiz oranını, 2026'da yüzde 3'e inene kadar her çeyrekte çeyrek puan düşürmesi gerektiğini ifade etti.

 

"Faiz oranının 2025'in ortasına kadar yüzde 4'e düşürüleceğini öngörüyoruz"

ING'nin Amerika Araştırma Bölgesel Başkanı Padhraic Garvey ise ABD'nin son TÜFE verilerini "şaşırtıcı zayıflıkta" olarak nitelendirdi.

 

Barınma fiyatlarındaki artışın sonunda yavaşladığının görüldüğüne işaret eden Garvey, yeni ve ikinci el araç fiyatları ile uçak bileti fiyatları gibi kalemlerde ise aylık bazda düşüş kaydedildiğini aktardı.

 

Garvey, bu durumun Fed'in para politikasını kısıtlayıcı bölgeden "biraz daha az kısıtlayıcı" bölgeye doğru biraz gevşetmeye başlayabileceği görüşünü desteklediğini kaydetti.

 

Bu yıl piyasadaki iki faiz indirimi beklentisine karşılık üç faiz indirimi öngörülerini koruduklarını belirten Garvey, "Faiz oranının 2025'in ortasına kadar yüzde 4'e düşürüleceğini öngörüyoruz." dedi.

 

Garvey, "İhtiyacımız olan şey buydu. Mayıs verilerinin tekrarı, ancak daha da iyisi." değerlendirmesinde bulundu.

 

FED'İN EYLÜLDE FAİZLERİ DÜŞÜRMEYE BAŞLAMA İHTİMALİ GÜÇLENİYOR

 

Oxford Economics ABD Başekonomisti Ryan Sweet de son birkaç ayda enflasyona ilişkin iyi haberlerin enflasyonun hedefine doğru düştüğüne dair güveni güçlendireceğini söyledi.

 

Fed'in faiz oranlarını çok uzun süre çok kısıtlayıcı seviyelerde tutmanın risklerine karşı dikkatli olduğunu belirten Sweet, "Mayıs ve haziran ayları arasında TÜFE'deki düşüş kalıcı olmayacak ancak bu durum, özellikle istihdam piyasasının yumuşamasıyla birlikte Fed'in eylül ayında faiz oranlarını düşürmeye başlaması ihtimalini güçlendiriyor." dedi.

 

Sweet, yine de haziran ayında TÜFE'deki düşüşe fazla anlam yüklememek konusunda dikkatli olduklarını aktararak, mevsimsel faktörlerin beklenenden daha fazla etkili olduğunu, benzin ve uçak biletleri fiyatlarındaki büyük düşüşün de gerilemeye katkıda bulunduğunu ancak bu fiyatlar değişken olduğunu anlattı.

 

Barınma enflasyonuna ilişkin de cesaret verici işaretler olduğuna dikkati çeken Sweet, kiraların Ağustos 2021'den bu yana en düşük aylık artışı kaydettiğini aktardı.

 

Sweet, benzin fiyatlarının, yükselen küresel petrol fiyatları ve mevsimsel talebin etkisiyle temmuz başında arttığını belirterek, "Temmuz ayına dönersek, TÜFE tüketici ve Fed için biraz daha az dostane olacak." ifadelerini kullandı.

12 Temmuz 2024 Cuma

Çin'de ekonomik büyüme ilk üç çeyrekte yıl sonu hedefinin gerisinde kalırken Merkez Bankasının (PBoC) "ekonomiye güçlü makro destek" mesajı piyasalara olumlu yansıdı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, Pekin'de düzenlenen Finans Caddesi Forumu'nda bankanın politikalarında büyümeyi teşvik etmeye yönelik yapacağı düzenlemelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Pan, konuşmasında, Çin'deki mevcut ekonomik durumunun güçlü makro destek politikalarını uygulamayı gerektirdiğinin altını çizerek, "Merkezi hükümetin aşamalı canlandırma politikaları paketini uygulama kararı, ekonomiyi ve beklentileri istikrara kavuşturma, tüketimi teşvik etme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor, piyasalar da buna pozitif tepki veriyor." dedi.

Gayrimenkul sektörü ve finans piyasalarında bazı çelişkilerin ve zorlukların varlığına dikkati çeken Pan, uluslararası deneyim ve Çin'in geçmiş tecrübeleri dikkate alındığında bu alanlarda hedeflenmiş politikaların gereğine işaret etti.

Pan, PBoC'nin eylüldeki 50 baz puanlık indirimin ardından dördüncü çeyrekte banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık bir indirim daha planladıklarını duyurdu.

 

PİYASALAR OLUMLU TEPKİ VERDİ

Ulusal İstatistik Bürosunun (UİB) bu sabah açıkladığı verilere göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetmişti. İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefini yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkuları artırmıştı.

Büyüme performansının hükümetin hedefinin altında kalmasına rağmen Çin'de piyasaların Pan'ın güçlü makro destek vurgusuna olumlu tepki verdiği gözlendi.

Açıklamaların ardından Hong Kong borsasının Hang Seng endeksi yüzde 3,7 ve Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,9 değer kazandı.

 

ZORUNLU KARŞILIKLAR DÜŞÜRÜLECEK

Zorunlu karşılıklar bankaların ve kredi kuruluşlarının kredi olarak verdikleri miktarlara karşılık rezerv olarak tutması zorunlu olan nakit miktarını ifade ediyor. Zorunlu karşılıkların düşürülmesi, bu kuruluşların kredi olarak verebileceği daha fazla nakit varlığı piyasaya aktarabilmesini sağlıyor.

Çin Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında bu yıl 5 Şubat'ta ve 27 Eylül'de 50 baz puanlık indirimlere gitmişti. Banka, 2022 ve 2023'te de ikişer kez 25 baz puanlık indirimler yapmıştı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, 24 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında, ters repo faizinde indirimden zorunlu karşılık oranlarının azaltılmasına ve mortgage faizleri ile asgari teminat ödemlerinin düşürülmesine dek politika adımlarını duyurmuştu.

Tedbirler kapsamında zorunlu karşılık oranlarının 50 baz puan düşürüleceğini belirten Pan, ayrıca, piyasadaki likidite durumuna bağlı olarak yıl içinde zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık ilave indirime gidebileceklerini de vurgulamıştı.

18 Ekim 2024 Cuma

Avrupalı şirketler, durgun ekonomik görünüm ortamında işten çıkarmalarda yılın ikinci yarısında da hız kesmedi.

Avrupa'da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomiler üzerindeki etkilerinin sürmesinin yanı sıra zayıf ekonomik veriler, Almanya'daki yapısal sorunlar ve yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası nedeniyle tüketici talebinin zayıflamasına bağlı olarak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla işten çıkarma kararları alınıyor.

Salgın öncesine göre yüksek seyreden enflasyon hane halkının satın alma gücünü düşürürken, enflasyonu düşürmek için faizin artırılması da şirketlerin yatırım için kredi maliyetlerini yükseltti.

Ortaya çıkan ekonomik durgunluk, Avrupa'nın önde gelen şirketlerinin birçoğunun satış ve karında yaşadığı düşüş de şirketlerin istihdam kararlarına yansıyor.

Otomotiv, mühendislik, kimya, bankacılık, imalat, teknoloji ve petrol başta olmak üzere neredeyse tüm sektörlere yayılan işten çıkarmalar, bu yılın ikinci yarısı itibarıyla da hız kesmedi. Buna son olarak, Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus’ın Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2 bin 500'e kadar pozisyonu azaltma kararı eklendi.

Bu yılın temmuz başından itibaren işten çıkarma kararları alan büyük çaplı Avrupalı şirketler ve sektörlere göre dağılımı şu şekilde:

 

MÜHENDİSLİK, HAVACILIK VE SAVUNMA

İsveç merkezli batarya üreticisi Northvolt, geçen ay yaptığı açıklamada, Skelleftea bölgesindeki Northvolt Ett fabrikasındaki 1000 pozisyon dahil 1600 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin açıklamasında, zorlu makroekonomik koşullar karşısında fabrikadaki üretim kapasitesinin artırılması için bazı maliyet düşürücü önlemlerin alınacağı belirtilerek, bu önlemlerin işten çıkarmalarla sonuçlanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus bu hafta Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2500'e kadar pozisyonu azaltma kararını açıkladı.

 

DEMİR YOLU, TELEKOM VE ÇİP

Alman demir yolu operatörü Deutsche Bahn, temmuzda, toplam istihdamının yaklaşık yüzde 9'una karşılık gelen 30 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

İsveçli telekom operatörü Telia da bu yıl içinde yaklaşık 3 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını bildirerek, istihdamını azaltma kararı alan diğer Avrupalı şirketler arasına katıldı.

Alman çip üreticisi Infineon ağustosta dünya çapında 1400 pozisyonu azaltacaklarını ve bu pozisyonları işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacaklarını duyurdu.

Polonya'nın en büyük yük taşıma şirketi PKP Cargo, temmuzda personelinin yüzde 30'unun işine son vermeyi planladığını açıkladı.

Finlandiya merkezli bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon şirketi Nokia'nın da maliyetleri düşürme çabası kapsamında Avrupa'da 350 kişiyi işten çıkarmayı planladığı haberleri uluslararası medyada yer aldı. Şirketin ayrıca Çin'de de istihdamını 2 bin kişi azaltmayı planlıyor.

 

BANKACILIK

Norveç merkezli DNB bankası, eylülde yaptığı duyuruda 6 ay içinde tam zamanlı 500 çalışanının işine son vereceğini bildirdi.

İtalyan banka UniCredit, 17 Ekim'de işçi sendikasıyla 1000 kişinin gönüllü şekilde işten çıkarılması ve 500 yeni istihdam oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

 

PERAKENDE VE TÜKETİM MALLARI

Ev aletleri üreticisi Dyson, temmuzda küresel yeniden yapılanma planı kapsamında İngiltere'de yaklaşık 1000 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Tüketim ürünleri şirketi Unilever de temmuzda 2025 sonuna kadar Avrupa'daki tüm ofis pozisyonlarını üçte bir azaltmayı planladığını duyurdu.

 

ENERJİ, İLAÇ, MEDYA VE DİĞER SEKTÖRLER

Enerji şirketi Shell'in petrol ve doğal gaz arama alanındaki istihdamını yüzde 20 azaltmayı planladığına ilişkin haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İlaç üreticisi Indivior, temmuzda 130 kişiyi işten çıkaracağını duyururken, Norveçli gübre üreticisi bu hafta yaptığı açıklamada Belçika'daki tesisinde planlanan üretim değişikliklerinin yaklaşık 115 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanabileceğini açıkladı.

Finlandiyalı orman ürünleri grubu da geçen hafta Fibres Finland tesisinde yaklaşık 110 çalışanıyla yollarını ayırabileceğini bildirdi. Şirket ağustosta Almanya'daki fabrikasının kapanmasıyla 338 kişinin, biokompozit tesisinin kapatılmasıyla da Finlandiya ve Almanya'da 59 kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.

İsviçreli medya şirketi Tamedia ağustosta iki matbaasını kapatacağını ve yaklaşık 300 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.

İngiliz medya devi BBC bu hafta 155 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Yılda 700 milyon sterlin tasarruf sağlama planı kapsamında pozisyonlarını azaltmaya karar veren BBC'nin, söz konusu işten çıkarmalarla maliyetini 24 milyon sterlin düşüreceği bildirildi. 

İngiliz Premier Lig kulübü Manchester United'ın da kulüp çapında bir işten çıkarma programının parçası olarak yaklaşık 250 kişiyi işten çıkarmayı planladığına yönelik haberler medyada yer aldı.

18 Ekim 2024 Cuma