Türkiye'ye göç edenlerin sayısı, 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 35.9 azalarak 316 bin 456 kişi oldu.


 

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin "uluslararası göç istatistikleri"ni yayımladı.

 

Buna göre, Türkiye'ye göç edenlerin sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 35,9 azalarak 316 bin 456 kişi oldu. Bunların yüzde 54,2'sini erkekler, yüzde 45,8'ini ise kadınlar oluşturdu.

 

Türkiye'ye yurt dışından gelenlerin 101 bin 677'si Türk vatandaşları, 214 bin 779'u ise yabancı uyruklu nüfus olarak belirlendi.

 

Türkiye'den yurt dışına göç eden kişi sayısı ise geçen yıl 2022'ye göre yüzde 53 artışla 714 bin 579 olarak kayıtlara geçti. Bu nüfusun yüzde 55,2'si erkeklerden, yüzde 44,8'i kadınlardan oluştu. Türkiye'den yurt dışına giden nüfusun 291 bin 377'si Türk vatandaşıyken, 423 bin 202'sinin yabancı uyruklu olduğu belirlendi.

 

Türkiye'ye 2023'te göç edenler yaş grubuna göre incelendiğinde, ilk sırada yüzde 12,7 ile 20-24 yaş grubu olduğu görüldü. Bunu yüzde 10,8 ile 25-29 ve yüzde 10,3 ile 15-19 yaş grubundakiler izledi.

 

Türkiye'den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında ise en fazla göçün yüzde 15 ile 25-29 yaş grubunda olduğu belirlendi. Bunu yüzde 12,9 ile 30-34 ve yüzde 12,5 ile 20-24 yaş grubu takip etti.

 

EN FAZLA GÖÇÜ İSTANBUL ALDI

 

Türkiye'ye 2023 yılında göç edenlerin illere göre dağılımı incelendiğinde, yüzde 29,2 ile en fazla göç alan il İstanbul oldu. İstanbul'u yüzde 9,5 ile Antalya, yüzde 6,5 ile Ankara, yüzde 4,9 ile Mersin ve yüzde 4,4 ile Bursa izledi.

 

Türkiye'den göç eden nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında ise yüzde 36,4 ile İstanbul'un en fazla göç veren il olduğu görüldü. İstanbul'u yüzde 10 ile Antalya, yüzde 7,1 ile Ankara, yüzde 3,5 ile İzmir ve yüzde 2,6 ile Bursa takip etti.

 

EN ÇOK RUSYA'DAN GÖÇ ALINDI

 

Ülkeye 2023'te gelen yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı yüzde 13,2 ile Rusya Federasyonu vatandaşları aldı. Bu ülkenin ardından yüzde 8,2 ile Azerbaycan, yüzde 7,3 ile Türkmenistan, yüzde 6,7 ile İran ve yüzde 5,9 ile Afganistan vatandaşları geldi.

 

Türkiye'den göç eden yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı da yüzde 17 ile Rusya Federasyonu vatandaşları aldı. Bunu yüzde 15,7 ile Irak, yüzde 8,3 ile Afganistan, yüzde 6,5 ile İran ve yüzde 4,9 ile Türkmenistan izledi.

19 Temmuz 2024 Cuma

Finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açığı, haziranda 118 milyar 889 milyon dolar oldu.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre, haziranda önceki aya kıyasla finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlıkları 4 milyar 147 milyon dolar, yükümlülükleri de 429 milyon dolar azaldı.

Söz konusu firmaların net döviz pozisyonu açığı ise 3 milyar 718 milyon dolar artarak 118 milyar 889 milyon dolara çıktı.

Varlıkların dağılımı incelendiğinde, bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduat, ihracat alacakları ve menkul kıymetler sırasıyla 3 milyar 29 milyon dolar, 1 milyar 347 milyon dolar ve 140 milyon dolar azalırken, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları 369 milyon dolar arttı.

Yükümlülük dağılımında ise haziranda mayısa göre ithalat borçları ve yurt dışından sağlanan nakdi krediler sırasıyla 1 milyar 86 milyon dolar ve 530 milyon dolar azalırken, yurt içinden sağlanan nakdi krediler 1 milyar 187 dolar arttı.

Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında; Haziran 2024 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Mayıs 2024 dönemine göre 1 milyar 197 milyon dolar artarken, uzun vadeli olanlar 10 milyon dolar azaldı.

Yurt dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 3 milyar 116 milyon dolar azalırken, uzun vadeli krediler 1 milyar 500 milyon artış kaydetti.

Haziran döneminde kısa vadeli varlıklar 134 milyar 857 milyon dolar, kısa vadeli yükümlülükler 100 milyar 73 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası 34 milyar 785 milyon dolar olurken, Mayıs 2024 dönemine göre 2 milyar 597 milyon dolar azaldı.

Bu dönemde kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 36 düzeyinde gerçekleşti.

03 Eylül 2024 Salı

Türkiye'nin tescilli bal arısı genotipi olan "Efe arısı"nın, Çanakkale'nin Bozcaada ilçesindeki mor kekik tarlalarında ürettiği bal ilk kez hasat edildi.


Hasat dolayısıyla İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve bir firmanın işbirliğiyle Amerikan Çeşmesi mevkisinde "Bozcaada Bal Hasadı Şenliği" düzenlendi.

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdür Yardımcısı Şerafettin Çakal, programda yaptığı konuşmada, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün asli görevlerinden birinin genetik kaynakların korunması olduğunu söyledi.


Bozcaada izole bir bölge olduğu için "Efe arısı"nın genetik kaynaklarını korumak için bölgeyi değerlendirdiklerini ve AR-GE çalışmalarına bu yönde devam ettiklerini belirten Çakal, "Türkiye arıcılık açısından dünyada ilk 3 arasında, koloni sayısında 3, bal üretimi açısından 2'nci sırada. Önemli bir potansiyele sahip. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğümüz, Bakanlığımız adına koloni başına verimi artırmak ve arı ürünlerini çeşitlendirmek üzerine ciddi AR-GE çalışmaları yapıyor. Bal, propolis, polen ve arı zehri gibi ürün çeşitlerini artırmak üzerine ciddi çalışmalar yapıyoruz. Gen kaynaklarını koruyoruz, ıslah ederek geliştiriyoruz, birim alandan, birim koloniden daha fazla ürün almaya gayret ediyoruz." diye konuştu.


"EFE ARISI" 2019'DA TESCİLLENDİ

"Efe Arısı'nın Islahı ve Korunması Projesi"nin yürütücüsü ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünde görevli Mustafa Köseoğlu da 2008 yılında başlayan Ülkesel Arıcılık Projesi kapsamında bu arıyı önce İzmir açıklarındaki Eşek Adası'nı kullandıklarını, 5 yıl sonra Tarım ve Orman Bakanlığından damızlık üretim izni aldıklarını bildirdi.

 

Islah çalışmaları sonunda 2019 yılında "Efe arısı"nın tescillendiğini kaydeden Köseoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"İzmir bölgesinden toplanan 200 arıdan, seleksiyon yapıla yapıla bir noktaya gelmiş bazı karakterler bakımından. Bu süreç içinde arının daha sağlıklı korunması da gerekiyor. Onun için Bozcaada'yı seçtik. Çünkü koloni varlığı düşüktü, ana karadan uzaklığı bizim açımızdan yeterliydi arının çiftleşmesi bakımından. 2015 yılında Bozcaada'ya geldik. 2015-2020 yıllarında adada bütün arıyı değiştirecek şekilde bir politika izledik. 400-500 ana arı dağıttık. 60-70 yapay oğul dağıttık. Bazı dönemlerde bilerek oğul verdik. Bazı arılarımızı güçlendirerek özellikle sahanın farklı noktalarına erkek yoğunluğunu aktararak adanın 'Efe arısı'na dönmesini sağladık. 2020 yılında damızlık sürülerimizi tamamen buraya getirerek damızlık üretimini adada gerçekleştirmeye başladık. Burada üretilen damızlıklar İzmir'deki enstitüye, oradan arı üreticilerine, belediyelere gönderiliyor. Sahadaki ana arı üreticileri, ticari ana üreterek servis yapıyorlar. Biz de enstitüde yılda yaklaşık 500-1000 adet ticari ana arı üretiyoruz."

 

"BAL VERİMİ BÖLGE ARILARINA GÖRE DAHA İYİ"

Farkındalık oluşturmak amacıyla bu şenliği düzenlediklerini kaydeden Köseoğlu, "Mor kekik, Bozcaada'nın doğal florası. Balı da çok leziz. Farkındalık yaratmak, 'Efe arısı'na ve doğal floraya dikkat çekmek istedik." dedi.

 

Türkiye'nin tescil edilmiş ilk genotipi olan arının seleksiyon çalışmaları sonucunda kuluçka performansının bölgesindeki diğer türlere göre yüksek olduğunu, çam balı döneminde bile yavruyu kesmediğinin görüldüğünü anlatan Köseoğlu, bölge arısına göre sakin bir yapıda olan 'Efe arısı'nın kışlatma performansının ve bal veriminin bölge arılarına göre iyi olduğunu belirtti.

 

 

Proje ortaklarından Afibee Gıda AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Almış ise Tarım ve Orman Bakanlığının başlattığı çalışmaya önce devletin önayak olduğunu, daha sonra özel sektörün desteğiyle sürdürülebilirliğin sağlandığını dile getirdi.

 

Özel sektör temsilcisi olarak tüm Türkiye'ye dağıtabilmek için buradaki damızlık üretimine destek olduklarını anlatan Almış, daha verimli arıcılık işlemleri yapabilmek için projenin bir parçası olduklarını söyledi.

 

Çalışmaların bu yıla kadar Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından yürütüldüğünü, bu seneden itibaren işletmeyi devraldıklarını bildiren Almış, "Bu alanda 100'e yakın kovan var. En önemlisi ana kraliçe arıların geliştirilip bütün Ege'ye dağıtılabiliyor olması." ifadesini kullandı.

 

Bozcaada Kaymakamı Mehmet Halit Haydaroğlu, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Kayadan, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Ertuğrul Arda ile Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit İleri'nin de yer aldığı program, katılımcıların arıcı kıyafeti giyerek bal hasadı yapmasıyla sona erdi.

 

03 Eylül 2024 Salı