tatil-sepeti

Türkiye'nin yatırım fırsatları ve çok uluslu şirketlere sunduğu avantajların küresel değer zincirlerindeki son gelişmeler etrafında ele alındığı toplantı, 100'e yakın uluslararası şirket temsilcisi ve yatırımcının katılımıyla gerçekleşti.

Toplantıda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dönmez, salgın sırasında tedarik zincirinin önemine herkesin şahit olduğunu belirterek, Türkiye'nin, tüketim malları açısından neredeyse hiç sıkıntı çekmeden ekonomisinin direncini ve gücünü gösterdiğini söyledi.

Türkiye'nin, güvenilir sanayi kültürüyle küresel şirketler için daha önemli hale geldiğini aktaran Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, tedarik zinciri ağlarını çeşitlendirmek ve güvence altına almak için çekici bir lokasyon olarak öne çıkıyor. Nitelikli, çalışkan ve şirkete bağlı iş gücüyle giderek daha deneyimli sanayi şirketleri ve coğrafi olarak Avrupa Birliği (AB) ve MENA'ya yakın olmanın avantajıyla Türkiye, tüm uluslararası ticaret ağlarının merkezinde ve doğrudan yabancı yatırımların bir numaralı adayıdır."

TÜRKİYE'NİN ÇEKİCİ YATIRIM ALANLARI

Çetin Ali Dönmez, Türkiye'nin önemli fırsatlar sunduğu alanlara işaret ederek, "Yenilenebilir enerji üretimi teknolojileri, petrokimyasallar, kimyasal ürünler, tıbbi ürünler, biyoteknoloji ve nanoteknoloji yatırımları, savunma sistemleri, hava aracı ve uzay teknolojileri, bilgi ve telekomünikasyon teknolojilerinin yatırımcılar için çekici olan yatırım alanları olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da KOBİ'ler ve çatı kuruluşlarıyla yakın iş birliği içinde çalışarak onları yeşil geçiş ve dijital ekonomiye hazır hale getirdiğini söyledi.
Bakanlık olarak organize sanayi bölgelerinin (OSB) büyütülmesi için finansal destek sağladıklarını aktaran Dönmez, ayrıca altyapı harcamaları için OSB'lere düşük maliyetli ve uzun vadeli krediler verdiklerini, yatırımcılara OSB'lerin içinde ya da dışında arsa tahsis ettiklerini anlattı.

"DAHA DİRENÇLİ VE DİNAMİK BİR ÜRETİM KAPASİTESİ İNŞA EDECEĞİZ"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Ahmet İhsan Erdem de salgın nedeniyle ortaya çıkan sürecin herkes için zor bir dönem olduğunu ve salgının yeni zorluklar getirdiğini söyledi.

Salgının dünyaya yayılmasından çok daha önce küresel değer zincirinde başlayan şiddetli değişimi Kovid-19'un yeniden gün yüzüne çıkardığını belirten Erdem, salgınla birlikte tedarik zincirlerindeki dijitalleşmenin, yapay zekadaki ilerlemenin, katmanlı üretimin, koruyucu politikalara eğilimdeki artışın ve küresel değer zincirlerinde yaşanan değişimin hız kazandığını kaydetti.

Erdem, "Gelecek dönemde şirketlerin tedarik zincirlerine yönelik bölgeselleşme ve çeşitlendirme stratejileri doğrultusunda, yerel endüstriyel kümelenmeyi geliştirmeye daha fazla odaklanacağız. Böylece ağımızı güçlendirerek daha dirençli ve dinamik bir üretim kapasitesi inşa edeceğiz." dedi.

"TÜRKİYE, TEDARİKTE ABD ŞİRKETLERİ İÇİN CAZİP BİR ÜLKE"

AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Vekili, General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy ise AmCham Türkiye olarak Türkiye'yi global pazarlara taşıyan güç olma ana hedefleri kapsamında hayata geçirdikleri webinar serisinin ilkini yoğun bir ilgiyle gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Özsoy, "Etkinlikte, iş insanlarına uluslararası ticaret ve yatırım ağlarında devam eden gelişmeler çerçevesinde ülkemizin yatırım çekiciliği ve teşvik mekanizmaları hakkında bilgi ve uzmanlarla etkileşim fırsatı sunduk." dedi.

Çok uluslu şirketlerin, tedarik zincirlerinin aksamaya uğramasıyla deniz aşırı üretim faaliyetlerini yeniden konumlandırmak ve tedarikçilerini kaynak ve hedef pazarlara yakın bir şekilde güvence altına almak için alternatif lokasyonlar aradığını belirten Özsoy, "Üretim kabiliyetleri, vasıflı ve rekabetçi iş gücü, AB ve MENA pazarlarına yakınlığı ve uluslararası serbest ticaret ağlarıyla Türkiye, ABD şirketlerinin tedarik zinciri ağlarını çeşitlendirmesi ve güvence altına alması için cazip bir ülke olarak öne çıkıyor." ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından gazeteci Hakan Güldağ ve yazar Didem Eryar Ünlü moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, BBVA Araştırma Büyük Veri Bölüm Başkanı Alvaro Ortiz, Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Dave Johnston, Mondelez International Türkiye Genel Müdürü İhsan Karagöz ve ODTÜ Teknokent Üst Yöneticisi (CEO) Serdar Alemdar değerlendirmelerde bulundu.

Toplantıda, "Küresel Değer Zinciri Sohbetleri" serisi kapsamında gelecek aylarda gerçekleştirilecek webinar'ların sırasıyla "bölgesel ticari ilişkiler", "yeşil mutabakat" ve "vergi mekanizması" konularına odaklanacağı bildirildi.

06 Nisan 2021 Salı

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa