Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türkiye-Sırbistan İş Konseyi Başkanı Arslan, "Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı’nda iki ülke için ortaya koyduğu 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşacağımıza canı gönülden inanıyoruz." dedi.


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Sırbistan İş Konseyi Başkanı ve Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Sırbistan ile ticaretinde net ihracatçı olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 2017 yılında 1 milyar dolar barajını aştığını, 2022 yılında ise 2,3 milyar dolar seviyesine yükseldiğini ifade etti.

 

Geçen yıl dış ticaret hacminin bir önceki yıla göre yüzde 5,3’lük düşüş yaşayarak 2,2 milyar dolar olduğunu anımsatan Arslan, "Nisan 2023 ile Mart 2024 döneminde Türkiye’nin Sırbistan’a ihracatı 1.560 milyon dolar olurken Türkiye’nin Sırbistan’dan ithalatı ise 726 milyon dolar oldu." diye konuştu.

 

Arslan, iki ülke arasında ticaret hacmini büyütmek için önemli fırsatların bulunduğunu kaydederek, "100’üncü yılını geride bırakarak ikinci yüzyılına güçlü bir adım atan Türkiye, siyasal ve ekonomik istikrarı, üretimdeki gücü, stratejik konumu ve vizyoner yatırımcılarıyla geleceğe güvenle bakıyor." ifadelerini kullandı.

 

Orta Vadeli Program ve 12’nci Kalkınma Planı ile ekonomik anlamda sağlam adımlar atan Türkiye'nin son dönemde yatırım çekmek ve iş ortamını geliştirmek için atılımlar yapan Sırbistan’la güçlü bir ticaret hacmi oluşturmaya hazır olduğunu belirten Arslan, şunları aktardı:

 

"Aynı şekilde Türkiye’nin üretimdeki gücü, genç ve nitelikli insan kaynağı, gelişmiş teknolojik altyapısı, yatırımcı dostu ticari ortamı Sırp yatırımcılar açısından yeni imkanlar sunuyor. Bu fırsatlar doğrultusunda, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye Yüzyılı’nda, iki ülke için ortaya koyduğu 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşacağımıza canı gönülden inanıyoruz."

 

SIRBİSTAN’DA 1000 TÜRK FİRMAMIZ YAKLAŞIK 10 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR

 

Osman Arslan, Türkiye ve Sırbistan arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da güçlenmesinin sadece iki ülkenin değil, aynı zamanda bölgesel istikrarın ve refahın artmasına da katkı sağlayacağına işaret etti.

 

Gerek Halk Bankası'nın verdiği finansal destekler gerekse DEİK Türkiye-Sırbistan İş Konseyi'nin yürüttüğü ticari diplomasi faaliyetleriyle üzerlerine düşen görevi bu alanda gerçekleştirdiklerini aktaran Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

"Ülkelerimiz açısından ticari kapasitenin geliştirilmesinin sadece Türkiye ve Sırbistan açısından değil, bölgede yaşayanların birbirleriyle entegrasyonu açısından çok stratejik ve kıymetli olduğuna inanıyorum. Buradan hareketle Türkiye ve Sırbistan özel sektör temsilcilerinin üçüncü ülkelere de örnek bir iş birliği içerisinde olmasını arzu ediyorum."

 

Arslan, Balkanlar ve Avrupa arasında bir kavşak görevi gören stratejik konumu ile ticaret ve transit geçiş açısından potansiyel avantajlara sahip Sırbistan'ın Avrupa pazarında önemli hedefleri olan şirketler ve yatırımcılar açısından ilgiyle takip edildiğine dikkati çekerek, "Halk Bankası olarak Sırbistan’da bulunmamızın oluşturduğu sinerji, Türkiye’den gelecek firmaların Sırbistan’da yatırım yapma iştahını artırıyor. Sırbistan’da 1000 Türk firmamız yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlıyor." dedi.

 

SIRBİSTAN’DAKİ YATIRIMLARIMIZIN TOPLAM DEĞERİ SON 10 YILDA 1 MİLYON DOLARDAN 400 MİLYON DOLARA YÜKSELDİ

 

Osman Arslan, Sırbistan’ın özellikle bilişim ve mühendislik gibi sektörlerde iyi eğitimli ve vasıflı bir iş gücüne sahip olmasının da teknoloji ve mühendislik alanında yatırım yapmayı planlayan şirketlere önemli avantajlar sağladığını dile getirdi.

 

Türkiye olarak Sırbistan’daki yatırımların toplam değerinin son 10 yılda 1 milyon dolardan 400 milyon dolara yükseldiğini belirten Arslan, "Son yıllarda müteahhitlik firmalarımızın faaliyetlerinde de artış yaşanıyor. Bu alanda faaliyet gösteren firmalarımız, 57 adet proje ile yaklaşık 1 milyar dolarlık iş hacmine sahip." açıklamasını yaptı.

 

Arslan, TCMB verilerine göre, 2022 yılında Türkiye’nin Sırbistan’da stok yatırım tutarının 307 milyon dolar seviyesinde olurken öne çıkan yatırımların tekstil sektöründen gerçekleştiğini ifade etti. Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Otomotiv, makinalar, sağlık ve enerji sektörleri yatırımların yoğunlaştığı diğer sektörlerdir. Türk müteahhit firmalarının Belgrad-Sarajevo otoyolu başta olmak üzere inşaat yatırımlarının yanı sıra yenilenebilir enerji sektöründe de ortak proje fırsatları bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakan Yardımcımız Mahmut Gürcan ile Belgrad Büyükelçimiz Hami Aksoy’un katılımlarıyla gerçekleştirdiğimiz Türkiye-Sırbistan Yuvarlak Masa toplantısında da değinildiği üzere EXPO 2027’nin Sırbistan’da düzenlenecek olması Türk firmalarımız açısından da önemli bir fırsat oluşturuyor."

16 Haziran 2024 Pazar

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2023 Araştırması'nın sonuçlarına göre, 2022'de 73 olan halka açık şirket sayısı geçen yıl 12 adet artışla 85'e çıkarak en yüksek düzeye ulaştı.


 


 

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2023 Araştırması'na göre, İSO 500 içinde halka açık şirketlerin sayısı 2017-2021 döneminde 65-69 bandında seyrederken, 2022 ve 2023 yıllarında ortaya çıkan finansal koşullar şirketleri halka açılmaya yöneltti.

 

Türkiye'nin en büyük 500 şirketleri arasında sayıları artan halka açık kuruluşlar, 2022'de 73'e, 2023'te ise 85'e çıkarak en yüksek seviyeyi gördü.

 

İSO 500 içerisinde yer alan halka açık şirketlerin performanslarına bakıldığında, üretimden satışlar 2 trilyon 67,3 milyar lira ile toplamdan yüzde 32,4'lük pay alırken, dönem kar ve zarar toplamındaki payı yüzde 33,6'dan 35,5'e yükseldi.

 

Türkiye'nin en büyük 500 sanayi şirketinin faiz, amortisman ve vergi öncesi karı 2022'ye kıyasla yüzde 45,5 artışla 1 trilyon 175 milyar liraya çıkarken, halka açık 85 şirketin faiz, amortisman ve vergi öncesi karı 379 milyar 968 milyon lirayla toplam içindeki payı yüzde 32,3 oldu.

 

Buna karşılık halka açık şirketlerin ihracat payı 2022'de yüzde 34,1 seviyesinden 2023'te yüzde 32,7'ye gerilerken, aktif toplamları 2 trilyon 916 milyar lira ile toplam içindeki payı yüzde 33'e ulaştı.

 

HALKA AÇIK 85 SANAYİ ŞİRKETİNİN TOPLAM BORCU 1,3 TRİLYON LİRA

 

Bilanço göstergelerinde yer alan toplam borçlara bakıldığında, Türkiye'nin en büyük 500 sanayi şirketinin borcu 2023 yılında yüzde 60 artarak 2,5 trilyon liradan 4 trilyon 13 milyar liraya çıktı.

 

Halka açık şirketlerin toplam borcu ise 1 trilyon 373,5 milyar lira ile toplam içindeki payı yüzde 34,2 olurken, kısa vadeli borçlar 1 trilyon 49,3 milyar ile yüzde 36,8 ve uzun vadeli borçlar 324 milyar 203 milyon ile yüzde 27,9'lük pay aldı.

 

Halka açık şirketlerin öz kaynaklarının toplam içindeki oranı 2022'de yüzde 28,7 seviyesindeyken, 2023'te 1 trilyon 543,2 milyar lira ile yüzde 32'ye yükseldi.

 

"SANAYİCİNİN YATIRIM VE ÜRETİM DEVAMLILIĞI İÇİN FİNANSMANA ERİŞİM ÖNEM ARZ EDİYOR"

 

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Aydın, Türkiye ekonomisinin Orta Vadeli Program'da bu yıl yüzde 4 ve gelecek yıl yüzde 4,5 büyüme hedefleri dikkate alındığında, sanayicinin yatırım ve üretim devamlılığını sürdürebilmesi için finansman erişimin büyük önem arz ettiğini bildirdi.

 

Halka arzların şirketlere sunduğu katkıya değinen Aydın, şunları kaydetti: "Halka açılma, sanayi şirketlerine kısa vadede yatırımlarını finanse etmek için sermaye toplamasına, şirketlerin borçlanma ihtiyacının azaltılmasına ve finansal yapılarını güçlendirmesine katkı sunarken, uzun vadede finansal istikrar ve büyüme potansiyeli sunarak bu süreçte kritik bir rol oynar. Bu nedenle İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı 500 büyük sanayi şirketi içerisinde halka açık kuruluşların sayısının artması, sanayinin güçlenmesine ve sürdürülebilir bir büyüme yakalamasına önemli katkılar sağlayacaktır. Ayrıca şirketlerinin halka açılma ile elde ettikleri kurumsallaşma, şeffaflık ve itibar, finansmana erişimin kolaylaşmasına yol açabilir."

 

Güçlü finansal yapıya sahip, büyüme potansiyeli yüksek ve yatırımcı güvenini kazanmış şirketlerin halka açılmaya devam edebileceğini ifade eden Aydın, halka arz ivmesinin piyasa ve ekonomik koşulların yanı sıra şirketlerin özel durumlarıyla stratejik kararlarına bağlı olduğunu vurguladı.

 

Aydın, sanayi şirketlerinin sermaye piyasası araçlarını kullanmasına ilişkin şunları söyledi: "Bu durum hem şirketlerin finansal yapısını güçlendirir hem de ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkıda bulunur. Ayrıca şirketlerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmalarına, rekabet güçlerini artırmalarına ve piyasa koşullarına daha hızlı adapte olmalarına yardımcı olur. Sanayi şirketlerinin sermaye piyasalarından daha fazla yararlanması, uzun vadeli stratejik bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa İstanbul yönetimi ve hükümetin halka arzları teşvik eden politikaları da bu süreci olumlu yönde etkileyebilir. Bu büyük şirketlerin borsaya dahil olmasıyla sermayenin daha fazla tabana yayılması ve derinleşmesi gelecekte ekonominin sağlıklı büyümesi için hayati öneme sahip. Zira ülke ekonomilerin gelişmişlik düzeylerinin genelde sermaye piyasalarının, özelde ise borsalarının derinlikleriyle doğru orantılı olduğunu görmekteyiz."

26 Haziran 2024 Çarşamba

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracat Pazar Monitörü'nün (İPM) mayıs ayı sonuçlarında İhracat Talep Endeksi 99.7 puan, Pazar Dayanıklılık Endeksi ise 99.4 puan oldu.



 

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden (TİM) yapılan açıklamada, önemli pazarlarda talebi yaratan koşullar ile global ekonomideki talep ve risklerin takip edildiği İhracat Pazar Monitörü'nün mayıs ayı sonuçları paylaşıldı.

 

İhraç edilen ürünlere olan talep koşullarını ihracat yapılan pazarlar üzerinden, temel makroekonomik göstergeler ve öncü makroekonomik göstergeleri kullanarak takip eden İhracat Talep Endeksi, mayısta aylık bazda yüzde 0,1 artış ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,7 azalış ile 99,7 oldu.

 

Endeks uzun dönem ortalamasının altında seyrederken, enflasyon beklentilerindeki iyileşmeye paralel olarak, küresel talebi oluşturan göstergelerdeki kismi iyileşme endeksi uzun dönem ortalamasına yaklaştırdı.

 

PAZAR DAYANIKLILIK ENDEKSİ 99.4 OLDU

 

Uzun ve kısa vadeli sosyal, ekonomik ve politik göstergelerden yararlanarak oluşturulan ve ihracat pazarlarının risklere karşı direncini ölçen Pazar Dayanıklılık Endeksi, mayısta aylık bazda yüzde 0,6 artış, geçen yılın aynı ayına göre de yüzde 0,1 yükseliş ile 99,4 oldu.


Orta Doğu'da yükselen tansiyonun kısmen düşmesi, ihraç pazarları genelinde dayanıklılığı olumlu etkiledi ve endeksi uzun dönem ortalamasına yaklaştırdı.

 

 

26 Haziran 2024 Çarşamba