tatil-sepeti

ABD'li yatırım bankası J.P. Morgan Türkiye'de enflasyonun yılsonu tahminini yüzde 43.5'ten yüzde 42.5'e, ABD'nin diğer büyük bankası Morgan Stanley yüzde 43.4'ten yüzde 42.4'e, İngiliz bankası Barclays de yüzde 44.5'ten yüzde 44'e düşürdü.


 

Yabancı kurumlar, Türkiye ile ilgili enflasyon beklentilerini düşürmeye başladı.

 

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haziranda aylık bazda yüzde 1,64, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,38 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 71,6, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 50,09 olarak gerçekleşti.

 

TÜFE mayıs ayında yüzde 3,37, yıllık bazda ise yüzde 75,45 artış kaydetmişti.

 

Enflasyondaki yavaşlamanın ardından yabancı kurumlar, Türkiye ile ilgili enflasyon beklentilerini düşürmeye başladı.

 

ABD'li yatırım bankası J.P. Morgan Türkiye'de enflasyona ilişkin yıl sonu tahminini yüzde 43,5'ten yüzde 42,5'e, 2025 sonunda enflasyon tahminini ise yüzde 25,2'den yüzde 25'e düşürdü.

 

J.P. Morgan'ın raporunda, enflasyondaki beklenmedik düşüşün temel mal fiyatlarından kaynaklandığı aktarıldı.

 

"TL'deki reel değerlenmenin emekli ve memurlara yapılacak zamla birleşince bu ay elektriğe yapılan ve gelecek ay da doğal gaza yapılacak zamla ne ölçüde dengeleneceğini izleyeceğiz." ifadelerine yer verilen raporda, bu yıl için enerji hizmet fiyat artışlarının muhtemelen bir kez olabileceği ve daha sonra olmayacağı, bunun da ekim ayında kamu hizmet fiyatlarında artış olmayacağı anlamına geldiği aktarıldı.

 

Raporda, dezenflasyon sürecinin haziran ayında başladığı, temmuz ve ağustosta hızlanacağı öngörüsünde bulunuldu.

 

Giyim, hizmet, lokanta ve otel fiyatlarındaki yavaşlamaya vurgu yapılan raporda, söz konusu fiyatlardaki yavaşlamanın temel mal ve hizmet fiyatlarında yurt içi talebin gerilediğinin ilk işaretleri olduğu aktarıldı.

 

ABD'nin büyük bankalarından Goldman Sachs da mevzuat değişiklikleri ve temel mal enflasyonundaki bir miktar normalleşme nedeniyle temmuz ayında enflasyonda bir miktar hızlanma beklenirken, enflasyonun ikinci yarıda zayıflamaya devam edebileceğini belirtti.

 

Enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 36'ya kadar gerileyeceği öngörüsünde bulunulan raporda, hizmet enflasyonu hala yüksek olsa da bu ivmenin nihayet düştüğü ve bu düşüşün ileriki aylarda hızlanabileceği vurgulandı.

 

Raporda, enflasyondaki yavaşlamayla birlikte TL'nin değer kazanması da göz önünde bulundurulduğunda, TCMB'nin para politikasını gevşetebileceği ve üçüncü çeyreğin sonunda bir faiz indirimi gelebileceği aktarıldı.

 

MORGAN STANLEY'DEN MALİ SIKILAŞMA VURGUSU

 

ABD'nin diğer büyük bankası Morgan Stanley, Türkiye için 2024 yılı sonu enflasyon tahminini yüzde 43,4'ten yüzde 42,4'e düşürürken, 2025 yılı sonunda enflasyonun yüzde 25,2 seviyesinde gerçekleşeceği öngörüsünde bulundu.

 

Morgan Stanley raporunda, Türkiye'nin dezenflasyon sürecine beklenenden hızlı bir başlangıç yaptığı belirtildi.

 

Geniş tabandaki yavaşlamaya rağmen hizmet enflasyonunun yüksek seyrini sürdürmesi ve yönetilen fiyat artışlarının yukarı yönlü riskleri canlı tutmaya devam ettiği vurgulanan raporda, enflasyon görünümüne yönelik riskler nedeniyle TCMB'nin sıkı duruşunu sürdürebileceği aktarıldı.

 

Raporda, dezenflasyonu desteklemenin anahtarının daha fazla mali sıkılaşma olduğu belirtildi.

 

İngiliz bankası Barclays, 2024 yılı sonu için enflasyon tahminini yüzde 44,5'ten yüzde 44'e düşürürken, 2025 yılı sonu için enflasyon öngörüsü yüzde 30,8 oldu.

 

Barclays raporunda yüksek baz etkisinin temmuz ve ağustos aylarında da enflasyondaki yavaşlamaya katkı sunabileceği kaydedildi.

 

TCMB'nin ilk faiz indiriminin 2025 Ocak ayında gerçekleşebileceği bildirilen raporda ancak bankanın yılın 4. çeyreğinde de parasal gevşemeye gitmeyi düşünebileceği kaydedildi.

 

İngiltere'nin en büyük bankalarından HSBC'nin raporunda, haziran ayı enflasyonunun TL ve TCMB için olumlu olduğu aktarıldı.

 

Raporda, enflasyonun bastırılmasının yüksek reel faizler yoluyla TL'nin cazibesini artırdığı belirtildi.

 

Ancak yeniden dış dengelenmenin ölçeğinin hala ılımlı seviyelerde bulunduğu kaydedilen raporda, "Bununla birlikte, özellikle daha yavaş enflasyon yoluyla döviz kurunun daha sınırlı bir reel değer kazanması, daha hızlı bir makro yeniden dengelenmeyi destekleyebilir." ifadelerine yer verildi.

 

TCMB'nin piyasa katılımcıları anketinde cari yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 43,5 olduğu anımsatılan raporda, enflasyon beklentilerindeki aşağı yönlü revizyonunun muhtemel olmasıyla birlikte ileriye dönük reel faiz oranlarının da artabileceği, bunun da TL'yi daha cazip kılabileceği kaydedildi.

 

YILLIK ENFLASYON AĞUSTOS AYINA KADAR YÜZDE 50'NİN ALTINA DÜŞME YOLUNDA İLERLEME KAYDETTİ

 

İsviçre'nin en büyük bankası UBS, yıllık enflasyonun ağustos ayına kadar yüzde 50'nin altına düşme yolunda ilerlediğini belirterek, enflasyonun bu yılın sonunda yüzde 45 seviyelerinde gerçekleşeceği tahmininde bulundu.

 

UBS raporunda, "Beklenenden düşük çıkan manşet enflasyon ve çekirdek enflasyondaki ılımlılaşma Türkiye'nin makro politikalarının enflasyonla mücadeleyle tutarlı olduğu fikrini güçlendirmesi açısından piyasalar için olumlu bir haber" değerlendirmesine yer verildi.

 

Asgari ücrete zam yapılmaması ve kredi büyümesindeki yavaşlama gibi son gelişmelerin olumlu olduğu vurgulanan raporda, TCMB'nin yılın son çeyreğinde faiz indirimine gitmek için alana sahip olabileceği kaydedildi.

 

Fitch Ratings Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, "Merkez Bankasının hedeflenen banka düzenlemelerinin de yardımıyla finansal koşulları nispeten sıkı tutmasını beklerken, asgari ücret ayarlamalarına ilişkin kararlar da dahil olmak üzere maliye ve gelir politikalarının muhtemelen iç talebi soğutacak şekilde kalibre edileceğini düşünüyoruz. Eğer bu politika tutarlılığı sürdürülebilirse, enflasyonun düşmesine, cari açığın daralmasına ve uluslararası rezervlerde sürdürülebilir bir iyileşmeye katkı sağlayarak Türkiye’nin kredi değerliliğini olumlu etkileyecektir." ifadelerini kullandı.

05 Temmuz 2024 Cuma

Çin'de ekonomik büyüme ilk üç çeyrekte yıl sonu hedefinin gerisinde kalırken Merkez Bankasının (PBoC) "ekonomiye güçlü makro destek" mesajı piyasalara olumlu yansıdı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, Pekin'de düzenlenen Finans Caddesi Forumu'nda bankanın politikalarında büyümeyi teşvik etmeye yönelik yapacağı düzenlemelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Pan, konuşmasında, Çin'deki mevcut ekonomik durumunun güçlü makro destek politikalarını uygulamayı gerektirdiğinin altını çizerek, "Merkezi hükümetin aşamalı canlandırma politikaları paketini uygulama kararı, ekonomiyi ve beklentileri istikrara kavuşturma, tüketimi teşvik etme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor, piyasalar da buna pozitif tepki veriyor." dedi.

Gayrimenkul sektörü ve finans piyasalarında bazı çelişkilerin ve zorlukların varlığına dikkati çeken Pan, uluslararası deneyim ve Çin'in geçmiş tecrübeleri dikkate alındığında bu alanlarda hedeflenmiş politikaların gereğine işaret etti.

Pan, PBoC'nin eylüldeki 50 baz puanlık indirimin ardından dördüncü çeyrekte banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık bir indirim daha planladıklarını duyurdu.

 

PİYASALAR OLUMLU TEPKİ VERDİ

Ulusal İstatistik Bürosunun (UİB) bu sabah açıkladığı verilere göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetmişti. İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefini yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkuları artırmıştı.

Büyüme performansının hükümetin hedefinin altında kalmasına rağmen Çin'de piyasaların Pan'ın güçlü makro destek vurgusuna olumlu tepki verdiği gözlendi.

Açıklamaların ardından Hong Kong borsasının Hang Seng endeksi yüzde 3,7 ve Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,9 değer kazandı.

 

ZORUNLU KARŞILIKLAR DÜŞÜRÜLECEK

Zorunlu karşılıklar bankaların ve kredi kuruluşlarının kredi olarak verdikleri miktarlara karşılık rezerv olarak tutması zorunlu olan nakit miktarını ifade ediyor. Zorunlu karşılıkların düşürülmesi, bu kuruluşların kredi olarak verebileceği daha fazla nakit varlığı piyasaya aktarabilmesini sağlıyor.

Çin Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında bu yıl 5 Şubat'ta ve 27 Eylül'de 50 baz puanlık indirimlere gitmişti. Banka, 2022 ve 2023'te de ikişer kez 25 baz puanlık indirimler yapmıştı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, 24 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında, ters repo faizinde indirimden zorunlu karşılık oranlarının azaltılmasına ve mortgage faizleri ile asgari teminat ödemlerinin düşürülmesine dek politika adımlarını duyurmuştu.

Tedbirler kapsamında zorunlu karşılık oranlarının 50 baz puan düşürüleceğini belirten Pan, ayrıca, piyasadaki likidite durumuna bağlı olarak yıl içinde zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık ilave indirime gidebileceklerini de vurgulamıştı.

18 Ekim 2024 Cuma

Avrupalı şirketler, durgun ekonomik görünüm ortamında işten çıkarmalarda yılın ikinci yarısında da hız kesmedi.

Avrupa'da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomiler üzerindeki etkilerinin sürmesinin yanı sıra zayıf ekonomik veriler, Almanya'daki yapısal sorunlar ve yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası nedeniyle tüketici talebinin zayıflamasına bağlı olarak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla işten çıkarma kararları alınıyor.

Salgın öncesine göre yüksek seyreden enflasyon hane halkının satın alma gücünü düşürürken, enflasyonu düşürmek için faizin artırılması da şirketlerin yatırım için kredi maliyetlerini yükseltti.

Ortaya çıkan ekonomik durgunluk, Avrupa'nın önde gelen şirketlerinin birçoğunun satış ve karında yaşadığı düşüş de şirketlerin istihdam kararlarına yansıyor.

Otomotiv, mühendislik, kimya, bankacılık, imalat, teknoloji ve petrol başta olmak üzere neredeyse tüm sektörlere yayılan işten çıkarmalar, bu yılın ikinci yarısı itibarıyla da hız kesmedi. Buna son olarak, Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus’ın Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2 bin 500'e kadar pozisyonu azaltma kararı eklendi.

Bu yılın temmuz başından itibaren işten çıkarma kararları alan büyük çaplı Avrupalı şirketler ve sektörlere göre dağılımı şu şekilde:

 

MÜHENDİSLİK, HAVACILIK VE SAVUNMA

İsveç merkezli batarya üreticisi Northvolt, geçen ay yaptığı açıklamada, Skelleftea bölgesindeki Northvolt Ett fabrikasındaki 1000 pozisyon dahil 1600 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin açıklamasında, zorlu makroekonomik koşullar karşısında fabrikadaki üretim kapasitesinin artırılması için bazı maliyet düşürücü önlemlerin alınacağı belirtilerek, bu önlemlerin işten çıkarmalarla sonuçlanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus bu hafta Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2500'e kadar pozisyonu azaltma kararını açıkladı.

 

DEMİR YOLU, TELEKOM VE ÇİP

Alman demir yolu operatörü Deutsche Bahn, temmuzda, toplam istihdamının yaklaşık yüzde 9'una karşılık gelen 30 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

İsveçli telekom operatörü Telia da bu yıl içinde yaklaşık 3 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını bildirerek, istihdamını azaltma kararı alan diğer Avrupalı şirketler arasına katıldı.

Alman çip üreticisi Infineon ağustosta dünya çapında 1400 pozisyonu azaltacaklarını ve bu pozisyonları işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacaklarını duyurdu.

Polonya'nın en büyük yük taşıma şirketi PKP Cargo, temmuzda personelinin yüzde 30'unun işine son vermeyi planladığını açıkladı.

Finlandiya merkezli bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon şirketi Nokia'nın da maliyetleri düşürme çabası kapsamında Avrupa'da 350 kişiyi işten çıkarmayı planladığı haberleri uluslararası medyada yer aldı. Şirketin ayrıca Çin'de de istihdamını 2 bin kişi azaltmayı planlıyor.

 

BANKACILIK

Norveç merkezli DNB bankası, eylülde yaptığı duyuruda 6 ay içinde tam zamanlı 500 çalışanının işine son vereceğini bildirdi.

İtalyan banka UniCredit, 17 Ekim'de işçi sendikasıyla 1000 kişinin gönüllü şekilde işten çıkarılması ve 500 yeni istihdam oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

 

PERAKENDE VE TÜKETİM MALLARI

Ev aletleri üreticisi Dyson, temmuzda küresel yeniden yapılanma planı kapsamında İngiltere'de yaklaşık 1000 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Tüketim ürünleri şirketi Unilever de temmuzda 2025 sonuna kadar Avrupa'daki tüm ofis pozisyonlarını üçte bir azaltmayı planladığını duyurdu.

 

ENERJİ, İLAÇ, MEDYA VE DİĞER SEKTÖRLER

Enerji şirketi Shell'in petrol ve doğal gaz arama alanındaki istihdamını yüzde 20 azaltmayı planladığına ilişkin haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İlaç üreticisi Indivior, temmuzda 130 kişiyi işten çıkaracağını duyururken, Norveçli gübre üreticisi bu hafta yaptığı açıklamada Belçika'daki tesisinde planlanan üretim değişikliklerinin yaklaşık 115 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanabileceğini açıkladı.

Finlandiyalı orman ürünleri grubu da geçen hafta Fibres Finland tesisinde yaklaşık 110 çalışanıyla yollarını ayırabileceğini bildirdi. Şirket ağustosta Almanya'daki fabrikasının kapanmasıyla 338 kişinin, biokompozit tesisinin kapatılmasıyla da Finlandiya ve Almanya'da 59 kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.

İsviçreli medya şirketi Tamedia ağustosta iki matbaasını kapatacağını ve yaklaşık 300 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.

İngiliz medya devi BBC bu hafta 155 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Yılda 700 milyon sterlin tasarruf sağlama planı kapsamında pozisyonlarını azaltmaya karar veren BBC'nin, söz konusu işten çıkarmalarla maliyetini 24 milyon sterlin düşüreceği bildirildi. 

İngiliz Premier Lig kulübü Manchester United'ın da kulüp çapında bir işten çıkarma programının parçası olarak yaklaşık 250 kişiyi işten çıkarmayı planladığına yönelik haberler medyada yer aldı.

18 Ekim 2024 Cuma