tatil-sepeti

Avrupa Birliği (AB), ‘Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’ kapsamında gerekli olan standartları ilan etti. Yönergedeki kriterlere giren ve AB şirketleriyle çalışan Türk şirketleri de 2029’dan itibaren CSRD raporu hazırlamakla yükümlü olacak.


HABER: FATMA GENÇ

 

Avrupa Birliği, 2014 yılında yayınladığı ‘Mali Olmayan Raporlama Direktifi’ni (NFRD) revize ederek 5 Ocak 2023 tarihinde ‘Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’ni (CSRD) yayınladı. Kademeli olarak uygulanacak CSRD’nin yeni gerekliliklerinden doğrudan etkilenen şirketlerin kapsamı oldukça geniş. 

 

KAMUYLA PAYLAŞACAKLAR

 

Halihazırda NFRD’ye tabi olan yaklaşık 11 bin AB şirketi direkt olarak, kademeli geçişin ardından ise 50 bin AB şirketi CSRD’den etkilenecek.  Bu direktif ile şirketlerin 2024 itibarıyla çevresel, sosyal ve yönetimsel faaliyetlerini kamuyla paylaşması zorunlu hale getirilecek. Düzenlemeye göre, CSRD kapsamında rapor yayınlamak zorunda olan 500’den fazla çalışanlı şirketler 1 Ocak 2024, zorunluluğu olmayan ve 250’den fazla çalışanı olan şirketler ise 1 Ocak 2025 tarihinde, KOBİ’ler de 1 Ocak 2026 itibariyle bu uygulamayı başlatmak zorunda.

 

MALİ RAPORLAMA  

 

AB üyesi olmayan büyük şirketler veya AB’de listelenmiş iştirakin AB üyesi olmayan nihai ana şirketler (AB’de listelenmemiş, 500’den az çalışanı olan), son iki mali yılın her birinde AB’de 150 milyon Euro’dan fazla net ciroya sahip olması durumunda, 2028 mali yılı için raporlama yapmak zorunda. 

 


AB DIŞI ŞİRKETLER DE 

 

AB’de şubeleri olan ve büyük veya AB’de listelenmiş iştirakleri olmayan AB dışı şirketlerin, AB’deki şubesi veya iştiraki, 40 milyon Euro’dan fazla ciroya sahip olması ve son iki mali yılın her birinde AB’de 150 milyon Euro’dan fazla net ciroya sahip olması durumunda, 1 Ocak 2029’dan itibaren (2028 mali yılı için) CSRD sürdürülebilirlik raporları uygulanacak. CSRD, AB dışı şirketleri ve bunların AB ortaklıkları da dahil olmak üzere, mevcut NFRD kapsamında raporlama yapan şirketleri de etkileyecek. Bu durumda AB şirketlerine ihracat yapan Türk şirketleri, yayımlanan standarda uygun raporlama hazırlayacak. Şirketler, standartta belirtildiği gibi çevresel, sosyal ve yönetişim performanslarını ele alarak 1 Ocak 2029 itibarıyla sunacak. 

 

NELER RAPORLANACAK? 

 

ESRS, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik ve insan hakları da dahil olmak üzere şirketlerin hem kendi faaliyetlerini hem de sosyal ve çevresel konuları şirket faaliyetlerindeki etkilerini bütünsel bir perspektifle raporlamalarını amaçlıyor. Bu standartlar şöyle: 

 

  • ESRS 1: Genel gereksinimler
  • ESRS 2: Genel açıklamalar
  • ESRS E1: İklim
  • ESRS E2: Kirlilik
  • ESRS E3: Su ve deniz kaynakları
  • ESRS E4: Biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler 
  • ESRS E5: Kaynak kullanımı ve döngüsel ekonomi
  • ESRS S1: Şirket çalışanları
  • ESRS S2: Değer zincirinde yer alan çalışanlar
  • ESRS S3: Etkilenen topluluklar
  • ESRS S4: Tüketiciler ve son kullanıcılar 
  • ESRS G1: İş etiği

 

ESRS 1, raporlama sürecinde uyulması gereken genel ilkeleri belirlerken, ESRS 2 raporlanacak temel bilgileri içeriyor. 

 

İKV: ŞİRKETLERİMİZ ŞİMDİDEN HAZIRLANMALI

 

İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, son düzenlemenin AB’ye ihracat yapan Türk şirketlerini etkileyecek önemli bir gelişme olduğunu söyledi. CSDR’nin AB’nin Yeşil Mutabakat ve iklim taahhütlerini yerine getirmesine yardımcı olmak için tasarlandığını belirten Zeytinoğlu, “CSRD ile belirlenen gereklilikler, AB dışı şirketleri ve bunların AB iştirakleri de dahil olmak üzere, mevcut AB Mali Olmayan Raporlama Yönergesi (NFRD) kapsamında raporlama yapan çok daha fazla şirketi etkileyecek” dedi. Zeytinoğlu, şunları söyledi: “CSRD, Türk şirketleri için de önemli bir gelişme. Yönergedeki kriterlere giren Türk şirketleri, 2029’dan itibaren CSRD raporu hazırlamakla yükümlü olacak. AB’de faaliyet gösteren Türk şirketlerinin yönergeye uyum sağlamak için şimdiden gerekli adımları atarak Avrupa Sürdürülebilirlik Standartları’na uymaları gerekiyor. Daha da önemlisi CSRD, Türk şirketlerinin Çevre Sürdürülebilirlik Yönetişimi (ÇYS) performanslarını iyileştirmeleri ve önceden yapacakları hazırlıklarla Avrupa pazarında rekabet avantajı için önemli bir fırsat olarak görülmeli.” 

 

AB: FİNANSA DESTEK ARACI

 

Finansal İstikrar, Finansal Hizmetler ve Sermaye Piyasaları Birliğinden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Mairead McGuinness, bu standartların Avrupa Birliği’nin sürdürülebilir finans gündemini destekleyen önemli bir araç olduğunu söyleyerek, şu bilgiyi verdi: “Raporlama şirketlerinin üzerindeki yükü sınırlandırırken aynı zamanda şirketlerin yeşil anlaşma gündemini karşılamak için gösterdikleri çabayı ortaya koymaları ve dolayısıyla sürdürülebilir finansmana erişimlerini sağlamak arasında doğru dengeyi kuruyorlar.” 

04 Eylül 2023 Pazartesi

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa