tatil-sepeti

Tarım sektörü ile ülke ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunan Antalya'da ürün çeşitliliği her geçen gün zenginleşiyor. Kentte kivi, avokado, ananas, ejder meyvesi, çarkıfelek (passion furit), mango gibi egzotik meyve üretim alanları genişliyor. Katma değerinin yüksek olması dolayısıyla son yıllarda üretim alanları genişleyen tropikal meyvede, yurt dışı satışları da artıyor.


YABAN MERSİNİ İHRACATI 2 MİLYON DOLARA YAKLAŞTI


Antalya, Isparta ve Burdur'u kapsayan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, bölgeden yapılan tropikal meyve ihracatının yüzde 172 oranında arttığını söyledi.

Bölgeden 1 Ocak-30 Eylül 2020 tarihlerinde yapılan 672 bin 506 dolarlık ihracatın bu yıl aynı dönemde 1 milyon 832 bin 991 dolara ulaştığını dile getiren Çavuşoğlu, ihracatın 1 milyon 311 bin 695 dolarını yaban mersininin karşıladığını belirtti. Geçen yıl 9 ayda 423 bin 185 dolarlık yaban mersini satışı yapıldığını aktaran Çavuşoğlu, bu yıl bu meyvede yaklaşık yüzde 210'luk bir ihracat artışına imza atıldığını bildirdi.


Yaban mersinini ise 329 bin 976 dolarlık ihracatla kivinin takip ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, 106 bin 383 dolarlık satışla da avokadonun üçüncü sırada yer aldığını kaydetti. Çavuşoğlu, bölgeden ihracatı yapılan ürünler arasında çarkıfelek, karambola, pitahaya, Trabzon hurması, ananas, böğürtlen, mangonun da bulunduğunu anlattı.


TROPİKAL MEYVE İHRACATÇI SAYISI DA ARTTI


Tropikal meyve sektöründe ihracatçı sayısında da artış yaşandığını ifade eden Çavuşoğlu, "Geçen yıl 34 olan ihracatçı sayımız, bu yıl 42'ye yükseldi. Tropikal meyve konusunda çok ciddi üretim başladı. Özellikle yaban mersini, avokado ve ejder meyvelerinde." dedi.


Henüz ihracat rakamlarının çok yüksek olmadığını ancak potansiyelin yüksek olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, üreticilerin tropikal meyvelere yönelmesiyle ihracatın ileriki süreçte daha da artacağını vurguladı.


Üreticilerin meyve üretimini daha uzun süreçlere yayabilmek amacıyla denize yakın yerlerden başlayıp, daha yüksek bölgelere doğru ilerlediğine değinen Çavuşoğlu, "Hemen hemen tüm ülkelere ürün gönderiyoruz. Yaban mersini Avrupa'nın tüm bölgesine gidiyor, avokado ve ejder meyvesi de daha çok Ukrayna'dan alıcı buluyor. Rusya da yavaş yavaş başlamış durumda." diye konuştu.


Tropikal meyvelerin diğer meyvelere göre daha yüksek fiyattan satıldığını belirten Çavuşoğlu, "Tropikal meyvelerde dönüm başına üretimler daha karlı hale gelmiş durumda. İklimsel dengeler ve topraktaki problemlerden dolayı da bazı ürünlerde sıkıntılar yaşayan üreticiler, tropikal meyvelere kaymaya başladı." ifadelerini kullandı.

13 Ekim 2021 Çarşamba

Etiketler : Sektörel

Bosna Hersek'te kapılarını ziyaretçilerine açan, Balkanlar'ın en önemli genel ticaret fuarlarından ZEPS Fuarı'na Türkiye, aralarında TOGG'un da bulunduğu 35 firmayla katılım sağlıyor.


 


 

Zenica şehrinde düzenlenen ve 1.5 milyon ziyaretçi sayısına ulaşılması beklenen fuara Türkiye, bu yıl İstanbul Ticaret Odasının (İTO) yaptığı organizasyonla "Partner Ülke" olarak katılıyor.

 

Aralarında TOGG'un da bulunduğu Türk markaları, bugün açılan Bosna Hersek'in en büyük uluslararası fuarı ZEPS'te yeni ürünlerini Balkan ve Avrupa ülkelerine tanıtacak.

 

Bu yıl 30'uncusu düzenlenen fuarın Türkiye milli iştirakine, başta İstanbul olmak üzere Adana, Bursa, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Samsun ve Uşak'tan firmalar katıldı.

 

Ambalaj, aydınlatma, bilişim, eğitim, elektrikli ev aletleri, gıda, hazır giyim, inşaat, kırtasiye, mobilya, sanayi, uzay sanayisi firmaları ile küresel otomotiv ve mobilite markası TOGG'dan oluşan 35 Türk şirketi, inovatif ürünlerini fuarda ziyaretçilerin beğenisine sundu.

 

"ZEPS FUARI İLE YENİ PAZAR VE İŞBİRLİKLERİ GELİŞTİRİYORUZ"

 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, ZEPS Fuarı'nın Türkiye'nin dış ticaretine katkı vereceğine inandıklarını söyledi.

 

Türkiye milli standında, çeşitli sektörlerin lider firmalarının ülkenin kaliteli ve zengin ürün çeşitlerini sergilediğini belirten Avdagiç, "En önemlisi Türkiye'nin milli otomotiv markası TOGG'u, ZEPS Fuarı ile Bosna Hersek'e taşıdık. 560 sene önce bu topraklara Anadolu'nun soylu atlarıyla gelmiştik, şimdi ise Anadolu'nun yerli markası TOGG ile buradayız." dedi.

 

Avdagiç, ZEPS Fuarı'na katılımla bir yandan yeni pazar ve işbirlikleri geliştirirken, diğer yandan da iki ülkenin dostluk ve kardeşliğini büyüttüklerini kaydetti.

 

İstanbul Ticaret Odası olarak Bosna Hersek'te 6 kez Türk Ürünleri Fuarı gerçekleştirdiklerini kaydeden Avdagiç, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri daima canlı tutmayı hedeflediklerini söyledi.

 

Avdagiç, Bosna Hersek'te en son düzenlenen Helal Fuarı'na Türkiye milli iştirakini gerçekleştirdiklerini de hatırlattı.

 

Bosna Hersek'te bugüne kadar 300 milyon dolara ulaşan yatırımların hızla katlanacağına inandığını aktaran Avdagiç, "Bu yoldaki engellerin de Bosna Hersek hükümeti ve yetkililerin iyi niyetli yaklaşımlarıyla çözüleceğine güveniyorum." ifadesini kullandı.

 

Avdagiç, iki ülkenin mevcut ticaretini daha yukarılara taşıyacak potansiyele sahip olduğuna dikkati çekerek, "2023 yılında Bosna Hersek’e 716 milyon dolarlık ihracat yaptık. İthalatımız 200 milyar dolar oldu. Bu yılın ilk 7 ayına bakınca da ithalatımız 179 milyon dolar, ihracatımız 479 milyon olarak gerçekleşti." bilgisini verdi.

 

Güncellenen Serbest Ticaret Anlaşması'nın 1 Ağustos 2021'de yürürlüğe girmesinin bu konuda itici bir güç olduğunu kaydeden Avdagiç, "Bosna Hersek ile dış ticaretimizde henüz 1 milyar dolar eşiğini aşamadık. Beklentimiz bu hedefe 2024’te ulaşmak." dedi.

 

Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bosna Hersek'in, Türklerin ve bu coğrafyanın ürettiği ürünlerin Batı'ya doğru yolculuğunu hızlandıracak önemli bir durak ve üs olduğuna inanıyoruz. Onun için de Bosna Hersek'in her zaman ticari varlığını zinde tutmayı amaçlıyoruz. ZEPS Fuarı ile de bunu yapmaya çalışıyoruz. ZEPS Fuarı’ndan en önemli beklentimiz, Türk firmalar ile Bosna Hersekli firmalar arasındaki işbirliğinin daha da gelişmesi, yeni yatırım ve projelere başlangıç olması. Ayrıca bu fuar, Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler için hızlandırıcı bir güç olacaktır. İnanıyoruz ki bu fuar, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in 'Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.' sözünde kastettiği yeniden dirilişin tohumunun ticaret olduğunu gösterecektir."

 

Fuar, 5 Ekim'de sona erecek.

01 Ekim 2024 Salı

Etiketler : TOGG Balkanlar

Dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe istihdam, tüm zamanların rekor artışıyla geçen yıl bir önceki seneye göre yüzde 18.2 artarak 16 milyon 200 bin kişiye ulaştı.


 

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından hazırlanan "Yenilenebilir Enerji ve İstihdam 2024 Raporu"na göre, istihdam artışının yaklaşık yüzde 46'sı rüzgar ve güneş kurulumlarının en fazla gerçekleştirildiği Çin'den geldi.

 

Çin, 7,4 milyon yenilenebilir enerji istihdamıyla lider olurken, bunu 1,8 milyon ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 1,56 milyon ile Brezilya izledi.

 

ABD ve Hindistan ise yaklaşık 1'er milyonluk istihdamla bu ülkeleri takip etti.

 

Küresel yenilenebilir enerji istihdamında güneş enerjisi 7,2 milyon ile en fazla istihdam yaratan sektör oldu.

 

Çin ve Güney Asya, güneş enerjisi sektöründe istihdamı artıran bölgeler olarak kayıtlara geçti.

 

Biyoyakıtlar, dünya genelinde 2,8 milyon istihdam yaratarak ikinci sırada yer aldı.

 

Hidroelektrikte ise dünya genelindeki kurulumlar azalmasına rağmen, 2,3 milyonluk istihdam yaratıldı ve bu sektör sıralamada üçüncü oldu.

 

Rüzgar enerjisi sektörünün sağladığı istihdam ise 1,5 milyon oldu. Çin ve Avrupa istihdamda öne çıkan bölgeler olarak kayıtlara geçti.

 

Rapora göre, Afrika kıtası sahip olduğu büyük yenilenebilir enerji potansiyeline rağmen, küresel yatırımlardan istenilen payı alamadı. Küçük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımları bu bölgede 2023 sonu itibarıyla 324 bin kişilik istihdam yarattı.

 

Böylelikle dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe istihdam, tüm zamanların rekor artışıyla geçen yıl bir önceki seneye göre yüzde 18,2 artarak 16 milyon 200 bin kişiye ulaştı.

 

Raporda görüşlerine yer verilen IRENA Direktörü Francesco La Camera, enerji dönüşümü ve bunun sosyoekonomik kazanımlarının sadece birkaç bölgeyle sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, "Kolektif bir amaçla enerji dönüşümü için gerekler yerine getirildiğinde 2030'a kadar temiz enerji kapasitesini üç kat artırabiliriz. Böylelikle uluslararası işbirliklerinin artırılması ve finansman olanaklarının mobilize edilmesiyle istihdam yaratılarak topluma fayda sağlanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

01 Ekim 2024 Salı

Etiketler : enerji istihdam yenilenebilir enerji