Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), artan jeopolitik risk nedeniyle İsrail'in "AA-" olan kredi notunu "A+"ya indirdi.


 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's’dan (S&P) yapılan açıklamada, İsrail'in uzun vadeli yabancı ve yerel para cinsinden kredi notunun "AA-"den "A+"ya, düşürüldüğü, not görünümünün de "negatif" olduğu belirtildi.

 

İran'la karşı karşıya gelmelerin son dönemde artmasının İsrail için yüksek olan jeopolitik riskleri daha da yükselttiğine dikkat çekilen açıklamada, daha geniş bir bölgesel çatışmanın önleneceğinin beklendiği, ancak S&P'nin askeri faaliyetlerin altı aydan daha fazla sürmeyeceğine dair önceki varsayımına rağmen, çatışmaların 2024 boyunca devam edecek gibi göründüğü aktarıldı.

 

Açıklamada, çoğunlukla artan savunma harcamalarının bir sonucu olarak İsrail'in genel bütçe açığının 2024'te gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 8'ine kadar yükseleceğinin tahmin edildiği kaydedildi.

 

Daha geniş bir bölgesel çatışmanın S&P'nin temel senaryosu olmadığına işaret edilen açıklamada, ancak geniş bir bölgesel çatışmanın, İsrail'in güvenlik durumu ve dolayısıyla ekonomik, mali ve ödemeler dengesi parametreleri üzerinde daha fazla maddi olumsuz etki oluşturabileceği vurgulandı.

 

Açıklamada, İsrail ekonomisinin 2023'teki yüzde 2'nin ardından bu yıl yüzde 0,5 büyümesinin beklendiği, geçen yılın son çeyreğinde ise ülke ekonomisinin yüzde 5,7 daraldığı ifade edildi.

19 Nisan 2024 Cuma

Küresel piyasalarda devreye alınacak doğal gaz sıvılaştırma kapasitesinin 2025'te yıllık 53 milyon ton artması ve bunun da sıvılaştırılmış doğal gazda (LNG) orta vadeli arz fazlası yaratabileceği bildirildi.


Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu'nun (GECF), 2024'e ilişkin yıllık doğal gaz raporuna göre, bu yıl başta Rusya, ABD, Senegal, Meksika ve Kongo olmak üzere yıllık 15 milyon tonluk sıvılaştırma kapasitesinin devreye girmesi bekleniyor.

 

Altamira, Arctic LNG, Congo, GTA gibi toplamda 5 LNG ihracat projesinin bu yıl faaliyete geçmesi öngörülen raporda, "2025'e kadar devreye alınması öngörülen sıvılaştırma kapasitesinin yıllık 53 milyon ton yükselmesi bekleniyor, bu da LNG piyasasında orta vadeli bir arz fazlası yaratabilir." ifadesine yer verildi.

 

Rapora göre, geçen yıl yeni sıvılaştırma kapasitesine yönelik nihai yatırım kararlarında bir toparlanma yaşandı ve 2022'deki 32 milyon tona kıyasla 41 milyon tona ulaşıldı.

 

Geçen yıl spot gaz ve LNG fiyatlarındaki keskin düşüşe rağmen, güçlü uzun vadeli LNG kontratları nihai yatırım kararlarındaki toparlanmayı destekledi.

 

Aynı dönemde nihai yatırım kararı alan 4 LNG ihracat projesinden 3'ü ABD'den geldi.

 

ABD'den gelmeyen tek proje ise 700 bin tonluk kapasitesiyle Gabon tarafından onaylandı.

 

GECF'e göre, geçen yıl toplam 410 milyon ton LNG ihracatı gerçekleşti. En çok LNG'yi 88 milyon tonla ABD, yetmişdokuzar milyon tonla Katar ve Avustralya ile 31 milyon tonla Rusya ihraç etti.

 

Küresel doğal gaz sıvılaştırma kapasitesi 2023 sonu itibarıyla 490 milyon ton olurken kapasitenin yüzde 83'ü kullanıldı. İnşa edilecek yeni kapasitelerin kullanım oranı göz önünde bulundurulduğunda arz fazlasına neden olacağı öngörülüyor.

 

Kısa vadede, 2024 ve 2025'te 230 milyon tondan fazla LNG ihracat terminali projesi için nihai yatırım kararı alınması bekleniyor. Bu kapasitenin yaklaşık yüzde 50'sini ABD oluşturuyor. Bu ülkeyi yüzde 11'le Rusya, yüzde sekizer payla Meksika ile Mozambik, yüzde 7'yle Katar ve yüzde dörder payla Tanzanya ile Birleşik Arap Emirlikleri izliyor.

02 Mayıs 2024 Perşembe

Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı Gazze saldırıları 7. ayına yaklaşırken, Filistin'de yoksulluk oranı nüfusun yüzde 58,4'üne yükseldi ve 1.74 milyon kişi daha yoksullaştı.


 

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) ile Kasım 2023'te yayınladığı "Gazze Savaşı: Filistin devleti üzerinde beklenen sosyoekonomik etkiler" başlıklı raporunu güncelledi.

 

Rapora göre, Gazze'deki savaş şu ana kadar Filistin halkının yoksulluğunu daha da artırırken, ülkenin milli gelirini düşürdü. İsrail'in saldırıları, işsizliği artırıp istihdamı azaltırken, temel kalkınma göstergeleri olan eğitim ve sağlık hizmetleri ciddi biçimde kesintiye uğradı. İsrail'in saldırılarının devam etmesi halinde Filistin'de sosyoekonomik durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor.

 

Rapora göre, Filistin ekonomisi İsrail saldırılarında 6 ayda reel Gayrisafi Yurt içi Hasılasının (GSYH) yüzde 25,8'ini kaybetti.

 

SALDIRILAR, FİLİSTİN HALKI VE EKONOMİSİ ÜZERİNDE YIKICI ETKİ BIRAKTI

 

Rapor, Gazze'de devam eden saldırıların Filistin halkı, ekonomisi ve ülkenin insani kalkınması üzerindeki yıkıcı etkisini ortaya koyarken, acil ateşkes ihtiyacı, insani krize çözüm bulma ve Filistin ekonomisiyle altyapısını yeniden inşa etme çabalarının sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

 

12 Nisan itibarıyla Gazze'deki nüfusun en az yüzde 5'inin öldürüldüğü, ağır yaralandığı veya yaralandığı belirtilen raporda, Gazze'de yaklaşık 7 bin kişinin kaybolduğu bildirildi, Batı Şeria'da ise 500 kişinin öldürüldüğü kaydedildi.

 

Raporda, Filistin'in reel GSYH'sindeki kaybın savaşın ilk 6 ayında yüzde 25,8 veya 7,1 milyar dolar olarak tahmin edildiği aktarılırken, saldırıların devam etmesi halinde GSYH kaybının 7 ayda yüzde 26,9'a, 8 ayda yüzde 27,9'a ve 9 ayda yüzde 29'a veya 7,6 milyar dolara ulaşabileceği belirtildi.

 

Tüm ekonomik sektörlerin ciddi şekilde etkilendiğine dikkat çekilen raporda, en önemli düşüşün yüzde 75,2 ile inşaat sektöründe yaşandığı bildirildi.

 

Raporda, mevcut yaşananlardan en çok orta sınıfın etkilendiği belirtilerek, saldırıların başlamasından 6 ay sonra tüketimin yüzde 35,6 azaldığı ve bu düşüşün 9. ayda yüzde 38,6'ya ulaşabileceği kaydedildi.

 

FİLİSTİN GSYH'SİNDEKİ KAYIP 7 AYDA 7,1 MİLYAR DOLAR OLACAK

 

Saldırıların ilk 6 ayında yoksulluğun yüzde 114,2 arttığı, Filistin'deki yoksulluk oranının nüfusun yüzde 26,7'sinden yüzde 57,2'sine yükseldiği belirtilen raporda, yaklaşık 1,67 milyon kişinin daha yoksulluğa itilmesiyle yoksul sayısının 3,13 milyon kişiye ulaştığı belirtildi.

 

Saldırıların başlamasından 7 ay sonra Filistin'in GSYH'sindeki kaybın 7,1 milyar dolar olacağı, yoksulluk oranının ise yüzde 118,7 artarak nüfusun yüzde 58,4'üne yükseleceği tahmin edildi.

 

Savaşın 9 aya kadar devam etmesi halinde yoksulluk oranının nüfusun yüzde 60,7'ye çıkmasının beklendiğine işaret edilen raporda, bunun orta sınıfın büyük bir bölümünü yoksulluk sınırının altına iteceği ve yoksulluk içinde yaşan insan sayısını 1,86 milyon artıracağı belirtildi.

 

Raporda, saldırılardan önce yüzde 25,7 olan işgal altındaki Filistin topraklarındaki işsizlik oranının 6 ayda yüzde 46,1'e ulaştığı ve 9. ayda yüzde 47,8'e yükselebileceği tahmin edildi.

 

"CİDDİ BİR KALKINMA KRİZİNE YOL AÇACAK"

 

UNDP Başkanı Achim Steiner, konuya ilişkin değerlendirmesinde, savaşın devam ettiği her günün Filistinlilere hem şimdi hem de orta ve uzun vadede büyük ve artan maliyetler getireceğini bildirdi.

 

Steiner, "İlk değerlendirmemizle karşılaştırıldığında, bu yeni rakamlar Gazze'de yaşanan acıların savaş sona erdiğinde de bitmeyeceği konusunda uyarıyor. Bu kadar kısa bir süre içinde eşi benzeri görülmemiş düzeyde insan kaybı, sermaye tahribatı ve yoksulluktaki hızlı artış, nesillerin geleceğini tehlikeye atan ciddi bir kalkınma krizine yol açacaktır.” İfadelerini kullandı.

02 Mayıs 2024 Perşembe