Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın (SKDM) Türkiye'de birçok sektörde yeniden yapılandırmayı hızlandıracağını belirtti.


 

Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, SKDM'nin 1 Ekim'de Avrupa Birliği'nde yürürlüğe girdiğini anımsattı.

 

Söz konusu mekanizmanın, demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve çimento sektöründeki dönüşümü hızlandıracağını ifade eden Özkök, bu sektörlerdeki şirketlerin, başta kendileri olmak üzere iş birliği ve ticaret yaptığı tedarik zinciri içerisindeki tüm şirketleri etkileyeceğini söyledi.

 

Özkök, mekanizma sayesinde şirketler arasında emisyon azaltımına ilişkin rekabetin artacağını ve yeniden yapılanma süreçlerinin hızlanacağını anlattı.

 

"YENİLENEBİLİR ENERJİ KURULUMUNDA ENGELLERİN KALKMASI GEREKİYOR"

 

Türkiye'nin son yıllarda yaptığı yatırımlarla yenilenebilir enerji sektöründe dünyada önemli bir noktaya geldiğini vurgulayan Özkök, ülke potansiyelinin mevcut durumdan çok daha fazla olduğunun altını çizdi.

 

İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapıldığını ve bu durumun SDKM'yi de olumlu etkileyeceğini dile getiren Özkök, şöyle konuştu: "Yenilenebilir enerji sektörünün gelişimine baktığımızda bazı mihenk taşlarını görürüz. 2011'de Yenilenebilir Enerji Kanununda yapılan değişiklikle yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretiminin teşvik edilmesi, 2013 yılında lisanssız elektrik üretiminin önünün açılması ile özellikle güneş enerjisi bazında küçük ölçekli elektrik üretimin başlaması, bunlardan bazılardır. Bu tarihten sonra 2019'a kadar lisanssız kapasitesi şaha kalkmış şekilde artmıştır. Karbon vergisinin uygulanmaya başlaması da bunlar kadar önemli bir mihenk taşı olacaktır ancak bundan sonra alınacak virajda devrilmemek için yolumuzdaki birtakım taşları temizlememiz lazım. Şu anda 2035 hedeflerine ulaşmak için kullanılacak bağlantı kapasitesinin neredeyse tümü tahsis edilmiştir. Bir başka değişle iletim sistemimizde yeni yatırımlar yapmadığımız takdirde yeni yenilenebilir enerji kapasitesi bağlamak için boş kapasite bulunmamaktadır. Bu da önümüze ev ödevi olarak yapılması gereken yeni iletim sistemi yatırımlarını getirmektedir. Yenilenebilir enerji kurulumunda engellerin kalkması gerekiyor."

 

Özkök, yeni kurulumlar için kapasitelerin açılması durumunda yerli kaynak kullanımının artacağını ve bu durumun cari açığın düşürülmesine önemli katkı sağlayacağını belirtti.

 

Enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve cari açığın azaltılmasında teşviklerin de önemli olduğunu ifade eden Özkök, şunları kaydetti: "Türkiye'de de Amerika'da olduğu gibi enflasyonu düşürme amacına yönelik olarak yenilenebilir enerjide vergisel indirim ve finansal kaynak kullanımında teşvikler getirilmesinin son derece faydalı olacağına inanmaktayız. Ancak bu da yine kapasite olursa işleyecek bir durumdur. Bu nedenle gerek yeşil mutabakat için olsun gerekse enflasyon bazlı ekonomik nedenlerle; biz özellikle milli yıldızımız olarak Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin (TEİAŞ) gelir vergisi rekortmeni olmasından öte, sisteme yatırım konusunda rekor kıran bir sistem işletmecisi olmasını istiyoruz. TEİAŞ, bünyesindeki yetişmiş bilgili insan kapasitesi ve elindeki rekor kırdıran finansallarla birlikte özellikle yenilenebilir enerji sektörünün yolunu aydınlatacak en parlak yıldızımız olmaya adaydır."

 

ŞİRKETLER ENERJİSİNİ TEMİZ KAYNAKLARDAN KARŞILAMAK İSTİYOR

Türkiye Rüzgar Enerjisi Derneği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden de dernek üyesi şirketlerin diğer sektör şirketlere benzer şekilde enerji ihtiyaçlarını tamamen temiz enerji kaynaklarından temin etmek üzere özellikle lisanssız ve depolamalı yenilenebilir projelerine odaklandığını ve bu alanda yatırım planları oluşturduklarını söyledi.

 

Karbon ayak izinin hesaplanması ve sonrasında azaltılmasıyla ilgili çalışmaların yanı sıra karbon ticareti konusunda bilgi ve tecrübelerini geliştirmek yönünde çalışmalar yürüten firmalar olduğunu ifade eden Erden, "Bu konuda organize piyasalar ve piyasa mekanizmaları pek çok firma tarafından inceleniyor, yerli elektrik ve karbon ticareti firmaları da bu alandaki fırsatları takip ediyor. Bu yönelimin bundan sonra da artarak ve çeşitlenerek devam edeceğini öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

02 Ekim 2023 Pazartesi

Sağlık hizmetleri sektörü, Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) fiyat artışının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesini öneriyor. Sektörün bir diğer beklentisi ise kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Sektörel Değerlendirme ve İstişare Toplantısı, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan’ın başkanlığında, Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sektörel ihtiyaçların görüşüldüğü toplantıda, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları, kurumlar vergisi ve KDV oranları, yeşil pasaport, reklam ve tanıtım, tıbbi atık ödemeleri ve sağlık turizmi konuları ele alındı.

 

1.5 MİLYON SAĞLIK TURİSTİ

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün sadece ekonomik gerçekler üzerinden anlamlandırılamayacağını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu iş her şeyden önce temel insan hakkı, toplumsal ihtiyaç, dolayısıyla bir kamu politikası. Türkiye’nin sağlık alanındaki kalite ve performans artışı, uluslararası arenada da kendini gösteriyor. Türk sağlık sektörünün, özellikle son dönemlerde yakın coğrafyamızda Avrupa’da önemli bir konuma yükseldiğini ve varlığından bahsettirdiğini gözlemliyoruz. Nitekim sağlık turizmi verilerine göre; sağlık hizmeti almak için gelen turist sayısı 2021’den 2023’e kadar iki kat arttı. Geçen yıl sağlık hizmetlerinden faydalanan turist sayısı ise 1.5 milyonu aştı. Bu sayı giderek artıyor.” 

 


SEKTÖREL SORUNLAR

 

Atılgan, sektörün sorun ve talepleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “SUT fiyat artışı oranlarının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesi, sağlık kuruluşlarının işbirliği adına kamusal denetimlerin standardize edilmesi, kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi gibi beklentiler sıklıkla öne çıkan konular arasında. Bizleri buluşturan bu birliktelik ruhu sorunları aşmak açısından sektöre güç verecek.” 

 

SUT FİYATLARI ARTMAYA BAŞLADI

 

Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Cantürk ise SUT fiyatlarının son dönemlerde daha sık arttığını söyledi.Cantürk, “Sağlık turizminde istenilen hedefe ulaşılacaksa bunu birtakım yönetmeliklerle sektörün gerçeğine uygun hale getirmeliyiz. Sağlıkla ilgili tüm Sivil Toplum Kuruluşları’nın bir araya geldiği, sorunlarını tek sesle haykırabildiği ve taleplerini ilgili mercilere iletip, sonuç alabileceği günlerimizin olacağına inanıyorum. Hepimizin hedefi, özel sağlık sektörünün gelişmesi” diye konuştu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Sigorta acenteleri, haksız rekabete karşı birlikte çözüm arıyor. Sektör temsilcileri, ekran paylaşımının önüne geçmek amacıyla parmak iziyle giriş için de çalışma yürütüyor.


OSMAN KUVVET

 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi, sektörün önde gelen STK’larıyla sektör sorunları istişare toplantısı gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın yaptığı toplantıya, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektörel dernekler katıldı. 

 

200 BİN İSTİHDAM

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, 21 bine yakın acente, uluslararası nitelikte hizmet veren 68 sigorta şirketi, 200 bin istihdam ve 15 milyar dolarlık büyüklüğüyle sigortacılık sektörünün ekonominin önemli bir parçası olduğunu dile getirdi. Eyyüpkoca, sektörlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini ilgili mercilere aktarmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi: “Sigortacılık Meslek Komitemiz, en çok ve en etkili çalışan komitelerden biri.

İTO Yönetim Kurulu olarak sektörün gelişimine katkı verecebileceğimiz konularda destek oluyoruz. Bundan sonraki süreçte de yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz.”

 

İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Mehmet Özgür Yılmaz da komite olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Yılmaz, “Bu çalışmalardan biri de ekran paylaşımının önüne geçmek. Acentelerin ekrana parmak iziyle giriş yapma zorunluluğu üzerine çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

 

HAKSIZ REKABET

 

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Levent Korkut ise önceki yıllarda sigortacılık eğitimi konusundaki çalışmalarını hatırlatarak, “Sektörümüz, iş sorunu olmayan bir sektör. Ancak eğitimli işgücü açığımız var. Eğitimlere katılım az, üyelerimize duyuralım” dedi.

 

Haksız rekabet konusunda çok şikayet olduğuna dikkat çeken Korkut, “Bu konuyla alakalı bize belgelendirip gönderirseniz, gerekli adımları atarız” dedi.

 

Toplantıya katılan STK temsilcileri, sektörün düşük komisyon oranları yanında sağlık sigortasında da poliçe ücretlerinin ve risklerin arttığını belirterek, “Bankaların kredili ürünlerde tüketicilere sigorta satışı sektörümüzü olumsuz etkiliyor” diye konuştu.  

 

 

SEKTÖR DERNEKLERİ BİR ARADA

 

Toplantıya; Sigorta Acenteleri Derneği (SAB), Tekli Sigorta Acenteleri Derneği (TEKSADER), İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği (İSAD), Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD), Anadolu Yakası Sigorta Acenteleri Derneği (ANSADER), Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD), Sigorta Aracıları ve Acenteleri Derneği (SAAD), Avrasya Sigorta Acenteleri Derneği (AVSAD), Oto Dışı Sigorta Eksperler Derneği (ODSED) yöneticileri katıldı.

 

RAKAMLARLA SİGORTACILIK

 

  • Aktif şirket sayısı: 70
  • Aktif toplam: 781 milyar lira.
  • Prim üretimi 235 milyar lira.
  • BES 400 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 123 artış.
  • Fon büyüklüğü: 148 milyar lira (BES dahil).
  • Ödenen tazminat 88 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 87 artış.

20 Mayıs 2024 Pazartesi