tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

Dünya bir yandan koronavirüs salgını ile mücadele ederken, diğer yandan da uluslararası ticarette önemli değişimlerin gerçekleştiği yeni bir süreci yaşıyor. Bu süreçte sınır ötesi e-ticarette, yani mikro ihracatta etkinliğini artıran ülkeler, küresel rekabette de daha avantajlı hale gelecek. Uluslararası Pazar Araştırma Kuruluşu Facts & Factors’un araştırmasına göre, sınır ötesi e-ticaretin 2026 yılına kadar 4 trilyon 820 milyar dolarlık bir hacme ulaşacağı tahmin ediliyor.

AVRUPA’DAKİ ÜÇ GELİŞME

Salgın sürecinde Türkiye’nin en önemli ihracat pazarı Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık’ta yaşanan üç gelişme, sınır ötesi
e-ticarete de etki edecek. Birleşik Krallık, 1 Ocak 2021 itibariyle AB’den ayrıldı ve Brexit sonrası geçiş dönemi sona erdi.
1 Temmuz 2021 itibariyle de AB, değeri 22 Euro’yu geçmeyen gönderiler için uyguladığı KDV muafiyetini yani ‘De Minimis’i kaldırdı.
Yine AB’nin ağustos ayı sonunda gümrük bölgesine gönderilen ürünler için devreye aldığı İthalat Kontrol Sistemi 2 (ICS2) uygulaması da önemli bir değişiklik olarak görülüyor.

İTO’DAN WEBİNAR

Üyelerini dış ticaretteki yeni gelişmeler hakkında da bilgilendirmeyi sürdüren İstanbul Ticaret Odası, ‘Avrupa Birliği Gümrük Mevzuatı Değişikliklerinin e-İhracata Etkileri’ başlıklı webinar düzenledi. Oda’nın youtube kanalından yayınlanan webinarın açılış konuşmasını, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün yaptı. DHL Express e-Ticaret Proje Müdürü Onur Külçebaş ise AB Gümrük Mevzuatı’nda yapılan değişiklikler hakkında sunum gerçekleştirdi.

DİJİTAL ALTYAPI YETERLİLİĞİ

Açılış konuşmasında, Türkiye’nin ihracatta yaşadığı güçlü ivmenin pandemi öncesi performansını da geride bıraktığına dikkat çeken Münir Üstün, şunları söyledi: “Pandemi sürecinde karşılaşılan operasyonel sorunlarla mücadelede, firmaların dijital altyapı yeterliliği belirleyici oldu. Pandemi birçok sektörde ani bir daralmaya yol açmış olmakla birlikte bazı sektörler için de fırsatlar doğurdu. Şunu çok net gördük, özellikle dijital altyapısı hazır olan sektörlere yönelik mevcut ve yeni e-ticaret platformlarında yaşanan gelişmeler bir krizin fırsata dönüştürülmesine sebep oldu.”

AB’NİN KDV KARARI

AB’nin, değeri 22 Euro’yu geçmeyen gönderiler için uyguladığı KDV muafiyetini kaldırması hakkında bilgi veren DHL Express e-Ticaret Proje Müdürü Onur Külçebaş da şöyle konuştu: “AB ülkeleri 22 Euro’ya kadar olan gönderilerde de artık KDV vergisi alacak. Mesela Almanya’ya gönderilen üründe yüzde 19 oranında KDV ödenecek. Peki, AB bunu niye yaptı? İki sebebi var; birincisi birçok ülkeden göndericiler, gönderilerinin değeri gerçekte 22 Euro’nun üstünde olmasına rağmen 22 Euro’nun altındaymış gibi satış işlemi yapıyordu. AB ülkeleri bu sebeple yıllık 7 ila 40 milyar Euro arasında bir vergi kaybının yaşandığını tahmin ediyor. İkinci nedeni ise önceki uygulamanın ülke içindeki satıcıları dezavantajlı konumda bırakıyor olması. Mesela Fransa’daki bir esnaf, 20 Euro’ya bir ürünü sattığında üzerine KDV de ödüyordu. Aynı ürünü Çin’den gönderen bir firma ise sıfır vergi ile gönderebiliyordu. Dolayısıyla AB’deki satıcılar için bu dezavantajlı durumu da ortadan kaldırmak istediler. AB ülkelerine gönderilen ürünlerde, değeri artık 22 Euro’nun altında bile olsa, ister ticari ister numune olsun karşı tarafta bir vergi olacağını yani bir ithalat beyannamesi açılacağını bilmek gerekiyor.”

AB’NİN YENİ KDV TAHSİLAT MODELİ IOSS

AB’nin değeri 150 Euro’ya kadar olan gönderilerde yeni KDV tahsilat modeli IOSS’yi (Import One-Stop Shop) devreye aldığını da belirten Onur Külçebaş, şu bilgileri verdi: “IOSS, tek bir noktadan işlemlerin yapılmasına izin veren yeni bir uygulama. Şu anda zorunlu değil, opsiyonel durumda. B2C (firmadan müşteriye) kullanıcıları için bedeli 150 Euro’ya kadar olan ürün satımında uygulamaya alınmış bir sistem. Bu uygulamada ilk adım kayıt olmak. AB içerisindeki herhangi bir ülkenin ilgili web portalından kayıt olabiliyorsunuz. Ancak AB ülkelerinde bir grup şirketiniz veya yerleşik bir uzantınız yoksa direkt kendiniz kayıt yaptıramıyorsunuz. Bunun için bir mali temsilci atamanız gerekiyor. AB ülkelerinde bu hizmeti sunan şirketler var. Bunlardan biriyle anlaş- manız gerekiyor. Onlar sizi temsilen IOSS numarasını alıp kayıt yaptırıyorlar. Daha sonra aylık periyotlarla KDV beyannamenizi vermek gibi farklı hizmetlere de aracılık yapabiliyorlar. Sistem şöyle işliyor: AB ülkelerine B2C satışında tahsilata KDV’yi de ekliyorsunuz. Taşıyıcı firmaya IOSS numaranızı da bildiriyorsunuz. Taşıyıcı firma da bu sebeple gümrükte tekrar bir KDV sürecine girmiyor. Eğer e-pazaryeri platformundan satış yapıyorsanız IOSS numarası almanıza gerek yok; çünkü AB ve İngiltere öncelikli olarak satış yapılan e-pazaryerini sorumlu tutuyor. Yani ürün satışınızı e-pazaryerinden gerçekleştirmişseniz o platform size IOSS numarasını o işlemle beraber verir. Ancak e-pazaryerinin verdiği IOSS numarasını da taşıyıcıya yine iletmeniz gerekiyor.”

İNGİLTERE’YE E-TİCARETTE İTHALAT KDV’Sİ

İngiltere’nin sınır ötesi e-ticarette uyguladığı prosedürler hakkında da bilgi veren Külçebaş, yeni ithalat KDV’si sistemini şöyle anlattı: “Daha önce 15 pounda kadar bir gümrük serbestlik limiti vardı. Onu kaldırdılar. 1 Ocak 2021’den itibaren değeri 135 pounda kadar olan mallar için ithalat KDV’sinin satış esnasında tahsil edilmesini isteyen bir uygulama getirdiler. Sistem şöyle işliyor: Diyelim ki, siz B2C e-ticareti yapıyorsunuz ve İngiltere’ye mal satıyorsunuz. Artık ürünü gönderdiğinizde taşıyıcı firma vergisini ödesin veya alıcı kendi ödesin, malı teslim alsın süreçleri ortadan kalktı. İngiltere artık ‘Sen bu ürünü satarken KDV’sini alıcıdan tahsil et’ diyor. Arka planda sizin sorumluluğunuz nedir? HMRC’ye yani İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresi’ne kaydolup bir KDV numarası alıyorsunuz. KDV numarasını aldıktan sonra taşıyıcı firmalara malınızın faturasında, evraklarında belirtiyorsunuz. Taşıyıcı firmalar da beyanınızı buna uygun olarak yapıyor. Sonra alıcılardan tahsil etmiş olduğunuz ithalat KDV’sini HMRC’deki kaydınız üzerinden İngiltere’ye ödüyorsunuz. Dolayısıyla gümrük süreçlerinde bir yavaşlama, tekrar bir KDV süreci başlatma, gümrük beyanında bunları tamamlayıp ödemesini yapmak gibi işlemler ortadan kalkmış oluyor. Ticaret daha da hızlanmış oluyor. Satıcılar da kayıtlı olduğu için işlemler çok daha hızlı yürüyebiliyor.”

İTHALAT KONTROL SİSTEMİ 2 NASIL İŞLİYOR?

AB’nin gümrük bölgesine gönderilen ürünler için devreye aldığı İthalat Kontrol Sistemi 2 (ICS2) uygulamasına da değinen Onur Külçebaş, şunları söyledi: “AB, daha önce de güvenlik ve terör riskleri için taşıyıcı firmalardan taşıdıkları mallara dair detaylı bilgiyi alıyordu. Şimdi çıtayı biraz daha yükseltecek, güvenliği biraz daha artıracak bir metoda geçti. Diyor ki; taşıyıcı firmalar detaylı veriyi göndersin, biz inceleyelim, onay verdikten sonra uçak yüklemesi yapılsın. Daha önce taşıyıcı firma, uçak yüklemesini yaptıktan sonra gerekli veriyi gönderirdi. AB, gümrükleri bunu bir adım daha öne çekmiş oldu. O yüzden satıcının da gerekli bilgileri taşıyıcı firmalara elektronik ortamda iletiyor olması gerekiyor. Satıcıların, sistemlerini, taşıyıcı firmalara elektronik ortamda veriyi iletecek şekilde entegre etmesi çok önemli. Ağustos sonu itibarıyla bu uygulamaya geçildi.”

13 Eylül 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa