tatil-sepeti

HABER: OSMAN KUVVET

Türkiye’nin Singapur Konvansiyonu’na taraf olması, yabancılık unsuru içeren ve ticari bir ilişkiden doğup sulh anlaşmasıyla sonuçlanan arabuluculuk faaliyetini 55 ülkede icra edilebilir hale getirdi. Türkiye’nin de aralarında olduğu 55 ülke tarafından imzalanan ‘Singapur Sözleşmesi’ (Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonu) ile arabuluculuk, özellikle zaman ve maliyet avantajı ile tahkimden daha etkin bir çözüm yolu olacak.

KURUMSALLAŞMA

Türkiye, geçtiğimiz günlerde Singapur Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyan 7’nci ülke oldu. Diğer 6 ülke ise şunlar: Rusya, ABD, Çin, Katar, Suudi Arabistan ve Singapur. Singapur Sözleşmesi’nin kapsamına ticari uzlaşmazlıklar giriyor. Tüketici, aile ve iş hukuku gibi konular sözleşme kapsamı dışında kalıyor. Konvansiyon gereği Türkiye’de varılan uzlaşmanın sonucu, anlaşmaya taraf ülkelerin tamamında kabul görecek. Uluslararası dayanağı olan kurumsallaşmış bir arabuluculuk hizmetinin Türkiye için cazibe unsuru ve yabancı yatırımcılar açısından güvence olacağı belirtiliyor.

SEMPOZYUM YAPILDI

Türkiye’nin 2019’da imzaladığı, 2021’de onayladığı ve geçen hafta yürürlüğe giren uluslararası anlaşmanın tanıtılması amacıyla Adalet Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ‘Türkiye’nin Singapur Konvansiyonuna Taraf Olmasının İş Dünyasına Etkileri’ başlıklı bir sempozyum gerçekleştirildi.

2 MİLYONA YAKIN UZLAŞMA

Arabuluculukla ilgili kanuni düzenleme çalışmasının devam ettiğini belirten Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, arabuluculuğun öneminin, verimlilik, hızlı çözüm gibi unsurlar yanında her iki tarafın memnun olduğu, sosyal barışa katkı sağlayan bir mekanizma olmasından kaynaklandığını kaydetti. Birkan, arabuluculuk uygulamaları konusunda kapsamlı düzenleme yapılan 2013 Kasım ayından bu yana 2 milyona yakın dosyanın uzlaşma ile sonuçlandığını söyledi.

Birkan’ın paylaştığı bilgiye göre, başvuru sayısı ve uzlaşma oranı şöyle oldu:

* İhtiyari arabuluculukta 821 bin 651 başvurunun yüzde 98’i,

* Dava şartı mecburiyeti kapsamında iş uyuşmazlıklarından 1 milyon 370 bin 300 başvurunun yüzde 58’i,

* Ticari uyuşmazlıklarda 414 bin 417 başvurunun yüzde 53’ü,

* Tüketici uyuşmazlıklarında 117 bin 727 başvurunun yüzde 53’ü sonuçlandı.

HIZ VE MALİYET

Sempozyumda konuşan Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar ise Türkiye’nin katıldığı Singapur Konvansiyonu ile Türkiye ve konvansiyona taraf herhangi bir ülkedeki uzlaşmanın ilgili bütün ülkelerde tekrar görüşmeye gerek kalmaksızın uygulanıp infaz edileceğini vurguladı. Öztatar, konvansiyonun sadece Türkiye’de yatırım yapan yabancı sermaye için değil, Türk yatırımcılar için de başka ülkelerde uyuşmazlıkların hızlı çözümü, düşük masraf ve kolaylık anlamına geldiğini söyledi.

DOSTANE ÇÖZÜM

Sempozyumun açılışında konuşan TOBB Başkanlık Divanı Üyesi Faik Yavuz da arabuluculukta yabancı yatırımcılara ‘güven duygusu’ verebilmenin iki şartı bulunduğunu, bunlardan ilkinin gizliliğin garanti altına alınması, diğerinin ise sürecin kurumsal olarak yürütülebilmesi olduğunu belirtti. Yavuz, bu noktada arabuluculuk kurumunun gelişmesi ve kurumsallaşması için arabuluculuk kanununun yenilenmesine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

SİNGAPUR KONVANSİYONU NEDİR?

Singapur’da 7 Ağustos 2019’da Türkiye’nin de dahil olduğu 46 ülke tarafından imzalanan ‘Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Konvansiyonu’ (Singapur Konvansiyonu); Singapur, Fiji ve Katar’ın iç hukuk onay sürecini tamamlamasıyla birlikte 12 Eylül 2020’de yürürlüğe girdi. Konvansiyonun uygulanabilmesi için yabancılık unsuru olması gerekiyor. Yabancılık unsuru oluşması için iki firmanın farklı ülkelerde olması ya da aynı ülkedeki firmaların anlaşmazlığa konu olan ticaretinin başka ülkede olması gerekiyor.

YATIRIMDA GÜVEN UNSURU

Türkiye’de yatırımcılar, Singapur Konvansiyonu güvencesiyle yatırım yapma imkanına kavuşacak. Bu anlaşma, Türkiye’de yabancı yatırımcıların ve iş insanlarının hukuken kendilerini daha fazla güvende hissetmelerine ve yatırım ortamının iyileştirilmesine katkı sağlayacak. Bu nedenle sözleşmenin imzalanması, Türkiye’nin uluslararası ticaret ve yatırım konusundaki kararlılığının güçlü bir ifadesi olacak ve uluslararası ticaret hukuku alanındaki konumunu güçlendirecek.

18 Nisan 2022 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa