Dünya nüfusunun yüzde 63’ü, Türkiye nüfusunun ise yüzde 82’si internet kullanıcısı. Dijitalleşmenin hayatın her alanında var olmasıyla sadece internet kullanıcıları değil, nüfusun tamamı siber saldırıların kapsama alanında.

Dünya nüfusunun yüzde 63’ü, Türkiye nüfusunun ise yüzde 82’si internet kullanıcısı. Dijitalleşmenin hayatın her alanında var olmasıyla sadece internet kullanıcıları değil, nüfusun tamamı siber saldırıların kapsama alanında. Siber saldırıların dünya ekonomisine verdiği zararın bu yıl 6 trilyon dolar olacağı öngörülüyor. 

 

Türkiye ise yerli ve milli siber güvenlik kümelenmesi ile savunma sanayi sektöründeki başarılarını bu alana da taşıyor. 2017’de kurulan Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’nde üye firma sayısı 250’yi, ürün ve hizmet sayısı 400’ü aştı. Firmalar, kritik altyapıları güvence altına almak için işbirliklerini güçlendiriyor. 

 

HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

Küresel ekonominin büyüklüğü 2021 yılında 96 trilyon doları aştı. Ekonominin büyümesinde dijitalleşme ağırlığını artırırken, günümüzde devletler fiziki sınırlarını artık siber cephelerde de savunuyor. Dünya nüfusunun yüzde 63’ü, Türkiye nüfusunun ise yüzde 82’si internet kullanıcısı. Dijitalleşmenin hayatın her alanında var olmasıyla sadece internet kullanıcıları değil, nüfusun tamamı siber saldırıların hedefi haline gelmiş durumda. Siber saldırılar sadece şirketleri, kamu kurumlarını, bireyleri değil, ülkelerin enerji, ulaşım, su, haberleşme gibi kritik altyapılarını da hedef alarak çok büyük zararlar verebiliyor. Nitekim, siber saldırıların dünya ekonomisine verdiği zararın bu yıl 6 trilyon dolar olacağı da kaydediliyor. 

 

AZ ZAMANDA ÇOK İŞ

 

Savunma sanayindeki başarılarını siber güvenliğe taşımak isteyen Türkiye, bu alandaki çalışmalarını da yoğunlaştırdı. Bu kapsamda 2017 yılında ilgili tüm kamu kurum/kuruluşlar, özel sektör ve akademi temsilcilerinin katılımlarıyla ve Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi oluşturuldu. Proje kısa zamanda olumlu sonuçlarını verdi. Gelinen nokta itibariyle Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’nde üye firma sayısı 250’yi, ürün ve hizmet sayısı 400’ü aştı. 

 

İŞBİRLİĞİ GÜÇLENİYOR

 

Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’nde, firmalar, kritik altyapıları güvence altına almak için birlikte çalışıyor ve işbirliklerini güçlendiriyor. Proje kapsamında ayrıca, Türkiye Ulusal Siber Gösterim Merkezi (TUSGM) de oluşturuldu; yerli ve milli ürünler, son kullanıcıların deneyimlerine sunuluyor. Ürünlerin olgunluklarını daha da artırmak için test ve sertifikasyon çalışmaları da yapılıyor. Sektörün ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek amacıyla eğitimler gerçekleştiriliyor ve girişimcilik programlarıyla dijital cephede donanımlı genç beyinlerle siber tehditlere karşı mücadele ediliyor. 

 

FARKINDALIK ARTIYOR

 

Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi, her yıl Siber Güvenlik Haftası ile Uluslararası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı etkinliklerini de gerçekleştiriyor. Yerli siber güvenlik ekosisteminin gelişimine katkı sağlamak, siber güvenlik farkındalığını ve işbirliklerini artırmak, kamu, özel sektör ve akademiyi bir araya getirmek için düzenlenen etkinliğin 30 Kasım’daki açılışına Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç katıldı. Organizasyon kapsamında, kamu ve özel sektörden yöneticiler, yurt içi ve yurt dışından akademisyenler ile küresel ölçekli firma temsilcilerinin katıldığı paneller ve özel oturumlar da düzenlendi. 

 

SİBER VATANDAKİ MÜCADELE

 

ATO Congresium’d­a düzenlenen Siber Güvenlik Haftası açılış programında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ulusal siber güvenliğin, bir ülkenin bağımsızlığının ve ekonomik kalkınmasının teminatı olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Nasıl sınırlarımızı kararlılıkla koruyorsak, nasıl Suriye’de ya da Mavi Vatan’da çıkarlarımız için mücadele ediyorsak, Siber Vatan olarak ifade ettiğimiz alanda da mücadelemizi sürdürüyor; buna göre stratejiler geliştiriyoruz.” 

 

Siber saldırılara karşı milli direncin ancak bütüncül bir yaklaşımla hayata geçebileceğinin farkında olduklarını dile getiren Varank, bu kapsamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi ve diğer tüm kurum ve kuruluşlarla ortak akılla siber vatanı savunduklarını kaydetti.

 

HEM SAVUNMA HEM CAYDIRICILIK

 

Türkiye’nin jeostratejik ve jeopolitik öneminin daha fazla siber saldırıya kalma riskini artırdığına dikkati çeken Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, “Türkiye’nin enerji merkezi olması noktasında çeşitli atılımlar konuşulduğunda, Türkiye’nin siber saldırılar anlamında daha fazla ilgi çekmesi ve hedef olmasının da beklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda savunmacı olmak kadar caydırıcı olacak bir saldırı gücüne de sahip olmanın önemi açıktır” dedi. 

 

Harvard Üniversitesi’nin bu yıl yayınladığı Siber Güç Endeksi Raporuna göre Türkiye’nin genel değerlendirmede 23. sırada yer aldığını aktaran Demir, “Bu bir gerçeği gösteriyor, bu konuda çok çalışmamız gerekiyor. Siber güç endeksinde ilk 10 arasına girmemiz aslında uzak bir hedef değil” diye konuştu.

 

14 ARALIK’TA ÇALIŞTAY YAPILACAK

 

Siber tehditlerin artık siber savaşa dönüştüğünü belirten Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, “Siber savaş kavramının uluslararası hukukta henüz bir karşılığı yok. Uluslararası hukukta siber uzay için ‘haklı savaş gerekçesi’ ve ‘adil savaş kuramı’ ilkelerinin ne şekilde yorumlanacağı bir tartışma konusu. Bu iki konu çok değerli” dedi. Koç, kamu kurumlarıyla ülkede siber güvenlik alanında ihtiyaç duyulan yapısal düzenlemeleri değerlendirmek üzere 14 Aralık’ta bir çalıştay gerçekleştireceklerinin bilgisini de verdi.

 

EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ İNSAN GÜCÜ

 

Siber güvenlikte en kritik faktörün halen insan faktörü olduğunu belirten Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM) Genel Müdürü Özgür Güleryüz, şöyle konuştu: “Hepimiz şunun farkında olmalıyız, evet teknoloji giderek ilerliyor ve kolaylaştırmak anlamında her gün çok daha fazla hayatımızda yer alıyor. Ancak bu durum bir taraftan da herkesin siber saldırıya uğrama ihtimalini artırıyor. O yüzden platformların güvenliği de çok önemli bir hale geldi. Siber güvenlik sadece bilgisayarlar, server’lar için değil, hepimizin cep telefonlarına gelen veriler, evde kullandığımız akıllı cihazlar için de kritik. Yeni teknolojiler geliştikçe, sensörler hayatımıza daha fazla girdikçe platformların siber güvenliği çok daha önemli hale gelecek. Küçük bir örnek vereyim. Yapılan bir araştırmaya göre, 2018-2021 yılları arasında arabalara gerçekleştirilen siber saldırılar yaklaşık yüzde 225 oranında artmış ve giderek daha fazla artacak. Siber güvenlik alanında en önemli ihtiyacımız, bu işe inanmış sürekli kendini geliştiren insan gücü.”

 

664 PROJEYE DESTEK VERİLDİ

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, siber güvenlikte etkinliğin artırılması için yapılan çalışmalardan bazıları hakkında şu bilgileri verdi:

 

* Toplumun bilgi güvenliği farkındalık seviyesinin artırılması amacıyla Bireylere Yönelik Bilgi Güvenliği Rehberi, sanayi kurumlarında siber güvenliğin sağlanmasına yönelik faaliyetlerin tanımlanması amacıyla Sanayinin Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi, sektör firmalarının asgari seviyede ihtiyaç duyacakları siber güvenlik ürünlerinin belirlenmesi amacıyla Mevcut Durum Değerlendirme ve Gereksinim Analizi Kılavuzu hazırlandı.

 

* TÜBİTAK BİLGEM’le Türkiye’de işlenecek ulusal verilerin korunması için bir platform geliştirildi. Sinerji Projesiyle enerji kritik altyapı sistemlerini modelleyerek, saldırılara karşı bir simülasyon platformunun geliştirilmesi için çalışılıyor.

 

* Siber güvenlik alanında çalışan özel sektör firmaları ve akademisyenler yine TÜBİTAK ile destekleniyor. Son 20 yılda siber güvenlik alanındaki 664 projeye güncel rakamlarla 1 milyar liraya yakın destek verildi.

 

* Startuplara, KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla önemli destekler verilerek yeni girişimcilerin ortaya çıkması sağlanıyor.

 

* Siber güvenlik alanında çalışmak isteyenlere sadece maddi değil, teknoparklarda özel yerler ayırarak, mentorlük ve danışmanlık hizmetleri verilerek destek olunuyor. 

 

* Deneyap teknoloji atölyeleriyle, öğrencilere birçok teknoloji eğitimiyle beraber siber güvenlik eğitimleri de veriliyor.

 

* Kalkınma ajanslarında Siber Vatan olarak ifade edilen bir eğitim programı uygulamaya alındı. Bu programı başarıyla bitiren gençler sektörün her alanında çalışabiliyor.

 

* Siber güvenlik alanında kendini geliştirmek ve belge almak isteyenler için ‘Beyaz Şapkalı Hacker’ programı da geliştirildi. Bu konudaki tecrübelerini belgelendirmek isteyenler TSE’ye başvurabiliyor ve yetkinlik belgesi alabiliyor.

08 Aralık 2022 Perşembe

Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'e bu yıl Kablosuz Haberleşme Yarışması eklendi.


ULAK Haberleşmeden yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de milli teknolojinin geliştirilmesi konusunda kritik rol oynayan birçok kuruluşun paydaşlığıyla düzenlenen TEKNOFEST, 2-6 Ekim tarihlerinde Adana Şakirpaşa Havalimanı'nda gerçekleştirilecek.

 

TEKNOFEST kapsamında yerli ve milli kablosuz haberleşme teknolojilerinin geleceğini şekillendirecek Kablosuz Haberleşme Yarışması ilk kez teknolojiseverler ile buluşacak.

 

Yeni nesil teknolojiler için yerli ve milli çözümler üreten ULAK Haberleşmenin düzenlediği Kablosuz Haberleşme Yarışması, genç mühendis adaylarına, yeni haberleşme teknolojilerinin tasarımından karşılaşılabilecek problemlere çözüm üretmeye kadar birçok konuda heyecanlı bir süreci deneyimleme fırsatı sunuyor. Yarışmayla, yeni haberleşme teknolojilerinde bilgi birikiminin artırılması ve yetişmiş insan gücünün desteklenmesi amaçlanıyor.

 

YARIŞMANIN SONU ÖDÜLLERE ÇIKIYOR

 

Yarışmaya, Türkiye'nin dört bir yanından 400'e yakın ekip başvurdu. Bu ekiplerden yaklaşık 100'ü sistem gereksinimleri tanımlama dokümanını teslim etti. Yapılan değerlendirmeler sonucunda ise 51 takım, ön tasarım elemelerini başarıyla tamamlayarak yarışmayı sürdürdü. Temmuz ayı içinde tamamlanacak proje detay raporu aşamasını da başarıyla geçen takımlar, 5-8 Eylül tarihlerinde Antalya'da gerçekleştirilecek finale katılmaya hak kazanacak.

 

Final etabında birinci olacak ekibe 120 bin, ikinci ekibe 100 bin ve üçüncü ekibe 90 bin olmak üzere toplam 310 bin lira ödül verilecek. Bu ödüller, genç mühendislerin ve teknoloji meraklılarının yaratıcılığını ve inovasyonunu teşvik etmek amacıyla kazananlarla buluşacak.

 

Yarışmacılar, iki nokta arasında kablosuz haberleşme gerçekleştirmek, en hızlı ve doğru veriyi aktarabilmek amacıyla çalışmalarını sürdürecek. Lisanssız taşıyıcı frekansta en verimli haberleşme sistemini tasarlamak, üretmek ve test etmek yarışmacılardan beklenen görevler arasında yer alıyor.

 

ULAK Haberleşmenin öncülüğünde gerçekleşen ve TEKNOFEST'in bir parçası olan Kablosuz Haberleşme Yarışması, Türkiye’nin teknoloji alanındaki potansiyelini ortaya koyacak ve haberleşme teknolojilerinde yeni çözümler geliştirilmesine katkı sağlayacak.

 

Telekomünikasyon ve savunma sanayisi ekosisteminde önemli bir oyuncu olan ULAK Haberleşme, bu sene TEKNOFEST'in paydaşı olarak Kablosuz Haberleşme Yarışması'nın düzenleyiciliğini yapıyor. ULAK Haberleşme, telekomünikasyon alanındaki yenilikçi ve sürdürülebilir çözümleriyle dikkati çekiyor.

 

Yarışmayla sektördeki uzmanlarla genç mühendislerin bir araya getirilerek iletişim teknolojilerindeki yeniliklerin teşvik edilmesi ve bilimsel gelişmelerin hızlandırılması amaçlanıyor.

01 Haziran 2024 Cumartesi

Dünya havacılık tarihinde "otonom fıçı tonosu" gerçekleştiren ilk SİHA (silahlı insansız hava aracı) Bayraktar TB2 oldu.


Baykar'dan yapılan açıklamaya göre, Türk havacılık tarihinde ilklere imza atan milli SİHA Bayraktar TB2, test uçuşlarında otonom fıçı tonosu manevrasını başarıyla tamamlayarak dünya havacılık tarihinde de bir ilki daha gerçekleştirdi.

 

DÜNYADA İLK VE TEK

 

Manevra testleri için gökyüzünde seyir halinde bulunan Bayraktar TB2, sarmal bir yörünge izleyerek ve kendi ekseni etrafında tam tur dönerek icra ettiği bu manevra ile dünya havacılık tarihine bir kez daha adını yazdırdı. Bu manevrayı başarıyla yapabilen ilk ve tek SİHA olan Bayraktar TB2, otonomi ve aerodinamik kabiliyetlerinin ne kadar gelişmiş olduğunu da bir kez daha gösterdi.

 

Bayraktar TB2’nin tarihi anlarını ise test faaliyetlerini sürdüren bir başka Bayraktar TB2 ve Konya’daki mühimmat atış testinden dönen Bayraktar AKINCI TİHA kayıt altına aldı.

 

3’TE 3 YAPTI

 

Bayraktar TB2 SİHA test sırasında otonom olarak gerçekleştirdiği fıçı tonosu manevrasını 3 kez denedi ve bu denemelerin hepsini başarıyla tamamladı.

 

Özellikle savaş jetlerinin önemli kaçış manevralarından biri olan fıçı tonosu şimdiye kadar dünya üzerinde hiçbir SİHA tarafından yapılamadı. Fıçı tono manevrası sırasında uçak veya hava aracı gökyüzünde yatay burgu (tirbuşon) hareketi yaparken spiral bir rota izliyor.

31 Mayıs 2024 Cuma