Eşsiz lisansüstü programları ile farklı bir yere sahip olan İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 3 bine yakın mezunu ile sektöre ve akademiye istihdam oluşturmaya devam ediyor.



 

HAMİT KARDAŞ

 

Lisansüstü programlarını iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiren İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin bahar yarıyılı yüksek lisans/doktora programlarına başvurular devam ediyor. Sosyal Bilimler Enstitüsü, çok sayıda yüksek lisans ve doktora programı ile yoğun ilgi görüyor. Eğitim-öğretim faaliyetlerine 2001-2002 yılı bahar yarıyılında 56 öğrenci ve 3 lisansüstü program ile başlayan enstitüde, öğrenci sayısı 1.200’ü aştı. Enstitünün 3 bine yakın mezunu, farklı sektörlerde orta ve üst düzey yönetici olarak çalışma hayatlarını sürdürüyor. 

 

TİCARİ DİPLOMASİ 

 

Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyan Ticari Diplomasi Yüksek Lisans Programı da başvuru almaya devam ediyor. Ticari diplomasi, uluslararası ticareti etkileyen uzlaşmazlıkları çözmek üzere birçok yönden müzakerelerin yürütüldüğü, sorunlara çözümlerin üretildiği, ticarete ve yatırıma yönelik anlaşmaların akdedilerek uluslararası işbirliklerinin geliştirildiği geniş bir alan.

Uluslararası İşletme tezli ve tezsiz yüksek lisans bölümü de bu dönem ilk defa öğrenci alacak.

 

UZAKTAN EĞİTİM 

 

Sosyal Bilimler Enstitüsü, uzaktan eğitimde de öncü konumda. Enstitü, üç farklı yüksek lisans programını uzaktan eğitime açtı. Tezsiz yüksek lisans yapmak isteyenler, uzaktan eğitime açık olan lisansüstü programlarına yoğun ilgi gösteriyor. Uzaktan Eğitim Muhasebe ve Denetim Tezsiz Yüksek Lisans programı, Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans programı ve İşletme Tezsiz Yüksek Lisans programı uzaktan eğitimle öğrenci kabul ediyor.

 

ULUSLARARASI STANDARTLAR

 

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Figen Yıldırım, enstitüde farklı disiplin ve disiplinler arası işbirliği ile oluşturulan programlarla uluslararası standartlarda, alanında uzman güçlü öğretim üyeleri ve sektörden davet edilen profesyonellerle eğitim verildiğini belirtti. Prof. Dr. Yıldırım, üniversitenin lisansüstü eğitim veren vakıf üniversiteleri arasında en büyük ve en deneyimli kurumlar arasında yer aldığını söyledi. Prof. Dr. Yıldırım, üniversitenin kuruluş amaçlarından biri olan sektör ile akademiyi bir araya getirme arzusunun lisansüstü programlara kuruluşundan beri önem verilmesine neden olduğunu kaydederek, şunları dile getirdi: “Enstitümüz bünyesinde, çeşitli programlarda, tezli ve tezsiz yüksek lisans, doktora ve bütünleşik doktora eğitimi olanakları yer alıyor. Eğitim faaliyetleri esas olarak alanlarında uzman öğretim üyelerinin yanı sıra çalışma hayatının, ticaret ve reel sektörün duayenleri tarafından da öğretim elemanı olarak destekleniyor; güçlü ve dinamik bir lisansüstü platformu oluşturmamızı sağlıyor.”

 

YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI

 

* Aile Danışmanlığı ve Eğitimi

 

* Eğitim Yönetimi

 

* İktisat

 

* İşletme

 

* Karşılaştırmalı Uluslararası Ticaret Hukuku

 

* İşletme MBA (İngilizce)

 

* Lojistik Yönetimi

 

* Pazarlama Yönetimi

 

* Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi

 

* Ticari Diplomasi

 

* Afrika Çalışmaları ve 

 

ULUSLARARASI İLİŞKİLER (İNGİLİZCE)

 

* İktisat (İngilizce)

 

* İşletme (Tezli/Tezsiz) Küçükyalı Yerleşkesi

 

* İşletme Analitiği

 

* Muhasebe ve Denetim

 

* Pazarlama Yönetimi (İngilizce)

 

* Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler

 

* Uygulamalı Sosyoloji

 

* Ticari Diplomasi (İngilizce)

 

* Dijital Ekonomi ve Pazarlama

 

* Dijital Ekonomi ve Pazarlama (İngilizce)

 

* İnsan Kaynakları Yöneticiliği

 

* İşletme (Tezsiz) Teknopark İstanbul

 

* Kamu Hukuku

 

* Özel Hukuk

 

* Reklam ve Stratejik Marka İletişimi

 

* Uluslararası İşletme

 

* Uygulamalı Psikoloji

 

* Yönetim Bilişim Sistemleri (İngilizce)

 

UZAKTAN EĞİTİM PROGRAMLARI

 

* Muhasebe ve Denetim (Uzaktan Eğitim) (Tezsiz)

 

* Sanayi Politikaları ve Teknoloji Yönetimi (Uzaktan Eğitim) (Tezsiz)

 

* İşletme (Uzaktan Eğitim) (Tezsiz)

 

DOKTORA PROGRAMLARI

 

* İşletme (İngilizce)

 

* Özel Hukuk

 

* Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler

 

Başvuru ve bölümler hakkında ayrıntılı bilgi için: https://lisansustuaday.ticaret.edu.tr/sosyal-bilimler-enstitusu

15 Ocak 2024 Pazartesi

İstanbul Ticaret Odası (İTO), 17 Mayıs Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü kapsamında iş insanları, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı İş Dünyası Okuyor adlı özel bir etkinlik programı düzenledi.



 İstanbul Ticaret Üniversitesi Kültür ve Edebiyat Topluluğu iş birliği ile hayata geçirilen etkinlik için üniversitenin Sütlüce Yerleşkesi Kütüphanesi’nde kitap okuma saati gerçekleştirildi.

 

İTO meclis üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler, kitap okuma alışkanlığını teşvik etmek amacıyla şair ve yazar Yahya Kemal Beyatlı’nın “Aziz İstanbul” adlı eserini birlikte okudu.

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, etkinlikte kitap okuma alışkanlığı kazandırmanın ötesinde, okuyan insanın daha üretken ve topluma daha faydalı olacağı düşüncesinden hareket ettiklerini belirtti.

 

Avdagiç, şunları kaydetti: "Kitabın hayatın da ekonominin de yenileyicisi olduğuna inanıyoruz. Kitap okumanın bir alışkanlık değil ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden okuma alışkanlığımızı hiç yitirmeyip daima diri tutmamız gerekiyor. Denilir ki emek olmadan, sermaye olmadan, ham madde-toprak olmadan ve girişimci olmadan üretim olmaz, bir ürün elde edilemez. İş dünyasına girince öğrendik ki üretim faktörü 4 değil, 5'tir. Beşinci üretim faktörü ise okumaktır, kitaptır. Okumak, sürdürülebilir bilgiyi sağlar. Sürdürülebilir bilgi, sürdürülebilir üretimi temin eder. İşte bugün yaptığımız sembolik eylem, bize bunu hatırlatıyor."

 

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz ise iş insanlarının okumaya yönelmesinin önemine dikkat çekerek, “İş dünyasının İstanbul’u okumaları da çok önemli. Netice itibarıyla hepimiz İstanbul kadar varız, hepimiz İstanbul kadar değerliyiz. Hepimiz İstanbul’u sevdiğimiz ve İstanbul’a hizmet ettiğimiz ölçüde varız." ifadelerini kullandı.

 

Okuma faaliyetinin stratejisinin çok iyi kurgulandığını belirten Yılmaz, "İTO, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Aziz İstanbul kitabı. Yahya Kemal şüphesiz Türk şiirinin en güçlü çok nadir isimlerinden biridir." açıklamasında bulundu.

 

Yılmaz, İstanbul'un Türk ve İslam medeniyetlerinin hem tarih hem yaşayan en önemli merkezi olduğunu belirterek, "Bunu en iyi anlatan öncü isim Yahya Kemal’dir. Eğer hem İstanbul medeniyetinin, hem Osmanlı medeniyetinin hem İslam medeniyetinin ruhunu anlamak istiyorsanız Yahya Kemal’in mısralarından satırlarından yürümeniz gerekir. Dolayısıyla çok iyi bir strateji." değerlendirmesinde bulundu.

 

Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy da kültür ve sanat dünyasının Türkiye’deki merkezi Beyoğlu’nda, Beyoğlular adına etkinlikte bulunmaktan mutluluk duyduklarını kaydetti.

 

Aksoy, ilerleyen dönemlerde bu iş birliği ile ilgili çalışmaların devam edeceğini de ifade etti.

 

"TÜRKİYE BİLGİ TOPLUMU OLMAYI VE ÇAĞINI AŞMAYI HEDEFLEYEN BİR ÜLKE"

 

İTO Meclis Başkanı Erhan Erken, Türkiye’nin bilgi toplumu olmayı ve çağını aşmayı hedefleyen bir ülke olduğunu vurguladı.

 

Erken, sözlerini şöyle sürdürdü: "İş insanları sadece maddi kazançla uğraşmaz. Okumak, öğrenmek ve bu ülkenin kültürel seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmak da iş dünyasının çok önem verdiği bir noktadır ve böyle de olmalıdır. İşte biz bu önemli gerçeği vurgulamak için bir sosyal sorumluluk projesi olarak bugün buradayız."

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, üniversite eğitiminin, öğrencilere eleştirel düşünme ve analitik beceriler kazandırmayı amaçladığını, kitap okumanın da aynı şekilde anlamayı, analiz etmeyi, başka dünyaların farkına varmayı sağladığını belirtti.

 

Kuralay, "Türkiye’nin en nitelikli akademik kadrolarına ve 98 bin 443 basılı kitap, 734 bin 566 elektronik kitap, 35 bin 892 e-dergi, 53 bin 472 süreli yayın sayısı ile Türkiye’nin en zengin kütüphanelerinden birine sahip olan üniversitemiz, kitap ve üniversitenin kesiştiği en önemli kavşaklardan birini teşkil etmektedir." ifadelerini kullandı.

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhamit Avşar da günümüzde okuma kavramının farklı boyutlar da kazanmaya başladığını vurgulayarak, şöyle dedi:  "Kazanmaya başlamış, geleneksel okuma tarzına yeni tarzlar eklenmesiyle okuma eyleminin önemi daha da artmıştır. Artık, medya okur-yazarlığı, film okumaları, görsel okumalar, sistem okumaları gibi gelişen teknolojiyle birlikte ortaya çıkan yeni okuma türlerinden bahsedilir olmuştur. Zaten okumanın temel amacı, sadece metin veya görüntü üzerinde göz gezdirme değil, anlamı arama, söylenenin ardındakini tahlil etme, merak edilen konuyla ilgili farklı yaklaşımları öğrenebilme, gelişmeleri takip edip mevcut bilgileri geliştirip güçlendirme değil midir? Ancak bütün bunların içinde en kadim ve hayatımızdan hiç eksilmeyecek olanı yazılı metin okumasıdır kuşkusuz."

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Kültür ve Edebiyat Topluluğu Başkanı Nursena Güngör ise "Yahya Kemal Beyatlı gibi büyük edebiyatçılar da bu mirası korumanın ve gelecek nesillere aktarmanın önemli bir parçasıdır. Onun eserleri, Türk edebiyatının değerli birer hazinesidir ve bizlere hem geçmişimizi hatırlatır hem de geleceğe ilham verir." değerlendirmesinde bulundu.

17 Mayıs 2024 Cuma

Türkiye'de kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirten bireylerin oranı geçen yıl yüzde 69,9 olarak belirlendi.


 

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) "İstatistiklerle Aile 2023" bülteni yayımlandı.

 

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, 2023'te toplam resmi evlilikler içinde, son evliliğinde birinci dereceden kuzenleriyle akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı yüzde 8,2 oldu. Akraba evlilikleri akrabalık türüne göre incelendiğinde, akraba evliliği yapmış bireylerin yüzde 46,5'inin hala/dayı çocukları ile yüzde 27,2'sinin amca çocukları ile ve yüzde 26,3'ünün ise teyze çocukları ile evli olduğu görüldü.

 

2010'da gerçekleşen resmi evlenmelerin yüzde 5,9'unu akraba evliliği oluştururken, bu oran sürekli düşüş göstererek 2018'de yüzde 4,3'e, 2023'te yüzde 3,2'ye geriledi.

 

Geçen yıl toplam evli bireyler içinde son evliliğinde akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranının en fazla olduğu il yüzde 20,1 ile Mardin oldu. Bu ili yüzde 18,7 ile Şanlıurfa, yüzde 16,8 ile Diyarbakır izledi. Bu oranının en az olduğu iller ise yüzde 1,1 ile Edirne, yüzde 1,5 ile Kırklareli ve yüzde 2 ile Çanakkale olarak kayıtlara geçti.

 

Akraba evliliği oranının 2023'te en yüksek olduğu ilin yüzde 17,7 ile Şanlıurfa olduğu gözlendi. Bu ili, yüzde 12,4 ile Siirt ve yüzde 12,3 ile Muş izledi. Akraba evliliği oranının en düşük olduğu iller yüzde 0,5 ile Edirne, 0,6 ile Kırklareli ve Bartın olarak sıralandı.

 

ÇOCUKLARIN VELAYETİ ÇOĞUNLUKLA ANNEYE VERİLDİ

 

Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2023 sonuçlarına göre, kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 69,9 oldu. Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler sıralamasında bunu yüzde 15 ile çocuklar, yüzde 5,4 ile kendisi, yüzde 3,8 ile eş, yüzde 2,9 ile anne/baba ve yüzde 1,8 ile torunlar takip etti.

 

ADNKS sonuçlarına göre, geçen yıl Türkiye'de 22 milyon 206 bin 34 çocuk içinde hem annesi hem babası vefat etmiş çocuk sayısının 5 bin 461, babası vefat etmiş çocuk sayısının 263 bin 757, annesi vefat etmiş çocuk sayısının ise 82 bin 291 olduğu görüldü.

 

Cinsiyete göre incelendiğinde, hem annesi hem babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 2 bin 848, kız çocuk sayısının 2 bin 613, babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 134 bin 881, kız çocuk sayısının 128 bin 876, annesi vefat etmiş erkek çocuk sayısının 41 bin 847, kız çocuk sayısının 40 bin 444 olduğu kayıtlara girdi.

 

Boşanma istatistiklerine göre, kesinleşen boşanma davalarıyla geçen yıl 171 bin 881 çift boşandı, 171 bin 213 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Velayetlerin yüzde 74,9'unu anne, yüzde 25,1'ini baba aldı.

 

Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, evden internete erişim imkanına sahip olan hanelerin oranı 2004'te yüzde 7 iken 2023'te yüzde 95,5 oldu. Diğer yandan, hanelerde dizüstü, tablet, netbook gibi taşınabilir bilgisayar bulunma oranı yüzde 0,9'dan yüzde 45,2'ye, cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı yüzde 53,7'den yüzde 99,7'ye yükseldi.

 

YOKSULLUK ORANI YÜZDE 21,7

 

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen sınıra göre yoksulluk oranı 2023'te yüzde 21,7 olarak hesaplandı.

 

Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek kişilik hanehalklarının yüzde 13,7'sinin, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yüzde 21,6'sının, geniş ailelerden oluşan hanehalklarının yüzde 25,7'sinin, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının ise yüzde 13,6'sının yoksulluk sınırının altında yaşadığı görüldü.

 

KENDİLERİNE AİT KONUTTA OTURANLARIN ORANI YÜZDE 56,2

 

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2023'te konutların mülkiyet durumları incelendiğinde, fertlerin yüzde 56,2'sinin oturdukları konutun kendilerine ait olduğu, yüzde 27,8'inin ise kiracı olduğu görüldü. Lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 olarak kayıtlara geçti.

 

Fertlerin yüzde 32,6'sının 2023'te izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 32'sinin sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi nedenlerle sorun yaşadığı, yüzde 19,8'inin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava ve çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadıkları görüldü.

15 Mayıs 2024 Çarşamba