tatil-sepeti

Müzehhibe Şeyma Çınar… Çeyrek asrı aşan sanat serüvenini aşkla buluşturarak yolda ve anda kalan bir ‘yolcu’ olarak tanımlıyor kendisini. “Bir hikayeniz olmalı, bir derdiniz…


Ki saçtığınız tohum bir gün topraktan başını çıkarabilsin” diyen sanatçı, Temaşa-i Tezhip ve Minyatür Sergisi’ni açtı. Çınar, online derslerle de Hindistan’dan Japonya’ya, Endonezya’dan  Polonya’ya kadar birçok ülkede Türk geleneksel sanatının temsilcilerini yetiştiriyor. 

 

SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Tezhip ve minyatür sanatına çeyrek asrını veren deneyimli sanatçı Şeyma Çınar’a göre sanat kişinin farkında dahi olmadan kişiye dokunan, ondaki fazlalıkları sağaltan bir ruh terbiyecisi. Çınar, sergi ve sanata dair tecrübelerini İstanbul Ticaret’e anlattı:


SABIRLA YARENLİK 

 

Tezhip sabretmeden icra edilemeyecek bir sanat gibi duruyor, öyle mi gerçekten?

 

Aslında sadece tezhip için söyleyemeyiz bunu. Sanatın her dalı sabırla yarendir. Yalnızca tezhip çok ince bir işçilik gerektirdiği için sabra biraz daha fazla ihtiyacınız olur. Devam edecek olanlar ilk üç haftada belli olur. Kalabalık başladığınız bir eğitimde üç haftadan sonra gerçekten isteklilerle buluşursunuz aslında. 

 

Siz hem eğitim veriyorsunuz hem yeni tasarımlar yapıyorsunuz. Sanatçı ve eğitmen kimliği arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? 

 

Bizim yeni şeyler söylememiz lazım. Elbette üstatların eserlerinden esinleniyoruz. Ancak sanatçı kimliğinizle yeni bir şeyler söylemek zorundasınız. Eğitici olmak başlı başına bir başlık. Yeni tasarımlar için biraz içe dönmek gerekiyor. Ancak kimi zaman eğitim verdiğiniz kişi ile kurduğunuz bir diyalog dahi ilham olabiliyor. 

 

İZ BIRAKMAK 

 

Sizin bu alandaki yolcuğunuz çeyrek asrı aştı sanırım…

 

Evet, 1998 yılında başladım bu yolculuğa. Alanında uzman, kıdemli hocalardan ders aldım. İlk olarak tezhiple yola çıktım, ancak sonra minyatürü de heybeme ekledim. 2005 yılından bu yana da eğitim veriyorum. 

 


Sanatçı tecrübelerini aktarmak istiyor değil mi? 

 

Bir alanda bir sevdanız varsa o alanda izler bırakmak istiyorsunuz. Benim için bunun en güzel yolu eğitim. Bir sürü yüreğe dokunup 

bir sürü izler bırakıyorsunuz. Çok büyük vesileler karşınıza çıkarıyor işin eğitim kısmı. 

 

EVDE YAPILAN YAPIŞTIRICI 

 

Bir de tabii altın kullanıyorsunuz…

 

Evet, altını ezerek ve onu seyrelterek boya kıvamına getiriyoruz. Tezhibin bir anlamı da altınla süslemek demektir zaten. Ayrıca önemli bir püf noktamız da zemine yapıştırmak için yapıştırıcımızı kendimiz yapmamız…

 


Neden?

 

Muhallebi dediğimiz bir yapıştırıcı yaparız ki, kimyasal olan bir şeyi sanatımızla buluşturmamaya gayret ederiz. Çünkü kimyasal yapıştırıcılar yüzyıllar boyu saklamaya müsait değildir. Tezhip sanatının özünde aslında böyle asırlarca yaşaması için mayalanan niyetler vardır. 

 

DALGA DALGA YAYILIYOR 

 

Yeni dönemde ilgi nasıl? 

 

Çok büyük, çok güzel bir ilgi ile karşı karşıyayız. Benim Türkiye’den yüzlerce öğrencimin yanı sıra yurt dışından çeşitli ülkelerden de öğrencilerim var. Pandemiden bu yana…

 

Nasıl başladı peki?

 

Pandemi sırasında üç ay gibi bir süre evlere kapandık. O dönemde ne yapabiliriz diye düşünürken çevrimiçi dersler hazırladım. Bir süre sonra İngilizce çevirmen ve alt yazı ile de bu dersleri vermeye başlayınca ilgi dalga dalga yayıldı. Hindistan’dan, Japonya’dan, Çin’den, Endonezya’dan sayamayacağım kadar öğrencim oldu. 

 

AFRİKA’DA TÜRK İZİ 

 

Sanat biraz dokunarak öğrenilen bir şey gibi… Çevrimiçi bu verim sağlanabiliyor mu? 

 

Öyle güzel yol alıyoruz ki inanın. Çok çok ilerleyen öğrencilerim var. İsteyen, inanan uzak ya da yakın fark etmiyor, heybesini doldurabiliyor. 

 

Türkçeye ilgi artıyor mu bu vesile ile? 

 

Evet, mesela Hindistan’dan bir öğrencim var. Her derste birer ikişer Türkçe cümle konuşuyor. Bu vesile ile hepsi ülkesinde birer kültür elçisi oluyor. Bağımız sürekli devam ediyor. Belli bir aşamaya gelenlere icazet veriyorum. Kendi ülkelerinde ders veriyorlar. Mesela Afrika’dan bir öğrencim ülkesinde bu sanat dalını ilk icra eden kişi olarak, kurumsal anlamda temsilci statüsüne 

yükseldi. 

 

TOHUM EKERİZ 

 

“Sanatçılar aslında tohum ekicilerdir. Belki kendisi göremez ama aşkla sanatını icra eden bir sanatçının tohumu er 

ya da geç başını topraktan çıkarır.” 

 

FARKINDA OLMADAN

 

“Tezhip ben dahi farkında olmadan bazı yönlerime dokunmuş. Şu an ruhuma tesir etmeyen müzikleri dinleyemiyorum. Bu alanda daha ince bir seçicilik kazandığımı gözlemliyorum.”

 

ZORLUKLA GELEN KOLAYLIK

 

“Sanatımı icra ederken özellikle İnşirah suresi dinlerim. Zorlukla beraber bir kolaylık ve bir işi bitirince başka bir işe koyulma… Sanat icra rutinim bu diyebilirim.”

 

GÜZELLE UĞRAŞMAK

 

“Tezhip ya da farklı bir sanat fark etmez. Sanatçı güzelle uğraştığı için ruhunu güzele ulaştırma yolunda bir yolcudur. Daima ve hiç bitmeyen bir yol, hep bir adım ileri taşıyan…”

 

KÜÇÜK YAŞLARDA EĞİTİM

 

“Geleneksel sanatlar eğitiminin daha küçük yaşlarda başlaması lazım. Neden ilkokul olmasın mesela. İran’ın bu alanda dünyada daha çok söz sahibi olmasının en önemli nedeni, kesintisiz olarak bu sanata emek veriyor olmalarıdır.” 

13 Mayıs 2024 Pazartesi

İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024-2025 akademik yılında yeni kayıt yaptıracak öğrenciler için burs ve indirim oranlarını açıkladı.




 


Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Ticaret Üniversitesi, ücretli kontenjanları ilk tercihine yazanlara yüzde 50 indirim bursu verecek. ÖSYM kılavuzunda yüzde 25 veya yüzde 50 burslu olarak yer alan kontenjanları ilk üç tercihine yazanlara ise yüzde 10 daha ek indirim bursu sağlayacak.


 Ayrıca, üniversitenin öğrenci ve mezunlar için kardeş indirimi ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) indirimi de bulunuyor.


Bugüne kadar 25 binden fazla mezun veren İstanbul Ticaret Üniversitesi, yeni öğretim yılında şehit yakınları, gazi çocukları ve depremzede kontenjanları hariç toplam 1751 önlisans ve lisans öğrencisi alacak. Türkiye'nin en fazla doktora öğrencisi mezun eden ilk beş üniversitesinden biri olan üniversitenin hali hazırda İşletme, hukuk, mühendislik, mimarlık ve tasarım, insan ve toplum bilimleri ve iletişim olmak üzere altı fakültesinde 29 bölümü ve meslek yüksekokulunda üç programı bulunuyor.


Üniversite, İTO üyelerine ve üye çocuklarına yüzde 15 indirim sağlıyor. İTO tarafından kurulan liseler, anlaşmalı liseler indirimi ve esnaf ve sanatkarlar odası üyeleri indirimi gibi iş dünyasına çeşitli kategorilerde burslar ve indirimler veriliyor. YKS'de ilk 100'e giren adaylara 20 bin lira, ilk 1000'e 15 bin lira, ilk 5 bine 10 bin lira, ilk 10 bine 7 bin 500 lira, ilk 25 bine girerek İstanbul Ticaret Üniversitesi'ni tercih eden adaylara aylık 5 bin lira ödeme yapılıyor. Başarı bursları, öğrenim süresi boyunca her yıl dokuz ay boyunca aylık ödeniyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde ilk tercihine ücretli bir kontenjanı yazan aday öğrencilere yüzde 50 indirim bursu veriliyor. Hukuk ve ingilizce destekli psikoloji bölümlerinde ise bu indirim bursu yüzde 25 olarak uygulanıyor.


 Yüzde 25 ve yüzde 50 burs sağlayan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kontenjanlarını ilk üç tercihi arasına yazanlara da ek yüzde 10 indirim bursu veriliyor.


 Mezunların kardeşlerine, milli sporculara, şehit yakınları ve gazi çocuklarına da indirimler sağlanıyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi Eğitim Bilimleri bölümü, üniversitenin diğer bölümlerine pedagojik formasyon eğitimi sunuyor.


 Matematik, sosyoloji, psikoloji (yüzde 30 İngilizce), havacılık yönetimi, iktisat (İngilizce), iktisat, işletme (ingilizce), işletme, lojistik yönetimi, uluslararası ticaret (İngilizce), yönetim bilişim sistemleri (ingilizce), görsel iletişim tasarımı, halkla ilişkiler ve reklamcılık, medya ve iletişim, hukuk, bilgisayar mühendisliği (yüzde 30 ingilizce), mekatronik mühendisliği (ingilizce), yazılım mühendisliği (ingilizce), endüstriyel tasarım, iç mimarlık ve çevre tasarımı (yüzde 30 ingilizce) bölümlerinde okuyan öğrenciler isteğe bağlı olarak pedagojik formasyon eğitimi alabiliyor.

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl İngiltere, İtalya ve ABD'den iadesi sağlanan 19 eserin Türkiye'nin kültürel hazinesine yeniden kazandırıldığını bildirdi.


 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, eser iade çalışmaları Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürel mirasına önemli katkılar sağlıyor.

 

Yürütülen çalışmalarla 2002'den bu yana Türkiye'ye iade edilen eser sayısı 12 bin 139'a, 2018'den bu yana ise 7 bin 823'e ulaştı.

 

Bu yıl ise süreçte elde edilen başarıların altını çizen önemli bir yıl oldu. Bakanlığın çalışmaları ve uluslararası işbirlikleri sayesinde, Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerleri ülkeye kazandırıldı, İngiltere, İtalya ve ABD'den 19 kıymetli eser yurda getirildi.

 

Yurda döndürülen eserlerden birisi "Mustafa Dede'nin Kur'an-ı Kerim'i" oldu. 2017'de İngiltere'de satışa çıkarılan ve Mustafa Dede tarafından istinsah edilen Kur'an-ı Kerim, yasa dışı yollarla ülkeden kaçırıldığı tespit edilerek Türkiye'ye geri getirildi. Sultan II. Abdülhamit’in koleksiyonunda yer alan bu eser, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde muhafaza altına alındı.

 

Boubon Antik Kenti Kökenli Bronz İmparator Heykeli de New York'ta Christie's Müzayede Evi tarafından 2011'de satışa çıkarıldı. Heykelin Türkiye'den yasa dışı yollarla çıkarıldığı ABD ve Türkiye tarafından sürdürülen bir araştırma sonucu belirlendi.

 

Eseri elinde bulunduran kişiyle irtibata geçilerek deliller sunuldu, heykelin kökeninden bu yolla haberdar olan koleksiyoncu, iyi niyetli yaklaşım sergileyerek eserin Türkiye Cumhuriyeti devletinin malı olduğunu kabul etti. Türkiye'ye iade edilen heykel, 2 Şubat 2024'te Antalya Müzesi'nde kamuoyuna tanıtıldı.

 

Yurda kazandırılan bir diğer eser Milet Kökenli Kore Torsosu, Christie's Müzayede Evi'nin 2021 tarihli müzayedesinde satışa sunuldu. Mermer Kore Torsosu, uzman incelemeleri sonucunda Türkiye kökenli olduğu belirlenerek iade edildi. Eser, 26 Ocak 2024'te Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde muhafaza altına alındı.

 

Floransa Savcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, Türkiye'ye ait olduğu belirlenen 11 pişmiş toprak eser de bilimsel raporlar ve hukuki süreçler tamamlanarak 24 Ocak 2024'te Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğince teslim alındı.

 

Bu yılın iade edilen eserleri, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Antalya Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi müzelerde sergilenmeye devam ediyor.

21 Temmuz 2024 Pazar