Rekabet Kurumu, 2021-2022 döneminde Kurul kararlarının tüketici refahına etkisine ilişkin "Etki Analizi Raporu" hazırladı. Kurul kararlarının tüketici refahına yıllık ortalama 67,3 milyar lira fayda sağladığı hesaplandı.

 

Rekabet Kurumu, kurum faaliyetlerine ilişkin "2021-2022 Etki Analizi Raporu" başlıklı bir çalışma hazırladı.

 

Kurum, 2017 yılından beri, faaliyetlerinin tüketici refahı üzerindeki ölçülebilir etkilerinin tahminine dönük çalışmalar yürütürken bu raporda geçmiş iki yıllık süreçte Rekabet Kurulu tarafından alınan çeşitli kararların tüketici refahına sağladığı parasal katkının tutarı ölçülmeye çalışıldı.

 

Rekabet Kurumu Ekonomik Analiz ve Araştırma Dairesi Başkanı Şamil Pişmaf, rekabet hukukunun odağında tüketici refahı olduğunu belirterek, "Tüketici faydasını artırmak, kurumsal misyonumuzun önemli bir parçası." dedi.

 

Kurul kararlarının tüketicilerin gündelik hayatlarına etkisine değinen Pişmaf, Kurum olarak tüketicinin doğrudan ya da dolaylı olarak tarafı olduğu hemen her alana müdahil olabildiklerini söyledi.

 

"KURUL KARARLARININ TÜKETİCİYE İLK KATKISI FİYATLAR"

 

Pişmaf, Kurul kararlarının, tüketicinin dijital mecralarda kullandığı uygulamalardan sofrasına koyduğu ürünlere kadar geniş bir yelpazede tüketiciyi koruyan ve kollayan bir yaklaşım içinde olduğuna dikkati çekerek, "Bu anlamda kuşkusuz ilk akla gelen daha düşük fiyatlar. Etki analizi raporlarımızın da çıkış noktasında fiyatların olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında artan kalite, daha fazla seçim özgürlüğü, tüketicinin hayatını kolaylaştıran yeni ürünlerin teşvik edilmesi gibi pek çok faydadan bahsetmemiz mümkün. Söz gelimi Facebook/WhatsApp dosyasında Kurul tarafından alınan geçici tedbir kararıyla tüketiciler, verilerini Facebook'un (Meta) sahibi olduğu WhatsApp ve diğer platformlar ile paylaşmak zorunda bırakılmaksızın WhatsApp'ı kullanmaya devam edebildiler." değerlendirmesinde bulundu.

 

Etki Analizi Raporu'nda ulaşılan sonuçları değerlendiren Pişmaf, şunları kaydetti: "OECD kriterlerine göre yaptığımız hesaplamalarımızda, 2021-2022 dönemine ilişkin çalışma kapsamında incelenen Kurul kararlarının, tüketiciye toplamda 134,6 milyar lira ve yıllık ortalama 67,3 milyar lira fayda sağladığı tahmin edildi. Bu değerleri dolar cinsinden ifade edecek olursak ilgili dönemde tüketici faydasına toplam 13,1 milyar dolar, yıllık ortalama 6,55 milyar dolarlık bir katkıdan bahsediyoruz. Ulaşılan rakamları milli gelir hesaplarıyla kıyaslamak, sağlanan katkının boyutunun anlaşılması bakımından daha yararlı olabilir. 2022 yılı için ülkemiz gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yaklaşık 850 milyar dolar düzeyinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Dolayısıyla çalışma kapsamında hesaplanan yıllık ortalama fayda, GSYH'nin yaklaşık binde 7,7’sine, toplam fayda ise yaklaşık yüzde 1,5'ine tekabül ediyor. Bu bakımdan, yapılan etki analizi çalışmasının sonuçları, Kurumun tüketiciye sağladığı faydanın ne kadar önemli bir seviyede olduğunu ortaya koyuyor."

 

Pişmaf, raporda yalnızca kartel ve benzeri nitelikteki eylemlere, yeniden satış fiyatının belirlenmesine ve hakim durumun kötüye kullanılmasına ilişkin ihlal kararları ile koşullu olarak izin verilen birleşme ve devralma işlemlerine dair Kurul kararlarının dikkate alındığı bilgisini vererek, "Ayrıca etki analizi raporlarımızda, ilgili dönemde Kurul tarafından verilen idari para cezalarını da hesaplamalara dahil etmiyoruz. 2021-2022 döneminde Kurul tarafından toplam 6 milyar liranın üzerinde para cezasına hükmedildiğinin altını çizmek gerekir ancak belirttiğim gibi, bu 6 milyar lira tüketici faydasına sağlanan katkının içinde yer almıyor." ifadelerini kullandı.

 

"ŞİMDİYE KADAR EN YÜKSEK FAYDA BU 2 YILDA SAĞLANDI"

 

İkişer yıllık aralıklarla hazırlanan raporu, geçmiş yıllarla da kıyaslayan Pişmaf, "Geçen iki yıllık zaman diliminde, Kurum tarihinin en yoğun dönemi geride bırakıldı. Kurul,1998-2020 yıllarında toplam 336 soruşturma tamamlamış. Ortalama olarak yılda yaklaşık 15 soruşturmaya tekabül ediyor. 2021-2022 döneminde tamamlanan soruşturma sayısı ise 69. Dolayısıyla yıllık ortalama 35 soruşturmayla uzun vadeli ortalamaların iki katının üzerinde bir soruşturma sayısından bahsediyoruz. Bu farklılık hiç kuşku yok ki etki analizi raporlarında tahmin edilen tüketici refahı kazanımlarına da yansıyor. İlk etki analizi çalışmamızı, 2014-2016 dönemini içerecek şekilde 2017 yılında gerçekleştirmiştik. Bundan önce hesaplanan en yüksek değer de söz konusu çalışmada 2014 yılı için tahmin edilen 3,8 milyar dolarlık tüketici faydası katkısıydı. Bu çalışmayı izleyen raporlarda yıllık ortalama faydanın yaklaşık 800 milyon dolar seviyelerinde hesaplandığını görüyoruz. Bu bakımdan 2021-2022 dönemi, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek tüketici faydasının olduğu dönem olarak öne çıkıyor." diye konuştu.

 

Pişmaf, tüketici faydasına sağlanan katkıyı hesaplarken farklı rekabet otoriteleri, Avrupa Komisyonu ve OECD'nin bu alandaki kriterlerini incelediklerine dikkati çekerek, şunları söyledi: "Hesaplamalarda temel olarak ihlalden etkilenen ciro, karar sayesinde önlenen tahmini fiyat artış oranı ve ihlalin engellenmemiş olması durumunda fiyat artışının etkili olacağı süreye dair varsayımlar dikkate alınıyor. Bunların belirlenmesi, OECD'nin ve rekabet otoritelerinin yaklaşımlarının değerlendirilmesiyle şekilleniyor. Bu çalışmalar dikkate alınarak iki farklı senaryo halinde tahminler yapıldı. Rakamların hesabı da esasen OECD'nin rehberindeki metodolojiye dayanıyor."

 

"YENİ RAPOR HAZIRLANACAK"

 

ABD'de ve İngiltere'de hazırlanan etki analizi raporlarında, rekabet otoritesinin kullandığı toplam kamu kaynağının yani bütçesinin kaç misli refah kazanımı sağladığının da bir etkinlik göstergesi olarak kullanıldığını vurgulayan Pişmaf, şöyle konuştu: "Özetle otoritenin vergi verenlere maliyetinin ne olduğu ve buna kıyasla ne kadarlık bir tüketici refahı artışı sağladığı karşılaştırılıyor. Söz konusu oran, ABD ile İngiltere için 20 ile 75 arasında değişiyor. Benzer bir karşılaştırmayı raporumuzda biz de yapıyoruz. Buna göre Rekabet Kurumunun 2021-2022 dönemi faaliyetleriyle sağladığı toplam refah artışının, aynı dönem için toplam bütçesinin 200 katının üzerinde olduğu görülüyor. Bu oranın, Kurumun rekabetin korunması ve böylelikle tüketici refahına katkı sağlama misyonunu gerçekleştirmedeki etkinliğinin önemli bir göstergesi olduğunu değerlendiriyoruz."

 

Pişmaf, yine ikişer yıllık dönemlerle çalışmayı tekrarlamayı ve 2023-2024 dönemini ele alacak bir sonraki etki analizi raporunu 2025 yılı başında yayımlamayı planladıklarını sözlerine ekledi.

26 Ocak 2023 Perşembe

Enflasyonla mücadele hedefi ve ekonomide istikrar için hazırlanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, genelgeler ve yeni düzenlemelerle bütün kamu kurumlarında uygulanacak.


Kamu harcamalarında hangi kalemlerde tasarrufun artırılacağı, nerelerde ödeneklere öncelik verileceği tek tek açıklandı. Paketin daha öncekilerden farkı ise verimlilik, güçlü izleme, kamunun tamamında uygulama esası olacak. 

 

ADEM ORHUN 

 

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı. Pakette harcamaların azaltılmasının yanı sıra verimliliğin artırılması, izleme ve denetim hedefleri de dikkat çekiyor. Bir diğer husus ise paketin hedefleri kapsamında yeni düzenlemelerin yapılacak olması. Paketin sunumu öncesinde konuşan Yılmaz, daha önce yapılmış hazırlıklara ve talimatlara dikkat çekti. Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya konulan, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte uygulanacak. Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı hazırlıkların devreye girmesiyle toplam etkisini gösterecek. Bunlar, zamanı geldikçe açıklanacak. 

 

CUMHURBAŞKANI TALİMATI

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program’ın (OVP) güçlendirilmesi için kamuda tasarrufun artırılmasına, yatırımlarda önceliklerin belirlenmesine ve yapısal reformların hızlandırılmasına dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs’taki toplantıda ise kamuda harcamaları etkileyen alanlarda tasarruf kültürünü güçlendirici adımlar atılacağını ve bu yönde gerekli talimatları verdiklerini belirtmişti. 

 

DEVAMI GELECEK

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatların hatırlatan Cevdet Yılmaz da “Bu paket, tek başına değil, bütüncül bir çerçevede ortaya koyduğumuz, birbirini destekler mahiyette diğer paketlerle birlikte anlam ifade ediyor. Önümüzdeki aylarda, çeşitli hazırlıkların devreye girmesiyle ve oluşturacağı toplam etkiyle tam olacak. Bunları sizlerle zamanı geldikçe paylaşacağız” dedi. Yılmaz, “OVP’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde 20’nin altında, 2026 yılında tek haneli enflasyona ulaşmada kararlıyız. Bunu sağlarken, büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

HESAP VEREBİLİRLİK

 

Bu paketin, geçmiştekilerden farklılık arz ettiğini söyleyen Yılmaz, farkı şöyle açıkladı: “Bu paketi, geçmişten çıkardığımız derslerle, bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemiyle hayata geçireceğiz. Ayrıca, ‘hesap verebilirlik’ mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bu çalışmanın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olarak iki ayaklı çalışma yürütülüyor. Hiçbir kuruluşumuz bundan istisna değildir. Kanun gerektirmeyen hususlardaki genelge taslağı hazırlandı, kısa süre içinde Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacak. Kanun gerektiren konularda yürüttüğümüz hazırlıklar, TBMM’nin takdirine arz edilecek.”

 

ÖNCEKİLERDEN FARKLI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Tasarruf ve Verimlilik Paketi sunumunda farklara dikkat çekti. Bakan Şimşek, “Bu bizim ilk tasarruf çabamız değil, son paket de olmayacak. Dolayısıyla bu alanla ilgili olarak önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. Bugünkü tedbir setini, geçmişteki uygulamalardan farklı kılan üç husus var” dedi. Bakan Şimşek, paketi farklı kılan üç maddeyi şöyle açıkladı:

 

  • Birincisi, Orta Vadeli Program’ın özüne uygun olarak, kamuda verimliliği artırarak tasarrufu amaçlıyoruz.  
  • İkincisi, bu paketle birlikte çok güçlü bir izleme, denetleme, raporlama ve yaptırım modelini hayata geçiriyoruz. 
  • Üçüncüsü, tedbirler, kamunun tamamını kapsayacak şekilde uygulanacak. Yani merkezi idareler, mahalli idareler, KİT’ler, döner sermayeler, fonlar yani kamunun tamamı bu tedbir paketinin kapsamındadır.

 

DEZENFLASYON İÇİN

 

“Vergi artışı, mevcut nesilleri etkiliyor, borçlanma ise gelecek nesillerin yükümlülük altına girmesi demek” diyen Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Kamuda harcama kontrolü ve tasarruf üzerinden dezenflasyon sürecine destek vereceğiz. Bu, çok önemli. Yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi de verimlilik açısından, uzun vadeli büyüme açısından çok kritik bir değişken. Kamu maliyesi ve birçok alanda reform yapacağız ve bunları paylaşacağız.” 

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre program, şu adımlarla güçlendirilecek: 

 

  • Kamuda harcama kontrolü ve tasarruflar artırılacak.
  • Yatırımlar öncelikli alanlara yönlendirilecek.
  • Yapısal reformlar hızlandırılacak.

 

TASARRUF VE HARCAMALAR

 

Harcama tedbirlerinin 3 temel ayağı olduğunu belirten Bakan Şimşek, bunları şöyle açıkladı: 

 

  • Kamuda tasarruf 
  • Bütçe harcamalarında disiplin
  • Kamu yatırımlarında verimlilik

 

Bakan Şimşek’in sunumuna göre, kamu tasarruf alanları içindeki 8 öncelikli alan şunlar olacak: 

1. Taşıtlar

2. Binalar

3. Kamu istihdamı

4. İdari yapılanmada etkinlik

5. Yurt dışı geçici görevler

6. Enerji ve atık yönetimi

7. Haberleşme giderleri

8. Diğer cari harcamalar 

 

AVDAGİÇ: DEZENFLASYON İÇİN KATKISI OLACAK

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kamuda tasarruf programının ‘üretirken verimli ve harcarken tasarruflu olmayı’ bir döneme mahsus bırakmayıp, ülke kültürüne yerleştireceğine inandıklarını belirtti. Programın, enflasyonla mücadele fedakarlığını toplumun tüm kesimlerine paylaştıracağını ifade eden Avdagiç, “Topyekun bir mücadelenin yeni bir başlangıcı olmasını ve dezenflasyon kararlılığımıza katkı sağlamasını diliyoruz. Temennimiz, bu fedakarlıkların karşılığının kısa sürede kalıcı refah olarak tüm topluma geri dönmesi” değerlendirme-sinde bulundu.

 

NEDEN MALİ DİSİPLİN?

 

  • Kalıcı fiyat istikrarını sağlamak
  • Doğal afetlere kaynak oluşturmak
  • Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak
  • Düşük risk primine ulaşmak
  • Makul şartlarda kredi bulmak
  • Bütçe açığını azaltarak nesiller arasında adaleti sağlamak

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Görevinde bir yılı tamamlamak üzere olan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, alınan tedbirlerle iç piyasadaki dalgalanmaların yerini dengelenmeye bıraktığını açıkladı. Bakan Bolat, buna örnek olarak otomobil ve konut sektöründeki dengelenmeyi gösterdi.


Yeni döneme ilişkin öncelik ve gündemlerindeki yeni başlıklar konusunda da İstanbul Ticaret’e özel açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, ihracattaki ivmelenmeyi sürdürme kararlılığında olduklarını vurguladı. Bolat, ihracattaki sürdürülebilir ivmelenme için yapacaklarını sıraladı. 

 

ŞÜKRULLAH DOLU

 

Kovid salgını ve sonrasında yaşanan bölgesel savaşlarla küresel tedarik zincirinde kırılmalar gerçekleşti. Bu durum Türkiye’de de piyasaların dalgalanmasına neden oldu. Ancak 28 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yeni bir süreç başladı. 1 Haziran 2023 itibariyle Ticaret Bakanlığı görevini üstlenen Prof. Dr. Ömer Bolat’ın liderliğinde alınan tedbirlerle piyasalardaki dalgalanmalar yerini dengelenmeye bıraktı. Görevinde 1 yılı tamamlamak üzere olan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’a, yapılanları ve gündemlerindeki yeni uygulamaları sorduk: 

 

OVP HEDEFLERİ

 

Geçen 1 yılı, başardıklarınız ve başarmakta olduklarınız cihetiyle nasıl yorumlarsınız?

 

Üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı her alanda önceleyerek, tüm politika ve stratejilerimizi bu ülkeyi müreffeh yarınlara ulaştırmak uğruna hayata geçirdik. Hamdolsun, çalışmalarımız sonucunda oluşturduğumuz güçlü programımızın olumlu yansımalarını ihracatımızda da görüyoruz.

 

2023 yılı sonunda ihracatımız 255.4 milyar dolar seviyesine ulaştı ve OVP hedefinin üzerinde gerçekleşti. Geçen yıla kıyasla, ihracatın ithalatı karşılama oranı 0.8 puan artarak yüzde 70.6’ya yükseldi. Dış ticaret açığımız, geçen yıla kıyasla, yüzde 3 oranında azalarak 106.3 milyar dolara ve ticaret açığında yaşanan iyileşme ile de cari açığımız 45.4 milyar dolara geriledi.

 

DESTEKLER ARTTI

 

Dünya ihracatından aldığımız pay da istikrarlı bir artış göstererek, 2023’te yüzde 1.08’e yükseldi ve ihracatımızda yaşanan ivmelenmenin küresel bir başarı olduğu bir kez daha kanıtlandı. Bunun yanı sıra, 2023’te orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payı yüzde 40.3’e yükseldi.

 

2023 yılındaki başarımızı devam ettirerek 2024’te ihracatımızı 267 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Nitekim bu yılın ocak-nisan döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 2.7’lik artışla 82.9 milyar dolarlık ihracata ulaşarak bu seneki hedeflerimize de bir bir ulaşacağımızın sinyallerini veriyoruz. Bu hedef doğrultusunda; 2024 yılında destek tutarını önemli ölçüde artırdık. İnşallah bu yıl, 16.2 milyar lirayı ihracatçılarımızın istifadelerine sunacağız.

 

E-İHRACAT ZİRVESİ EYLÜLDE

 

Diğer taraftan, Bakanlık olarak e-ihracatın artırılmasına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde sektörün önemi ve artan ilgiyi göz önünde bulundurarak, Ankara’da gerçekleştirdiğimiz zirveyi ileri bir noktaya taşıyarak 4-5 Eylül 2024 tarihlerinde ‘Türkiye E-İhracat Zirvesi’ni düzenlemeyi planlıyoruz.

 

FİNANSMANA ERİŞİM

 

Finansmana erişim, her zaman olduğu gibi gündemimizin en üstünde yer alıyor. Bu nedenle, ihracatçılarımızın finansmana erişimini daha da kolaylaştıracak, Bakanlığımız koordinasyonunda Türk Eximbank ve İGE A.Ş.’nin katılımıyla prefinansman ve teminata yönelik bir model geliştirdik. Bakanlığımız tarafından destek başvurusu uygun görülen ihracatçılarımız, Türk Eximbank’a kredi başvurusunda bulunacak ve bu prefinansman protokolü çerçevesinde öncelikli olarak değerlendirmeye tabi tutulacaklar. 

 

İlaveten, reeskont kredisi faiz oranlarının hesaplanmasında politika faiz oranı esas alınmak suretiyle yeni bir formül belirlenerek, reeskont kredilerinin toplam faiz maliyetinin Merkez Bankası politika faizi seviyesini aşmaması sağlandı. Bu çerçevede, reeskont kredilerinde toplam faiz maliyetinde üst sınır yüzde 25.93 uygulanacak şekilde sabitlendi.

 

FİYAT İSTİKRARI 

 

Fiyat istikrarı ve kalıcı refahın tam olarak sağlanmasını temin etmek amacıyla tüm paydaş kurumlarımızla koordineli çalışmaya devam ediyoruz. 

 

Otomotiv sektöründeki denetim faaliyetleri ve uygulanan idari yaptırım kararları neticesinde arz ve talep dengelendi; vatandaşlarımızın sıfır ve ikinci el araca ulaşımı mümkün hale geldi. Bunun yanı sıra, emlak sektöründe yaşanan gerçeklikten uzak, spekülatif fiyat artışları sonucu oluşan tüketici mağduriyetlerini ortadan kaldırmak; adil, rekabetçi ve istikrarlı bir piyasa yapısını yeniden tesis etmek üzere çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Yaptığımız düzenlemeler, yürüttüğümüz yoğun denetim faaliyetleri ve uyguladığımız yaptırımların taşınmaz fiyatlarına olumlu şekilde yansıdığını görüyoruz.

 

2028 HEDEFİMİZ

 

“2028 yılında ihracatımızı 375.4 milyar dolara, ülkemizin küresel mal ihracatından aldığı payı yüzde 1.3’e, yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatımızın payını yüzde 49.5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda ülkemizin genel ihracatı içindeki e-ihracat payını yüzde 10’a çıkarma gayemiz var.”

 


YURT DIŞI LOJİSTİK MERKEZLERE ABD VE AVRUPA’DAN BAŞLANIYOR

 

Yurt Dışı Lojistik Merkezler Projesi’nde hangi aşamaya gelindi?

 

Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağları (YLDA) kurulabilmesi için Bakanlığımıza başvurulması gerekiyor. Başvurular başladı. Başvurular arasında yapılan incelemelerde; araç filosu, depo büyüklüğü, cep depo kullanımı, sınır kapılarımızdaki araç trafiğine ve intermodal taşımacılığa katkısı, ihracatımıza ve teslim sürelerine yapacağı ilâve katkı hususlarındaki değerlendirmelerimiz neticesinde 2’si ABD, 3’ü Avrupa merkezli olmak üzere toplamda 5 firmaya onay verildi. ABD merkezli YLDA projemizdeki cep depolarımızın bir kısmı, YLDA işbirliği kuruluşu tarafından belirli bir süre ücretsiz olarak kullanıcıların hizmetine sunuldu. 

 


‘SORUMLU İNFLUENCER’ PROGRAMI SONBAHARDA!

 

Influencer Sertifika Programı ne zaman başlayacak? 

 

Sorumlu Influencer Sertifika Programı Projesi’nin sonbahar döneminde hayata geçirilmesi planlanıyor. Program, Reklam Özdenetim Kurulu (RÖK) koordinasyonunda Reklam ve Pazarlama İletişimi Derneği (REPİD) aracılığıyla gerçekleştirilecek. Başvurular REPİD aracılığıyla alınacak. Sosyal medya etkileyicileri tarafından başvurular online yapılacak. İlk etapta 300 bin üzeri takipçi sayısına sahip olan influencerların REPİD’e ait platform üzerinden başvurması bekleniyor. İlk aşamada yüz yüze yapılması planlanan eğitim programına ilişkin katılımcı sayısı, ücreti, mekanı, eğitim içeriği gibi detaylar nihai hale getirildikten sonra kamuoyuyla ayrıca paylaşılacak.

 


YENİ DÖNEM ÖNCELİKLERİ

 

Gündeminizdeki yeni öncelikler neler?

 

İhracatta sürdürülebilirlik: Ticaret Bakanlığı olarak önceliklerimiz arasında sürdürülebilir ihracat artışının sağlanması her zaman ilk sıralarda yer alıyor.

 

41 sektöre tanıtım kampanyası: Yine, yalnızca nitelik olarak değil, niceliksel olarak artış sağlamak üzere, Türk ihraç ürünlerini en etkili bir biçimde dünyaya tanıtmak amacıyla bir diğer önemli projemiz olan ‘2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonu’nu hayata geçirdik. Bu proje kapsamında 41 sektör ve ürün grubuna yönelik tanıtım ve pazarlama kampanyası başlattık.

 

Nitelikli işgücü için İhracat Akademisi: Gündemimizde nitelikli işgücü de önemli bir yer tutuyor. Hedefler doğrultusunda ‘İhracat Akademisi’ kurulmasına yönelik çalışmalara başladık. 

 

Yeşile yeni destek paketi: Yeşil sürece hazırlık amacıyla yepyeni bir destek paketini çok kısa bir zaman önce yayımladık. Türk Eximbank aracılığıyla uygulamaya koymayı planladığımız ve ihracatçılarımıza yeşil dönüşüm noktasında kolaylık sağlayacak yeni destek paketlerinin çalışmaları da devam ediyor. Planladığımız yeni destekle Türk Eximbank tarafından kullandırılacak yeşil dönüşüm kredi programı kapsamında firmalar için oluşacak faiz yükünün belirli bir kısmını Bakanlık olarak desteklemeyi planlıyoruz.

 

Cezalandırmaktan ziyade önleyici olmak istiyoruz: Bakanlığımız, cezalandırmaktan ziyade önleyici politikaları hayata geçiriyor. Bunun bir parçası olarak özellikle imalatçı ve ihracatçı firmaların, kurduğumuz ‘Güvenli Ürün Danışma Ofisleri’nden alacakları rehberlik desteği ile üretimlerini mevzuata uyumlu hale getirmeyi hedefliyoruz. Bir yandan da ilgili mevzuatın uyumlu olduğu Avrupa Birliği pazarına ihraç kapasitesinde artış sağlanabilmesini amaçlıyoruz.

 

Ticari defterlerin elektronik ortama taşınması: Yeni dönemde şirket kuruluşlarının, ödeme işlemleri de dahil olmak üzere tamamen elektronik ortama taşınması devam edecek. Tacirimizin tutmakla yükümlü olduğu muhasebe defterleri dışındaki ticari defterlerin elektronik ortamda tutulabilmesine yönelik çalışmalarımız sürecek. Bu yıl içinde bu çalışmaların tamamlanmasını hedefliyoruz. Diğer taraftan, şirket ve ticari işletmelerin değişiklik tescili işlemlerinin, MERSİS Mobil Uygulama üzerinden yapılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi