tatil-sepeti

Brent petrolün varil fiyatı, petrol rafinerilerinin talebindeki gerileme ve Ortadoğu'da riskin azalması dolayısıyla yılın ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe göre yüzde 2.2 düştü.


 

Mart ayını 86,79 dolardan kapatan Brent petrolün varil fiyatı, nisanda Ekim 2023'ten sonraki en yüksek seviye olan 91,58 doları test etti ve ayın tamamında yüzde 1 değer kaybederek 85,91 dolardan işlem gördü.

 

Brent petrolün varil fiyatı, mayıs sonunda ise yüzde 5,3 azalarak 81,34 dolar oldu.

 

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun 2 Haziran'da yaptığı toplantıda, yıl sonunda sona erecek üretim kesintisi uygulamasının süresinin uzatılması yönünde karar alınmasının ardından ise fiyatlar, aynı ay içinde yüzde 4,3 artarak 84,86 dolar oldu.

 

Öte yandan, grubun günlük 2,2 milyon varillik ek gönüllü kesintilerini Eylül 2025'in sonuna kadar kademeli olarak azaltacaklarını ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) üretimini günlük 300 bin varil artıracağını duyurması, fiyatların artışını sınırladı.

 

Böylece Brent petrolün varili, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,2 değer kaybetti. Batı Teksas türü ham petrolün varil fiyatı ise ikinci çeyrekte yüzde 1,9 düştü.

 

"PETROL FİYATLARININ İKİNCİ ÇEYREKTE YÜKSELMESİ İÇİN YETERLİ SEBEBİ YOKTU"

 

ABD merkezli enerji enformasyon şirketi Energy Intelligence Group'un Petrol Piyasaları Ekonomisti Julien Mathonniere, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, nisan-haziran döneminde kaydedilen fiyat artışlarının yılın ilk çeyreğine kıyasla yavaşladığını söyledi.

 

Julien Mathonniere, söz konusu yavaşlamanın, 2024'ün ilk çeyreğinde daha yoğun hissedilen Orta Doğu'daki jeopolitik riskin piyasalar üzerindeki etkisinin azalmasından ve yılın ikinci çeyreğinde başlayan rafineri bakım çalışmalarının petrol talebini baskılamasından kaynakladığını ifade etti.

 

OPEC+ grubunun üretim kesintisini 1 yıl daha uzatma kararı almasının da fiyatlar üzerinde etkili olduğunu dile getiren Mathonniere, şöyle devam etti: "Jeopolitik riskin ve petrol rafinerilerinden gelen talebin azalmasıyla birlikte petrol fiyatlarının ikinci çeyrekte yükselmesi için yeterli sebebi yoktu. Gördüğünüz fiyat artışları, büyük ölçüde OPEC'in kesintileri bu yılın dördüncü çeyreğine kadar uzatmasının etkisiyle artan stoklar ve ekonomik politikaların sıkılaşmasıyla destekleniyor, en azından şimdilik durum böyle."

 

Mathonniere, gelecek aylarda daha bü yük bir fiyat artışı beklemediğini vurgulayarak, "Piyasanın 2024'ün üçüncü çeyreğinde varil başına ortalama 85-86 dolar olacağı beklentisiyle fiyatların şimdilik 80 dolar aralığında seyredeceğini söyleyebilirim." diye konuştu.

 

Yatırımcıların ilerleyen süreçte dünyanın en büyük petrol ithalatçısı konumundaki Çin'in piyasa üzerindeki etkisine ve sıradaki ABD seçimlerine odaklanmaları gerektiğini söyleyen Mathonniere, şunları kaydetti: "Biden veya Trump'un kazanması petrol ve gaz endüstrisini büyük çapta etkilemeyebilir. Ancak bu seçimin sonucu, OPEC+ ile ilişkiler, ABD'nin stratejik petrol rezervi yönetim planı ve bu rezervleri doldurmaya yönelik politikalar, temiz enerjiye geçiş sürecinin hızlandırılması veya yavaşlatılmasına yönelik çabalar, petrol piyasasında kilit rol oynayan Rusya, İran, Venezuela gibi tedarikçiler ile ilgili politik duruşlar ve ticaret ortamının yönetimi gibi unsurlar üzerinde büyük farklar yaratabilir.”

 

"FİYATLARIN 90 DOLARIN ÜZERİNE ÇIKMASI İÇİN SEBEP YOK"

 

Bağımsız petrol piyasası analisti Gaurav Sharma da petrol fiyatlarının şekillenmesinde, yaz sezonunun getireceği seyahat artışlarına bağlı talep artışının belirleyici olacağını dile getirdi.

 

Gaurav Sharma, bu durumun ilerleyen haftalarda netlik kazanacağını belirterek, "Piyasa, ABD Merkez Bankasının (Fed) alacağı faiz kararı ve yılın ikinci çeyreğinde gözlemlenen zayıf ABD doları etrafında şekillenmeye başladı. Öyle ki bu durumun petrol talebini artırarak fiyatları desteklemesi beklenebilir." dedi.

 

İlerleyen süreçte Fed'in politikaları ve yaz sezonundaki muhtemel talep artışı durumunda ham petrol fiyatlarının 90 dolara kadar çıkmasının beklenebileceğini söyleyen Sharma, bu durumun olası olmadığını savundu.

 

Sharma, OPEC dışı ülkelerin üretimine işaret ederek, "Şu anda k olay işlenebilir ham petrol başta olmak üzere OPEC dışı arzın güçlü kalması nedeniyle fiyatların 90 doların üzerine çıkması için bir neden görmüyorum." ifadesini kullandı.

19 Temmuz 2024 Cuma

Avrupalı şirketler, durgun ekonomik görünüm ortamında işten çıkarmalarda yılın ikinci yarısında da hız kesmedi.

Avrupa'da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomiler üzerindeki etkilerinin sürmesinin yanı sıra zayıf ekonomik veriler, Almanya'daki yapısal sorunlar ve yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası nedeniyle tüketici talebinin zayıflamasına bağlı olarak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla işten çıkarma kararları alınıyor.

Salgın öncesine göre yüksek seyreden enflasyon hane halkının satın alma gücünü düşürürken, enflasyonu düşürmek için faizin artırılması da şirketlerin yatırım için kredi maliyetlerini yükseltti.

Ortaya çıkan ekonomik durgunluk, Avrupa'nın önde gelen şirketlerinin birçoğunun satış ve karında yaşadığı düşüş de şirketlerin istihdam kararlarına yansıyor.

Otomotiv, mühendislik, kimya, bankacılık, imalat, teknoloji ve petrol başta olmak üzere neredeyse tüm sektörlere yayılan işten çıkarmalar, bu yılın ikinci yarısı itibarıyla da hız kesmedi. Buna son olarak, Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus’ın Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2 bin 500'e kadar pozisyonu azaltma kararı eklendi.

Bu yılın temmuz başından itibaren işten çıkarma kararları alan büyük çaplı Avrupalı şirketler ve sektörlere göre dağılımı şu şekilde:

 

MÜHENDİSLİK, HAVACILIK VE SAVUNMA

İsveç merkezli batarya üreticisi Northvolt, geçen ay yaptığı açıklamada, Skelleftea bölgesindeki Northvolt Ett fabrikasındaki 1000 pozisyon dahil 1600 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin açıklamasında, zorlu makroekonomik koşullar karşısında fabrikadaki üretim kapasitesinin artırılması için bazı maliyet düşürücü önlemlerin alınacağı belirtilerek, bu önlemlerin işten çıkarmalarla sonuçlanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus bu hafta Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2500'e kadar pozisyonu azaltma kararını açıkladı.

 

DEMİR YOLU, TELEKOM VE ÇİP

Alman demir yolu operatörü Deutsche Bahn, temmuzda, toplam istihdamının yaklaşık yüzde 9'una karşılık gelen 30 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

İsveçli telekom operatörü Telia da bu yıl içinde yaklaşık 3 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını bildirerek, istihdamını azaltma kararı alan diğer Avrupalı şirketler arasına katıldı.

Alman çip üreticisi Infineon ağustosta dünya çapında 1400 pozisyonu azaltacaklarını ve bu pozisyonları işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacaklarını duyurdu.

Polonya'nın en büyük yük taşıma şirketi PKP Cargo, temmuzda personelinin yüzde 30'unun işine son vermeyi planladığını açıkladı.

Finlandiya merkezli bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon şirketi Nokia'nın da maliyetleri düşürme çabası kapsamında Avrupa'da 350 kişiyi işten çıkarmayı planladığı haberleri uluslararası medyada yer aldı. Şirketin ayrıca Çin'de de istihdamını 2 bin kişi azaltmayı planlıyor.

 

BANKACILIK

Norveç merkezli DNB bankası, eylülde yaptığı duyuruda 6 ay içinde tam zamanlı 500 çalışanının işine son vereceğini bildirdi.

İtalyan banka UniCredit, 17 Ekim'de işçi sendikasıyla 1000 kişinin gönüllü şekilde işten çıkarılması ve 500 yeni istihdam oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

 

PERAKENDE VE TÜKETİM MALLARI

Ev aletleri üreticisi Dyson, temmuzda küresel yeniden yapılanma planı kapsamında İngiltere'de yaklaşık 1000 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Tüketim ürünleri şirketi Unilever de temmuzda 2025 sonuna kadar Avrupa'daki tüm ofis pozisyonlarını üçte bir azaltmayı planladığını duyurdu.

 

ENERJİ, İLAÇ, MEDYA VE DİĞER SEKTÖRLER

Enerji şirketi Shell'in petrol ve doğal gaz arama alanındaki istihdamını yüzde 20 azaltmayı planladığına ilişkin haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İlaç üreticisi Indivior, temmuzda 130 kişiyi işten çıkaracağını duyururken, Norveçli gübre üreticisi bu hafta yaptığı açıklamada Belçika'daki tesisinde planlanan üretim değişikliklerinin yaklaşık 115 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanabileceğini açıkladı.

Finlandiyalı orman ürünleri grubu da geçen hafta Fibres Finland tesisinde yaklaşık 110 çalışanıyla yollarını ayırabileceğini bildirdi. Şirket ağustosta Almanya'daki fabrikasının kapanmasıyla 338 kişinin, biokompozit tesisinin kapatılmasıyla da Finlandiya ve Almanya'da 59 kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.

İsviçreli medya şirketi Tamedia ağustosta iki matbaasını kapatacağını ve yaklaşık 300 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.

İngiliz medya devi BBC bu hafta 155 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Yılda 700 milyon sterlin tasarruf sağlama planı kapsamında pozisyonlarını azaltmaya karar veren BBC'nin, söz konusu işten çıkarmalarla maliyetini 24 milyon sterlin düşüreceği bildirildi. 

İngiliz Premier Lig kulübü Manchester United'ın da kulüp çapında bir işten çıkarma programının parçası olarak yaklaşık 250 kişiyi işten çıkarmayı planladığına yönelik haberler medyada yer aldı.

18 Ekim 2024 Cuma

Çin ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,6 büyüdü.

Ulusal İstatistik Bürosu (UİB) verilerine göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), Ocak-Eylül 2024 döneminde 94,97 trilyon yuana (13,34 trilyon dolar) ulaşırken üçüncü çeyrekte önceki çeyreğe göre yüzde 0,9, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetti.

İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefinin yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkular arttı.

Çin ekonomisi ilk çeyrekte yıllık yüzde 5,3, ikinci çeyrekte yüzde 4,7 büyüme kaydetmişti.

Eylül ayı ekonomik verileri, üretim ve tüketimde ağustosa göre toparlanmaya işaret ederken, gayrimenkul yatırımlarındaki süregelen düşüşün ekonomik büyüme üzerindeki negatif etkisi devam etti.

 

ÜRETİM VE TÜKETİMDE TOPARLANMA

Yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,74 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin üretim çıktılarının hesaplandığı sanayi üretimi, eylülde yıllık bazda yüzde 5,4 artarken, ağustostaki 4,5'lik atışın üzerine çıktı.

Tüketimin ölçüsü kabul edilen perakende satışlar ise eylülde yıllık yüzde 3,2 artarak ağustostaki yüzde 2,1'lik yükselişin üzerinde performans sergiledi.

Altyapı, taşınmazlar, makine ve donanım harcamalarını içeren sabit sermaye yatırımları, 9 ayda yıllık yüzde 3,4 artarak 8 aydaki artış oranını korudu.

 

GAYRİMENKUL YATIRIMLARINDAKİ DÜŞÜŞ SÜRÜYOR

Çin'de gayrimenkul sektörü ve konut piyasasında Kovid-19 salgını ile başlayan daralma, son 3 yıldır ülkede ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyen faktörlerin de başında yer alıyor.

Gayrimenkul yatırımları ilk 9 ayda yüzde 10,1 azalarak son iki yıldaki düşüşünü sürdürdü.

Hükümetin, gayrimenkul sektöründe ve özel sektörde büyümeyi teşvik etmeye yönelik politikalarının henüz sonuç vermediği gözleniyor.

Öte yandan yatırımcı güvenin göstergesi olarak kabul edilen özel sektör yatırımları da Ocak-Eylül 2024 döneminde yüzde 0,2 azaldı.

 

İŞSİZLİK

Ağustosta yüzde 5,3 olan kentlerdeki genel işsizlik oranının eylülde yüzde 5,1'e gerilediği bildirildi.

Son üç yılda rekor seviyelere ulaştığı gözlenen genç işsizlik oranının detayları ise henüz açıklanmadı.

Çin hükümeti, martta yapılan Ulusal Halk Kongresinde bu yıl için "yüzde 5 civarında" büyüme belirlemişti.

 

EKONOMİ YÖNETİMİNDEN CANLANDIRMA ADIMLARI

Hükümet ve ekonomi yönetiminden sorumlu kurumlar yıllık büyüme hedefinin gerisinde seyreden büyümeyi canlandırmak üzere son haftalarda farklı politika adımlarını duyurmuştu.

Çin Merkez Bankası (PBoC), Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), Maliye Bakanlığı ve son olarak da Konut ve Kentsel-Kırsal Kalkınma Bakanlığı, düşüşteki gayrimenkul sektörünü canlandırmaya, yerel yönetimlerin borç problemlerini ve finansman sorunları çözmeye ve tüketici ile yatırımcı güvenini artırmaya yönelik aşamalı politika adımlarını açıklamıştı.

Çin'de piyasalar açıklanan bazı tedbirlere olumlu yanıt verirken bazı tedbirlerin ise piyasaların beklentilerini karşılamadığı gözleniyor.

18 Ekim 2024 Cuma