tatil-sepeti

Dünyanın en büyük 9 petrol şirketinin yılın ilk çeyreğinde elde ettiği kar, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 18,5 azalarak 66 milyar dolar oldu.


 

9 petrol firmasının bilançolarından derlediği verilere göre, Amerikalı ExxonMobil ve Chevron ile Hollandalı Royal Dutch Shell, İngiliz bp, Fransız TotalEnergies, İtalyan Eni, Rus Rosneft, Norveçli Equinor ve Suudi Arabistan'ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco'nun bu yılın ilk çeyreğindeki toplam karı 2023'e göre yüzde 18,5 düştü.

 

Söz konusu dönemde, Saudi Aramco 27,3 milyar dolar, ExxonMobil 8,2 milyar dolar, Shell 7,7 milyar dolar, bp 2,7 milyar dolar, Chevron 5,5 milyar dolar, Equinor 2,6 milyar dolar, Eni 1,3 milyar dolar kar elde ettiğini açıkladı.

 

Geçen yılın ocak-mart dönemine kıyasla, Saudi Aramco yüzde 14,4, ExxonMobil yüzde 28,1, Shell yüzde 19,8, bp yüzde 46, Chevron yüzde 16,7, Eni yüzde 48, Equinor yüzde 46,9 daha az kar açıkladı.

 

Saudi Aramco geçen yılın ilk çeyreğinde 31,9 milyar dolar, ExxonMobil 11,4 milyar dolar, Royal Dutch Shell 9,6 milyar dolar, bp 5 milyar dolar, Chevron 6,6 milyar dolar, Eni 2,5 milyar dolar, Equinor 4,9 milyar dolar kar etmişti.

 

Bu dönemde, Rusya'nın en büyük petrol şirketi Rosneft ise karını en fazla artıran şirket oldu.

 

Şirketin geliri, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yıla kıyasla yüzde 35 yükselerek 5,4 milyar dolara ulaştı.

 

Geçen yılın ilk 3 ayında 5,6 milyar dolar gelir açıklayan Fransız enerji şirketi Totalenergies de bu yılın aynı döneminde kar oranını yüzde 1,8 artırarak 5,7 milyar dolar seviyesine çıkardı.

 

Söz konusu firmalar, geçen yılın ilk 3 ayında 81 milyar dolar civarında net gelir elde ederken bu yılın aynı dönemindeki gelirleri 66 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

 

ULUSLARARASI PETROL ŞİRKETLERİ PİYASA ŞARTLARINA DAHA İYİ ADAPTE OLABİLİYOR

 

Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, petrol fiyatlarının artmasına rağmen şirketlerin geçen yılın ilk çeyreğine göre daha düşük kar açıklamasının birden fazla sebebi olabileceğini söyledi.

 

Barkeshli, bu noktada uluslararası ve ulusal petrol şirketlerinin kar marjları arasında ayrım yapılmasının gerekliliğine işaret ederek, "Şirketlerin kazançlarını ve karlılık marjlarını değerlendirmek için büyük resme dikkat etmeliyiz. Özellikle uluslararası petrol şirketlerinin performansına daha geniş bir perspektiften bakmamız gerekiyor." dedi.

 

Petrolün varil fiyatının geçen yılın başlarında 70 doların altında seyrettiği, bu yılın ilk çeyreğinde ise yaklaşık 80 dolara yükseldiği düşünüldüğünde, petrol fiyatlarının 2023'ün ilk çeyreğinden bu yana her çeyrekte 5 dolar daha yüksek olduğunu belirten Barkeshli, "Daha geniş bir perspektiften bakıldığında ise bakır, çinko, alüminyum veya kahve gibi diğer bazı emtialar petrolden daha hızlı yükseldi." diye konuştu.

 

Barkeshli, şöyle devam etti: "Diğer emtiadaki fiyat artışları, petrolün çekiciliğini etkiliyor. Ayrıca petrolün doğrudan değil rafineriler aracılığıyla tüketilmesinin de burada etkisi var. Kaya petrolü devriminden önce, hafif ve ağır ham petrol sınıfları arasında göreceli bir denge vardı. Örneğin Orta Doğu'da çıkarılan ham petrolünün çoğu ağırken, uluslararası petrol şirketleri rafine etmesi daha kolay olan hafif ham petrol çıkarıyordu. Fakat diğer petrol türlerine kıyasla çok daha hafif olan kaya petrolüyle işler değişti. ABD'deki çoğu rafineri bu türdeki bir ham petrolü rafine etmeye hazır değildi. Dolayısıyla Orta Doğu'dan gelen ham petrole olan talep arttı. ABD bu petrolü başkalarına sattı. Bu nedenle, rafineriler küresel petrol piyasalarında daha önemli bir rol oynamaya başladı."

 

Barkeshli, bu sebeple ABD'nin farklı eyaletlerindeki birçok insanın pompa istasyonlarında ödediği yüksek benzin fiyatlarının doğrudan daha yüksek ham petrol fiyatları yerine rafinerilerin daha yüksek kar marjlarından kaynaklandığını vurgulayarak, duruma uyum sağlayan ve tüm tedarik zincirlerinde yer alan şirketlerin karlılık oranlarının ise bozulmadan kaldığını ifade etti.

 

Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirim zamanlamasına yönelik belirsizliklerin de şirketlerin ilk çeyrek karını etkilediğini aktaran Barkeshli, "Fed politika belirsizliği de karlılığı etkiledi. ABD Başkanı Joe Biden'ın yerli üretimi artırma ve benzin fiyatlarını düşürme konusundaki çabaları da düşünüldüğünde, büyük petrol şirketlerinin tüm bu koşullar altında iyi iş çıkardığı kanısındayım." değerlendirmesinde bulundu.

Barkeshli, ulusal petrol şirketlerinin kar performansı söz konusu olduğunda ise farklı bir tablo ortaya çıktığına işaret ederek,"Tüm Orta Doğu petrol devleri, finansal yapıları ve hesaplamalara dahil edilen gizli sübvansiyonlar sebebiyle yüksek kar marjları kaydetti. Bu da özellikle şirketin ilk halka arzı için yatırımcıları öne çıkmaya teşvik etmeye çalışan Saudi Aramco için geçerli." dedi.

 

ROSNEFT'İN BEKLENENDEN DAHA İYİ PERFORMANS GÖSTERMESİNİN BİRDEN FAZLA NEDENİ VAR

 

Barkeshli, Rosneft'in beklenenden daha iyi performans göstermesinin üç ana sebebi olduğunu belirterek, "Bunlardan ilki geçen yılın son ve bu yılın ilk çeyreğinde petrol fiyatlarının görece daha yüksek olması." ifadesini kullandı.

 

İkinci sebep olarak daha yüksek satış ve ihracat hacimlerine değinen Barkeshli, "Her ne kadar ek hacimleri değerlendirmek metrik tondan varile dönüşüm faktörleri nedeniyle zor olsa da çoğu uluslararası tanker izleme şirketi, daha fazla sayıda tankerin şirketin ham petrolünü taşıdığını bildirdi." bilgisini paylaştı.

 

Barkeshli, son faktörün ise şirketin maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için izlediği yol haritası olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Karını en fazla artıran Rosneft, maliyetleri düşürme ve daha verimli çalışma konusunda Rus petrol şirketleri arasında en iyi performansı gösterdi. Aynı süreç 2021-2024'te de iyi yönetilmişti. Yani bu aslında, Rusya'nın son birkaç yıldır uyguladığı genel bir petrol üretim politikası. Ayrıca, nispeten daha yüksek uluslararası petrol fiyatı demek, her varilde daha az indirim anlamına geliyor."

12 Haziran 2024 Çarşamba

Çin'de ekonomik büyüme ilk üç çeyrekte yıl sonu hedefinin gerisinde kalırken Merkez Bankasının (PBoC) "ekonomiye güçlü makro destek" mesajı piyasalara olumlu yansıdı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, Pekin'de düzenlenen Finans Caddesi Forumu'nda bankanın politikalarında büyümeyi teşvik etmeye yönelik yapacağı düzenlemelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Pan, konuşmasında, Çin'deki mevcut ekonomik durumunun güçlü makro destek politikalarını uygulamayı gerektirdiğinin altını çizerek, "Merkezi hükümetin aşamalı canlandırma politikaları paketini uygulama kararı, ekonomiyi ve beklentileri istikrara kavuşturma, tüketimi teşvik etme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor, piyasalar da buna pozitif tepki veriyor." dedi.

Gayrimenkul sektörü ve finans piyasalarında bazı çelişkilerin ve zorlukların varlığına dikkati çeken Pan, uluslararası deneyim ve Çin'in geçmiş tecrübeleri dikkate alındığında bu alanlarda hedeflenmiş politikaların gereğine işaret etti.

Pan, PBoC'nin eylüldeki 50 baz puanlık indirimin ardından dördüncü çeyrekte banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık bir indirim daha planladıklarını duyurdu.

 

PİYASALAR OLUMLU TEPKİ VERDİ

Ulusal İstatistik Bürosunun (UİB) bu sabah açıkladığı verilere göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetmişti. İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefini yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkuları artırmıştı.

Büyüme performansının hükümetin hedefinin altında kalmasına rağmen Çin'de piyasaların Pan'ın güçlü makro destek vurgusuna olumlu tepki verdiği gözlendi.

Açıklamaların ardından Hong Kong borsasının Hang Seng endeksi yüzde 3,7 ve Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,9 değer kazandı.

 

ZORUNLU KARŞILIKLAR DÜŞÜRÜLECEK

Zorunlu karşılıklar bankaların ve kredi kuruluşlarının kredi olarak verdikleri miktarlara karşılık rezerv olarak tutması zorunlu olan nakit miktarını ifade ediyor. Zorunlu karşılıkların düşürülmesi, bu kuruluşların kredi olarak verebileceği daha fazla nakit varlığı piyasaya aktarabilmesini sağlıyor.

Çin Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında bu yıl 5 Şubat'ta ve 27 Eylül'de 50 baz puanlık indirimlere gitmişti. Banka, 2022 ve 2023'te de ikişer kez 25 baz puanlık indirimler yapmıştı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, 24 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında, ters repo faizinde indirimden zorunlu karşılık oranlarının azaltılmasına ve mortgage faizleri ile asgari teminat ödemlerinin düşürülmesine dek politika adımlarını duyurmuştu.

Tedbirler kapsamında zorunlu karşılık oranlarının 50 baz puan düşürüleceğini belirten Pan, ayrıca, piyasadaki likidite durumuna bağlı olarak yıl içinde zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık ilave indirime gidebileceklerini de vurgulamıştı.

18 Ekim 2024 Cuma

Avrupalı şirketler, durgun ekonomik görünüm ortamında işten çıkarmalarda yılın ikinci yarısında da hız kesmedi.

Avrupa'da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomiler üzerindeki etkilerinin sürmesinin yanı sıra zayıf ekonomik veriler, Almanya'daki yapısal sorunlar ve yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası nedeniyle tüketici talebinin zayıflamasına bağlı olarak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla işten çıkarma kararları alınıyor.

Salgın öncesine göre yüksek seyreden enflasyon hane halkının satın alma gücünü düşürürken, enflasyonu düşürmek için faizin artırılması da şirketlerin yatırım için kredi maliyetlerini yükseltti.

Ortaya çıkan ekonomik durgunluk, Avrupa'nın önde gelen şirketlerinin birçoğunun satış ve karında yaşadığı düşüş de şirketlerin istihdam kararlarına yansıyor.

Otomotiv, mühendislik, kimya, bankacılık, imalat, teknoloji ve petrol başta olmak üzere neredeyse tüm sektörlere yayılan işten çıkarmalar, bu yılın ikinci yarısı itibarıyla da hız kesmedi. Buna son olarak, Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus’ın Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2 bin 500'e kadar pozisyonu azaltma kararı eklendi.

Bu yılın temmuz başından itibaren işten çıkarma kararları alan büyük çaplı Avrupalı şirketler ve sektörlere göre dağılımı şu şekilde:

 

MÜHENDİSLİK, HAVACILIK VE SAVUNMA

İsveç merkezli batarya üreticisi Northvolt, geçen ay yaptığı açıklamada, Skelleftea bölgesindeki Northvolt Ett fabrikasındaki 1000 pozisyon dahil 1600 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin açıklamasında, zorlu makroekonomik koşullar karşısında fabrikadaki üretim kapasitesinin artırılması için bazı maliyet düşürücü önlemlerin alınacağı belirtilerek, bu önlemlerin işten çıkarmalarla sonuçlanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus bu hafta Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2500'e kadar pozisyonu azaltma kararını açıkladı.

 

DEMİR YOLU, TELEKOM VE ÇİP

Alman demir yolu operatörü Deutsche Bahn, temmuzda, toplam istihdamının yaklaşık yüzde 9'una karşılık gelen 30 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

İsveçli telekom operatörü Telia da bu yıl içinde yaklaşık 3 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını bildirerek, istihdamını azaltma kararı alan diğer Avrupalı şirketler arasına katıldı.

Alman çip üreticisi Infineon ağustosta dünya çapında 1400 pozisyonu azaltacaklarını ve bu pozisyonları işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacaklarını duyurdu.

Polonya'nın en büyük yük taşıma şirketi PKP Cargo, temmuzda personelinin yüzde 30'unun işine son vermeyi planladığını açıkladı.

Finlandiya merkezli bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon şirketi Nokia'nın da maliyetleri düşürme çabası kapsamında Avrupa'da 350 kişiyi işten çıkarmayı planladığı haberleri uluslararası medyada yer aldı. Şirketin ayrıca Çin'de de istihdamını 2 bin kişi azaltmayı planlıyor.

 

BANKACILIK

Norveç merkezli DNB bankası, eylülde yaptığı duyuruda 6 ay içinde tam zamanlı 500 çalışanının işine son vereceğini bildirdi.

İtalyan banka UniCredit, 17 Ekim'de işçi sendikasıyla 1000 kişinin gönüllü şekilde işten çıkarılması ve 500 yeni istihdam oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

 

PERAKENDE VE TÜKETİM MALLARI

Ev aletleri üreticisi Dyson, temmuzda küresel yeniden yapılanma planı kapsamında İngiltere'de yaklaşık 1000 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Tüketim ürünleri şirketi Unilever de temmuzda 2025 sonuna kadar Avrupa'daki tüm ofis pozisyonlarını üçte bir azaltmayı planladığını duyurdu.

 

ENERJİ, İLAÇ, MEDYA VE DİĞER SEKTÖRLER

Enerji şirketi Shell'in petrol ve doğal gaz arama alanındaki istihdamını yüzde 20 azaltmayı planladığına ilişkin haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İlaç üreticisi Indivior, temmuzda 130 kişiyi işten çıkaracağını duyururken, Norveçli gübre üreticisi bu hafta yaptığı açıklamada Belçika'daki tesisinde planlanan üretim değişikliklerinin yaklaşık 115 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanabileceğini açıkladı.

Finlandiyalı orman ürünleri grubu da geçen hafta Fibres Finland tesisinde yaklaşık 110 çalışanıyla yollarını ayırabileceğini bildirdi. Şirket ağustosta Almanya'daki fabrikasının kapanmasıyla 338 kişinin, biokompozit tesisinin kapatılmasıyla da Finlandiya ve Almanya'da 59 kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.

İsviçreli medya şirketi Tamedia ağustosta iki matbaasını kapatacağını ve yaklaşık 300 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.

İngiliz medya devi BBC bu hafta 155 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Yılda 700 milyon sterlin tasarruf sağlama planı kapsamında pozisyonlarını azaltmaya karar veren BBC'nin, söz konusu işten çıkarmalarla maliyetini 24 milyon sterlin düşüreceği bildirildi. 

İngiliz Premier Lig kulübü Manchester United'ın da kulüp çapında bir işten çıkarma programının parçası olarak yaklaşık 250 kişiyi işten çıkarmayı planladığına yönelik haberler medyada yer aldı.

18 Ekim 2024 Cuma