Özel sektörün yurt dışından sağladığı krediler dolayısıyla toplam borcu, Şubat 2024 itibarıyla 2023 yılsonuna göre 394 milyon dolar azalarak 163.4 milyar dolar oldu.


 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Şubat 2024 dönemine ilişkin özel sektörün yurt dışı kredi borcu gelişmelerini yayınladı.

 

Buna göre, özel sektörün yurt dışından sağladığı krediler kaynaklı toplam borcu şubatta 2023 sonuna kıyasla 394 milyon dolar azalarak 163,4 milyar dolara düştü. Bu dönemde, özel sektörün yurt dışı kaynaklı uzun vadeli kredi borcu 782 milyon dolar azalarak 153,9 milyar dolara gerilerken, kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) 389 milyon dolar artışla 9,5 milyar dolara çıktı.

 

Bankaların uzun vadeli kredi biçimindeki borçlanmaları şubatta 2023 sonuna göre 126 milyon dolar artarken, tahvil ihracı şeklindeki borçlanmaları 1 milyar dolar yükselişle 15,8 milyar dolara ulaştı. Bu dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 152 milyon dolar azalırken, tahvil stoku 27 milyon dolar düşüşle 1,2 milyar dolar oldu.

 

Aynı dönemde finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 1,4 milyar dolar azalırken, tahvil stoku 18 milyon dolar gerileyerek 10,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

 

Bankaların kısa vadeli kredi borçlanmaları, şubatta 2023 sonuna göre 16 milyon dolar azalışla 4,5 milyar dolar olurken, finansal olmayan kuruluşların kredi borçlanmaları 313 milyon dolar düşüşle 1,3 milyar dolara geriledi.

 

BİR YIL İÇİNDEKİ ANAPARA GERİ ÖDEMESİ 49.7 MİLYAR DOLAR

 

Uzun vadeli kredi borcuna ilişkin şubat sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, geçen yılın sonuna kıyasla 1,3 milyar dolar azalarak 106,1 milyar dolara düştü. Bu dönemde kısa vadeli kredi borcuna yönelik tahvil hariç özel alacaklılara olan borç da 354 milyon dolar azalışla 7,5 milyar dolar oldu.

 

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 153,9 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,5'i dolar, yüzde 35,4'ü avro, yüzde 2,2'si Türk lirası ve yüzde 3,9'u diğer döviz cinslerinden oluştu. Kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 45,3'ünü dolar, yüzde 28'ini avro, yüzde 21,8'ini Türk lirası ve yüzde 4,9'unu diğer döviz cinsleri oluşturdu.

 

Öte yandan, uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,8'i finansal kuruluşlara, yüzde 62,2'i finansal olmayan kuruluşlara, kısa vadeli toplam kredi borcunun ise yüzde 73,1'i finansal kuruluşlara ve yüzde 26,9'u finansal olmayan kuruluşlara borçlardan oluşuyor.

 

Özel sektörün yurt dışından sağladığı krediler kaynaklı toplam borcu şubat sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek anapara geri ödemelerinin toplam 49,7 milyar dolar düzeyinde olduğu hesaplandı.

19 Nisan 2024 Cuma

İstanbul'da, nisanda fiyatı önceki aya göre en çok artan ürün çocuk bluzu, en çok düşen ürün ise patlıcan oldu.


 

İstanbul Ticaret Odası (İTO), nisan ayında kentte perakende fiyatı en fazla artan ve azalan ürünlerle değişim oranlarını açıkladı.

 

Buna göre, İTO'nun İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi'nde yer alan 242 ürünün 155'inin perakende fiyatı artarken, 26 ürünün fiyatı düştü, 61 ürünün fiyatı ise değişmedi.

 

Nisan ayında giyim harcamaları çocuk giyimi alt grubunda yer alan çocuk bluzu yüzde 48,27 ile fiyatı en fazla artış gösteren ürün oldu.

 

Fiyatında artış yaşanan diğer ürünlerin bazıları, aynı gruptan yüzde 44,76 ile kadın iç çamaşırı, yüzde 44,32 ile kadın bluzu, yüzde 36 ile erkek iç çamaşırı, yüzde 34,39 ile kadın elbisesi, ulaştırma ve haberleşme harcamaları grubundan yüzde 33,33 ile mektup gönderim ücreti, giyim harcamaları grubundan yüzde 27,50 ile kadın eteği, yüzde 26,63 ile çocuk çorabı, gıda harcamaları yaş kuru sebze meyveler alt grubundan yüzde 25,21 ile limon, erkek giyimi alt grubundan yüzde 21,74 ile erkek pantolonu ile gıda harcamaları yaş kuru sebze meyveler alt grubundan yüzde 21,58 ile soğan olarak belirlendi.

 

PATLICAN FİYATI YÜZDE 40,88 UCUZLADI

 

Nisan ayında gıda harcamaları yaş kuru sebze ve meyveler alt grubunda yer alan patlıcan yüzde 40,88 gerileme göstererek fiyatı en fazla azalan ürün oldu.

 

Fiyatında azalış izlenen diğer ürünler, gıda harcamaları grubundan yüzde 28,27 ile salatalık, yüzde 26 ile taze fasulye, yüzde 20,19 ile bezelye, yüzde 19,62 ile yeşil soğan, yüzde 18,87 ile sivri biber ve yüzde 17,34 ile kıvırcık salata olarak kayıtlara geçti.

02 Mayıs 2024 Perşembe

OECD Başekonomisti Lombardelli, Türkiye'de enflasyonun yüksek olduğunu ancak düşmesini beklediklerini belirtti.


 

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) Başekonomisti Clare Lombardelli, Türkiye'de enflasyonun yüksek olduğunu ancak düşmesini beklediklerini belirterek, "Politika faizinde mevcut yüzde 50 seviyesinin makul olduğunu düşündüğümüz için politikanın en azından önümüzdeki yıla kadar sıkı kalacağını öngörüyoruz" dedi.

 

Lombardelli, OECD'nin yayımladığı Ekonomik Görünüm Raporu ile Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

Türkiye'de yaklaşık son bir yıldır para ve maliye politikasında yapılan değişikliklerin memnuniyet verici olduğunu dile getiren Lombardelli, "Sıkı para ve maliye politikası, enflasyon gibi büyük bir sorun karşısında ekonominin en ihtiyacı olan adım. Türkiye'de enflasyon hala yüksek ancak düşmesini bekliyoruz. Şu an Türkiye'de politika faizi yüzde 50 ve bu seviyenin yılın geri kalanında ve muhtemelen 2025'in ikinci çeyreğine kadar korunması gerekeceğini öngörüyoruz. Ondan sonra gevşeme görebiliriz ancak bu büyük ölçüde enflasyonun seyrine bağlı. Enflasyon beklentilerinin iyi bir şekilde çıpalandığından emin olmak için bu sıkı para politikasına ihtiyaç var." diye konuştu.

 

Lombardelli, Türkiye ekonomisinin 2023'te yüzde 4,5 büyüdüğü bilgisini paylaşarak, bu yıl yüzde 3,4 ve 2025'te yüzde 3,2 büyüme beklediklerini söyledi.

 

Bu kapsamda sıkılaştırıcı adımlar nedeniyle ekonomide bir miktar yavaşlama görüleceğini ifade eden Lombardelli, şu değerlendirmelerde bulundu: "Deprem bölgesindeki yeniden yapılanma ihtiyacına bağlı olarak önemli ölçüde yatırım var. Bunun da talebi artırdığı açık. Ayrıca, küresel ekonomi canlandıkça, Türkiye'nin ihracatının da artmasını bekliyoruz. Dolayısıyla, Türkiye ekonomisine ilişkin iyimser olmak için nedenlerimiz var ancak enflasyonu düşürmek için sıkı politika duruşunun devam etmesi gerekecek. Biz politikada gevşeme beklemiyoruz. Politika faizinde mevcut yüzde 50 seviyesinin makul olduğunu düşündüğümüz için, politikanın en azından önümüzdeki yıla kadar sıkı kalacağını öngörüyoruz."

 

Lombardelli, para ve maliye politikasındaki sıkılaşma adımlarının ekonomiye yansımasının zaman aldığına dikkati çekerek, Türkiye'de de enflasyonun düşmesinin zaman alacağını belirtti.

 

Enflasyonun düşmesi halinde para politikasında bir miktar gevşeme görülebileceğini kaydeden Lombardelli, "Ancak öngörülebilir gelecekte, bu sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve ilave sıkılaşma gerekip gerekmediğinin takip edilmesi önemli." dedi.

 

"EKONOMİK BÜYÜMEDE AVRUPA VE ABD ARASINDA BÜYÜK FARK VAR"

 

Dünyada merkez bankalarının politika faizindeki artışına bağlı olarak enflasyonun beklenenden hızlı gerilediğini aktaran Lombardelli, buna rağmen jeopolitik risklerin enflasyona ilişkin riskler oluşturabileceğini söyledi.

 

Lombardelli, buna rağmen küresel ekonomide bu yıla ilişkin büyüme öngörülerini yüzde 3,1'e yükselttikleri bilgisini verdi.

 

Bazı ülkelerde tüketici talebinin güçlü olduğunu ve iş gücü piyasalarının da beklenenden daha iyi performans sergilediğini dile getiren Lombardelli, "Özellikle ABD ve Hindistan başta olmak üzere bazı ülkelerde büyüme öngörülerimizi yükselttik." dedi.

 

Lombardelli, geçen yıl yüzde 2,5 büyüyen ABD ekonomisinde bu yıl yüzde 2,6 ve 2025'te yüzde 1,8 büyüme öngördüklerini, 2023'te yüzde 7,8 büyüyen Hindistan ekonomisinde ise bu oranın bu yıl ve 2025'te yüzde 6,6 olmasını beklediklerini anlattı.

 

Avro Bölgesi'nin ise 2023'te oldukça zorlu bir yıl geçirdiğinin altını çizen Lombardelli, "Avro Bölgesi'nde Almanya dahil birçok ekonomi resesyona girdi. İleriye dönük baktığımızda, riskler tabii ki mevcut ancak herhangi bir Avrupa ekonomisinde resesyon öngörmüyoruz. Bu yıl Avro Bölgesi'nde büyümenin yüzde 0,7 olacağını hesaplıyoruz. Geçen yılki büyüme ve 2024 öngörümüzü düşündüğümüzde, Avrupa ülkeleri ve ABD ekonomisi arasında büyük bir fark var. Bu farkın 2025'te biraz daha daraldığını göreceğiz. Avro Bölgesi için 2025'te yüzde 1,5 ve ABD ekonomisi için yüzde 1,8 büyüme bekliyoruz." diye konuştu.

 

"AVRUPA'DA FAİZ İNDİRİMİ ABD'DEN ERKEN GELECEK"

 

Merkez bankalarının faiz indirimine ilişkin beklentilerini de aktaran Lombardelli, bazı gelişmekte olan ekonomilerde faiz indiriminin görüldüğünü ancak gelişmiş ekonomilerde merkez bankalarının bu yılın ikinci yarısından sonra faiz indirimine başlayacağını öngördüklerini belirtti.

 

Lombardelli, ülkelerin kendi koşullarına göre faiz indirimi zamanlamasının değişeceğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Avrupa'da faiz indiriminin ABD'den daha erken başlayacağını düşünüyoruz ki bu da söz konusu ekonomilerin göreceli gücünü yansıtıyor. Avrupa'da faiz indiriminin yılın üçüncü çeyreğinde başlamasını bekliyoruz ancak gelecek verilere bağlı olarak bu biraz daha erkene çekilebilir. Yılın üçüncü ve son çeyreğinde olmak üzere iki kez faiz indirimi olabilir ancak Avrupa Merkez Bankasından daha hızlı adım da görebiliriz. ABD Merkez Bankasının (Fed) ise faiz indirimine yılın üçüncü çeyreğinde veya sonrasında gitmesini bekliyoruz. Fed'den bu yıl iki kez faiz indirimi öngörüyoruz. Kanada Merkez Bankası da üçüncü çeyrekte faizi düşürmesini beklediğimiz bankalardan. Ancak tüm bu gelişmeler gelecek enflasyon verilerine bağlı. Eğer enflasyon çoğu ülkede beklendiği gibi düşmezse, o zaman bu faiz indirimlerinin biraz ertelenmesi gerekebilir. Özellikle bazı ülkelerde yukarı yönlü olan hizmet sektörü enflasyonu bu noktada önemli. Faiz indirimleri açısından ABD'nin pozisyonu, dolar kuru üzerindeki etkisi nedeniyle birçok ülke için önemli olacaktır. Bu kapsamda, ekonomiler arasında para politikasında gevşeme yönünde daha fazla ayrışma görebiliriz."

 

JAPONYA FAİZ ARTIŞINI DEVAM ETTİREBİLİR

 

Japonya'da tam tersi bir politika beklediklerini söyleyen Lombardelli, "Japonya'da faizde çok yavaş bir artış bekliyoruz. Bu yılın ikinci yarısı ve 2025'te bu artış devam edebilir." öngörüsünde bulundu.

 

Lombardelli, Çin'in pozisyonunun da diğer ülkelere göre farklı olduğuna ve Çin ekonomisindeki zayıflıklara dikkati çekti. Çin ekonomisinde bu yıl sağlam bir büyüme beklediklerini kaydeden Lombardelli, "Ancak büyümenin yavaşlayacağını tahmin ediyoruz ve bu nedenle de para politikasında farklı bir yaklaşım görebiliriz." dedi.

 

DÜNYA EKONOMİSİ 2023'TE YÜZDE 3,1 BÜYÜDÜ

 

OECD Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, dünya ekonomisi geçen yıl yüzde 3,1 büyüdü. Büyüme G20 ve OECD ülkelerinde sırasıyla yüzde 3,4 ve 1,7 oldu.

 

Küresel ekonominin bu yıl yüzde 3,1 büyümesi öngörülürken, 2025'te bu oranın yüzde 3,2'ye ulaşması bekleniyor. Büyümenin bu yıl G20 ülkelerinde yüzde 3,1 ve OECD'de yüzde 1,7 olacağı tahmin ediliyor.

 

Geçen yıl yüzde 5,2 büyüyen Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 4,9 ve 2025'te yüzde 4,5 büyümesi bekleniyor.

 

ABD ekonomisinde büyüme 2023'te yüzde 2,5 olurken, bu oranın bu yıl ve 2025'te sırasıyla yüzde 2,6 ve yüzde 1,8 seviyesinde olacağı öngörülüyor.

 

Avro Bölgesi'nde ise 2023'teki yüzde 0,5'lik büyümenin bu yıl yüzde 0,7'ye ve 2025'te yüzde 1,5'e yükseleceği tahmin ediliyor.

 

Geçen yıl yüzde 4,5 büyüyen Türkiye ekonomisinde bu oranın bu yıl yüzde 3,4 ve gelecek yıl yüzde 3,2 olacağı hesaplanıyor.

 

OECD'ye göre, ekonomik büyümenin bu yıl Almanya'da yüzde 0,2, İngiltere'de yüzde 0,4, Rusya'da yüzde 2,6 ve Brezilya'da yüzde 1,9 olacağı öngörülüyor.

 

02 Mayıs 2024 Perşembe