tatil-sepeti

OECD ve FAO, Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki tarımsal ve balık üretiminin net değerinin 2033’e kadar 2021-2023 dönemine kıyasla yüzde 7 artacağını tahmin ediyor. Doğu Avrupa’da üretimdeki büyümeye yüzde 25 ile Türkiye’nin liderlik edeceği de öngörülüyor.


 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO), bu yıl 20’ncisi hazırlanan ve 2024-2033 yıllarını kapsayan Tarımsal Görünüm raporu yayımlandı. Buna göre, son 20 yılda özellikle düşük ve orta gelirli ekonomilerdeki nüfus ve gelir artışına bağlı olarak tarımsal ürün tüketimi arttı. Teknoloji ve inovasyondaki ilerlemeler ve doğal kaynak üretimindeki büyümeyle bu ülkeler üretimlerini de hızla artırırken, tarımsal üretim ve tüketim noktalarının kayması, uluslararası tarım ticaret modellerinde değişikliğe yol açtı.

 

KÜRESEL TÜKETİM

 

Rapora göre, tarım ticaret modellerindeki değişikliklerin etkisiyle küresel tarım ve balıkçılık ürünleri toplam tüketiminin, büyük ölçüde düşük ve orta gelirli ülkelerde olmak üzere, gelecek 10 yıl içinde yıllık yüzde 1 büyümesi bekleniyor. Küresel gıda tüketiminin ise nüfus ve gelir artışına bağlı olarak yıllık yüzde 1.2 artacağı hesaplanıyor. Çoğu bölgede, hayvansal kaynaklı gıdaların payının artması ve hayvancılık üretiminin genişlemesi, bu büyümeye bağlı olarak da ürünlerin yem olarak kullanımındaki büyümenin doğrudan gıda kullanımındaki artışı geride bırakması bekleniyor.

 

HİNDİSTAN’IN ETKİSİ 

 

Küresel gıda ve tarımsal tüketimin büyümesinde Çin’in ağırlıklı etkisi ise giderek azalıyor. Çin’in son 10 yılda küresel tüketim artışında yüzde 28 olan payının gelecek 10 yılda yüzde 11’e düşeceği tahmin ediliyor. Bu düşüşte ülkedeki beslenme alışkanlıklarının oturması, daha yavaş gelir artışı ve azalan nüfusun etkili olması bekleniyor. Küresel tüketimde Çin’in azalan etkisine karşın, artan kent nüfusları ve refah düzeylerine bağlı olarak, Hindistan ve Güney Doğu Asya ülkelerinin paylarının gelecek 

10 yılda büyüyeceği ve 2033 itibarıyla küresel tüketim artışının yaklaşık yüzde 31’ini oluşturacağı tahmin ediliyor.

 

AVRUPA’DAKİ YAVAŞLAMA

 

Rapora göre, dünya nüfusunun yüzde 12’sinin yaşadığı ve Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinin küresel gıda ve tarımsal üretimdeki payı 2033 itibarıyla yüzde 14 azalabilir. Bu düşüşte, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Ukrayna’nın üretim kapasitesinin zarar görmüş olması ve Avrupa Birliği’nin (AB) sürdürülebilirlik konusuna odaklanması etkili olabilir. Bu kapsamda bölgenin tarımsal ve balık üretiminin net değerinin 2033’e kadar 2021-2023 dönemine kıyasla sadece yüzde 7 artacağı hesaplanıyor. Bu oran, son 10 yılda görülen büyümenin yarısından daha az ve Avrupa’da üretimdeki önemli bir yavaşlamaya işaret ediyor.

 

TÜRKİYE’DEKİ ARTIŞ 

 

Rapora göre, Ukrayna’nın 2033’e kadar tarihi üretim kapasitesine ulaşılacağı varsayılsa da bölgedeki toparlanmanın yavaş olması beklenirken, Doğu Avrupa’da üretim-deki büyümeye yüzde 25 ile Türkiye’nin liderlik edeceği öngörülüyor. Türkiye’yi ise yüzde 7 payı ile Rusya’nın takip etmesi bekleniyor. Batı Avrupa’da üretim artışının 2033’e kadar sadece yüzde 1.6 seviyesinde kalacağı ve Orta Asya’da Kazakistan’daki hızlı genişlemenin etkisiyle yüzde 24’lük bir büyüme görüleceği tahmin ediliyor.

 

ULUSLARARASI TOPLUM 2030’DA DA ‘SIFIR AÇLIK’ HEDEFİNDEN UZAKTA

 

Rapora göre, orta gelirli ülkelerde kalori alımının büyük ölçüde temel gıda maddeleri, hayvansal ürünler ve yağların daha fazla tüketilmesi nedeniyle 10 yılda yüzde 7 artması bekleniyor. Düşük gelirli ülkelerde ise yüzde 4 olarak öngörülen bu oran, uluslararası toplumun 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında ‘sıfır açlık’ hedefine ulaşamayacağını gösteriyor. Ayrıca, bu ülkelerdeki gelir kısıtları, hayvansal ürünler, balık ve su ürünleri, sebze ve meyvelere dayalı daha besleyici ve protein açısından zengin diyetlere geçişi engellerken temel gıdalara olan bağımlılığın sürmesine yol açıyor.

 

GIDA İSRAFININ YARIYA İNDİRİLMESİ NELERİ SAĞLAR?

 

OECD-FAO görünümüne göre, gıda israfının 2030’a kadar yarıya indirilmesi, dünyada tarım sektörü kaynaklı sera gazı emisyonlarının yüzde 4 ve yetersiz beslenen insan sayısının 153 milyon azaltılmasını sağlayabilir. Gelecek 10 yılda uluslararası referans gıda fiyatlarında ise hafif bir düşüş öngörülüyor. Ancak bu durum yerel perakende gıda fiyatlarına yansımayabilir. 

 

Uluslararası referans fiyatlarındaki olası değişimler, enflasyon, lojistik ve işleme maliyetleri nedeniyle yerel perakende fiyatlarında aynı şekilde görülmeyebilir.

 

Bu nedenle yerel koşulların bu şekilde kötüleşmesi, geçim kaynaklarını zorlayabilir ve hassas durumdaki tüketicilerin gıda güvenliğini tehdit edebilir.

08 Temmuz 2024 Pazartesi

Çin'de ekonomik büyüme ilk üç çeyrekte yıl sonu hedefinin gerisinde kalırken Merkez Bankasının (PBoC) "ekonomiye güçlü makro destek" mesajı piyasalara olumlu yansıdı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, Pekin'de düzenlenen Finans Caddesi Forumu'nda bankanın politikalarında büyümeyi teşvik etmeye yönelik yapacağı düzenlemelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Pan, konuşmasında, Çin'deki mevcut ekonomik durumunun güçlü makro destek politikalarını uygulamayı gerektirdiğinin altını çizerek, "Merkezi hükümetin aşamalı canlandırma politikaları paketini uygulama kararı, ekonomiyi ve beklentileri istikrara kavuşturma, tüketimi teşvik etme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor, piyasalar da buna pozitif tepki veriyor." dedi.

Gayrimenkul sektörü ve finans piyasalarında bazı çelişkilerin ve zorlukların varlığına dikkati çeken Pan, uluslararası deneyim ve Çin'in geçmiş tecrübeleri dikkate alındığında bu alanlarda hedeflenmiş politikaların gereğine işaret etti.

Pan, PBoC'nin eylüldeki 50 baz puanlık indirimin ardından dördüncü çeyrekte banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık bir indirim daha planladıklarını duyurdu.

 

PİYASALAR OLUMLU TEPKİ VERDİ

Ulusal İstatistik Bürosunun (UİB) bu sabah açıkladığı verilere göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetmişti. İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefini yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkuları artırmıştı.

Büyüme performansının hükümetin hedefinin altında kalmasına rağmen Çin'de piyasaların Pan'ın güçlü makro destek vurgusuna olumlu tepki verdiği gözlendi.

Açıklamaların ardından Hong Kong borsasının Hang Seng endeksi yüzde 3,7 ve Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,9 değer kazandı.

 

ZORUNLU KARŞILIKLAR DÜŞÜRÜLECEK

Zorunlu karşılıklar bankaların ve kredi kuruluşlarının kredi olarak verdikleri miktarlara karşılık rezerv olarak tutması zorunlu olan nakit miktarını ifade ediyor. Zorunlu karşılıkların düşürülmesi, bu kuruluşların kredi olarak verebileceği daha fazla nakit varlığı piyasaya aktarabilmesini sağlıyor.

Çin Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında bu yıl 5 Şubat'ta ve 27 Eylül'de 50 baz puanlık indirimlere gitmişti. Banka, 2022 ve 2023'te de ikişer kez 25 baz puanlık indirimler yapmıştı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, 24 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında, ters repo faizinde indirimden zorunlu karşılık oranlarının azaltılmasına ve mortgage faizleri ile asgari teminat ödemlerinin düşürülmesine dek politika adımlarını duyurmuştu.

Tedbirler kapsamında zorunlu karşılık oranlarının 50 baz puan düşürüleceğini belirten Pan, ayrıca, piyasadaki likidite durumuna bağlı olarak yıl içinde zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık ilave indirime gidebileceklerini de vurgulamıştı.

18 Ekim 2024 Cuma

Avrupalı şirketler, durgun ekonomik görünüm ortamında işten çıkarmalarda yılın ikinci yarısında da hız kesmedi.

Avrupa'da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomiler üzerindeki etkilerinin sürmesinin yanı sıra zayıf ekonomik veriler, Almanya'daki yapısal sorunlar ve yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası nedeniyle tüketici talebinin zayıflamasına bağlı olarak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla işten çıkarma kararları alınıyor.

Salgın öncesine göre yüksek seyreden enflasyon hane halkının satın alma gücünü düşürürken, enflasyonu düşürmek için faizin artırılması da şirketlerin yatırım için kredi maliyetlerini yükseltti.

Ortaya çıkan ekonomik durgunluk, Avrupa'nın önde gelen şirketlerinin birçoğunun satış ve karında yaşadığı düşüş de şirketlerin istihdam kararlarına yansıyor.

Otomotiv, mühendislik, kimya, bankacılık, imalat, teknoloji ve petrol başta olmak üzere neredeyse tüm sektörlere yayılan işten çıkarmalar, bu yılın ikinci yarısı itibarıyla da hız kesmedi. Buna son olarak, Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus’ın Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2 bin 500'e kadar pozisyonu azaltma kararı eklendi.

Bu yılın temmuz başından itibaren işten çıkarma kararları alan büyük çaplı Avrupalı şirketler ve sektörlere göre dağılımı şu şekilde:

 

MÜHENDİSLİK, HAVACILIK VE SAVUNMA

İsveç merkezli batarya üreticisi Northvolt, geçen ay yaptığı açıklamada, Skelleftea bölgesindeki Northvolt Ett fabrikasındaki 1000 pozisyon dahil 1600 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin açıklamasında, zorlu makroekonomik koşullar karşısında fabrikadaki üretim kapasitesinin artırılması için bazı maliyet düşürücü önlemlerin alınacağı belirtilerek, bu önlemlerin işten çıkarmalarla sonuçlanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus bu hafta Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2500'e kadar pozisyonu azaltma kararını açıkladı.

 

DEMİR YOLU, TELEKOM VE ÇİP

Alman demir yolu operatörü Deutsche Bahn, temmuzda, toplam istihdamının yaklaşık yüzde 9'una karşılık gelen 30 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

İsveçli telekom operatörü Telia da bu yıl içinde yaklaşık 3 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını bildirerek, istihdamını azaltma kararı alan diğer Avrupalı şirketler arasına katıldı.

Alman çip üreticisi Infineon ağustosta dünya çapında 1400 pozisyonu azaltacaklarını ve bu pozisyonları işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacaklarını duyurdu.

Polonya'nın en büyük yük taşıma şirketi PKP Cargo, temmuzda personelinin yüzde 30'unun işine son vermeyi planladığını açıkladı.

Finlandiya merkezli bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon şirketi Nokia'nın da maliyetleri düşürme çabası kapsamında Avrupa'da 350 kişiyi işten çıkarmayı planladığı haberleri uluslararası medyada yer aldı. Şirketin ayrıca Çin'de de istihdamını 2 bin kişi azaltmayı planlıyor.

 

BANKACILIK

Norveç merkezli DNB bankası, eylülde yaptığı duyuruda 6 ay içinde tam zamanlı 500 çalışanının işine son vereceğini bildirdi.

İtalyan banka UniCredit, 17 Ekim'de işçi sendikasıyla 1000 kişinin gönüllü şekilde işten çıkarılması ve 500 yeni istihdam oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

 

PERAKENDE VE TÜKETİM MALLARI

Ev aletleri üreticisi Dyson, temmuzda küresel yeniden yapılanma planı kapsamında İngiltere'de yaklaşık 1000 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Tüketim ürünleri şirketi Unilever de temmuzda 2025 sonuna kadar Avrupa'daki tüm ofis pozisyonlarını üçte bir azaltmayı planladığını duyurdu.

 

ENERJİ, İLAÇ, MEDYA VE DİĞER SEKTÖRLER

Enerji şirketi Shell'in petrol ve doğal gaz arama alanındaki istihdamını yüzde 20 azaltmayı planladığına ilişkin haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İlaç üreticisi Indivior, temmuzda 130 kişiyi işten çıkaracağını duyururken, Norveçli gübre üreticisi bu hafta yaptığı açıklamada Belçika'daki tesisinde planlanan üretim değişikliklerinin yaklaşık 115 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanabileceğini açıkladı.

Finlandiyalı orman ürünleri grubu da geçen hafta Fibres Finland tesisinde yaklaşık 110 çalışanıyla yollarını ayırabileceğini bildirdi. Şirket ağustosta Almanya'daki fabrikasının kapanmasıyla 338 kişinin, biokompozit tesisinin kapatılmasıyla da Finlandiya ve Almanya'da 59 kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.

İsviçreli medya şirketi Tamedia ağustosta iki matbaasını kapatacağını ve yaklaşık 300 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.

İngiliz medya devi BBC bu hafta 155 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Yılda 700 milyon sterlin tasarruf sağlama planı kapsamında pozisyonlarını azaltmaya karar veren BBC'nin, söz konusu işten çıkarmalarla maliyetini 24 milyon sterlin düşüreceği bildirildi. 

İngiliz Premier Lig kulübü Manchester United'ın da kulüp çapında bir işten çıkarma programının parçası olarak yaklaşık 250 kişiyi işten çıkarmayı planladığına yönelik haberler medyada yer aldı.

18 Ekim 2024 Cuma