tatil-sepeti

Kahramanmaraş depremiyle 41 bin 791 bina yıkıldı. Ancak bazı binalar var ki, tek bir çatlağa dahi rastlanmadı.

Mimar Sinan’ın yüzyıllar önce inşa ettiği yapılarda kullandığı mühendislik tekniği, bugün teknolojiyle birleşerek sismik izolatör olarak hayat kurtarıyor. Bu sistemle temellendirilen binaların depreme olan dayanıklılığının yüzde 80 oranında arttığı belirtiliyor.  

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Türkiye, Kahramanmaraş merkezli iki ayrı depremle sarsıldı. Bölgede 41 bin 791 bina yıkılırken, gözler tek bir çatlak dahi almayan binalara çevrildi. Yüzyıllar önce Mimar Sinan’ın inşa ettiği binaların temelinde kullandığı mühendislik bilgisi bugün de kullanılmaya devam ediyor. Mimar Sinan’ın binanın statiğini kontrol etmek amacıyla kullandığı yöntemler, bugün teknolojiyle gelişerek farklı isimler aldı. Bölgede hasar almayan Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Gaziantep İnayet Topçu Hastanesi gibi binalarda da atası Mimar Sinan olan sismik izolatör sisteminin başarısını görmek mümkün. 


HAREKETLİ EKLEM YÖNTEMİ 


Asırlara meydan okuyan binalar inşa eden Mimar Sinan’ın olası bir deprem için kullandığı bazı sırları yeni yeni keşfediliyor. Örneğin Mimar Sinan, bugün Japonya’da gökdelenlerde kullanılan hareketli eklem yöntemini inşa ettiği binalarda kullanmıştı. Yapıyı taşıyacak blokları kurşun halkalarla birbirine bağlayan Mimar Sinan, aynı zamanda bugün deprem bölgelerinde sıklıkla kullanılan hareketli eklem yönteminin de atası.  


ESNEYEN BİNALAR 


Mimar Sinan, bugünkü sismik izolatör yönteminin atası sayılan, yapıyı olası bir sallantıda esnetme yöntemini de inşa ettiği binalarda kullanmıştı. Mimar Sinan’ın, “Çıraklık eserim” dediği Süleymaniye Camii, tarihi boyunca onlarca deprem geçirmiş olmasına karşın, esneyen yapısı sayesinde statiğini korudu. Bugün de 7.7’lik ve 7.6’lık iki büyük depreme karşın tek bir çatlak almayan binaların sırrı bu esneme yönteminde gizli. 


HASTANELERDE ZORUNLU


Deprem bölgesinde hasar almayan Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Gaziantep İnayet Topçu Hastanesi binası, bu yöntemle inşa edilmiş binalar arasında yer alıyor. Türkiye’de 2003 yılından bu yana 1. ve 2. derecede deprem bölgelerinde 100 ve üzeri yataklı inşa edilen her hastanenin sismik izolatör yöntemi ile temellendirilmesi zorunluluğu bulunuyor. Sismik izolatör, binaların temeline yerleştirilen bir ray sistemi olarak biliniyor. Temeline sismik izolatör yerleştirilen binalar, herhangi bir sarsıntıda tümden sallanmak yerine esniyor. Bu sayede yer sarsıntısı ile binanın sallanma şiddeti arasında eşitsizlik oluşarak yıkımın önüne geçiliyor. 


BİRÇOK İLDE UYGULANIYOR 


Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi, 2 bin 68 sismik izolatörle depremden korunuyor. Bina, olası bir sallantıda 50 ila 70 cm arası hareket etme kabiliyetine sahip. Kocaeli Üniversitesi Hastanesi, Antalya Havaalanı Terminal Binası, Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Van Merkez Sağlık Kampüsü, Sabiha Gökçen Havalimanı, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Marmara Üniversitesi Başıbüyük Hastanesi gibi yapılar da sismik izolatör sistemi ile bina depreme karşı esneklik kazanıyor. 


YÜZDE 80 KORUMA


Dünyada sıklıkla kullanılan sismik izolatörün deprem bölgesi olan Türkiye’de yalnızca bazı binalarda kullanılması zorunlu. Farklı çeşitleri olan sistem, bina inşa maliyetlerini yüzde 10 oranında artırıyor. Uzmanların aktardığı bilgilere göre, sismik izolatörler binanın depreme karşı olan güvenliğini yüzde 80 oranında artırıyor. Temeline sismik izolatör yerleştirilmeyen binalara sonradan güçlendirme yöntemi ile aynı sistemi entegre etmek mümkün. 


İLK ATATÜRK HAVALİMANI


Türkiye’de özellikle hastane, havalimanı gibi kamusal kullanıma açık binalarda kullanılan sistem, ilk olarak Atatürk Havalimanı’nda kullanıldı. Yapıldığı yıllarda maliyeti 300 milyon dolar olarak açıklanan Atatürk Havalimanı’nda, 1 milyon dolar sismik izolatör sistemine ayrılmış ve tesisin temeline 130 adet sismik izolatör yerleştirilmişti. Sismik izolatörler, binanın çelik çatısı ile kolonları arasına yerleştirilerek çatıya 26 cm yer değiştirebilme kapasitesi sağlanmıştı. 


TOKİ BİNALARININ SIRRI


Deprem uzmanlarının belirttiğine göre, dünya tarihinin sayılı büyük depremleri arasında yer alan Kahramanmaraş depremlerinde yıkılmayan binalar arasında TOKİ konutları da vardı. Bölgede yer alan tüm TOKİ konutları, tek bir çatlak dahi almadan depremi atlattı. Deprem sonrası kontroller yapıldı ve binaların tümüne oturulabilir raporu verildi. Binalarda uygulanan ‘radye temel’, ‘tünel kalıp taşıyıcı sistem’, ‘yüksek beton dayanımı’ gibi depreme karşı çözümler içeren sistemler sayesinde 133 bin 759 konutta herhangi bir yapısal hasar meydana gelmedi.



DÜNYADA EN ÇOK JAPONYA’DA


Yapıları depreme karşı koruma sistemi en çok Japonya’da uygulanıyor. Japonya’da 1995 yılında gerçekleşen 7.2’lik Kobe depreminden sonra binalarda bu sistemin kullanımında artış meydana geldi. Japonya’da yüksek katlı ve kamuya açık binaların haricindeki konutlarda da sismik izolatör yöntemi sıklıkla uygulanıyor. Japonya’nın ardından Yeni Zelenda da bu sistemi çok kullanan ülkeler arasında gösteriliyor. Avrupa ülkeleri arasında ise İtalya bu alanda öncülük yapıyor. İtalya’da özellikle otoyol ve köprülerde sismik izolasyon tekniği kullanılıyor. 



BİNANIN STATİĞİ KONTROL EDİLİYOR 


Deprem teknolojilerinin henüz kullanılmadığı zamanlarda inşa ettiği binaları olası bir afete karşı korumak için teknikler geliştiren Mimar Sinan, bina kullanıma başladıktan sonra da temelinin sağlamlığını sık sık kontrol ediyordu. Bunu, binanın belli bölgelerine yerleştirdiği denge sütunları ile sağlıyordu. Sütunlar dönüyorsa binanın temelinde herhangi bir sıkıntı olmadığı anlaşılıyordu. Bugün İstanbul Üsküdar’da bulunan Şemsipaşa Cami dahil Mimar Sinan’ın inşa ettiği pek çok camide bu döner sütunların çalıştığına şahitlik etmek mümkün. 


KANITI DEPREMLER


Türkiye’deki depremlerde zarar görmeyen sismik izolasyonlu yapıların yanında dünyada da bu alanda kanıtlara rastlanıyor. ABD’de gerçekleşen 6.7 büyüklüğündeki Northridge depreminde çevre binaların tamamı yıkılırken sismik izolatör yöntemi kullanılan Güney Kaliforniya Hastanesi hiçbir hasar almamıştı. Yine Japonya’nın Kobe kentindeki 7.2’lik depremde Japonya Posta ve Telekomünikasyon Bakanlığı binası 12 cm esneyerek depremden zarar görmemiş ve afet durumunda çok önemli olan iletişimin aksamadan ilerlemesini sağlamıştı. 

20 Şubat 2023 Pazartesi

İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024-2025 akademik yılında yeni kayıt yaptıracak öğrenciler için burs ve indirim oranlarını açıkladı.




 


Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Ticaret Üniversitesi, ücretli kontenjanları ilk tercihine yazanlara yüzde 50 indirim bursu verecek. ÖSYM kılavuzunda yüzde 25 veya yüzde 50 burslu olarak yer alan kontenjanları ilk üç tercihine yazanlara ise yüzde 10 daha ek indirim bursu sağlayacak.


 Ayrıca, üniversitenin öğrenci ve mezunlar için kardeş indirimi ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) indirimi de bulunuyor.


Bugüne kadar 25 binden fazla mezun veren İstanbul Ticaret Üniversitesi, yeni öğretim yılında şehit yakınları, gazi çocukları ve depremzede kontenjanları hariç toplam 1751 önlisans ve lisans öğrencisi alacak. Türkiye'nin en fazla doktora öğrencisi mezun eden ilk beş üniversitesinden biri olan üniversitenin hali hazırda İşletme, hukuk, mühendislik, mimarlık ve tasarım, insan ve toplum bilimleri ve iletişim olmak üzere altı fakültesinde 29 bölümü ve meslek yüksekokulunda üç programı bulunuyor.


Üniversite, İTO üyelerine ve üye çocuklarına yüzde 15 indirim sağlıyor. İTO tarafından kurulan liseler, anlaşmalı liseler indirimi ve esnaf ve sanatkarlar odası üyeleri indirimi gibi iş dünyasına çeşitli kategorilerde burslar ve indirimler veriliyor. YKS'de ilk 100'e giren adaylara 20 bin lira, ilk 1000'e 15 bin lira, ilk 5 bine 10 bin lira, ilk 10 bine 7 bin 500 lira, ilk 25 bine girerek İstanbul Ticaret Üniversitesi'ni tercih eden adaylara aylık 5 bin lira ödeme yapılıyor. Başarı bursları, öğrenim süresi boyunca her yıl dokuz ay boyunca aylık ödeniyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde ilk tercihine ücretli bir kontenjanı yazan aday öğrencilere yüzde 50 indirim bursu veriliyor. Hukuk ve ingilizce destekli psikoloji bölümlerinde ise bu indirim bursu yüzde 25 olarak uygulanıyor.


 Yüzde 25 ve yüzde 50 burs sağlayan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kontenjanlarını ilk üç tercihi arasına yazanlara da ek yüzde 10 indirim bursu veriliyor.


 Mezunların kardeşlerine, milli sporculara, şehit yakınları ve gazi çocuklarına da indirimler sağlanıyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi Eğitim Bilimleri bölümü, üniversitenin diğer bölümlerine pedagojik formasyon eğitimi sunuyor.


 Matematik, sosyoloji, psikoloji (yüzde 30 İngilizce), havacılık yönetimi, iktisat (İngilizce), iktisat, işletme (ingilizce), işletme, lojistik yönetimi, uluslararası ticaret (İngilizce), yönetim bilişim sistemleri (ingilizce), görsel iletişim tasarımı, halkla ilişkiler ve reklamcılık, medya ve iletişim, hukuk, bilgisayar mühendisliği (yüzde 30 ingilizce), mekatronik mühendisliği (ingilizce), yazılım mühendisliği (ingilizce), endüstriyel tasarım, iç mimarlık ve çevre tasarımı (yüzde 30 ingilizce) bölümlerinde okuyan öğrenciler isteğe bağlı olarak pedagojik formasyon eğitimi alabiliyor.

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl İngiltere, İtalya ve ABD'den iadesi sağlanan 19 eserin Türkiye'nin kültürel hazinesine yeniden kazandırıldığını bildirdi.


 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, eser iade çalışmaları Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürel mirasına önemli katkılar sağlıyor.

 

Yürütülen çalışmalarla 2002'den bu yana Türkiye'ye iade edilen eser sayısı 12 bin 139'a, 2018'den bu yana ise 7 bin 823'e ulaştı.

 

Bu yıl ise süreçte elde edilen başarıların altını çizen önemli bir yıl oldu. Bakanlığın çalışmaları ve uluslararası işbirlikleri sayesinde, Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerleri ülkeye kazandırıldı, İngiltere, İtalya ve ABD'den 19 kıymetli eser yurda getirildi.

 

Yurda döndürülen eserlerden birisi "Mustafa Dede'nin Kur'an-ı Kerim'i" oldu. 2017'de İngiltere'de satışa çıkarılan ve Mustafa Dede tarafından istinsah edilen Kur'an-ı Kerim, yasa dışı yollarla ülkeden kaçırıldığı tespit edilerek Türkiye'ye geri getirildi. Sultan II. Abdülhamit’in koleksiyonunda yer alan bu eser, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde muhafaza altına alındı.

 

Boubon Antik Kenti Kökenli Bronz İmparator Heykeli de New York'ta Christie's Müzayede Evi tarafından 2011'de satışa çıkarıldı. Heykelin Türkiye'den yasa dışı yollarla çıkarıldığı ABD ve Türkiye tarafından sürdürülen bir araştırma sonucu belirlendi.

 

Eseri elinde bulunduran kişiyle irtibata geçilerek deliller sunuldu, heykelin kökeninden bu yolla haberdar olan koleksiyoncu, iyi niyetli yaklaşım sergileyerek eserin Türkiye Cumhuriyeti devletinin malı olduğunu kabul etti. Türkiye'ye iade edilen heykel, 2 Şubat 2024'te Antalya Müzesi'nde kamuoyuna tanıtıldı.

 

Yurda kazandırılan bir diğer eser Milet Kökenli Kore Torsosu, Christie's Müzayede Evi'nin 2021 tarihli müzayedesinde satışa sunuldu. Mermer Kore Torsosu, uzman incelemeleri sonucunda Türkiye kökenli olduğu belirlenerek iade edildi. Eser, 26 Ocak 2024'te Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde muhafaza altına alındı.

 

Floransa Savcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, Türkiye'ye ait olduğu belirlenen 11 pişmiş toprak eser de bilimsel raporlar ve hukuki süreçler tamamlanarak 24 Ocak 2024'te Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğince teslim alındı.

 

Bu yılın iade edilen eserleri, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Antalya Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi müzelerde sergilenmeye devam ediyor.

21 Temmuz 2024 Pazar