tatil-sepeti

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) açıklamasına göre, kasım ayında ihracatını geçen yılın aynı ayına göre 66 milyon dolar daha artırarak 1,6 milyar dolara taşıyan makine sektörü, Almanya, ABD ve İngiltere gibi ana pazarlarında geçen yılın ihracat rakamlarına çok yaklaştı.

Karantinada kapanan birçok ülkede ihracat düşüşünü tek haneye indiren sektör, yükselişi devam eden Rusya pazarında ise ihracatını yüzde 21,6 artırdı.

Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu,Türkiye'de sanayi üretiminde güçlü bir toparlanma olduğunuve genel imalat sanayisinin eski seviyelerine doğru yükselmeye başladığını belirterek,şunları kaydetti: "Makine teçhizat yatırımlarının Almanya ve İngiltere’de yüzde 16, ABD'de ise yüzde 11 düştüğü bu yılı biz, makine teçhizat yatırımlarında yüzde 9 artışla kapatacağız. Yurt içindeki toparlanma ihracat verilerimize de olumlu şekilde yansıyor. Dünya makine ihracatının 2020 sonunda 300 milyar dolara yakın kayıpla yüzde 12 kadar daralacağı tahmin ediliyor. Biz kaybımızı yüzde 5’e doğru çekerek, 1 milyar doların altında tutmayı başaracağız."

ALMANYA'NIN DÜNYADAN MAKİNE İTHALATI YÜZDE 13 DÜŞERKEN TÜRKİYE'DEN MAKİNE İTHALATI YÜZDE 6 AZALDI

Makine ihracatında Türkiye’nin yıl sonu tahmininin 17 milyar dolar olduğunu ancak Noel tatilinin erkene çekilmesinin bir kısım sevkiyatı sene başına sarkıtabileceğini belirten Karavelioğlu, "Üretimimiz ve kapasite kullanım oranlarımız artmaya başladı. Karşılaştırmalı göstergelerimiz birçok ülkeden daha iyi. Ana pazarlarımızdan Almanya'nın dünyadan makine ithalatı yüzde 13 düşerken Türkiye'den makine ithalatı yüzde 6 azaldı. Dünyadan makine ithalatı yüzde 19 düşen İngiltere’nin bizden ithalatı sadece yüzde 3,1 azaldı. İhracatımız düşerken dahi pazar payımızı artırabildiğimizi gösteren birçok benzer örnek, rakiplerimizden önce pozitife geçeceğimizin ve yeni siparişlerle 2021’i daha verimli geçireceğimizin işareti" değerlendirmesini yaptı.

SEKTÖRÜN ÖZGÜVENİ YÜKSELDİ

Karavelioğlu, koronavirüsün makine imalatçısı firmalara etkisini tespit etmek üzere kasım ayında yeni bir araştırma yaptıklarını ve firmaların yanıtlarını analiz ettiklerinde çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi: "Salgının ilk zamanlarına göre sektörün kendine güveninin arttığını gözlemliyoruz. Sektör, likiditesini koruyabilmek kaydıyla bu krizi de lehine çevireceğine dair bir farkındalığa kavuşmuş görünüyor. Birinci dalgada firmaların yarısı ciro kaybı yaşamıştı, 10 ay sonunda bunun yüzde 27'ye kadar gerilediğini görüyoruz. Firmaların yüzde 70’ten fazlası ihracat gelirinde ve bilanço kârında kayıp yaşamadan seneyi tamamlayacağını söylüyor. Siparişlerde ve tevsi modernizasyon yatırımlarımızda artış görüyoruz. Kapasite kullanım oranlarımız alışılmış seviyelerine doğru yükselmeye başladı fakat halayeni siparişler için yüzde 30’a yakın atıl potansiyelimiz mevcut. Sektörün özgüveni yükseldi."

TÜRKİYE İLK 10 AYDA ASYA'DAN GELEN MAKİNELERE 2,2 MİLYAR DOLAR FAZLA PARA ÖDEMİŞ

Türkiye’de makine teçhizat yatırımlarında 7 çeyrek sonra artış başlamasına karşın, küresel hacimde 1 trilyon dolarlık kayıp olduğunu ve salgın öncesi seviyesine 2022 ortasında gelmesinin beklendiğini aktaranKaravelioğlu, şunları kaydetti: "Önümüzde yerli imalatçılarımızı korumamız gereken çok zorlu iki sene var. Bu yıl Türkiye'de makine üretimi yüzde 5 artarken, makine kurulumu ise yüzde 8 dolayında arttı. Artış olumlu fakat iki oran arasındaki fark ciddi ithalat artışının da bir göstergesi. Dünya makine ithalatı yüzde 12 kadar azalmışken ithalatı artan birkaç ülkeden biriyiz. Yerli imalatçıyı ezici boyutlara ulaşan ithalat artışı 10 ayda yüzde 10,5’i, son 3 ayda yüzde 32’yi buldu. Bu artışta Uzak Doğu ülkelerinin dampingli ve finansman destekli mallarının etkisi büyük. Türkiye ilk 10 ayda Asya'dan gelen makinelere 2,2 milyar dolar fazla para ödemiş, toplam makine ithalatımız 22 milyar doları geçmiş. Oysa dünya makine ticaretinde artık fiyata bakılmıyor. Gelişmiş ülkeler zamanında teslimata, güvene ve kaliteye bakıyor. Bir sanayici bu üç koşulu önce kendi ülkesinde aramalı."

TÜRKİYE ASYA-PASİFİK ÜLKELERİ İLE MÜTEKABİLİYET EKSENLİ TİCARET VE YATIRIM ANLAŞMALARI YAPMALI

Karavelioğlu, geçenay 15 asyalı ülkenin imzasıyla yürürlüğe giren Asya Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklığı'nın (RCEP) 2,7 milyon insanı ve 26 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğü kapsadığını ifade ederek, "Küresel değer zincirinin batıya doğru kısalacağı konuşulurken, Asya ülkeleri büyük bir iş birliğine gitti. Bölgenin ihracatı içinde yüzde 40 seviyesinde olan iç ticaretini, yüzde 60'a taşıyacak bir adım attı. RCEP bölgesi küresel sermaye ve finans sektörünün artık daha fazla ilgisini çekecek ve daha fazla yatırım alacak. Bu rekabette yer alabilmek için Türkiye bölgede daha aktif olmalı ve Asya-Pasifik ülkeleri ile mütekabiliyet eksenli ticaret ve yatırım anlaşmaları yapmalı. Makine imalat sektörüne verilen desteklerde de rakip ülkelerden geri kalmamalı." diye devam etti. Türkiye’nin makine ithalatının yıl sonuna kadar 8 milyar dolara ulaşacağı RCEP bölgesine yılda 750 milyon dolarlık makine ihracatı yapabildiğini aktaranKaravelioğlu, "İhracatının yüzde 65’ini Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yapan bir sektör, neden doğudan daha fazla pay alamasın? Kendi markalarımızı öne çıkarmamızı gerektiren bir kalite düzeyine ulaşmışken, gayri adil rekabet dışında çekineceğimiz şey olmaz. Bu sağlanana kadar makinelerimize engel koyan ülkelere karşı savunmamızı indiremeyeceğimiz gibi, neredeyse kabullenilmiş bu tek yönlü trafiğe toplumca karşı koymalıyız" değerlendirmesini yaptı.

ALMANYA İLE YAKIN BİR İLİŞKİ YÜRÜTÜYORUZ

Asya pazarında rekabetçi olmak isteyen makine sektörünün teknik ve ticari ortağının Avrupa Birliği üyelerinin olmaya devam edeceğini bildiren Karavelioğlu, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Doğu ile rekabete hazırlanırken batıdaki ortaklarımızla özellikle dijitalleşme, otomasyon ve Endüstri 4.0 uygulamaları konularında yeni projeler geliştirmeye devam ediyoruz.Kalite anlayışımız ve iş yapma kültürümüz örtüşen Almanya ile de çok daha yakın bir ilişki yürütüyoruz. Almanya’da bir üyesi olduğumuz Teknoloji Akademisi ile önceki hafta gerçekleştirdiğimiz son etkinliğimizde, iki ülke sektörleri ve firmaları arasında mevcut işbirliğini nasıl artırabileceğimizi değerlendirdik. Çin’de iki şube birden kurmuş bulunan Akademi’nin Türkiye şubesini, yerli imalatımızı önceleyecek şekilde hayata geçirmenin yollarını arayacağız. Türkiye’nin Makinecileri markasıyla yürüttüğümüz sektörel çalışmalarımızı 2021’de de aynı kararlılıkla sürdüreceğiz."

16 Aralık 2020 Çarşamba

Etiketler : Sektörel

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca (EPDK), 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti, Türkiye Elektrik İletim AŞ'ın (TEİAŞ) iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.



 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) konuya ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti TEİAŞ'ın iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.

 

EPDK'nin söz konusu kararı, 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

 

TEİAŞ tarafından aylık hesaplanan iletim ek ücretleri, takip eden ayın 25'ine kadar EPDK hesabına yatırılacak.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : elektrik ücret

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini koruduğunu bildirdi.


 

Uraloğlu, yazılı açıklamasında Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.

 

Rapora göre İstanbul Havalimanı'nın dünyada ve Avrupa'da öne çıktığına işaret eden Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı, günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı oldu. İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 7'nci sırada yer aldı." ifadesini korudu.

 

Uraloğlu, günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı'nın da aynı listede 10'uncu sırada yer aldığını belirterek, Türkiye'nin de günlük ortalama 3 bin 735 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada olduğuna dikkati çekti.

 

Ülkenin uçuş yoğunluğundaki başarının uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam ettiğini aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti: "Raporda EUROCONTROL hava sahası, uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimli hava sahalarından biri oldu. EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandı. Budapeşte, ortalama 4,4 dakikalık gecikmeyle en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Almanya'nın Karlsruhe şehrinde hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi yaşandı. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakikayla en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı."

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : havalimanı Avrupa