tatil-sepeti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB’un ev sahipliğinde düzenlenen ‘B20 Türkiye Konferansı’nın açılış oturumunda yaptığı konuşmada G20’ninen önemli hedefinin güçlü, dengeli ve sürdürülebilir küreselbüyümenin sağlanması olduğunu vurguladı. Erdoğan Türkiye’nin G20 dönem başkanlığında ilk kez bu yıl gündeme getirilen KOBİ’lerle ilgili gelişmeleri çok yakından takip edeceklerinide belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel ekonomideki kırılganlık en önemli sorundur. Krizin gerisinde yapısal değişimlerin de rolü olduğunu biliyoruz. Yaşanan krizin fırsata dönüştürülmesi vedeğişim için yeni imkanların oluşturulmasına vesile olması mümkündür. Bilhassa gelişmekte olan ülkeler ve Asya bölgesi bu bakımdan tarihi bir fırsatla karşı karşıyadır.”

PEKİN-İSTANBUL

“Açık söylüyorum, bugün Pekin-İstanbul Hattı’nı dikkate almayan hiçbir ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel projenin başarıya ulaşma şansı yoktur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Bilhassaönümüzdeki 10 yılda ulaşımda, enerjide, ticarette ve diğer alanlarda yaşanacak değişimin merkezinde bu hat bulunacaktır.Londra’dan başlayıp Pekin’e kadar uzanan tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması mahiyetindeki demiryolu projesini önümüzdeki yeni dönemin sembolü olarak kabul ediyoruz. Halen hizmette olan Marmarayve Boğaz’da inşa edilen üçüncü köprünün üzerindeki demiryolu hattı bu muazzam projenin iki kıtayı birleştiren unsurlardır.”

ORTAK ÇÖZÜM ŞART

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’yi etkin kılan en önemli sebeplerden birinin, katılımcı ülke ve kuruluşların liderleriyle birlikte iş dünyası başta olmak üzere ekonomik ve sosyal tüm tarafları bir araya getirmesi olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bu süreçte yaptığım en önemli tespit, sadece tek tek ülkelerin çıkarlarının değil küresel ihtiyaçların da göz önünde bulundurularak alınan kararların çok daha etkili, çok daha çözüme dönük olduğudur. Küresel sorunlara, küresel çözümler gerekiyor” dedi.

KÜRESEL BARIŞ

Küresel düzeyde barış, huzur, güven ortamı sağlanmadan ekonomik hedeflere ulaşılabilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “G20 liderleri olarak bu bilinçle hareket etmek mecburiyetindeyiz” dedi.
Bu yapınınen önemli unsurlarından olan B20 Açılım Grubu’nun da aynı anlayışla çalıştığını belirten Erdoğan, “Siyasi liderlerin ve iş dünyasının bu platformda gösterecekleri iş birliği küresel sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır” diye konuştu.

BAŞARILI PERFORMANS

B20’nin, bu yılhem faaliyet alanını genişleterek hem deüye sayısını artırarak başarılı bir performans ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, TOBB BaşkanıRifat Hisarcıklıoğlu’na çalışmalara verdiği katkı dolayısıyla teşekkür etti.

DÜNYA YENİ PARA POLİTİKASINA GEÇİYOR

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı ve B20 Türkiye Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarakkısa vadede yeni bir sorunla karşı karşıya olduklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Küresel ekonomi yeni bir para politikasına geçiş yapıyor” dedi. ABD Merkez Bankası’nın muslukları kıstığı, başta Avrupa Merkez Bankası olmak üzere, bazı merkez bankalarının parasal genişlemeye gittiği günleri yaşadıklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Ulusal gibi görünenkararlarınetkileriküresel oluyor. Bu gelişmeler, son derece sıra dışı bir durum” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, ‘kur savaşları’ olarak adlandırılan bir dönemden geçildiğine işaret ederek, şöyle devam etti: “En güçlü paraların yüzde 10’lar düzeyinde değer kaybının normal karşılandığı ilginç bir dönem.Tüm bunlar, küresel ekonomideki belirsizliklerin, hâlâ ne kadar fazla olduğunu gözler önüne seriyor.Bu küresel sorunların çözümü için deküresel bir koordinasyon mekanizmasına ihtiyacımız var.G20 bu yüzden çok önemli.”

KOBİ’LER NASIL BÜYÜR

Hisarcıklıoğlu, B20’yi, hükümetin de destekleriyle ve sahiplenmesiyle KOBİ’lere de açtıklarının altını çizerek, hem G20’dehem de B20’de, ‘KOBİ’ler nasıl büyür’, ‘Büyük şirketlerle nasıl ortaklıklar kurar’meselesini, gündemin ana maddesi haline getirdiklerini kaydetti.Hisarcıklıoğlu, hem Türkiye’yihem de B20’yi anlatmak için 9 aylık sürede 5 kıtada 12 büyük toplantı organize ettiklerini dile getirerek,”Toplamda 170 bin kilometre yol yaptık. Yani dünyanın etrafında 4 turdan fazla attık” dedi.

19 TALEPLİK YOL HARİTASI

G20 Liderler Zirvesi’nde sunulmak üzere hazırlanan veküresel iş dünyasının 19 talebinin yer aldığıB20 Türkiye Raporu’nda, ortak bir uluslararası yatırım prensipleri seti oluşturulması önerisine yer verildi. Yabancı doğrudan yatırımın vergilendirilmesine ilişkin daha fazla şeffaflık ve uyum gözetilmesi gerekliliğine işaret edilen raporda,ülkelere özelaltyapı yatırım stratejilerinin geliştirilmesi önerisi yer aldı.

TİCARETİ KOLAYLAŞTIRMA

B20 Türkiye Raporu’nda,Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması’nın onaylanması ve yürürlüğe konulması talebi de gündeme getirildi. Küresel finansal reform gündeminin nihai hale getirilmesi ve onaylanması gerektiğinin altı çizilen raporda, kanunlar arasındaki bütünlüğün sağlanmasının ve finansal reform gündemindeki danışma sürecinin iyileştirilmesinin önemine değinildi.

YATIRIM PRENSİPLERİ

G20’nin Şirketlerde Hak Sahipliği Şeffaflığı Prensipleri’nin uygulanması talebinin aktarıldığı raporda, ortak bir uluslararası yatırım prensipleri setinin oluşturulması ve yabancı doğrudan yatırımın vergilendirilmesine ilişkin daha fazla şeffaflık ve uyumun gözetilmesi gerektiğine işaret edildi.

Raporda, G20 büyüme hedefleriyle bağlantılı olarak ülkelere özel altyapı yatırımı stratejilerinin geliştirilmesi gerektiği, altyapının menkul değer olarak geliştirilebilmesini kolaylaştırmak amacıyla altyapı yatırım ekosisteminin iyileştirilmesi gerektiği ifade edildi.

KOBİ’LERE FİNANSMAN

Özellikle teknik, yönetsel ve girişimcilik becerilerinin geliştirilmesi ve finanse edilmesinin önemi de raporda yer aldı.Raporda, istihdam imkanlarını arttırmak için işgücü piyasalarını daha dinamik ve kapsayıcı yapacak yapısal reformların uygulanması, genç istihdamının ve kadınların istihdama katılım oranlarının artırılması gerektiği belirtildi.

KOBİ’LER İLK KEZ G20 GÜNDEMİNDE

B20 Konferansı’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bugün itibarıyla dünya ekonomisinin önündeki en büyük sorun olarak kredibilite açığını görüyoruz. Bu açığıne kadar çabuk kapatırsak, o kadar hızlı güven oluşacaktır ve güçlü bir büyümeyi, sürdürebilir bir büyümeyi getirecektir” dedi. G20 gündeminin oldukça kapsamlı bir görünüm arz ettiğini belirten Yılmaz, “Biz de bu görünüme üç önemli başlıkla katkıda bulunmaya çalıştık. Bunlar ‘kapsayıcılık’, ‘uygulama’ve ‘yatırım’başlıkları. İngilizce ifadesiyle ‘3 I’ (Inclusiveness, Implementation ve de Investment)diyoruz” dedi. Bu konunun G20 üyeleri içerisinde de geniş kabul gördüğünü anlatan Yılmaz, “Bu denli yoğun KOBİ ilgisi G20 gündeminde ilk defa yer almaktadır” dedi. Uluslararası platformlarda KOBİ’lerin beklentilerini, görüşlerini ve şikayetlerini temsil etmek üzere Uluslararası Ticaret Odasıyla beraber ‘Dünya KOBİ Forumu’nu kurduklarına işaret eden Yılmaz,bunun da Türkiye’nin dönem başkanlığında en önemli çalışmalardan biri olduğunu söyledi.

ÇALIŞMA BAKANLARI TOPLANTISI

Ankara’da B20 Konferansı sırasında G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları toplantısı da yapıldı. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem’in yanı sıra Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Sekreter Yardımcısı Sandra Polaski ve Hindistan Çalışma Bakanı Shankar Aggarwal da katıldı.

04 Eylül 2015 Cuma

Etiketler : Dünya

Çin'de ekonomik büyüme ilk üç çeyrekte yıl sonu hedefinin gerisinde kalırken Merkez Bankasının (PBoC) "ekonomiye güçlü makro destek" mesajı piyasalara olumlu yansıdı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, Pekin'de düzenlenen Finans Caddesi Forumu'nda bankanın politikalarında büyümeyi teşvik etmeye yönelik yapacağı düzenlemelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Pan, konuşmasında, Çin'deki mevcut ekonomik durumunun güçlü makro destek politikalarını uygulamayı gerektirdiğinin altını çizerek, "Merkezi hükümetin aşamalı canlandırma politikaları paketini uygulama kararı, ekonomiyi ve beklentileri istikrara kavuşturma, tüketimi teşvik etme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor, piyasalar da buna pozitif tepki veriyor." dedi.

Gayrimenkul sektörü ve finans piyasalarında bazı çelişkilerin ve zorlukların varlığına dikkati çeken Pan, uluslararası deneyim ve Çin'in geçmiş tecrübeleri dikkate alındığında bu alanlarda hedeflenmiş politikaların gereğine işaret etti.

Pan, PBoC'nin eylüldeki 50 baz puanlık indirimin ardından dördüncü çeyrekte banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık bir indirim daha planladıklarını duyurdu.

 

PİYASALAR OLUMLU TEPKİ VERDİ

Ulusal İstatistik Bürosunun (UİB) bu sabah açıkladığı verilere göre, Çin'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 4,6 artış kaydetmişti. İlk üç çeyrekteki büyüme yıllık 4,8'e ulaşırken hükümetin bu yıl için "yüzde 5 civarında" öngördüğü büyüme hedefini yakalanıp yakalanamayacağına dair kuşkuları artırmıştı.

Büyüme performansının hükümetin hedefinin altında kalmasına rağmen Çin'de piyasaların Pan'ın güçlü makro destek vurgusuna olumlu tepki verdiği gözlendi.

Açıklamaların ardından Hong Kong borsasının Hang Seng endeksi yüzde 3,7 ve Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,9 değer kazandı.

 

ZORUNLU KARŞILIKLAR DÜŞÜRÜLECEK

Zorunlu karşılıklar bankaların ve kredi kuruluşlarının kredi olarak verdikleri miktarlara karşılık rezerv olarak tutması zorunlu olan nakit miktarını ifade ediyor. Zorunlu karşılıkların düşürülmesi, bu kuruluşların kredi olarak verebileceği daha fazla nakit varlığı piyasaya aktarabilmesini sağlıyor.

Çin Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında bu yıl 5 Şubat'ta ve 27 Eylül'de 50 baz puanlık indirimlere gitmişti. Banka, 2022 ve 2023'te de ikişer kez 25 baz puanlık indirimler yapmıştı.

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, 24 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında, ters repo faizinde indirimden zorunlu karşılık oranlarının azaltılmasına ve mortgage faizleri ile asgari teminat ödemlerinin düşürülmesine dek politika adımlarını duyurmuştu.

Tedbirler kapsamında zorunlu karşılık oranlarının 50 baz puan düşürüleceğini belirten Pan, ayrıca, piyasadaki likidite durumuna bağlı olarak yıl içinde zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık ilave indirime gidebileceklerini de vurgulamıştı.

18 Ekim 2024 Cuma

Avrupalı şirketler, durgun ekonomik görünüm ortamında işten çıkarmalarda yılın ikinci yarısında da hız kesmedi.

Avrupa'da, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomiler üzerindeki etkilerinin sürmesinin yanı sıra zayıf ekonomik veriler, Almanya'daki yapısal sorunlar ve yüksek enflasyona karşı uygulanan sıkı para politikası nedeniyle tüketici talebinin zayıflamasına bağlı olarak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla işten çıkarma kararları alınıyor.

Salgın öncesine göre yüksek seyreden enflasyon hane halkının satın alma gücünü düşürürken, enflasyonu düşürmek için faizin artırılması da şirketlerin yatırım için kredi maliyetlerini yükseltti.

Ortaya çıkan ekonomik durgunluk, Avrupa'nın önde gelen şirketlerinin birçoğunun satış ve karında yaşadığı düşüş de şirketlerin istihdam kararlarına yansıyor.

Otomotiv, mühendislik, kimya, bankacılık, imalat, teknoloji ve petrol başta olmak üzere neredeyse tüm sektörlere yayılan işten çıkarmalar, bu yılın ikinci yarısı itibarıyla da hız kesmedi. Buna son olarak, Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus’ın Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2 bin 500'e kadar pozisyonu azaltma kararı eklendi.

Bu yılın temmuz başından itibaren işten çıkarma kararları alan büyük çaplı Avrupalı şirketler ve sektörlere göre dağılımı şu şekilde:

 

MÜHENDİSLİK, HAVACILIK VE SAVUNMA

İsveç merkezli batarya üreticisi Northvolt, geçen ay yaptığı açıklamada, Skelleftea bölgesindeki Northvolt Ett fabrikasındaki 1000 pozisyon dahil 1600 çalışanını işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin açıklamasında, zorlu makroekonomik koşullar karşısında fabrikadaki üretim kapasitesinin artırılması için bazı maliyet düşürücü önlemlerin alınacağı belirtilerek, bu önlemlerin işten çıkarmalarla sonuçlanmasının beklendiği bildirildi.

Fransa merkezli havacılık ve uçak üretim şirketi Airbus bu hafta Savunma ve Uzay bölümünde 2026 ortasına kadar 2500'e kadar pozisyonu azaltma kararını açıkladı.

 

DEMİR YOLU, TELEKOM VE ÇİP

Alman demir yolu operatörü Deutsche Bahn, temmuzda, toplam istihdamının yaklaşık yüzde 9'una karşılık gelen 30 bin çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.

İsveçli telekom operatörü Telia da bu yıl içinde yaklaşık 3 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını bildirerek, istihdamını azaltma kararı alan diğer Avrupalı şirketler arasına katıldı.

Alman çip üreticisi Infineon ağustosta dünya çapında 1400 pozisyonu azaltacaklarını ve bu pozisyonları işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere taşıyacaklarını duyurdu.

Polonya'nın en büyük yük taşıma şirketi PKP Cargo, temmuzda personelinin yüzde 30'unun işine son vermeyi planladığını açıkladı.

Finlandiya merkezli bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon şirketi Nokia'nın da maliyetleri düşürme çabası kapsamında Avrupa'da 350 kişiyi işten çıkarmayı planladığı haberleri uluslararası medyada yer aldı. Şirketin ayrıca Çin'de de istihdamını 2 bin kişi azaltmayı planlıyor.

 

BANKACILIK

Norveç merkezli DNB bankası, eylülde yaptığı duyuruda 6 ay içinde tam zamanlı 500 çalışanının işine son vereceğini bildirdi.

İtalyan banka UniCredit, 17 Ekim'de işçi sendikasıyla 1000 kişinin gönüllü şekilde işten çıkarılması ve 500 yeni istihdam oluşturulması konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.

 

PERAKENDE VE TÜKETİM MALLARI

Ev aletleri üreticisi Dyson, temmuzda küresel yeniden yapılanma planı kapsamında İngiltere'de yaklaşık 1000 kişiyi işten çıkarma kararı aldı.

Tüketim ürünleri şirketi Unilever de temmuzda 2025 sonuna kadar Avrupa'daki tüm ofis pozisyonlarını üçte bir azaltmayı planladığını duyurdu.

 

ENERJİ, İLAÇ, MEDYA VE DİĞER SEKTÖRLER

Enerji şirketi Shell'in petrol ve doğal gaz arama alanındaki istihdamını yüzde 20 azaltmayı planladığına ilişkin haberler uluslararası medyaya yansıdı.

İlaç üreticisi Indivior, temmuzda 130 kişiyi işten çıkaracağını duyururken, Norveçli gübre üreticisi bu hafta yaptığı açıklamada Belçika'daki tesisinde planlanan üretim değişikliklerinin yaklaşık 115 çalışanın işten çıkarılmasıyla sonuçlanabileceğini açıkladı.

Finlandiyalı orman ürünleri grubu da geçen hafta Fibres Finland tesisinde yaklaşık 110 çalışanıyla yollarını ayırabileceğini bildirdi. Şirket ağustosta Almanya'daki fabrikasının kapanmasıyla 338 kişinin, biokompozit tesisinin kapatılmasıyla da Finlandiya ve Almanya'da 59 kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı.

İsviçreli medya şirketi Tamedia ağustosta iki matbaasını kapatacağını ve yaklaşık 300 çalışanının işine son vereceğini duyurdu.

İngiliz medya devi BBC bu hafta 155 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı. Yılda 700 milyon sterlin tasarruf sağlama planı kapsamında pozisyonlarını azaltmaya karar veren BBC'nin, söz konusu işten çıkarmalarla maliyetini 24 milyon sterlin düşüreceği bildirildi. 

İngiliz Premier Lig kulübü Manchester United'ın da kulüp çapında bir işten çıkarma programının parçası olarak yaklaşık 250 kişiyi işten çıkarmayı planladığına yönelik haberler medyada yer aldı.

18 Ekim 2024 Cuma