tatil-sepeti

Dünya Bankası, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından dolayı okulların kapanmasının eğitimde kalıcı kayıplara neden olabileceğini, bununzaman içinde küresel ekonomi için 10 trilyon dolarlık kayba dönüşebileceğini bildirdi.

Bankanın Kovid-19 salgınının eğitime etkilerine ilişkin raporunda,salgın nedeniyle nisanda 1,6 milyar öğrencinin okula gidemediği ifade edildi.

Tüm eğitim sistemlerindeki söz konusu küresel şoku derin bir resesyonun takip ettiği belirtilen raporda, krizin beşeri sermaye için tehdit oluşturduğu ve milyonlarca çocuğun sahip olduğu yaşam boyu fırsatlara dönüşü olmayan bir şekilde zarar verdiği değerlendirmesinde bulunuldu.

7 MİLYONA YAKIN ÖĞRENCİ OKULU BIRAKABİLİR

Raporda, okul kapanmalarının sistem genelinde öğrenmeyi etkileyeceği belirtilerek, Kovid-19 salgını nedeniyle okulların 5 ay süreyle kapanmasının eğitimde0,6 yıllık kaybaneden olabileceği kaydedildi.

Kovid-19 salgını öncesinde de dünyanın eğitim kriziyle mücadele ettiğine işaret edilen raporda, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki çocukların yüzde 53'ünün eğitim yoksulluğu yaşadığı bildirildi.

Raporda, salgınla eğitim krizinin daha da derinleşeceği vurgulanarak, ilk ve orta öğretimde okuyan 7 milyona yakın öğrencinin sadece salgının neden olduğu gelir şokundan dolayı okulu bırakabileceğine dikkat çekildi.

KÜRESEL EKONOMİ İÇİN 10 TRİLYON DOLARLIK KAYBA DÖNÜŞEBİLİR

Salgın nedeniyle geçim kaynaklarının kaybının ve okula gidememenin özellikle kız çocuklarını savunmasız hale getirebileceği, engelli bireylere yönelik de dışlanma ve eşitsizliğidaha da kötüleştirebileceği aktarıldı.

Raporda, eğitimdeki kayıpların zaman içinde küresel ekonomi için 10 trilyon dolarlık kayba dönüşebileceği, bunun temel eğitimleri boyunca öğrencilere yönelik yapılan toplam harcamaların yaklaşık yüzde 16'sına eşit olduğu kaydedildi.

Bankanın raporunda, okulların kapanmasında hükümetlerin izledikleri yaklaşımlara değinilerek, 130'a yakın hükümetin uzaktan eğitime yatırım yaptığı bildirildi.

19 Haziran 2020 Cuma

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa