tatil-sepeti

Turizm sektörü, 2023'ün başından bu yana uluslararası seyahat eden yaklaşık 700 milyon turist sayısına ulaşarak Kovid-19'un ardından hızla toparlanmaya devam ediyor.


 

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) 1979'da İspanya'nın Torremolinos şehrinde düzenlediği toplantıda aldığı kararla 1980'den bu yana her yıl 27 Eylül, "Dünya Turizm Günü" olarak kutlanıyor.

 

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin (WTTC) raporlarına göre dünya turizmi, Orta Doğu, Avrupa ve Afrika'daki turist sayılarının tekrar artışa geçmesiyle Ocak-Temmuz 2023 döneminde Kovid-19 öncesi seviyenin yüzde 84'üne ulaştı.

 

UNWTO'nun her ay hazırladığı "Turizm Barometresi"ne göre, 2023'ün ilk 7 ayında yaklaşık 700 milyon turist uluslararası seyahat gerçekleştirdi. Bu yıl seyahat edenlerin sayısı 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 43 arttı.

 

BU YIL EN ÇOK TURİSTİ ORTADOĞU AĞIRLADI

 

Dünya turizmi, Kovid-19 öncesi seviyesine geri dönerek, ekonomik ve jeopolitik zorluklar karşısında kayda değer bir iyileşme gösterdi.

 

Temmuz, 145 milyon uluslararası yolcuyla 2023'ün en yoğun ayı oldu. Bu sayı, 2023'teki şimdiye kadar toplam turist sayısının yaklaşık beşte birine tekabül ediyor.

 

Ortadoğu, bu yılın başından beri en çok turist alan bölge oldu. Bölgedeki ülkelere seyahat eden turistlerin sayısı, Kovid-19 öncesi dönemdeki seviyeleri aşarak yüzde 20'lik artış gösterdi.

 

Böylece Orta Doğu, 2019'daki turist sayısını aşan tek bölge olarak kayda geçti.

 

Avrupa'da, kıta içi yapılan seyahatler ve ABD'den gelen turistler sayesinde, 2019'daki toplam turist sayısının yüzde 91'i yakalandı. Avrupa ülkeleri, bu 7 aylık süreçte tüm dünya genelinde uluslararası seyahat gerçekleştiren yaklaşık 700 milyon turistin 375 milyonunu ağırladı.

 

Öte yandan, Asya-Pasifik ise en az turist ağırlayan bölge oldu.

 

ABD, 2019 VE 2022'DE TURİZMDEN EN FAZLA GELİRİ ELDE EDEN ÜLKE

 

WTTC'nin "2023 Seyahat ve Turizmin Ekonomik Etkisi" raporunda, ABD'nin, uluslararası ve yerli ziyaretçilerin harcamaları göz önünde bulundurulunca, hem 2019 hem de 2022'de turizm sektöründen dünya genelinde en fazla geliri elde eden ülke olarak başı çektiği aktarıldı.

 

ABD'de turizm sektörünün gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) katkısının 2022'de yüzde 16,9 oranında artarak 2 trilyon dolara ulaştığı kaydedilen raporda, turizm sektöründe 2021'e kıyasla daha fazla istihdam yaratıldığı ve aynı sektörde Kovid-19 nedeniyle işten çıkarılan 8 milyon işçinin 6,75 milyonunun yeniden istihdam edildiği bildirildi.

 

Raporda, 2023'de sektörün GSYH'ye katkısının 2,2 trilyon dolara ulaşacağı ve istihdam sayısının 17,4 milyonu bulacağı tahmin ediliyor.

 

Raporda, ayrıca, sektörün 2033'e kadar ABD ekonomisinin yüzde 10'unu oluşturacağı ve ülke genelinde yaklaşık 21 milyon kişiye istihdam sağlayacağı belirtiliyor. Bundan yola çıkarak, her sekiz Amerikalıdan birinin turizm sektöründe çalışacağı düşünülüyor.

 

Öte yandan raporda, Çin'in, 2032'de dünyada turizmden en çok payı alan ülke olan ABD'yi geçeceği tahmin ediliyor.

 

PEKİN, 2022'DE TOPARLANMA HIZI EN YÜKSEK ASYA ŞEHRİ

 

WTTC'nin raporunda, Çin'de uygulanan seyahat kısıtlamalarının kademeli olarak kalkmasıyla turizmdeki küresel toparlanmanın ivme kazandığı belirtildi.

 

Kısıtlamaların kalkmasıyla turizm sektöründe toparlanmanın hız kazandığını kaydeden WTTC Başkanı Julia Simpson, konuya ilişkin, "2024'ün 2019'u aşmasını bekliyoruz. Turizm önümüzdeki on yıl boyunca büyüyen bir sektör olacak." dedi.

 

Raporda, Asya kıtasındaki 5 şehrin önemli bir ekonomik toparlanma yaşadığı ve bunun yerel ekonomiler üzerinde büyük etkiye sahip olduğu açıklandı. Buna göre, 2022'de toparlanma hızı en yüksek olan Asya şehirlerinin Bangkok, Pekin, Seul, Singapur ve Tokyo olduğu kaydedildi.

 

Tokyo hariç, bu şehirlerin çoğunda sektördeki istihdam seviyelerinin yeniden artışa geçtiği ifade edildi. Pekin'in bu 5 şehir arasında en güçlü toparlanmayı yaşadığı belirtildi.

 

Asya'da en çok turist çeken şehir olan Pekin'de turizmdeki toparlanma sayesinde 2022'de sektörün GSYH'ye katkısının 2019'un sadece yüzde 4 altında kalarak 32,6 milyar dolara ulaştığı aktarıldı.

 

Tokyo, 2022'de 18 milyar dolar ile Pekin'den sonraki en büyük turizm gelirine sahip olmasına rağmen bu oran, 2019'a göre yüzde 30 daha düşük.

 

EKONOMİK ZORLUKLAR TURİZM İÇİN SORUN OLACAK

 

UNTWO'nun raporuna göre, süregelen enflasyon, artan petrol fiyatları, ulaşım ve konaklama maliyetlerinin yükselmesi gibi ekonomik sıkıntılar, 2023'te dünya turizminin toparlanma süreci için sorun teşkil etmeye devam edecek.

 

Raporda, turistlerin, artan yaşam maliyeti ve fiyatlar nedeniyle yaşadıkları şehir ve ülkelere daha yakın yerlere seyahat etmeye başlayabilecekleri öngörülüyor.

 

Ekonomik zorlukların yanı sıra, 2022'den beri süregelen Rusya-Ukrayna savaşı gibi jeopolitik gerilimler, son zamanlarda meydana gelen olumsuz hava olayları ve Kovid-19 vakalarının yeniden canlanmasından kaynaklanan belirsizliğin, Kovid-19 dönemi sonrası toparlanan turizm sektörü için sorun yaratacağı da belirtiliyor.

26 Eylül 2023 Salı

Dünyada elektrikli araç satışlarının bu yıl 17 milyona yaklaşacağı ve bunun yüzde 62'sini Çin'deki satışların oluşturacağı öngörülüyor. Bu rakam dünya genelindeki tüm araç satışlarının yaklaşık yüzde 19'una karşılık geliyor.

Temiz enerji dönüşümü ve bu alandaki teknolojilerin hızlanmasıyla, elektrikli araç satışlarında neredeyse her yıl çift haneli büyüme görülüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Dünya Enerji Görünümü 2024 raporuna göre, bu yılın ilk yarsında dünyada 7 milyon elektrikli araç satıldı. Bu dönemdeki satışlar geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 25 artış gösterdi. Çin, elektrikli araç satışlarındaki bu büyümenin yüzde 80'ini oluştururken, yılın ilk yarısındaki 7 milyon elektrikli araç satışının 4 milyonu da Çin'de kayıtlara geçti.

Ancak, Çin hariç tutulduğunda, dünyanın geri kalanında elektrikli araç satışlarındaki büyüme yüzde 10 seviyesinde kaldı. Avrupa Birliği'nde (AB) satışlar yatay seyrederken, ABD'de kademeli bir büyüme görüldü.

Küresel elektrikli araç satışlarının yıl sonu itibarıyla ise 17 milyona ulaşacağı ve elektrikli araçların toplam küresel otomobil filosundaki payının yıl sonunda yaklaşık yüzde 5'e yaklaşması bekleniyor.

Bu yılki 17 milyon elektrikli araç satışının 10 milyonunun ise Çin'de görüleceği tahmin ediliyor.

 

ŞARJ ALTYAPISI İÇİN YATIRIM İHTİYACI 1 TRİLYON DOLAR

Elektrikli araç satışlarında güçlü artışın sürmesiyle, 2030'da dünyada satılan neredeyse her iki araçtan birinin elektrikli olacağı öngörülüyor. IEA'in net sıfır emisyona uyumlu senaryosunda ise, 2030 itibarıyla elektrikli araçların toplam satışların üçte ikisini oluşturabileceği tahmin ediliyor. Elektrikli araçlarda bu büyümenin gerçekleşmesi halinde, artan talebi karşılayabilmek için bugünden 2030'a kadar elektrikli araç şarj altyapısına bir trilyon dolar yatırım yapılması gerekiyor.

İngiltere merkezli araştırma şirketi Rho Motion’un öngörüsüne göre de elektrikli araç satışları bu yıl 16,8 milyona ulaşacak.

Bu satışların 10,5 milyonu Çin'de, 3,1 milyonu AB, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri ve Birleşik Krallık'ta, 1,8 milyonu ABD ve Kanada'da kayıtlara geçecek. Kalan yaklaşık 1,4 adet elektrikli araç ise dünyanın geri kalan bölgelerinde satılmış olacak.

Bu yıl sonunda dünyadaki elektrikli araç satışlarının 16,8 milyona ulaşmasıyla satışlar, 2023'e göre yüzde 22,7 büyüme gösterecek. Bu satış hacmi dünya genelindeki tüm araç satışlarının yaklaşık yüzde 19'una karşılık geliyor.

Küresel elektrikli araç satışlarının 2025'te ise bu yıla göre yüzde 22,2 artışla 20,5 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Bu hacmin de yüzde 62'sini oluşturan 12,7 milyonunun Çin'de satılması bekleniyor.

AB, EFTA ve Birleşik Krallık'taki elektrikli araç satışlarının gelecek yıl toparlanma eğilimine girerek yüzde 20 büyüyeceği tahmin ediliyor.

Rho Motion, elektrikli araçların 2030’da dünyadaki tüm araç satışlarının yüzde 44’ünü oluşturacağını öngörüyor.

 

"AVRUPALI MARKALAR ÇİNLİ TÜKETİCİLER İÇİN CAZİP DEĞİL"

Rho Motion Otomotiv Araştırma Lideri William Roberts, elektrikli araç satışlarındaki Çin liderliğinde bir büyüme görüldüğünün altını çizerek, bu yıl Çin'deki elektrik araç satışlarının 2023'e göre yüzde 30'un üzerinde artacağını belirtti.

Avrupa'da ise yatay bir eğilimin hakim olduğunu dile getiren Roberts, AB'de içten yanmalı motora sahip araçlara daha katı emisyon kuralları getirilmesini sağlayacak Euro 7 standartlarının 2025'te devreye gireceğini anımsattı.

Roberts, bu nedenle AB ülkelerinde bu yılki elektrikli araç talebinin gelecek yıla ertelenmiş olabileceğini söyledi.

AB'de uygulanacak yeni standartların elektrikli araç üreticilerini teşvik edeceğini kaydeden Roberts, Çin'deki güçlü büyümenin ise süreceğini belirterek, şunları kaydetti: "Elektrikli araç pazarında Avrupalı markaların teknolojisi ve araçları Çinli tüketiciler için o kadar cazip değil. Çinli markalar elektrikli araç sektöründe, daha önce içten yanmalı motor sektöründe olduklarından çok daha baskın bir pazar payına sahipler. Çin'de elektrikli araç talebi genel olarak çok olumlu bir tablo çiziyor ve bu araçların toplam satışlardaki payı artık yüzde 40-50 seviyesine geliyor. Bu durum, Çinli tüketicilerin tercih etmediği araçlar sunan Avrupalı markaların pazardan dışlanmasına da yol açıyor."

Roberts, ABD ve Kanada'da bazı markaların yeni model serilerini piyasaya sürmesiyle satışlarda biraz daha iyi bir büyüme beklediklerini dile getirdi.

ABD'de gelecek ay yapılacak başkanlık seçimlerine ilişkin bir senaryo analizi de yaptıklarını kaydeden Roberts, başkanlığın Cumhuriyetçi yönetime geçmesi halinde elektrikli araçlara yönelik mevcut politikaların sürme ihtimalinin azalabileceğini ve bu konuda büyük bir belirsizliğin söz konusu olduğunu anlattı.

 

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR SATIŞLARINI BELİRLEYEN İKİ BÜYÜK ETKEN

Roberts, elektrikli araç satışlarının büyümesinde önemli olan faktörlere de değinerek, bunlardan ilkinin tüketicilerin satın alma eğilimi olduğunu söyledi.

Elektrikli araçların ekonomik olarak erişilebilir olmasının tüketici talebi için önemli olduğunu belirten Roberts, "Avrupa'da elektrikli araçların penetrasyonunun çok yüksek olduğu pazarlar görüyoruz. Örneğin Norveç gibi bir ülkede elektrikli araçların penetrasyon oranı yüzde 90'ı bulabiliyor ancak toplam satılan araç sayısı azalıyor. Bu da bize gösteriyor ki tüketiciler model çeşitliliğine bakıyor ve içten yanmalı motorlu araçlara geri dönmek yerine, elektrikli araçları beklemeyi tercih ediyor. Bu durum tüketici tarafında elektrikli araçlara geçiş ve bu dönüşümü gerçekleştirme isteğinin var olduğunu gösteriyor." değerlendirmesini yaptı.

Roberts, bir diğer önemli konunun ise şarj altyapısı olduğunu belirterek, hükümetler odaklarını altyapı kurulumunu desteklemeye kaydırmadıkça bu durumun bir zorluk olmaya devam edeceğini ve satışlara olumsuz yansıyacağını sözlerine ekledi.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Son dakika haberi: İsrail'in Orta Doğu'da yarattığı gerilime karşı Mısır ve Suudi Arabistan'dan İran'a Kızıldeniz'de ortak tatbikat yapma talebi geldi.

Son dakika haberleri: İran Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanı Şehram İrani İran ve Suudi Arabistan'ın Kızıldeniz'de ortak tatbikat yapma teklifi geldiğini açıkladı. Güvenlik uzmanları bu durumun İsrail'e karşı caydırıcı bir mesaj olduğunu yorumladı.


İrani yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

ASKERİ TATBİKAT GENİŞLEYEBİLİR

Suudi Arabistan, Kızıldeniz'de ortak askeri tatbikat yapmamız için talepte bulundu. Ayrıca her iki ülke de birbirlerini limanlarına davet etti. Her iki ülkenin de önerisi, tatbikatın sadece ikili bir tatbikatla sınırlı kalmayıp, diğer ülkelerin de katılımıyla genişletilmesi. Bu konuda iki ülkenin heyetleri tatbikatın detaylarını görüşmek üzere temaslarını sürdürüyor.

23 Ekim 2024 Çarşamba