tatil-sepeti
İpek Yolu bir günde aşılacak

HABER: AYŞE BAŞAK ABD’nin Las Vegas kentinin kuzeyindeki Nevada Çölü’nde, Hyperloop için test​ sürüşü yapıldı. Şu an dünyanın çoğu bundan habersiz olsa da, Hyperloop süratli ulaşım konusunda devrim gerçekleştirecek bir buluş. ​​Hayatımızı kökten değiştirecek manyetik tren teknolojisininulaştığı son nokta. Yıllardır haberlerini okuduğumuz manyetik tren teknolojisi nihayet Hyperloop ile​hayata geçiriliyor. Araştırmacılar uzun yıllardır, yerden havalanmadan çok büyük hızlara ulaşmayı sağlayan bu teknoloji üzerinde çalışıyor.​ ÇÖLDE TESTLERE DEVAM Hyperloop One kurucularından​Brogan ​Bam​Brogan, çölde gerçekleştir​dikleri​ bu testleri​n ​birebir ölçekteki testlerden önceki ​son ​basamak olduğunu belirtiyor.BamBrogan, ​bu testlerle çalıştıkları ve ileride çalışacakları potansiyel ortaklarına bu teknolojinin ne kadar ilerlediğini gösterme​yi de amaçladıklarını söylüyor. Birebir ölçekteki testler de yine bu yıl içinde yapılacak. Proje ​tamamlandığında​manyetik taşıt ​içindeki hava kısmen boşaltılmış bir tüpün içinde gidecek. Kapsül tüpün içinde ilerlerken öndeki hava bir kompresör yardımıyla alınacak ve hava direnci azaltılacak. ​YOĞUN TALEP VAR Taşıt, bir yolcu ve kargo bölümü ile ​enerjiyi sağlayan piller ve kapsülün raylara temas etmesini engelleyen, onu havada tutan bir sistemden oluşacak. Bu yıl içinde küçük ölçekte denemeleri yapılan teknolojiye o kadar fazla talep var ki, Hollanda, İsviçre, İngiltere, Finlandiya ve İsveç ​’te ​fizibilite çalışmaları​na başlandı bile. Dubai ve Los Angeles​ da Hyperloop için fizibilite yapan ilk iki şehir. 16 MİLYON KİŞİ MOSKOVA’YA BAĞLANACAK Hyperloop için bir haber de Rusya’dan geldi. Çin ve Avrupa birbirine yüzlerce yıldır ticaret yolları ile bağlı. İpek yolunda yolculuk etmek aylar süren, çeşitli tehlikeler ihtiva eden bir işti. Hyperloop One ve Rus şirketi The Summa Group ortaklığı ise İpek Yolu’nun süresini bir güne indirmeyi hedefliyor. Moskova’da kurulacak olan Hyperloop sisteminin ileride şehrin ve ülkenin sınırlarını aşacağı konuşuluyor. The Summa Group yetkilisi Pishevar, projenin Moskova’nın civarındaki 16 milyon insanı şehre bağlama amacını taşıdığını ancak asıl amaçlarının çok daha büyük olduğunu belirterek Çin-Avrupa arasını bir güne indirmek istediklerini açıklıyor. STOCKHOLM-HELSINKI SADECE 28 DAKİKA Her şey planlandığı gibi giderse ​Stockholm ve Helsinki arasında yarım saatten az sürecek yolculuk pilotu olmayan kapsüllerde gerçekleşecek. Kapsüller için itici güç olarak kullanılan elektrik aynı zamanda raylarla teması da engelleyip aracın havada gitmesini sağlayacak. Bu iki şehir arasındaki yolculuğu uçakla yapmak bir saat sürerken, Hyperloop One ve FS Links ortaklığı ile gerçekleştirilecek proje ile 28 dakikaya inecek. Yıllık 43 milyon yolcu hedeflenirken işleten firmanın kârı ise 800 milyon Euro olacak.500 kilometrelik projenin 19 milyar Euro’ya mal olması bekleniyor. Kilometre başına 38 milyon Euro. ​Rakamlar gözünüze çok büyük görünmesin. Bu hızlı tren teknolojisinden çok daha düşük bir maliyet. Örneğin Londra-Birmingham arası hızlı tren kilometre başına 100 milyon Euro’ya mal olmuştu.

18 Temmuz 2016 Pazartesi

Sürücüsüz araçlar yollarda sigortaları da hazır!

HABER: AYŞE BAŞAK Sürücüye ihtiyaç duymayan araç fikri sıradan insanlar için hâlâ çok yeni. Ancak bizler daha fikre alışmadan bu teknoloji hayata geçecek gibi görünüyor. Çok kısa bir süre sonra İstanbul caddelerinde sürücüsüz araçları görmeye hazır olmalıyız. Bir otomobil sürücüsüz nasıl gider? Buna nasıl güvenilir? Sokakları, ışıkları, önüne çıkan engelleri tanır mı? Bir yaya karşıya geçerken yaklaşan sürücüsüz bir aracı görürseniz yüreğiniz hop etmez mi? İnsanı türlü türlü kaygılara yönlendirse de sokaklarda görmeye başladığımızda kısa süre sonra alışacağımız hatta sürücülü araçlardan daha fazla güveneceğimiz, sonra da “eskiden neydi öyle, arabaları kendimiz sürüyorduk!” gibi yorumlara sıra gelecek. TOPLU TAŞIMA İsviçre’nin Sion kentinde sürücüsüz servis araçları deneme seferlerine başladı. İki yıllık bir deneme süresi düşünülen seferleri Post Bus adlı şirket yürütüyor. Böylece sürücüsüz toplu taşıma denemelerini başlatan ülkelere İsviçre de katılmış oldu. Araçlar Sion şehrinin sokaklarını Best Mile isimli şirket tarafından geliştirilen program ile tanıyor. Klimalı ve ayrıca tekerlekli sandalye için rampası ve düzeneği olan araçlar 11 yolcu taşıyabiliyor. Saatte 20 km hızın üstüne çıkmalarına şimdilik izin verilmemiş. Deneme seferleri olduğundan, görevli bir kişi ne olur ne olmaz diye aracın içinde oluyor. Best Mile şirketinin ürettiği sürücüsüz seyahat programı da merkezden sürekli kontrol altında tutulmasına imkân veriyor. YA KAZA YAPARSA? Trafikte sürücülü ve sürücüsüz araçların aynı anda olduğu uzun bir dönem olacağa benziyor. Peki, bir trafik kazası olduğunda ne olacak? Şoförlü araçlarda, bildiğimiz gibi. Peki sürücüsüz araçlarda? Aracın sahibi mi sorumlu olacak, yoksa aracı üreten şirket mi? İki insan kazanın iki tarafı olduğunda kimde ne kadar suç olduğuna bakılır. Suçlu olana bedel ödetilir. Peki işin içine program güncellemeleri veya uydu arızaları da girerse? Her ne kadar sürücüsüz araçların kazaları minimum seviyeye indireceği düşünülüyorsa da sigorta şirketleri bu yeni duruma adapte olmak zorunda. İngiltere’de bulunan Adrian Flux isimli sigorta şirketi bu alanı ilk sürücüsüz araç sigorta poliçesini devreye sokarak açtı. SİGORTA POLİÇELERİ Sürücüsüz araçların dünyasında sigorta işleri nasıl olacak? Bir örnek verelim… Otomobilin programının güncellemesi çıktığında yeni versiyonu indirmek için kullanıcıya 24 saat tanıyan poliçe, günün sonunda sorumluluğu kullanıcıya yüklüyor. Eğer uyduda bir arıza olursa veya bir bilgisayar korsanının saldırısı söz konusuysa poliçe bunları karşılıyor. Tüm sürücüsüz araçlarda bir manuel sürüş modu oluyor. Sigorta poliçesinde buna da yer verilmiş. Sürücüsüz araç kullanıcıları kaza anında manuel moda geçip kazaya mani olmamaktan sorumlu tutulmuyor. Elbette bu poliçe teknolojiye bağlı olarak değişmek durumunda. YOLCULARLA KONUŞUYORLAR EZ10 isimli araç Kaliforniya ve Singapur’da, Navya isimli araç Singapur’da ve IBM destekli Olli isimli otobüs Washington’da artık trafikte. Üstelik Olli yolcularla konuşabiliyor da. Tüm bunlar sadece otomobiller için değil, toplu taşımada da sürücüsüz teknolojinin gelişinin habercileri… Dünya hızla sürücüsüz araçları kabul edeceğe benziyor.

11 Temmuz 2016 Pazartesi

Atlantik Okyanusu’nu yakıtsız geçti

Güneş enerjisiyle dünya turu yapan Solar Impulse 2 uçağı, Atlantik Okyanusu’nu geçerek İspanya’ya ulaştı. Temiz enerji kaynaklarına dikkati çekmek amacıyla dünya turuna 5 Mart 2015’te Abu Dabi’den başlayan Solar Impulse 2, en önemli parkurlarından biri olan Atlantik Okyanusu’nu geçmek için havalandığı New York’tan, 71 saat 8 dakikada İspanya’nın Seville kentine iniş yaptı. Geçilen 15. etabın 6 bin 765 kilometre olduğu belirtildi. Uçağın bir sonraki ayağı olan Akdeniz’i geçme görevini, İsviçreli eski bir hava kuvvetleri pilotu üstlenecek. LİTYUM BATARYALI Ağırlığı sadece 2.3 ton olan uçağın 72 metrelik genişliğe sahip kanatlarında toplam 17 bin 248 güneş hücresi bulunuyor. Solar Impulse 2, gündüzleri lityum bataryalarında güneş enerjisi depolayabilmesi sayesinde geceleri de uçabiliyor. İki pilotun dönüşümlü olarak kullandığı Solar Impulse 2, Mart 2015’ten bu bu yana 14 etapta yaklaşık 30 bin kilometre yol yaptı ve 400 saat civarında havada kaldı.

29 Haziran 2016 Çarşamba

​3D panellerle kişiselleştirilmiş araba ​

3D baskı ile yap​abileceklerimiz g​ü​nden güne çoğalıyor.Bir haber de, otomotiv endüstrisinin tanınmış firmalarından Daihatsu’dan geldi. Hayır, otomobilin kendisini 3D üretmiyorlar. Ancak​otomobilin ​görünü​münü​ değiştirmeye imkan veren, otomobil sahiplerininzevklerine göre üretiparacın üzerine yapıştırabilecekleri özel tasarım paneller üretiyorlar. Ülkemizde “modifiye” tabir edilen bu araçlarda üretici firmanın tasarımı değişmiş oluyor. Kullanıcının zevkini, tasarımını gözlemliyoruz. Ancak otomobil kullanıcısının gerek teknik kısıtlamalar, gerekse maliyet açısından yapabilecekleri çok fazla değil. 2017’DE SATIŞA ÇIKIYOR Japon otomobil üreticisi Daihatsu ve Stratasys bir arada çalışarak Copen modeli için müşteriye özel 3D paneller geliştirdi. Bu paneller farklı tasarımlar içeriyor. “Efekt yüzey” dedikleri bu ürünler kullanıcının isteğine göre değişiyor. Şu anda 15 farklı geometrik tasarımdan ve 10 farklı renkte olabiliyor. Ancak tasarımlar kullanıcılar tarafından değiştirilebilir, zevklerine göre düzenleyebilirler. Panellerin UV ışınlarına, rüzgara, yağmura dayanıklı olduğunu belirten firma yetkilileri ürünün 2017 yılında satışa sunulacağını açıkladılar.

27 Haziran 2016 Pazartesi

​Soğuk basınçlı süt pastorize süte rakip mi olacak?​

HABER: AYŞE BAŞAK Süt bize gelene kadar bazı işlemlerden geçiyor. Pastörize edildikten sonra ​homojenize de edilen süt son noktada mikropsuz, birleştirilmiş vehomojen bir sıvı olarak şişeleniyor. Sütün pastörize edilmesi satışı için gerekli. Aksi halde hızla bozulur. Oysa pastörize edilen süt rafta haftalarca oda sıcaklığında kalabiliyor. Son zamanlarda pastörize süt ile ilgili itirazlar oldukça arttı. Gerek Türkiye’de gerekse dünyada bu işlemlerin sütün kimyasını bozduğu yönünde görüş bildiren bilim adamları var. Kimyasını, vitaminini, sütten vücudumuza gelecek faydayı konuşmayı uzmanlara bırakalım! Biz sütün tadından bahsedelim. Sağlık açısından sakıncaları olsa da hiçbir işlemden geçmemiş sütün tadının çok güzel olduğu bilinir. YÜZDE 15 SIKIŞTIRILIYOR Avusturalya’dan MadebyCow adlı firma, sütün lezzetini ön plana çıkaran bir ​buluş​ ve ürünle ortaya çıktı. Sütün taze haline en yakın lezzeti sunan ​buluş,​ temelde soğuk basınç uygulama prensibine dayanıyor. Soğuk su basıncı ile şişenin içindeki süt yüzde 15 oranında sıkıştırılıyorve böyleliklehijyen sağlanıyor. ​Bakterilerin bu basınca dayanamadığını belirten şirket​uzmanları detaylarını şimdilik gizledikleri bu yöntem ile sütün lezzetini ve besin değerini kaybetmediğini belirtiyorlar. ÇİĞ SÜTE EN YAKIN LEZZET Yapılan testler neticesinde pastörize süte göre daha fazla vitamin içerdiği belirtilen bu ürünün çiğ süte en yakın lezzet ve besin değerini sağladığı söyleniyor. Üretim için resmi izin almayı başaran ​firma, ​ü​rünleri ile ​Avustralya’da​ki ​raflarda yerini almaya başladı.

27 Haziran 2016 Pazartesi