tatil-sepeti
14 yıldır İTO’dan tedarikçi buluyor

HABER:SOYHAN ALPASLAN Alarko Carrier, 2002’den bu yana yan sanayici firmalarını İstanbul Ticaret Odası (İTO) Türk Yan Sanayi Borsası’ndan (TYSB) buluyor. Alarko, 14 yıl önce TYSB’nin İşbirliği Günleri etkinliğine katılarak tanıştığı tedarikçilerinin sayısını artırmaya devam ediyor. İşbirliği Günleri’ne katılan yerli ve yabancı ana sanayicilerin isteği üzerine firmaya özel ayrı ayrı günlerde düzenlenen Tedarikçi Günleri’nde ana firma ile tedarikçi firma yüz yüze görüşmeler yapıyor. İŞ BAĞLANTISI 1954’te kurulan, 600 çalışanı ile ısıtma, soğutma ve pompa konularında faaliyet gösteren ve satış sonrası hizmetlerini sunan Alarko Carrier firmasının yetkilileri, yeni yan sanayici adayları ile tanıştı. Görüşmeler sırasında karşılıklı işbirliği imkanları araştırıldı ve ileriye dönük iş bağlantıları kuruldu. 3 BİN ÜYE FİRMA Türk Yan Sanayi Borsası, Tedarikçi Günleri ile hem yabancı hem de yerli ana sanayici firmaları yerli yan sanayici firmalarla buluşturmaya devam ediyor. Yan sanayici firmalar TYSB’nin 3 bini aşkın firmadan oluşan yan sanayici veri tabanından seçiliyor. Yan sanayici firmalar Tedarikçi Günleri ile kendilerini, ürün ve teknolojilerini tanıtma, üretim yapma, portföy çeşitlendirme ve uzun süreli iş ortaklığı kurma imkanına sahip oluyor. NATO’YA VE CERN’E ÜRETİM İMKANI Birleşmiş Milletler (BM) Sınaî ve Kalkınma Teşkilatı’nın (UNIDO) 1990’da İstanbul Ticaret Odası’nda kurduğu Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB), üyesi bulunan KOBİ’lere büyük işbirliği olanakları sunuyor. TYSB, dünya devi ana sanayi firmalarının ihtiyaçlarını Türkiye’deki firmalardan tedarik etmesini sağlıyor. AB ülkelerine, Türk savunma sanayine, NATO’ya üretim yapma zemini oluşturan TYSB, üyesinin ihracatını ve cirosunu artırmasına da yardımcı oluyor. Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü’ne (CERN) mal ve hizmet satabilmenin yolu da TYSB’den geçiyor. Borsa yılda 3 bin 500 yabancı talebi üyeleriyle birebir eşleştiriyor. DEV SANAYİCİLER BU BORSAYI SEÇİYOR Dünyanın ve Türkiye’nin en büyük ana sanayicilerinin tercihi Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB) olmaya devam ediyor. Son iki yılda İTO TYSB’ye katılan dünya devi 20 firma, tedarikçilerini yine TYSB üyelerinden seçti. TYSB’ye katılan devler şunlar: Bosch MTU Roketsan Aselsan Schneider Electric Hitachi Europe Harman Continental Schaeffler Autoliv Türk Traktör BFT SpA Baier Michels Munters Proficool Fans Toyota Material Handling Canon Gates Stackpole Resa Lift Rexroth Bosch Group

06 Haziran 2016 Pazartesi

Çiftçiye 11.6 milyar TL destek

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bu yıl için üreticilere toplam 11 milyar 644 milyon liralık tarımsal destek ödemesi yapmayı planladıklarını belirterek, yılın ilk 5 ayında çiftçilere yaklaşık 6 milyar liralık destekleme ödemesi yapılmış olacağını bildirdi. TARIMSAL ÖDEMELER Bakan Çelik, tarımsal destekleme ödemelerine ilişkin yaptığı açıklamada, bu yıl tarımsal destekleme ödemeleri kapsamında, 27-30 Mayıs tarihlerinde çiftçilere toplam 592 milyon liralık hibe desteği ödemesi yapıldığını söyledi. HESABA AKTARILACAK Çelik, 196 bin 252 anaç koyun keçi yetiştiricisine 481 milyon lira, 292 bin 169 buzağı yetiştiricisine 105 milyon lira ve Adıyaman ili yağlı tohumlar desteği için 15 milyon lira hibe desteğinin hesaplara aktarılacağını ifade etti. HANGİ ALANDA NE KADAR DESTEK VERİLDİ Yağlı tohumlu bitkiler için 480 milyon lira. Kırsal kalkınma için 46 milyon lira. Süt tozu için 27 milyon lira. Çoban istihdam için 15 milyon lira. Sertifikalı tohum üretim için 3 milyon lira. Sertifikalı fidan kullanım için 2 milyon lira. Lisanslı depoculuk için 2 milyon lira. Hayvan hastalık tazminatı ve hastalıktan ari işletme için 17 milyon lira.

06 Haziran 2016 Pazartesi

Türkiye implantta ‘ben de varım’ diyor

Ülke ekonomilerine gerek sağlık turizmi gerekse ticareti ile büyük katkı sağlayan implant kullanımı, Türkiye’de son 5 yılda yüzde 100 artış gösterdi. Ülkemizde dental implant ve bileşenleri yılda 500 bin adet kullanım sayısına, 150 milyon TL ticaret hacmine ve sektör genelinde 400 milyon TL değerine ulaştı. 5 yıl önce pazar payı toplamı yüzde 5’in altında olan Türk markalarının tercih oranı da yüzde 15’lere yükseldi. Dünyadaki toplam 500 markanın yüzde 25’i ise ülkemizde ticari faaliyetlerini sürdürüyor. Dental İmplant Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (İMPLANTDER) geçtiğimiz mayıs ayında yapılan genel kurulu ile yeniden başkanlığa seçilen ve aynı zamanda İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi olan Oğuz Akyüz, dental implantın dünyada olduğu gibi Türkiye’de yıllık ortalama yüzde 10 oranıyla hızla büyüyen önemli bir sektör olduğunu söyledi. Akyüz, diş implantı tedavisinin sağlık turizminde en üst sıralarda yerini aldığını belirterek, “Pazarın 2020’ye kadar 10 milyar dolar ticaret hacmine ulaşacağı tahmin ediliyor. Hedefimiz, sağlık turizminde 4 saatlik uçuş alanı merkezinde bulunan Türkiye’nin, 50’nin üzerinde ülkede yaşayan 1.5 milyar nüfustan daha çok medikal pay alması” dedi. Akyüz ile dental implant pazarını ve İMPLANTDER’in çalışmalarını konuştuk. YÜZDE 70’İ BU ÇATIDA İMPLANTDER’i kısaca anlatır mısınız? İMPLANTDER, Sağlık Bakanlığı’nın yönlendirmesi ile 2013’te kuruldu. Genel merkezi İstanbul olan dernek, bu alanda sanayici ve ithalatçıyı çatısı altında toplamış, sektörün yüzde 70’inden fazlasını temsil eden üyeleri ile güzide ve etkin bir dernek. Ayrıca Türk Patent Enstitüsü’nden Marka Tescil Belgesi de aldı. Ticaret hacmi 5 milyar dolara ulaşan ve hızla gelişen bu önemli sektör için çalışan dernek, global pazarda güçlü Türk markalarının pay alması ve implant tedavisinde bölgesinde en çok tercih edilen ülke konumuna ulaşması için faaliyetlerini sürdürüyor. 1.5 MİLYARLIK NÜFUS Derneğin kuruluş amaçları neler? Türkiye’nin dental implant ürünleri ve hizmetleri konusunda dünyanın en ileri gelen ülkeleri arasına girmesine yönelik çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz. Dental implant sanayini geliştirmek, ürünlerin ve hizmetlerin dünya çapında tanıtımını yapmak ve bu alanda faaliyet gösteren kurumların kalite standartlarını yükseltmek, derneğimizin öncelikli hedefleri arasında. Küresel ekonomi hacminin küçülmesi ile gelişmiş ülkelerde sağlık tedavileri her geçen gün devlet desteği kapsamından çıkarılıyor. Sağlık turizminde 4 saatlik uçuş alanı merkezinde bulunan Türkiye’nin 50’nin üzerinde ülkede yaşayan 1.5 milyar nüfustan daha çok medikal pay almasını ilke olarak belirledik. YURT DIŞINDA İŞBİRLİĞİ Dernek bugüne kadar neler yaptı? Sağlık alanında şimdilik küçük bir yer tutan dental implant sektörünün büyük bir kısmını temsil edebilme, üretici ile ithalatçıları bir araya getirebilme ve sektörün menfaatleri için birlikte çalışma başarısına ulaşmış bulunuyoruz. Dernek, geçen üç yıl içinde üyeleri ile birlikte birçok önemli girişimlerde bulundu, sektörü adına araştırmalar yaparak istatistikler oluşturdu. Tedarikçisinden temsilcisine, doktorundan son kullanıcıya kadar dental implantoloji alanında yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini içeren raporlar hazırladı. İmplant sektörü adına kurum ve yetkili mercilere verdiği eğitimler ve yaptığı başarılı çalışmalarla 20 bin dernek içinde en faal sivil toplum kuruluşları arasında yer almayı başardı. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere sektördeki tüm aktörlerle işbirliği halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde de yurt içi ve yurt dışı ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği çalışmalarına ağırlık verilecek. 10 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİ Dental implant, dünyada 50 yıldır uygulanan bir tedavi yöntemi. Yılda 30 milyon kullanım sayısına ulaşan sektörün ticaret hacmi 5 milyar doları buldu. Her yıl yaklaşık yüzde 8 oranında büyüyen dental implant pazarının 2020’ye kadar protez bileşenleri ile birlikte10 milyar dolar ticaret hacmine ulaşacağı öngörülüyor. 250 FİRMA ÜRETİYOR İleri teknoloji ve tecrübe gerektiren dental implantlar, dünyada sadece 24 ülkede yaklaşık 250 firma tarafından üretiliyor. Oğuz Akyüz, “Diş implantı tedavisinde hizmet kalitemiz birçok Avrupa ülkesine nazaran hem daha kaliteli hem de daha ekonomik. Bu başarıda Türk hekimlerimizin ve akademisyenlerimizin üstün çabası ve başarısı göz ardı edilmemeli. Bu kalitenin sürdürülebilir olması ülke ekonomimiz için çok önemli. Bizleri önümüzdeki 3 yıl boyunca yeniden göreve lâyık gören üyelerimiz ve sektörümüz adına İMPLANTDER yönetimi olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu özveriyle yerine getirmek için çalıştığımızı belirtmek isterim” dedi.

06 Haziran 2016 Pazartesi

Kimyacılar, dağınık üretimden kurtulmak istiyor

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Kimya sektörü, faaliyetlerini tehlike olmadan ve uygun üretim koşullarında yürütebilmek için kendilerine yer tahsis edilmesini bekliyor. Özellikle İstanbul’un Avrupa yakasında depolama alanına ihtiyaç duyduklarını belirten sektör temsilcileri, gümrüklerdeki bürokratik işlemlerin de kolaylaştırılmasını istiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kimyevi Madde Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Kamil Fazıl Dede, kimya sektöründe acil çözüm bekleyen sorunların olduğunu söyledi. Dede, yaşadıkları sıkıntıları şöyle özetledi: “Gümrükte teminat ve muayene problemleri yaşıyoruz. Öte yandan laboratuvarlarda Seveso II direktifi kapsamında yaşanan sorunlar var. Kimya sektöründe faaliyet gösteren sanayicinin yaşadığı sigorta sorunları da tam olarak aşılamadı.” İRAN’LA PARTNERLİK Sektörün hammadde sıkıntısı olduğunu da dile getiren Dede, yapılan düzenlemelerle ithalatın yer yer durma noktasına geldiğini belirtti. Dede, boya sanayinin kullandığı ÖTV’ye tabi solvenlerin ithalatıyla ilgili sorunların kronik bir hal aldığını söyleyerek, şu bilgiyi verdi: “İran’a uygulanan ambargonun kalkması sektör için çok önemli. İran, Türkiye’ye çok iyi bir partner olabilir; çünkü kimya sektöründe katma değeri en yüksek ihracat yapılan bir ülke.” YER TALEP ETTİK Komite Üyesi Bülent Pesok da kimyevi madde üreten firmaların oldukça dağınık şekilde çalıştıklarına değindi. Bu firmaların mutlaka bir yer gösterilerek, bir araya toplanması gerektiğine işaret eden Pesok, şöyle devam etti: “Solvent bazlı mamullerle iştigal eden firmaların biri Haramidere’de, biri Hadımköy’de. Oysa bir site içerisinde faaliyet gösterseler sonuçları olumlu olur. Üretim burada yapılır, KDV burada ödenir ve istihdam artar. Ayrıca güvenli bir şekilde ulaşım sağlanarak nakliye daha ucuza gelir ve bunun da maliyete katkısı olur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile iki defa görüştük, yer talep ettik. Silivri’nin dışında bir yer olduğunu belirttiler ama henüz netice almadık. Özellikle Avrupa yakasında mutlaka böyle bir yere ihtiyaç var.” AVRUPA YAKASINDA KİMYASAL TEHLİKESİ Kimyevi Madde Meslek Komitesi Meclis Üyesi Recep Tufan, yanıcı maddelerin İstanbul Avrupa yakasını tehdit ettiği uyarısında bulundu. Sektörün en büyük sorununun depolama alanları olduğunu kaydeden Tufan, şöyle konuştu: “Depolar ya bir apartman altında ya da çoklu sanayi bölgelerini tehdit ediyor. Anadolu yakasında olan depo ve sanayi sitesinde işler normal yürüyor. Ama Avrupa yakasında büyük tehdit oluşturuyor. Tehlike ‘geliyorum’ diyor. Buna yönelik yaptığımız girişimler sonuç vermedi. Bir an önce tedbir alınmalı.”

06 Haziran 2016 Pazartesi

İran’a Türk ticaret merkezi

HABER: ADEM ORHUN Geçtiğimiz yıl nükleer ambargonun kalkmasının ardından bütün dünyanın odağı haline gelen İran, sınır komşusu olması sebebiyle Türkiye için ayrı bir önem taşıyor. 400 milyar dolarlık GSYİH ve 80 milyonluk nüfusa sahip olan İran’da iş yapmak isteyen Batılı şirketler ülkenin önemli kentlerinde yoğun bir çalışma içinde. Bu şartlarda Türkiye’den atılacak ticari adımlar da büyük önem taşıyor. İran’da ticari girişimlerde bulunacak Türk şirketleri için yeni bir proje tamamlanmak üzere. Türk ve İranlı işadamlarının oluşturduğu Global Turkish Trade Centers (GTTC), Tahran’da ‘GTTC İran Türk TicaretMerkezi’ kuruyor. Tahran’daki Karadj Otoyolu üzerinde yaklaşık 40 bin metrekarelik alanda proje tamamlanma aşamasına geldi. 1 Eylül’de açılacak ticaret merkezinde belirlenen kriterlere sahip 100 Türk şirketi yer alacak. MALİ VE HUKUKİ DANIŞMANLIK Tahran’daki Türk Ticaret Merkezi’nin tanıtım toplantısında konuşan GTTCOnursal Başkanı Necdet Öztürk,“İran’da hangi ürünlere ve hangi firmalara yer olduğuna yönelik sektörel ve kategorik bir çalışma yaptık. 5 yıllık bir çalışmayla kurulan merkez için kamu ile yakın çalıştık. Bu merkezde yer alacak Türk şirketlerine hukuki ve mali danışmanlıktan tanıtıma kadar 12 farklı alanda hizmet sunacağız” dedi. AVANTAJI KULLANALIM “Tüketim alışkanlıkları müthiş gelişmiş bir pazar olan İran’da, Türk ürünlerine karşı ciddi bir teveccüh var” diyen Öztürk, “Bu durum, çok ciddi karşılığı olan bir değer. Yani biz İran’a bir anlamda ön kabulle gidiyoruz” şeklinde konuştu. İran pazarında inşaattan yapı malzemelerine, sağlıktan turizme kadar çok birçok sektörde ürün ve yatırıma ihtiyaç olduğunu hatırlatan Öztürk, şunları söyledi: “Türkiye ile İran arasında geçen yıl yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması da önemli bir avantaj oluşturuyor. İran, yıllık yüzde 8 kalkınma hedefi için her yıl 30-40 milyar dolarlık dış yatırım almayı hedefliyor. Pazar, yatırım ve yerli muhataplar bakımından ciddi bir çalışma yaptığımız ticaret merkezi için öncelikle bir değerlendirme yapmak durumundayız. İran pazarı çok çekici. Ancak o heyecan kadar nitelik de önemli. Oraya en az 5 yıllık geçmişi ve yılda en azından 4-5 milyon dolarlık iş yapma kapasitesi olan şirketleri götüreceğiz.” TAHRAN İÇİN BAŞVURULAR ALINIYOR İran’ın yanı sıra Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri dahil 5 ülkede daha ticari projeleri ve diplomatik girişimleri olan GTTC’nin Başkanı Abolfazl Hemmati Alamdari, öncelikle İstanbul’daki en büyük 500 şirkete ticaret merkezi tanıtım ve davet formunu gönderdiklerini belirterek, “Web sayfamızdan da (www.gttc.com.tr) başvuru formlarını doldurmak mümkün. Haziran sonuna kadar başvuranlardan teyit ettiğimiz firmaları Tahran’a götürerek, Türk Ticaret Merkezi’ni yerinde tanıtacağız” dedi.

03 Haziran 2016 Cuma