tatil-sepeti
Gümrükler kadınlara emanet

HABER: YAHYA GÜL İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği (İGMD) üyesi kadın gümrükçüler, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) ev sahipliğinde Cemile Sultan Korusu’nda toplandı. ‘Gümrük Dünyasında Kadınların Rolü’ başlıklı toplantıya, Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur da katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, kadın elinin değdiği her yerde daha fazla nizamın, daha az kargaşanın olduğuna dikkat çekti. POPÜLER MESLEK OLDU Kadın gümrük müşavirlerinin sayısının artmasının önemli olduğunu belirten Şekib Avdagiç, “Gümrük Müşavirleri Derneği Genel Kurul toplantısında, yönetim kuruluna ilk kez bir kadın üyenin seçilmesi milattır” dedi. Avdagiç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gördüğüm kadarıyla Sayın Çiğdem Ağdağ, göreve gelir gelmez kadın farkını ortaya koydu. Gümrük müşavirliğini, bir kadın mesleği olarak kadınlar nezdinde popüler hale getirdi. Bazı meslekler var; kadınlar sanki o mesleklerde bulunamaz gibi bir algı oluşturuluyor. Oysa biz şunu görüyoruz ki, hangi meslekle ilgili bu algı yayılmak isteniyorsa, kadının varlığına en çok orada ihtiyacımız var. İşte gümrük müşavirliği de böyle.” SUİSTİMALLER AZALIR Gümrükte en önemli hususun, mevzuata uygun malın girişine ve çıkışına izin vermek, uygun olmayana geçit vermemek olduğunu hatırlatan Avdagiç, “Bunu sadece gümrük memuru sağlamayacak. Yarı kamusal görev yapan gümrük müşavirlerimiz de yapacak. İşte bu konuda en hassas olanlar kadınlardır. Kadın gümrük müşavirlerinin varlığı artarsa, ne olur biliyor musunuz? Sözgelimi gümrükte vergi kaybına yol açacak suistimaller azalır. Çünkü kadınlar, mevzuata çok bağlıdır, titizdir” dedi. ATATÜRK VURGUSU İTO Gümrük Müşavirleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Serdar Keskin de yaptığı konuşmada, Atatürk’ün, “Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözlerini hatırlattı. Dış ticaret işlemlerinin yüzde 92’sinin ve antrepolar, transitler de dahil olmak üzere 6.5 milyona yakın beyannamenin gümrük müşavirleri tarafından yapıldığını belirten Keskin, “İş sahipleri 110 yıldır, kendi ticari menfaatleri, hukuki güvenceleri için bilgi ve tecrübeleriyle yüzlerce mevzuattan sorumlu olan bizleri tercih ediyor” dedi. BAŞARI AYRINTIDA GİZLİ Kadınların kendi becerilerinin farkına varmalarını ve mesleki sorunların çözümünde daha fazla rol almalarını önemsediklerini vurgulayan Keskin, şöyle konuştu: “Bazen başarı ya da başarısızlık çok küçük ayrıntılarda yatar. Kadının detaycı bakış açısı, erkeğin yüzeysel bakışıyla kaçırdığı sorunu ve çözümü yakalayabilir. Kadının çok yönlülüğü, erkeğin tekdüzeliğinin getirdiği sığlığı ortadan kaldırabilir.” 300 KADIN GÜMRÜK MÜŞAVİRİ VAR Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, toplantıdaki konuşmasında, kadın işgücünün hem ülkemizde hem de dünyada yeterli sayıda olmadığına dikkat çekti. Gelişmiş ülkelerde kadınların işgücüne katılımının yüzde 60’ın, OECD ülkelerinde ise yüzde 50’nin üzerinde olduğunu belirten Batur, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’de bu rakam yüzde 34 civarında. 1.7 milyon esnafımız var ve bunun 291 bini kadın. 160 aktif kadın kooperatifimiz var. İşveren kadınımız ise 112 bin civarında. Ticaret Bakanlığımızın 20 bin personeli var ve bunun üçte biri kadın. 3 bin 655 gümrük müşavirinin 300’ü kadın. 10 bin 337 gümrük müşavir yardımcımız var ve bunun bin 427’si kadın. Bu rakamlar da kadınlarımızın işgücüne daha fazla dahil olmasının önemini gösteriyor.” KAMU VE SEKTÖRDEN BÜYÜK İLGİ Toplantıya, İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Yalçın Özden, İTO Gümrük Müşavirleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği (İGMD) Başkanı Serdar Keskin, İTO Gümrük Müşavirleri Meslek Komitesi Başkanı Bayram Doğan ve Komite Üyeleri, İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdür Yardımcıları, İGMD üyesi kadın gümrükçüler ve konuyla ilgili yetkililer katıldı.

19 Eylül 2019 Perşembe

Franchise pazarında yerli marka atağı

HABER: CEYHUN KUBURLU Türkiye’de 40 milyar doları aşan franchise pazarında yerli markaların ağırlığı artıyor. Kısa süre öncesine kadar yabancı firmaların hakim olduğu Türkiye franchise pazarı, bugün yerli markaların büyümesine sahne oluyor. Yerli ve yabancı markaların en çok rekabet ettiği alanların başında gayrimenkul danışmanlığı ve gıda sektörü geliyor. KAHVE ZORLUYOR Yabancı markaların rekabette zorlandığı tek alan kahve sektörü. Yerli markaları öne çıkaran ise franchise giriş bedelleri. Yabancı markaların franchise giriş bedellerini dolar olarak talep etmesi, yerlileri bir adım öne çıkarıyor. Türk markaları daha çok TL cinsinden franchise giriş bedeli talep ediyor. Gayrimenkul danışmanlığı alanında franchise veren yabancı markalar ile yerliler 2019’da tam anlamıyla girişimci kapma yarışı içerisine girdi. Bu alanda hizmet veren birçok marka yılsonuna kadar 200’e yakın yeni girişimci arıyor. Bugün 10’dan fazla yerli marka pazarı yönlendirmeye başladı. İkinci sırada oto yıkama pazarı bulunuyor. Tüketici beklentilerine en uygun fiyat ile çözüm vermeye çalışan yerli oto yıkama markaları özellikle AVM’lerde sıkça karşımıza çıkıyor. Buradaki pazarın ise her geçen yıl çift haneli büyümelere sahne olduğu belirtiliyor. Markalar artık sadece yıkama değil, bakım ile de öne çıkıyor. Tüketiciye en uygun fiyatı veren yerli markalar, bir adım önde oluyor. Yerli markalar franchise giriş bedellerini TL üzerinden talep ediyor. GİRİŞ BEDELİNDE REKABET Son dönemlerde yerli ve yabancı markalar arasındaki rekabette franchise giriş bedellerinin öne çıktığını dile getiren sektör temsilcileri, “Türkiye genelinde uzun yıllardır franchise sektörünü yabancı menşeli markalar domine ediyor, en çok franchise talebini de onlar alıyordu. Bugün taleplere baktığımızda yabancı markalara franchise talebinin azaldığını, yerli markaların ise atağa geçtiğini görüyoruz. Gıda, eğitim, eğlence ve giyim markalarında büyük bir rekabet var. Kahve pazarında da franchise veren markalar arasında yerlilerin ağırlığı hakim. Yabancı franchise veren marka sayısı çok az. Önümüzdeki dönemde yerli markalara olan ilginin de artacağını tahmin ediyoruz” dedi. 65 BİN ŞUBE BULUNUYOR Uluslararası Franchise Derneği (UFRAD) verilerine göre, Türkiye’de 3 bin 500’e yakın zincir mağaza ve bunlara ait 65 bin civarında şube franchising sistemini kullanıyor. Pazarın büyümesi için yerli ve yabancı şirketler de birçok fırsatlar sunuyor. Sektör temsilcileri, “Franchise almak isteyenler için önemli fırsatların sunulduğunu görüyoruz. Bu sektör açısından önemli bir dönem” dedi. HEDEF 50 MİLYAR DOLAR Türkiye’de bayilik veren firmaların sayısı 3 bin 500’ü, pazarın hacmi ise 40 milyar doları aştı. Yerli yeni markaların girişiyle hızla gelişen sektörün hedefi 50 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşmak.

11 Eylül 2019 Çarşamba

‘Endüstriyel reklam’da 124 bin istihdam

Cephe giydirmeden yön ve ikaz panolarına, araç giydirmelerinden ATM kiosklarına ve tekstil baskılarına kadar hemen her yerde karşımıza çıkan endüstriyel reklam ürünleri sektörüne dair Türkiye’de ilk kez bir rapor hazırlandı. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) kurduğu İstanbul Düşünce Akademisi’nin (İDA) öncülüğünde hazırlanan rapor ile metalden ahşaba, elektronikten plastiğe kadar her sektörden girdi kullanan endüstriyel reklam sektörünün ihracat kapasitesi, insan kaynağı, makina parkı gibi temel verileri ortaya konuldu. 9.1 MİLYAR CİRO Raporun tanıtım toplantısında konuşan İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, endüstriyel reklam ürünleri sektörünün hemen her sektörün dışa dönük yüzünü oluşturduğunu söyledi. Kuralay, endüstriyel reklam sektöründe benzin istasyonları, mağaza içleri, araç giydirmeleri, fuar tanıtım stantları, sergi ve satış stantları, promosyon ürünleri, dijital elektronik reklam, led panolar gibi çok geniş bir faaliyet alanı olduğunu belirtti. 100 BİNİ İSTANBUL’DA İsrafil Kuralay, “Hızla büyüyen endüstriyel reklam ürünleri sektöründe 100 bin 663’ü İstanbul’da olmak üzere 124 bin 191 kişi istihdam ediliyor. 6.8 milyar lirası İstanbul, 1 milyar lirası ise İzmir kaynaklı olmak üzere, toplam 9.1 milyar lira ciro gerçekleştiriliyor” dedi. İHRACAT DA VAR Kuralay, işaret levhası, adres levhaları vb. levhalar, sayılar, harfler ve diğer sembolleri kapsayan Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) altında tanımlanan ürünlerde 8.5 milyon dolar ithalata karşın 14.5 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini; ışıklı tabelalar, ışıklı isim panoları ürünleri bazında ise 4.7 milyon dolar ithalata karşın 31.5 milyon dolar ihracat yapıldığını kaydetti. DIŞ MEKAN KULLANIMI Reklam ürünleri sektörünün ihtiyaçlarını da anlatan Kuralay, “Sektörün en temel sorunlarının başında sektöre giriş engellerinin düşük olması, girdi maliyetlerindeki döviz kurlarına bağlı artışlar ve nitelikli insan kaynağı yetersizliği geliyor. Araştırmamızda, sektörde imal edilen dış mekan uygulamalarının uzun süreli kullanımlarına yönelik yönetmelik eksikliğinin de bir başka önemli sorun olduğunu gördük. Dış mekan uygulamalarında kullanılan materyallerin periyodik bakımlarının zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Buna ilişkin denetim standartlarının belirlenmesi, özellikle kamuya açık alanlarda oluşabilecek tehlikelerin önlenmesi açısından büyük önem taşıyor” diye konuştu. 11 BİN 712 FİRMA FAAL Sektörde Haziran 2019 itibariyle Türkiye çapında 3 değişik NACE kodu altında toplam 11 bin 712 firma faaliyet gösteriyor. Bu firmaların 9 bin 319’u İstanbul’da bulunuyor. İstanbul’un ardından İzmir, Ankara, Antalya ve Kocaeli geliyor. İlk 10 il, sektörün katma değerinin yüzde 95’inden fazlasını gerçekleştiriyor. Sektörde kullanılan girdilerin önemli bir kısmının ithal girdiler olması nedeniyle bu alanda ciddi bir yerlileştirme ve millileştirme potansiyeli de bulunuyor. ANKETLE SEKTÖR GÖRÜNÜMÜ Raporda endüstriyel reklam ürünleri sektörü firmaları arasında yapılan bir anket de yer alıyor. Yıldız Teknik Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan ekip bu amaçla 34 il ve KKTC’den 354 firmanın katılımı ile anket gerçekleştirdi. Anketten çıkan sonuçlar satırbaşları ile şöyle: Katılımcıların yüzde 58’i iş yerini kiralamış. İş yeri sahipliği, daha çok küçük mekanlara sahip firmalarda gözleniyor. Katılımcıların büyük çoğunluğu 100-500 metrekare arasında iş yerlerinde çalışıyor. Kurumsal müşterilerle çalışan firmalarda kalite belgeleri ve sertifikasyon konusu ciddi bir şekilde ele alınıyor. Küçük şirketlerde bu farkındalık yeterli değil. Firmalar, siparişlerini çoğunlukla doğrudan, talep sahibi firmadan alıyor. Aracı reklam ajansı aracılılığıyla sipariş alma oranı düşük. En fazla kullanılan pazarlama harcama alanı yüzde 70.5’le doğrudan pazarlama. Sektörde sosyal medya kullanımı yaklaşık yüzde 46, internet üzerinden verilen reklam- ların payı ise yüzde 41. İhracat bakımından Türkiye’nin Avrupa pazarlarına yakın oluşu, sektörel çözümlerde esnek yaklaşım, tasarım, üretim ve montaj konusundaki yetkinlik Türk ya da Türk ortaklı firmaları öne çıkarıyor. Çalışanların önemli bir kısmı lise ve yüksel okul mezunu. Firmaların yüzde 69.8’i yabancı dil bilen çalışan istihdam ediyor. İTO Bilgi, İletişim ve Medya Meslek Komitesi ile Açıkhava Reklamcıları Derneği’nin (ARED) de destek verdiği Endüstriyel Reklam Ürünleri Sektörü Raporu, İTO Başkan Yardımcısı Kuralay’ın katılımıyla İTO’da açıklandı.

11 Eylül 2019 Çarşamba

Daha yapılacak çok puset var

HABER: ADEM ORHUN Evlerdeki elektrikli cihazlar, mutfak ve piknik eşyaları ile bebek araçları gibi hemen her gün el altında olan ürünlerin birçoğu ithal. Aslında yurt içinde üretilebildiği halde ithalat sebebiyle cari açığı artıran bu eşyaların birçoğu da Kalkınma Planı’nda dikkat çekilen öncelikli ürünler arasında yer alıyor. Bu ürünlerden biri de pusetler. Türkiye, her yıl 300 bin adet bebek arabası ve puset ithal ediyor. 1.2 MİLYON BEBEK Bebek ve çocukların taşınmasında kullanılan pusetler için Türkiye ideal bir pazar. Çünkü Türkiye’de her yıl ortalama 1 milyon 250 bin doğum gerçekleşiyor. Bu bebeklerin ilk yıllarında puset ihtiyacı oluyor. Tüketicilerin tercih ettiği ürünün çoğunluğunu ise ithal olanlar oluşturuyor. Bunun büyük bölümü de Uzak Doğu menşeli ürünler. Türkiye’deki üretim ve ihracat rakamları ise ithalatın yanında çok düşük kalıyor. Söz konusu üründe 2008 yılında 400 bin adet olan ithalat miktarı, alınan önlemlerle düşürülse de halen ihracatının 15-20 kat üzerinde seyrediyor. Puset ithalatının tutarı ise yıllık 25-40 milyon dolar seviyesinde. ÖNCELİKLİ VE DESTEKLİ Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı (TOSHP) kapsamında 300-400 ürünün listesinin açıklanacağı ve bunların yerli üretimi artırılarak 30 milyar dolarlık ithalatın önüne geçileceği belirtildi. Bu konuda oluşan bazı tereddütler ise ithal ürünlerin teknoloji seviyeleriyle ilgili tablolara bakıldığında ortadan kalkıyor. Çünkü puset gibi bir ürün dahi orta-yüksek teknolojili ürün grubunda sayılıyor. Puset tasarlayıp üretmek isteyene devlet desteği de var. Halen KOSGEB desteklerinde teknolojili ürünler tablolarında yer alan puset veya benzeri eşyaların TOSHP kapsamında da yer alması durumunda tüketici ürünlerinde yerli markalar artacak. TASARIM VE İNOVASYON Yani, yeni desteklerden faydalanmak için uzaya çıkmaya gerek yok. Doğum rakamları ­­ve ithalat hacmi dikkate alındığında bebek arabaları alanında yürütülecek tasarım, inovasyon ve üretim yatırımı hem alabileceği destekler hem kâr potansiyeliyle girişimciler için fırsat barındırıyor. TASARIM VE MARKA FİYATI 10’A KATLIYOR Perakende olarak ortalama 400-800 TL arasında fiyatlarla satılan pusetleri; tasarım, malzeme ve marka farkı nedeniyle 5-10 bin liralık etiketlerle dahi bulmak mümkün.

10 Eylül 2019 Salı

9 bin istihdam için yeni temel atıldı

HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası ve Savunma Sanayii Başkanlığı ortaklığında 2013’te temelleri atılan Teknopark İstanbul, dünyayı kıskandıracak teknolo-jilere ve ürünlere ev sahipliği yapıyor. Halen 300’ü aşkın ileri teknolojili yerli ve yabancı firmanın faaliyet gösterdiği Teknopark İstanbul, ağırlıklı olarak savunma ve havacılık sanayinin yükselişine imza atan projelerin ve ürünlerin doğduğu bir inovasyon merkezi. 5 YILDA 98 MİLYON DOLAR Türk inovasyon ekosistemine hizmet verdiği 5 sene boyunca, ülke ekonomisine 98 milyon dolar ihracat desteği sağlayan Teknopark İstanbul, 2020’de devreye alınacak yeni binalarla istihdam sayısını 5 binden 9 bine yükseltecek. İstihdamda 2023 hedefi ise 30 bin. TÜRKİYE’NİN YÜZ AKI Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, yaptığı açıklamada, temeli atılan yapıların 2019, tüm inşaat faaliyetlerinin de 2020’de tamamlanmasının planlandığını belirtti. Topçu, “Teknopark İstanbul, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye’nin yüz akı’ dediği bir proje. Teknoparkımızda yüksek teknoloji geliştirmeleri hayata geçiriliyor. Altay Tankı, Anka İHA, Atak Helikopteri ve özellikle denizcilik sektöründe Milgem Korvet, LHD Amfibi Hücum Gemisi gibi savunma sanayinin önde gelen Ar-Ge projeleriyle ülkemizin milli teknoloji hamlesine büyük katkılar sunmaktan gurur duyuyoruz. Burada özellikle savunma sanayi alanında geliştirilen projeler dünyaya ihraç ediliyor” diye konuştu. 1.500 MİLLİ PROJE Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, “Teknopark İstanbul, Türkiye’nin başta savunma sanayi olmak üzere havacılık/uzay, denizcilik, enerji, sağlık bilimleri gibi kritik alanlarında yüksek teknoloji geliştirmeleri yapıyor. 1.500’ü aşan milli proje üzerinde çalışmalar sürüyor” dedi. ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ Topçu, “2018’de 24 milyon dolara yakın teknoloji ihracatına imza atan ve 5 bin kişilik istihdam sağlayan Teknopark İstanbul, çevresindeki üniversitelerin araştırma kabiliyetlerini, nitelikli iş gücünü ve bölge sanayisinin tecrübesini özellikle savunma sanayine entegre ediyor” diye konuştu. DEVLERLE REKABET Teknopark İstanbul; STM, Aselsan, TAI, TEI, Roketsan, BMC, Vestel Savunma, Yaltes, C-Tech, Altınay Havacılık, Pavotek, Femsan, Armelsan, Kale Havacılık, Figes gibi dünyanın devleriyle rekabet eden firmalara ev sahipliği yapıyor. KENDİ KENDİNE YETEN BİNALAR Teknopark İstanbul’un 3. Etap binaları 113 bin metrekare üzerinde yer alacak. Yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alan da kuluçka merkezi için ayrılacak. Binalar diğer etaplarda olduğu gibi LEE­­D Gold sertifikalı yani çevre dostu ve enerji tasarruflu olacak. SAVUNMAYA MİLLİ DESTEK Altay Tankı, Anka İHA, Atak Helikopteri ve özellikle denizcilik sektöründe Milgem Korvet, LHD Amfibi Hücum Gemisi gibi savunma sanayinin önde gelen milli Ar-Ge projeleri Teknopark İstanbul’dan çıktı. RAKAMLARLA TEKNOPARK İSTANBUL 28 bin 566 metrekare üzerine kuruldu. 5 yılda 98 milyon dolar ihracat yaptı. 2018 ihracatı 24 milyon dolar oldu. 1.500’den fazla milli projenin ev sahibi. 300’ü aşkın yüksek teknolojili firmaya sahip. 3. etap 2020 sonunda tamamlanmış olacak. 5 bin kişilik istihdam 9 bine çıkacak. Teknopark tamamlandığında 1000 firmanın ev sahibi olacak. Kapalı alanının metrekaresi 1 milyona ulaşacak. Ar-Ge personel sayısında 2023 hedefi ise 30 bin. Sağladığı katma değer yılda 10 milyar doları aşacak.

05 Eylül 2019 Perşembe