tatil-sepeti
Türk savunma sanayisi Güney Asya ülkeleriyle buluşacak

Türksavunma sanayisinin dünya pazarlarında daha etkin yer alması ve yeni fırsatlara ulaşması için düzenlenen Defence Port Turkey Fuarı, bu yıl 6'ncı kez kapılarını ‘Defence Port Turkey-Güney Asya’ olarak açacak. Capital Exhibition Başkanı Hakan Kurt, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle fuarın sanal ortamda 26-28 Ekim'de gerçekleştirileceğini söyledi. Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'dan askeri heyetlerinin katılacağı fuarda, heyetler ve firmaların videokonferans yöntemiyle bir araya geleceğini belirten Kurt, katılımı beklenen askeri heyet sayısının 80'in üzerinde olduğunu bildirdi. Kurt, Türk savunma sanayisinin son dönemde gösterdiği gelişimin ihracat performansına da yansıdığına işaret ederek şöyle konuştu: "Türkiye'nin artık sergileyecek yer ya da platform sorunu yok. Bu çok büyük bir avantaj sunuyor. Sadece ASELSAN,Pakistan'da 26 yılda 1 milyar doların üzerinde satış gerçekleştirmiş. Pakistan'a yönelik Atak helikopteri, 4 adet MİLGEM projeleri mevcut. Bangladeş'te ROKETSAN ile Otokar'ın tamamlananve devam eden projeleri var. Pakistan, Bangladeş ve Afganistan, Türkiye için çok sıcak savunma sanayisi pazarları. Çeşitli iş birliği fırsatları var. 26-28 Ekim'de başarılı bir fuar gerçekleştirmeyi umuyoruz." Bölgeye yönelik ihracat hedefine de değinen Kurt, "Hedefimizbu 3 ülkeye önümüzdeki 10 yılda 5 milyar dolarlık savunma sanayisi ihracatı gerçekleştirilmesini sağlamak. Bu hedef çok rahatlıkla gerçekleştirilebilir. Özellikle deniz projeleri Pakistan ve Bangladeş'te öne çıkıyor. Atak helikopterinin teslimatıyla da hava platformlarında da önemli bir referans sağlamış olacağız" dedi. Hakan Kurt, fuarda ayrıca3 ülkeden askeri heyetlerin güçlerini, ihtiyaçlarını ve yeni teknolojilere nasıl uyum sağlayacaklarını açıklayacaklarını kaydetti.

18 Eylül 2020 Cuma

Hazırgiyim sektörü Kovid-19 sürecinde yaralarını ‘medikal tekstil’le sardı

Maske, önlük, tulum gibi ürünlerin arasında bulunduğu medikal tekstil ihracatı, yılın 8 ayında 891 milyon 279 bin dolara yükseldi. Ege İhracatçı Birlikleri verilerinden derlenen bilgiye göre, 2019'un ocak-ağustos döneminde 40 milyon 854 bin dolarlık medikal tekstil ürünleri ihracatı yapıldı. Türk tekstilcisi, Çin'de başlayan ve tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle maskeye olan talep artınca bu alana hızlı bir dönüş yaptı. Bu süreçte Türkiye'nin birçok bölgesindeki önemli tekstil firmaları, fabrikalarında yaptıkları küçük değişikliklerle maske ve koruyucu elbise üretimine geçti. Özellikle Avrupa'dan da gelen yoğun siparişin de etkisiyle Türkiye'nin 2020 ocak-ağustos medikal tekstil dış satımı geçen seneye oranla büyük artış gösterdi. Türkiye'nin bu dönemdeki medikal tekstil ihracatı 891 milyon 279 bin dolar oldu. Medikal tekstil ürünleri ihracatında ilk sırada 147 milyon 862 bin dolarla Almanya yer aldı. Bu ülkeyi 142 milyon 784 bin dolarla ABD ve 91 milyon 350 bin dolarla Hollanda izledi. HEDEF 1.5 MİLYAR DOLAR Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, salgının, yaşamın tüm alanlarını olduğu gibi kendi sektörlerini de etkilediğini anımsattı. Sektörün salgın döneminde aradığı çıkışı medikal tekstil ürünleriyle yakaladığının altını çizen Sertbaş, "Özellikle hazır olan tezgahlarımızda, makinelerimizde önce tulum dikimine başladık. Daha sonra otomatik makineler alarak maske imalatına başladık. Geç başlamış olsak bile bugün iyi bir durumdayız. Şu anda da hazır giyim sektörünün ihracat artışını sağlayan en önemli faktör medikal tekstil ürünleri" değerlendirmesinde bulundu. Medikal tekstil ürünleri ihracatında artış hızınını devam ettiğine dikkati çeken Sertbaş, bu konuda da ciddi bir başarı yakaladıklarını ifade etti. Salgının başında yaşadıkları "kumaş" sorununun kısa sürede çözüldüğünü anlatan Sertbaş, şöyle konuştu: "Bu hızla gidilirse ki gidilecek gibi gözüküyor, yıl sonundaki medikal tekstil ihracatımızın 1,5 milyar doları bulmasını bekliyoruz. Şu anda ihracatımızın yüzde 25'ini maske, kalanını ise önlük ve tulum gibi kıyafetler oluşturuyor. Türkiye, Avrupa'nın önemli medikal tekstil ürünleri üreten ülkelerinden biri. Türk ihracatçısı salgın döneminde tezgahlarında bir anda koruyucu kıyafetler dikmeye başladı. Özellikle maske kullanımının salgının sona ermesi durumunda bile devam edeceğini düşünüyoruz. Onun için bu yatırımlarımız boşa gitmeyecek. Medikal tekstil ürünleri Türkiye'nin ihracatına destek vermeye devam edecek." İzmir'de maske üretimi ve ihracatı yapan firmanın genel müdürü Hakan Demir de Kovid-19 öncesi takım elbise ürettiklerini ifade etti. Salgından sonra maske üretimine başladıklarını aktaran Demir, "Tesisimiz 3 bin 500 metrekarelik bir alan. Günlük 1 milyon maskeyi el değmeden üretiyoruz. Son 1 ayda talepler artmaya başladı. Bu süre içinde 20 ülkeye ihracat yapmaya başladık. Üretimimizin yüzde 30'u ihracata gidiyor. Yüzde 70'ini de iç piyasadaki önemli kurumsal firmalara veriyoruz. Ancak ihracat talepleri artmaya devam ediyor. Biz de tesisimizi daha da güçlendirerek ihracatımızı artıracağız" diye konuştu. Demir, Türkiye'de hiçbir şekilde maske sıkıntısı yaşanmayacağını sözlerine ekledi.

18 Eylül 2020 Cuma

Tekstilde yenilikçi fikirlerin yarışacağı etkinliğe başvuru başladı

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB), inovasyon kültürüne katkıda bulunmak ve yeni girişimleri sektöre kazandırmak amacıyla bu yıl 12'ncisini düzenlediği ‘Techxtile Start-Up Challenge’ için proje başvuru süreci başladı. UTİB'den yapılan açıklamaya göre, Techxtile Start-Up Challenge'a katılacak girişimciler, 20 Ekim'e kadar projelerini online şekilde kayıt ettirebilecek. Yarışmaya, 18 yaşını tamamlamış öğrenciler ve mezunlar proje başvurusu yapabilecek. Araştırmacı, akademisyen, kamu veya özel kurum çalışanları, girişimci adayları, inovasyon yapan ekipler ile start-up sahipleri veya kurucularının da proje gönderebileceği yarışmaya, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge ve tasarım merkezleri ile özel şirket sahipleri veya kurucuları da katılabilecek. Açıklamada görüşlerine yer verilen UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Türkiye'nin inovasyon ve girişimciliğe verdiği önemin son yıllarda arttığını belirtti. Girişimcilik hareketinin tabana yayılmasının önemli olduğunu vurgulayan Engin, şunları kaydetti: "Üniversite ve sanayi iş birliğinin güçlendirilmesinin yanı sıra sanayiciler ile start-up'ların beraber çalışacağı ortamlara da aracılık eden Techxtile Start-Up Challenge, sektörün ve alanlarının uzman isimlerinin eğitmen, konuşmacı ve jüri olarak katılımıyla da girişimcilik ekosistemine önemli katkı sağlıyor. Sürecin başından finaline kadar geçen süreçte verilen eğitimler ve yapılan çalışmalar, özellikle genç girişimciler ve girişimci adayları için başlı başına bir ödül niteliğinde." Techxtile Start-Up Challenge'a dair ayrıntılı bilgilere ve program takvimine "techxtile.net" internet sayfasından ulaşılabiliyor.

18 Eylül 2020 Cuma

Franchise markalarının yeni rotası Anadolu

CEYHUN KUBURLU Covid-19 sonrası perakende ve gıda sektörü yeni pazarlara odaklanmaya başladı. Önce yerli markalar, şimdi de franchise sektörünün uluslararası markaları Türkiye’de yeni bir açılım peşinde. Bu markaların özellikle Anadolu’da keşfedilmemiş noktaları hedeflediğini belirten sektör temsilcileri, “Yeme-içmeden hazır giyime, oto yıkamadan kuru temizlemeye kadar birçok marka, son dönemlerde Anadolu’da daha önce şube açmadıkları illere odaklandı. Bunun iki nedeni var: Birincisi, bu pazarların büyüme potansiyeline sahip olması. İkincisi ve en önemlisi ise büyük şehirlerde yaşayan beyaz yakalı nüfusun önemli bir bölümünün evden çalışmaya devam edecek olması ve İstanbul’dan Anadolu illerine kayması” dedi. ÖNE ÇIKAN BÖLGELER Bursa, Balıkesir, İzmir, Aydın ve Muğla gibi illerin öne çıkmaya başladığını anlatan sektör mensupları, şu değerlendirmeyi yaptı: “Özellikle yeme-içme markaları, büyük şehirlerin merkezi noktalarındaki restoranlarını daha çok paket servise çeviriyor. Bu illerde de yeni fırsatları gözlemliyorlar. Çünkü birçok şirket artık pandemi bitse dahi evden çalışma modelini sürdürme kararı aldı. Çalışanlar ise ev kiralarının daha düşük olduğu illeri tercih ediyor. Markalar da Anadolu illerindeki yeni fırsatları yakalamaya çalışıyor. Tüm bunların yanı sıra gelişen ve büyüme potansiyeli olan iller de yabancı devlerin radarında. Markalar, daha önce hiç planlamadıkları illere bile giriyorlar. Doğu bölgelerine yayılan markaların olduğunu gözlemliyoruz. Yeni dünya koşullarında franchise ve perakendenin de kuralları değişiyor. Bu değişime ayak uyduran markalar 2021 sonrasında atağa kalkmayı planlıyor.” YENİ DÜKKAN TİPLERİ Şirketlerin önümüzdeki dönemde giderleri azaltma yönünde çalışmaları olduğunu dile getiren sektör temsilcileri, “Bu giderlerin başında kiralar geliyor. Büyük metrekareler yerine daha küçük ama daha kullanışlı noktaların öne çıkacağını düşünüyoruz. Örneğin mahalle aralarında yeni konseptler gelişecek. Tüketici kullanışlarının değişmesi, markaları da bu alana yönlendiriyor. Artık eskisi gibi dükkan içleri tıklım tıklım değil ve uzun süre de olmayacak. Bu yüzden kiraları düşük ama metrekareleri yüksek alanlar öne çıkacak. Bu alanlar da daha çok Anadolu illerinde bulunuyor” dedi. YENİ MARKA KEŞFİNE ÇIKIYORLAR Tüketicilerin pandemi sonrasında yeni markaları adeta keşfe çıktığına dikkat çeken sektör temsilcileri, “Çok kısa sürede yeni tüketim alışkanlıklarının kazanılması, uzun yıllardır kullanılan stratejilerin ve yaklaşımların etkinliğini yok ediyor. Tüketicilerin yüzde 40’ının yeni bir marka ya da perakende şirketini denediği bu dönemde, değişen beklenti ve ihtiyaçlara göre oyunun kuralları yeniden yazılıyor. Doğru strateji ve teknoloji ile hareket eden kurumların bu oyunun ve dolayısıyla yeni normalin öncüleri olacaklarına inanıyoruz. İşte bu yüzden de Anadolu’ya gözüne diken markalar önümüzdeki dönemde atağa kalkabilirler” dedi.

17 Eylül 2020 Perşembe

Lisanslı depoya kira desteği müjdesi

Lisanslı depo sektöründe faaliyet gösteren firmalara Ticaret Bakanlığı’ndan müjdeli haber geldi. Buna göre 95 lisanslı depoya 16.4 milyon lira kira desteği verilecek. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Ticaret Bakanlığınca belirlenmiş ve Bakanlığa bildirilmiş 95 lisanslı depoya, 2020 yılı ikinci dönem için toplamda 16.4 milyon lira kira bedeli ödenmesine karar verildi. Ayrıca, kırsal kalkınma yatırım destekleri ile küçük aile işletmeleri kapsamında ve özellikle genç (18-40 yaş) ve kadın çiftçilere 2021-2025 döneminde bitkisel ve hayvansal ürünlerin işlenmesi (meyve sebzelerin dondurulması, kurutulması, konserve, reçel, erişte vb.), paketlenmesi faaliyetlerine yüzde 50 hibe desteği verilmesi de kararlaştırıldı. Yüzde 50 hibede öncelik tanınacak alanlarda ise girişimcinin genç ve kadın olması, kırsalda yaşıyor olması ve birincil tarım ürünlerini işleyerek katma değerli ürünlere dönüştürecek küçük ölçekli tesis kurmak istemeleri gerektiği belirtildi.

17 Eylül 2020 Perşembe