HABER: ŞEREF KILIÇLI Doğru ürünün, doğru zamanda, doğru fiyatta ve doğru tedarikçiden temin edilmesi süreci olarak ifade edilen tedarik ve satın alma yönetiminde, dijital dönüşüm etkisini artırıyor. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Satın Alma ve Tedarik Yönetimi Derneği (TÜSMOD) ile birlikte 17-19 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği ‘CPO Türkiye Satın Alma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi’nde dijital dönüşümün süreçlere etkisi ele alındı. Açılışı hibrit olarak gerçekleştirilen zirvenin diğer toplantıları online devam etti. İLK 500’ÜN DEĞİŞİMİ Açılış konuşmasında satın alma ve tedarik yönetimindeki dijital dönüşümün kaçınılmaz bir süreç olduğuna dikkat çeken İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, şöyle konuştu: “Yapılan araştırmalar, dijital dönüşüme adapte olamayan şirketlerin önümüzdeki 5 yıl içerisinde çok ciddi riskler ile karşı karşıya kalacağını öngörüyor. Araştırmaların ortaya koyduğu diğer bir tahmin ise geleneksel yöntemlerle çalışmakta ısrarcı davranan şirketlerin dünya pazarındaki mevcut konumlarını kaybedecekleri yönünde. Nitekim, 2000 yılından bugüne dünyada en fazla ciroya sahip olan 500 şirketin yarısının bugün o listede kendisine yer bulamadığını görüyoruz.” TÜRK ŞİRKETLERİN ORANI YÜZDE 36 Türk şirketlerin, satın alma süreçlerinin dijitalleşmesi bağlamında Avrupa ortalamasına yakın bir seviyede olduğunu da vurgulayan Özer, şöyle devam etti: “PwC firmasının 20 Avrupa ülkesindeki 200’den fazla firma ile yaptığı ‘dijital satın alma anketinin’ sonuçlarına göre, Türkiye’deki satın alma süreçleri yüzde 36 oranında dijitalleşti. Bu oran Avrupa genelinde ortalama yüzde 37’di. Ülkemizdeki KOBİ’ler dijital dönüşüm sürecinde ilerleme kaydetti, ancak büyük şirketlerin gerisinde kaldı. Bu durum daha çok finansal yatırım sebeplerine veya kurum kültürüne bağlı olarak açıklanabilir. Diğer taraftan Türkiye’deki birçok şirket, satın alma birimlerinin dijital dönüşümü için yatırım yapmaya devam edeceğini belirtiyor.” MÜŞTERİ ODAKLI CPO Türkiye Satın Alma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi’nin açılışına, Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, TÜSMOD Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Hüryılmaz, CPO Türkiye Etkinlik Direktörü Kemal Şahin, Ankaref CEO’su Erhan Binici de katıldı. Konuşmasında, pandemi döneminde tedarik zincirinin öneminin daha iyi anlaşıldığına dikkat çeken Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, şu değerlendirmeyi yaptı: “Her bir kurumun bir endüstri mühendisi hassasiyetiyle bu süreçleri yönetmesi gerekiyor. Burada önemli bir noktada süreçlerin odağında müşterinin yer almasıdır. İlgili kurulların süreçleri yazarken ve tamamlarken pazarlama birimlerinin nihai olurunu alması gerekiyor. Çünkü müşterinin olduğu her yerde pazarlama var.” TÜSMOD Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Hüryılmaz ise ithalat politikaları konusundaki çalışmalarının yanında ihracatı artırma konusunda da çalışmalar yaptıklarını aktardı. Hüryılmaz, etkinliğin hayata geçmesindeki emeklerinden dolayı İTO Yönetim Kurulu’na teşekkür ettiklerini belirtti. LOJİSTİK VURGUSU Zirvede, Tedarik Zinciri Yönetiminde Finansal Enstrümanlar, Dijital Dönüşümde Satın Alma Modellerine Pandemi Etkisi, Dijital Satın Alma Yöntemleri, Sürdürülebilir Risk Yönetimi, İnovatif Tedarikçi İlişkileri Yönetimi, Global Yetenek Yönetimi konularında sunumlar yapıldı. Sunumlarda, satın alma ve lojistiğin daha yakın olması gerekliliğine yönelik yapılan değerlendirmeler de dikkat çekti. Pandemi döneminde özkaynaklara yönelmenin ne kadar önemli olduğunun tekrar konuşulmaya başlandığı, tedarikçilerle ana sanayi-yan sanayi vurgusundan ziyade artık ortaklığın daha çok önem kazandığı da belirtildi.

29 Eylül 2020 Salı

HABER: ADEM ORHUN Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen sektörel istişare toplantısına katıldı. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte İTO’nun merkez binasında yapılan toplantıya katılan Bakan Yardımcısı Batur, aynı anda video konferans yöntemiyle de ilgili sektör temsilcilerinin sorularını cevapladı. Toplantıda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Batur, “İstişareye büyük önem veriyoruz. Sektör temsilcilerinin görüşlerini paylaşmalarına imkan sağladıkları için İTO Yönetim Kurulu’na ve Başkan Şekib Avdagiç’e teşekkür ederim” dedi. GÜMRÜKTE SIRA İTO Başkanı Şekib Avdagiç’i ziyaret eden Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, Yönetim Kurulu Üyelerini ve sektör temsilcilerini dinledi. Toplantıda, sınır kapılarındaki sıra ve yoğunluk konusunda ifade edilen sorunları dinleyen Batur, randevulu sanal sıra uygulamasının esaslarını anlattı. Batur, “Kapıkule, El Paso’dan sonra dünyada en çok hareket gören sınır kapısı. Türkiye’nin kara sınırlarından her yıl 7.9 milyon araç giriş çıkışı oluyor. Bunun üçte biri Kapıkule’den gerçekleşiyor. Yıllık 2.5-3 milyon adet araç giriş çıkışı çok büyük bir yoğunluk.” KAPASİTE ARTIYOR Kapıkule’den 2018’de günde 850 TIR çıkarıldığını hatırlatan Batur, şöyle devam etti: “2019 sonunda bu sayıyı 1200’e yükselttik. İpsala’da ise modernizasyon yıl sonunda tamamlanacak. Fakat bu yükü diğer kapılara dağıtmamız lazım.” VAGON TAHSİSİ Batur, TIR dışındaki araçlara da dikkati çekerek, “Sadece kara kapıları değil, diğer yollar da kullanılmalı. Demiryolu ulaşımını daha fazla düşünmemiz gerekiyor” dedi. Batur, demiryolu idaresinin önceden tarih saat veremediği yönünde şikayetler üzerine ise şunları söyledi: “Biz demiryollarını yeterince kullanmıyoruz. İş dünyası ister sektörel ister bölgesel olarak belli bir hacim sunabilirse, vagonlar ve tarife verimli bir şekilde ayarlanır, dış ticaret erbabının işi kolaylaşır. Biz de bu konuya eğileceğiz.” PANDEMİDE KARGO SAYISI 1 MİLYON ARTTI Kargo, Posta ve Depolama Meslek Komitesi Meclis Üyesi Aslan Kut da konuşmasında, sektörün büyük bir istihdam potansiyeli olduğunu vurguladı. 110 bin kişinin 10 bin sabit merkezde çalıştığına dikkat çeken Kut, “Pandemi öncesinde günde 7-7.5 milyon adrese teslimat yapıyorduk. Bu rakam 8-8.5 milyon adet oldu” dedi. Sektörde tam bir serbest rekabet ortamı olmadığını ifade eden Kut, “Hâlâ posta tekeli var. Bu bariyer çözülürse, 100-150 bin çalışan sayısı 350 bine çıkar” diye konuştu. e-ticaretin bu sektör ile var olduğunu kaydeden Kut, “Mevzuat hızımızı etkiliyor. e-ticareti geliştirecek modeller üretiyoruz. Fakat çok keskin bir çerçeve var. Sektörün önündeki bariyerlerin kaldırılması lazım. e-ticaret Koordinasyon Kurulu, bizim sektör dahil, diğer ilgili sektörler ve odaların katılımıyla çalışmalı” dedi. Teslimatta düşündükleri farklı modeller olduğunu anlatan Kut, “On binlerce ev hanımına kargo teslim edip dağıttırabiliriz. Mevzuatta düzenlemeye ihtiyaç var” diye konuştu. İHRACAT LOJİSTİK MERKEZLERİ İÇİN ÖZEL SEKTÖRE ÇAĞRI Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, İstanbul Ticaret Odası’ndaki toplantıda yaptığı açıklamada, yurt dışında lojistik merkezleri kuracaklarını söyledi. Batur, hem e-ticaret modeliyle satılanlar hem de Türkiye’nin ana ihraç malları için bu lojistik merkezlerini planladıklarını belirtti. Dış pazarlara açılmaya veya dışarıda büyümeye istekli olan, ancak kendi kaynaklarıyla yurtdışında dağıtım yapamayacak firmaları da düşündüklerini kaydeden Batur, “TİM ve TOBB ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma var. İlk aşamada dört ülkede altı lojistik merkezi kurulabileceği öngörülüyor. Adı geçen ülkeler Rusya, ABD, İngiltere ve Gana” diye konuştu. Sektör temsilcilerinden taleplerin ulaştırılmasını istediklerini belirten Batur, şöyle devam etti: “Örneğin 50 firma Afrika’da satış yapmak istiyorsa, en azından başlangıç aşamasında toplu girişim bekliyoruz. Bu konuda motivasyonu görmemiz lazım. Özel sektörün, planlarını ve taleplerini canlandırması lazım. Şu ülkede şu alıma ihtiyaç var deyin, şimdi tam zamanı. Bu fırsatı kullanın. 6 lojistik merkezi kurmak üzere mevzuatı ve bütçeyi hazırladık. Yıl sonuna kadar ikisini açacağız.” PROJEYLE GELİN Bakan Yardımcısı Batur, e-ticaret modeliyle iş yapmak isteyen girişimciler için de “e-ticaret özelinde de farklılaştırılmış yer talebi varsa vakit bu vakit. Bir projeyle gelin, modelinizi getirin” dedi. ÜRDÜN İLE YENİ MODEL ARANIYOR Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur’un konuk olduğu toplantıda, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ürdün ile ticari ilişkilere dikkat çekti. Avdagiç, Amman Ticaret Odası ile bu konuda yakın temasta olduklarını belirterek; ticarette yeni kanalların açılabileceğine inandıklarını söyledi. Şekib Avdagiç, ayrıca Suudi Arabistan’a ihracatta bürokratik sürecin uzadığına dikkat çekti. Ticaret Bakan Yardımcısı Batur da Ürdün ve Suudi Arabistan nezdinde girişimlerin sürdüğü bilgisini verdi. AKILLI İHRACAT PLATFORMU’NU KULLANIN Toplantıda, girişimcilerin ve diğer ülkelere adım atmayı planlayan şirketlerin, hem yurt dışına çıkmada hem de pazar araştırmasında zorluk yaşadığı ifade edildi. Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, “Dış pazarları merak edenlere; nereye ne ürün satabileceğini, nasıl gönderebileceğini öğrenmek isteyenlere ‘Akıllı İhracat Platformu’nu tavsiye ederim” dedi. www.kolayihracat.gov.tr HİZMET BEDELİNDE İYİLEŞTİRME TALEBİ Meclis Üyesi Mehmet Metin Korkmaz da gümrük müşavirliği hizmetlerinde asgari hizmet bedellerini hatırlattı. Gümrük müşavirliği hizmetine konu bedellerin zaman içinde iyice eridiğine dikkat çeken Korkmaz, “Daha önce 150-200 dolara yapılan ihracat işlemleri 150 TL’ye düştü. Personel maliyetlerini bile karşılayamayacak durumda” diye konuştu. Gümrükte oturma, barınma yeri problemi olduğuna dikkat çeken Korkmaz, “Çalışanlar için ayrılmış Covid-19 temasından korunaklı geniş bir yer tahsisi önemli” dedi. Korkmaz, ayrıca sektör çalışanları için tarama usulü zorunlu Covid-19 testi yapılması talebini dile getirdi. GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİNDEN SORUNLARA ÇÖZÜM YOLLARI Gümrük müşavirleri adına ilk sözü alan İTO Meclis Üyesi Serdar Keskin, sektörü etkileyen öncelikli konuları ve çözüm önerilerini dile getirdi. Keskin, şunları söyledi: Kabahate iştirak Risk Analizi Genel Müdürlüğü’nden 21 Mayıs’ta gelen yazıda, Kabahatler Kanunu’nda suça iştirak konusu hatırlatıldı. Gümrük idareleri de bunu talimat gibi algıladı. Bir usulsüzlük sebebiyle ceza çıktığında, gümrük müşavirine de mükellefe de aynı anda cezalar yazılıyor. Gümrük müşavirleri olarak burada ayrılmamız lazım. Yanlış anlaşılmaya karşı bir yazıyla düzeltilmesini öneriyoruz. Avukatlara şifre Geri verme ve kaldırma işlemlerine erişim için avukatlara da şifre verildi. Gümrük Kanunu’nda kimin iş takip edeceği belli. Doğrudan temsil ve dolaylı temsil yazılmış. Fakat kanuna aykırı olarak avukatlara şifre veriliyor. Avukatlar, bu bilgi sistemine şifre verilmeden de monte edilebilirler. Limana giriş İşi yürütürken, limanlara, gümrüklü sahaya girmemiz gerekiyor. Muayene memuru eşyayı hazırlayın diyor, fakat biz gümrüklü sahaya giremiyoruz. Bu engeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, geçen yıl İTO’ya geldiğinde anlattım. Fakat henüz bir sonuç çıkmadı. İçişleri Bakanlığı’nın bir yönetmeliği var. Onun içine ‘gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları istisna’ ifadesi eklensin diyoruz. Bu olmayacaksa; bir liman için aldığımız liman giriş kartının, Türkiye’nin bütün limanlarında geçerli olmasını öneriyoruz. Müfettiş raporları Müfettiş raporlarının yeterince tetkik edilmeden işleme konulması da probleme sebep oluyor. Oysa idarenin, raporların mevzuata uygunluğunu bir bir araştırması, yanlış veya yersiz olanları bildirmesi lazım. Fakat idareler raporları hemen uygulayıp, firmaya ceza gönderiyor. Öyle olunca da konu yargıya gidiyor. Ruhsatname Gümrük Müşavirliği İzin Belgesi veriliyor, biz de bunu çerçeveletip işyerimize asıyoruz. Fakat bunun izin belgesi değil de ‘ruhsatname’ olmasını istiyoruz. Belediye, işyeri açma ruhsatı var mı dediğinde ruhsatnamemizi gösteririz. Görüş alışverişi Gümrük müşavirleri olarak, ilgili mevzuat çalışmalarında katkıda bulunmak istediklerini kaydeden Keskin, “Yeni bir yönetmelik veya kanun değişikliği öncesinde konuyla ilgili STK’lardan, gümrük müşavirleri derneklerinden görüş alınmasında fayda var. Tabii nihai karar Bakanlığımızda, fakat ortak akılla daha iyi bir sonuç ortaya çıkarılabilir” diye konuştu.

29 Eylül 2020 Salı

HABER: ŞEREF KILIÇLI Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya öncülüğündeki bazı petrol üreticisi ülkelerden oluşan OPEC+ üyeleri; üretim kısıntısı anlaşmasına uyumu, talep trendlerini ve ekonomik toparlanma görünümünü konuşmak için geçtiğimiz hafta online toplantı yaptı. OPEC+ Ortak Bakanlar İzleme Komitesi toplantısından sonra yapılan açıklamaya göre, üyelerden üretimin yılsonuna kadar günlük 7.7 milyon varil azaltılması politikasında değişiklik yapılması konusunda bir teklif gelmedi. STOKLAR DÜŞTÜ Toplantıda üretim kısıntısı kotalarına uymamış olan Irak, Nijerya ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile fazla üretimlerinin telafi edilme süresinin aralık sonuna kadar uzatılması konusunda uzlaşıldığı da ifade edildi. Covid-19 salgınının artmasının ekonomik toparlanmaya ve petrol talebine yönelik endişelere neden olduğu vurgulanan toplantıda, bununla birlikte ekonomik toparlanma emarelerinin görüldüğü ve ilk göstergelerin petrol stoklarının düştüğünü gösterdiği kaydedildi. Bir sonraki OPEC+ toplantısı, 19 Ekim 2020 tarihinde yapılacak. 2021 YILI UMUDU Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak, OPEC+ grubundaki son toplantı hakkında açıklamalarda bulundu. Novak, toplantıda, OPEC+ anlaşmasına bağlılıklarını dile getirdiklerini bildirdi. Küresel düzeyde ticari petrol stoklarının ağustos ayında 45 milyon varil düştüğünü belirten Novak, mevcut durumda küresel petrol tüketiminin de günde ortalama 93 milyon varil düzeyinde olduğunu söyledi. Mevcut petrol fiyatlarının genel olarak piyasaların durumunu yansıttığını, günlük ortalama petrol üretiminin, genel talebin 1.5–2 milyon varil altında olduğunu vurgulayan Novak, küresel petrol talebinin gelecek yılın ikinci çeyreğinde tam anlamıyla toparlanmasını beklediklerini de sözlerine ekledi. Salgın öncesinde küresel petrol tüketimi günlük 100 milyon varil düzeyindeydi. İLK REVİZYON HAZİRANDA YAPILDI OPEC+ üyelerinin petrol üretim kısıntısı anlaşması, Suudi Arabistan ile Rusya’nın mart ayındaki ham petrol üretimini artırma ve satış fiyatını düşürme restleşmesinin ardından yaşanan büyük dalgalanma sonucunda yapıldı. Üretimi artırma restleşmesi, nisan ayındaki toplantıda, OPEC ve OPEC dışı petrol üretici ülkelerden oluşan 23 ülkenin yer aldığı OPEC+ grubunun iki yıllık anlaşma yapması ile çözüldü. Anlaşma; OPEC+ ülkelerinin, mayıs ve haziran aylarında petrol üretimlerini günde 9.7 milyon varil, yılın ikinci yarısında 7.7 milyon varil ve 2021 yılından 2022’nin nisan ayının sonuna kadar 5.8 milyon varil oranında azaltmalarını öngörüyordu. İlk revizyon ise haziran ayında yapıldı ve 9.7 milyon varil üretim kısıntısı temmuz için bir ay daha uzatıldı.

29 Eylül 2020 Salı

Eğitim ve öğretim hizmetlerinde yüzde 8’lik Katma Değer Vergisi’nin (KDV) yüzde 1’e düşürülmesi sonucu arada oluşan farkın velilere gider pusulası düzenlenerek iade edilmesi gerekiyor. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Eylül 2020 ile 30 Haziran 2021 arasında verilen eğitim ve öğretim hizmetlerinde KDV oranı geçici olarak yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmişti. BEYAN EDİLMİŞSE Bu kararın ardından gözler, 1 Eylül’den önce okullara ödeme yapan velilere iade yapılıp yapılmayacağına odaklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı da Türkiye Özel Okullar Derneği’ne konuyla ilgili bir yazı gönderdi. Yazıda, eğitim ve öğretim hizmetleri için 1 Eylül 2020’den önce düzenlenmiş faturalarda yüzde 8 oranında KDV hesaplanarak beyan edilmiş olması halinde, aradaki yüzde 7’lik KDV farkının iade edilmesi yönünde görüş aktarıldı. HANGİ ALANLARI KAPSIYOR Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Öz, iadenin nasıl yapılabileceğine ilişkin bilgi verdi. KDV indiriminin sadece özel okullara gelmediğini belirten Öz, özel üniversiteler, motorlu taşıt sürücü kursları, korunmaya ihtiyacı olan aile, çocuk, engelli, yaşlı ve diğer kişilere götürülen sosyal hizmetlerle ilgili verilen eğitim ve öğretim hizmetlerinin de kapsamda olduğunu söyledi. Öz, velilerin, bu eğitim ve öğretim kurumlarına 1 Eylül’den önce ödeme yapıp, bu kapsamda fatura düzenlenmiş olabileceğini hatırlattı. Öz, servis ücretlerindeki KDV’nin ise yüzde 8 olarak uygulanmaya devam edeceğini belirtti.

29 Eylül 2020 Salı

Bazı ithal ürünlere ek gümrük vergisi uygulamasında daha önce karar verilen süreler uzatıldı. İthalat Rejimi Kararına Ek Kararlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Karar, 24 Eylül 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle oluşan arz fazlasına bağlı düşük fiyatlı ithalat baskısı riskine karşı çeşitli sektörleri korumak amacıyla bazı ürünlerdeki gümrük vergilerinin 30 Eylül’e kadar kanuni vergi had ve nispetleri dikkate alınarak yükseltilmesi kararlaştırılmıştı. Salgının süreci ve gelişimi göz önünde bulundurularak, söz konusu sanayi ürünlerinin yanı sıra tekstil, deri, konfeksiyon ürünleri için ilave gümrük vergilerinin süresi, yüksek oranlar korunarak, 31 Aralık’a kadar uzatıldı. Yeni karara göre; daha önce 17 Nisan 2020 tarihli 2423 sayılı kararın birinci maddesindeki 30 Eylül 2020 ibaresi, 31 Aralık 2020 şeklinde değiştirildi. Aynı tarihteki 2424 sayılı kararın ikinci maddesinde yer alan 1 Ekim 2020 tarihinden itibaren ibaresi, 1 Ocak 2021, 30 Eylül 2020 tarihine kadar ibaresi, 31 Aralık 2020 şeklinde değiştirildi. TEKSTİL VE DERİ 20 Nisan 2020 tarihli tekstil, konfeksiyon, deri, ayakkabı ve benzeri ürünlerde uygulanan ilave gümrük vergileri hakkındaki karardaki 30 Eylül 2020 ibaresi, 31 Aralık 2020 tarihine kadar oldu. Yine 20 Nisan tarihli olup, bazı sanayi ürünleriyle ilgili 2430 sayılı karardaki 30 Eylül 2020’ye kadar ibaresi, 31 Aralık 2020’ye kadar şeklinde değiştirildi. 11 Mayıs 2020 tarihli 2514 sayılı karardaki 1 Ekim 2020 tarihinden itibaren ibaresi, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren şeklinde değiştirildi. Aynı karardaki 30 Eylül 2020 tarihine kadar ibaresi de 31 Aralık 2020 oldu. 19 Mayıs 2020 tarihli 2565 sayılı karar ile yürürlüğe konulan ithalat rejimine ek karardaki 1 Ekim 2020 tarihinden itibaren ibaresi, 1 Ocak 2021’den itibaren oldu. 27 Haziran 2020 tarihli 2682 sayılı karara ek karardaki 1 Ekim 2020 tarihinden itibaren ibaresi de 1 Ocak 2021’den itibaren şeklinde değiştirildi. Ayrıca 30 Eylül 2020 tarihine kadar ibaresi de 31 Aralık 2020 tarihine kadar şeklinde değiştirildi.

29 Eylül 2020 Salı