Ulaştırma ve Altyapı BakanlığıDevlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü, Uçak, Yolcu, Yük Serisi ve Tahminleri Raporu'nu revize etti. Buna göre, Kovid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada bir dönem kısıtlanmasına karşın, Türkiye'de hava yolunu direkt transit yolcular dahil 81 milyon 657 bin 70 kişi kullandı. Hava yolu yolcu sayısının, bu yılın sonunda geçen yıla kıyasla yüzde 50,7 artarak, 123 milyon 26 bin 132'ye yükselmesi öngörülüyor. Gelecek yıl 178 milyon 761 bin 572 olması beklenen yolcu sayısının, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olan 2023'te, 2020 yılına göre yüzde 149,4 artarak, 203 milyon 679 bin 26'ya çıkacağı tahmin ediliyor. Hava yolu yolcu sayısında en büyük artış dış hatlarda olacak. Geçen yıl 31 milyon 986 bin 25 olan dış hat yolcu sayısının, bu yıl yüzde 80,6 artarak, 57 milyon 769 bin 244'e ulaşacağı düşünülüyor. Geçen yıl 49 milyon 621 bin 174 olan iç hat yolcu sayısının ise 2021'de yüzde 30,7 artışla 64 milyon 876 bin 212 olması bekleniyor. UÇAK TRAFİĞİ ARTACAK Geçen yıl transit üst geçişler dahil 1 milyon 57 bin 247 olan uçak trafiğinin ise bu yıl 1 milyon 359 bin 194'e yükselmesi öngörülüyor. Gelecek yıl 1 milyon 716 bin 947'ye çıkması beklenen uçak trafiğinin, 2023'te 1 milyon 982 bin 480'e ulaşacağı tahmin ediliyor. Rapora göre, iç hat uçak trafiği, bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 12,3 artarak, 646 bin 403 olacak. Dış hatlarda uçak trafiği ise söz konusu dönemde yüzde 65 artışla 280 bin 571'den 463 bin 3'e yükselecek. Geçen yıla göre bu yıl transit üst geçişlerde yüzde 24 artış gerçekleşecek. Geçen yıl 201 bin 414 olan transit üst geçiş, bu yıl 249 bin 788'e, gelecek yıl 338 bin 455'e, 2023'te ise 421 bin 437'ye çıkacak. 2023'TE 4 MİLYON TON YÜK TAŞINACAK Türkiye genelindeki havalimanlarında geçen yıl 2 milyon 403 bin 959 ton olan yük hareketinin ise bu yıl 3 milyon 454 bin 700, gelecek yıl 3 milyon 972 bin 102, 2023'te ise 4 milyon 134 bin 992 tona yükselmesi bekleniyor. Yük taşımacılığında 2023'te, geçen yıla göre yüzde 72 artış öngörülüyor. Söz konusu yılda, geçen yıla göre iç hatlarda yük trafiğinin yüzde 67,5, dış hatlarda ise yüzde 73,2 artması hedefleniyor. Geçen yıl 1 milyon 324 bin 310 ton kargonun taşındığı havalimanlarında, bu yıl 1 milyon 282 bin 556, 2022'de 1 milyon 476 bin 733, 2023'te ise 1 milyon 539 bin 536 ton kargo taşınması planlanıyor.

05 Mart 2021 Cuma

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre,Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı,2021 Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 37,4 büyüyerek 102 bin 232 adet olarak belirlendi. Yalnızca otomobil satışları, 2021 yılı iki aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34,1 artarak 80 bin 107 adet olurken, hafif ticari araç pazarı da yüzde 51 büyüyerek 22 bin 125 adede ulaştı. DİZEL OTOMOBİL SATIŞLARI AZALDI 2021 şubat sonu itibarıyla otomobil pazarı motor tipine göre, benzinli otomobil satışları, 47 bin 386 adetle yüzde 68,1 pay aldı. Dizel otomobil satışları 21 bin 946 adetle yüzde 27,4 paya sahip olurken, otogazlı otomobil satışlarının payı da 3 bin 658 adetle yüzde 7,9 olarak belirlendi. Benzinli otomobil satışları şubat sonunda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 68,1 ve otogazlı otomobil satışları yüzde 7,9 artarken, dizel otomobil satışları yüzde 15,5 geriledi. Geçen yılın şubat ayı sonu itibarıyla 28 bin 184 adet benzinli, 25 bin 960 adet dizel ve 3 bin 390 adet de otogazlı otomobil satışı gerçekleştirilmişti. ARTIŞ TRENDİNE RAĞMEN TÜRKİYE'DE DE PAZAR PAYI HENÜZ DÜŞÜK Türkiye'de şubat ayı sonunda 138 elektrikli ve 6 bin 979 adethibrit otomobil satışıyapıldı. Elektrikli otomobillerin toplam satışlardaki payı ise yüzde 0,1'den yüzde 0,2'ye ve hibrit otomobillerin payı da yüzde 3,6'dan yüzde 8,7'ye yükseldi. Geçen yılın şubat ayı sonunda 2 bin 129 hibrit ve 80 de elektrikli otomobil satışı gerçekleşmişti. Artış trendine rağmen elektrikli ve hibrit otomobil satışlarının pazar payı henüz düşük seviyelerde bulunuyor. ŞUBAT AYINDA 55 ELEKTRİKLİ OTOMOBİL SATILDI Bu yılın şubat ayı satışları ele alındığında 55 adet elektrikli , 3 bin 687 adet de hibrit otomobil alıcı buldu. Şubat satışlarında elektrikli otomobillerin payı yüzde 0,2'den yüzde 0,1'e gerilerken, hibrit otomobillerin payı yüzde 3,5'ten yüzde 8,2'ye çıktı. Ayrıca bu yılın şubat ayında elektrikli otomobil satışlarının geçen yılın şubat ayına kıyasla yüzde 16,7 azaldı, hibrit satışları ise bu dönemde yüzde 176,8 arttı. Otomobil pazarı emisyon seviyelerine göre değerlendirildiğinde; 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 31 bin 166 adetle yüzde 38,9 pay ve 120-140 gr/km arasındaki otomobiller de 25 bin 720 adetle yüzde 32,1 pay aldı. Şubat ayı verileri, elektrikli ve hibrit otomobillerin satışında artış trendinin sürmesine karşın dünyada da henüz yeni yaygınlaşan elektrikli ve hibrit otomobillerin, Türkiye otomobil pazarından aldığı payın henüz düşük seviyelerde olduğuna ve yakın zamanda elektrikli otomobillerdeki ÖTV artışının satışları olumsuz etkilediğine işaret etti. TÜRKİYE'DE 10 SÜRÜCÜDEN 6’SI ELEKTRİKLİ ARAÇ ALMAK İSTİYOR Öte yandan, dünyanın en büyük filo kiralama şirketlerinden LeasePlan'ın Kasım 2020'de, yani son ÖTV düzenlemesi öncesinde 22 ülkede gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’deki sürücülerin elektrikli araçlara karşı olumlu tutumu dikkati çekti. Buna göre, araştırmaya katılan her üç sürücünden ikisinin elektrikli araçlara karşı çok olumlu bir tutuma sahip olduğu ortaya çıkarken, bu tutumunun son yıllarda zirve yaptığı görüldü. Türkiye’nin elektrikli araçlara olan tutumu son 3 yılda yüzde 69 daha olumlu oldu. Türkiye’yi yüzde 62 ile Portekiz izledi. Romanya, Yunanistan ve İtalya da elektrikli araçlara karşı son 3 yılda daha olumlu tutum sergileyen ülkeler arasında yer aldı. Araştırma genelinde sürücülerin dörtte birinden fazlası bir sonraki araçlarının kesinlikle elektrikli olacağını belirtirken, elektrikli araç alma niyetine bakıldığında Türkiye araştırmada birinci sırada ipi göğüsledi. Buna göre, Türkiye’deki sürücülerin yüzde 61’i, başka bir ifadeyle, her 10 sürüden 6'sı elektrikli araç almak istediğini belirtti. Türkiye’yi yüzde 51’le İtalya, yüzde 49’la Portekiz takip etti.

05 Mart 2021 Cuma

Sektörün ihracatında geçen yılın aynı ayına kıyasla değer bazında yüzde 47,21 artış yaşanırken, toplam ihracat ilk 2 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,71’lik artışla 768,7 milyon dolar oldu. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, maden sektörü şubat ayı ihracatının 415,5 milyon dolar olduğunu, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 47,21 arttığını ifade etti. Dinçer, doğal taş ihracatında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,45’lik artış grafiği yakaladıklarını belirterek, “Buradaki artışı önemsiyoruz çünkü dünyanın doğal taşta en büyük dört ihracatçısından biriyiz. Hedefimiz dünya ihracatında pazar payımızı arttırmak.” dedi. Doğal taş ihracatının 160,8 milyon dolarlık kısmını işlenmiş doğal taş, 118,1 milyon dolarlık kısmını ise blok doğal taş ihracatının oluşturduğunu kaydeden Dinçer, maden ihracatının ürün grubu bazında incelendiğinde en çok ihracatın metalik cevherler grubunda yapıldığını gördüklerini dile getirdi. Dinçer, şubat ayı sonu itibarıyla, metalik cevherler ihracatında yüzde 64,65 artış ile 271,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini ifade ederek, “Endüstriyel minerallerde yüzde 9,83’lük artışla 148,3 milyon dolar, ferro alyajlarda ise yüzde 52,09 artışla 37,5 milyon dolar değerinde ihracat yapıldı. Alt ürün grubu bazında bakıldığında ise en çok ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ürün blok mermer-traverten, işlenmiş mermer, çinko cevherleri, işlenmiş traverten ve krom cevherleri oldu.” değerlendirmesinde bulundu. EN ÇOK İHRACAT YAPILAN ÜLKE ÇİN Maden sektöründe en çok ihracat yapılan ülkelerin Çin, ABD, Belçika, İspanya ve İtalya olduğunu anımsatan Dinçer, “Doğal taş grubunda en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 5 ülke ise Çin, ABD, Fransa, İsrail ve Hindistan oldu. Bununla birlikte Suudi Arabistan’a yapılan maden ihracatında 2 aylık dönemde geçen yıla kıyasla yüzde 98,99’luk, doğal taş ihracatında yüzde 99,34’lük düşüş yaşandı. Suudi Arabistan, doğal taş ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında 3’üncü sıradan 63’üncü sıraya geriledi.” ifadelerini kullandı. Dinçer, geçen yılı salgın ve yeni normale uyum sağlama süreci ile geçirdiklerini, üretim ve ihracatta duraksamalar yaşadıklarını hatırlatarak, “Bu sebeple ihracat performansımızı 2020 yılı değil 2019 yılının aynı dönemine oranla değerlendirmek çok daha gerçekçi olur. Bu bakış açısıyla değerlendirme yaptığımızda, ilk iki aylık dönemde maden sektörü ihracatımızın 2019 yılının aynı dönemine oranla yüzde 28 artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Aynı değerlendirme ile doğal taş ihracatımızda 2019 yılına oranla yüzde 10, metalik cevherlerde yüzde 63, endüstriyel minerallerde yüzde 8, ferro alyajlarda ise yüzde 76 artış yaşandı”. Salgın koşullarına rağmen aşı uygulamalarının hız kazanması ve kontrollü normalleşme sürecine girilmesinin, bu seneki olumlu havanın devam etmesine katkı sağladığını aktaran Dinçer, yeni normalle birlikte ülke ziyaretlerinin sanal ortamda sene boyu devam edeceğini söyledi. Dinçer, 8-19 Mart'ta Birleşik Krallık ’a, 12-16 Nisan'da ise Rusya’ya sanal ticaret heyetiyle gideceklerini belirterek, “Bunların yanı sıra işlenmiş doğal taşta önemli pazarlarımızın başında gelen ABD’de ve İtalya’da yapılacak fuarlara ise fiziki olarak katılım sağlayacağız.” dedi. "İLERLEYEN AYLARDA DA ARTIŞIN SÜRECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ" Dinçer, ekonomik anlamda beklentilerin yükselmesi ve bu yılın büyüme tahminlerinin pozitif yönde seyretmesinin sektörü olumlu anlamda etkilemeye devam ettiğini ifade etti. İhracat gerçekleştirdikleri ülkelerin, seyahat kısıtlamaları yüzünden seçili ürünleri alamaması nedeniyle stoklarını erittiğini belirten Dinçer, “Bu yıl yüksek hacimle alımlar yapılmaya başlandı. Bu sayede madencilik sektörü olarak ihracatta önemli bir performansa imza attık. İlerleyen aylarda da artışın süreceğini öngörüyoruz.” yorumunda bulundu. Dinçer, dünya maden çeşitliliği sıralamasında 10’uncu sırada yer alan Türkiye’nin, 80 türde madene, 650 farklı renk ve desende mermere, 150 farklı çeşitlikte de doğal taşa sahip olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Sektörümüz, gücünü güçlü ve çeşitliliği zengin rezervlerinden alıyor. Bu gücümüzü ihracat rakamlarına da yansıtmayı sürdüreceğiz. 2021’deki bir diğer beklentimiz ise maden arama, çıkarma ve işleme süreçlerinde sektörün gelişimini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasıdır. İMİB olarak taleplerimizi ilgili kurumlara iletmeyi sürdürüyoruz. Böylesi önemli bir çeşitliliğe ev sahipliği yapan Türk madenciliğinin daha üst seviyelere çıkabilmesi için bütün yetkili mercilerin de üzerine düşen görevleri yerine getireceğine inanıyoruz.”

05 Mart 2021 Cuma

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen yılın şubat ayında 862 milyon 534 bin dolar olan elektrik-elektronik sektörünün ihracatı, 2021'in aynı döneminde 1 milyar 66 milyon dolara yükseldi. Sektör, 2021'in ilk ayında ise 897 milyon dolar ürün ihracatına imza attı. Sektörün ihracatının Türkiye'nin toplam ihracatından aldığı pay şubat ayında yüzde 7,3 olarak gerçekleşti. Sektörün ülkeler bazında ihracat dağılımına bakıldığında, şubatta geçen yılın aynı dönemine göre en fazla ihracat yüzde 53,1 artış ve 153,8 milyon dolarla Birleşik Krallık'a yapıldı. Birleşik Krallık'ı, yüzde 34,7 artış ve 102,9 milyon dolarla Almanya, yüzde 35,3 artış ve 75,2 milyon dolarla Fransa takip etti. İrlanda'ya yapılan elektrik-elektronik ihracatının şubatta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 224 artarak 23 milyon 596 bin dolara yükselmesi dikkati çekti. AB ÜLKELERİNE ŞUBAT AYINDA 472 MİLYON DOLARLIK ELEKTRİK-ELEKTRONİK İHRACATI Sektörün, ülke grupları baz alındığında en fazla ihracat yaptığı bölge Avrupa Birliği (AB) ülkeleri oldu. Geçen yılın şubat ayında AB ülkelerine 361 milyon 317 bin dolarlık ihracat yapan sektör, bu yılın aynı döneminde yüzde 30,9 artışla bölgeye 472 milyon 805 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. AB'yi, yüzde 44,7 artış ve 187 milyon 140 bin dolarlık ihracatla diğer Avrupa ülkeleri takip etti. İHRACATTA EN FAZLA PAYA SAHİP BEŞİNCİ SEKTÖR Elektrik-elektronik; otomotiv endüstrisi (yüzde 17,4), kimyevi maddeler ve mamulleri (yüzde 11,5), hazır giyim ve konfeksiyon (yüzde 10,4) ve çelik sektörünün (yüzde 8,3) ardından yüzde 7,3 ile ihracattan en fazla pay alan beşinci sektör oldu. Sektörün ihracat rakamlarına iller bazında bakıldığında ise İstanbul, 554 milyon 852 bin dolarla şubat ayında en fazla ihracat gerçekleştiren il oldu. Söz konusu dönemde İstanbul'un elektrik-elektronik sektöründeki ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22,9 arttı. İhracatta İstanbul'u, 173 milyon 315 bin dolarla Manisa ve 65 milyon 533 bin dolarla Kocaeli takip etti.

05 Mart 2021 Cuma

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve İngilizlerin 14 Mart'ta kutladıkları Anneler Günü nedeniyle artan sevkiyatlar dolayısıyla yoğunluk yaşayan sektör, ihracatta en iyi dönemlerinden birini geçiriyor. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yılmaz, Kadınlar Günü için tırla sevkiyatların bittiğini, ekstra taleplere ise uçaklarla cevap verdiklerini söyledi. Sadece 8 Mart için yaklaşık 8 milyon dolar değerinde 60 milyon dal çiçek ihracatı gerçekleştirildiğini dile getiren Yılmaz, geçen yıla göre ihracatta artış yaşandığını bildirdi. Yılmaz, İngilizlerin Anneler Günü'nü 14 Mart'ta kutladığını ve bu dönem için sevkiyatların devam ettiğini, yaklaşık 10 gün daha yurt dışına çiçek satışı yapılacağını belirtti. SEKTÖR, 125 MİLYON DOLAR OLAN İHRACAT HEDEFİNE KOŞUYOR Kesme çiçekte ihracat rakamlarının yüz güldürücü nitelikte olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Sevgililer Günü ile başlayan hareketlilik artarak devam ediyor. Sektör olarak çok iyi bir dönemden geçiyoruz. Taleplere yetişemez pozisyondayız çünkü Kenya, Kolombiya ve Ekvator gibi ülkelerde ulaşım fiyatlarının yüksekliği nedeniyle rekabetçi olamıyorlar. Bu da bize olumlu olarak yansıyor. Geçen yıla göre de yaklaşık yüzde 20'ye yakın bir ihracat artışı gerçekleştirdik. Bu yıl için 125 milyon dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Bunu da rahat yakalayabileceğimizi görüyoruz. Özellikle kesme çiçek ihracatında rekor diyebileceğimiz rakamlara ulaşıyoruz." İÇ PAZARDA 50 MİLYON LİRALIK SATIŞ Yılmaz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün Türkiye'de de önemli bir gün haline geldiğini ve iç pazarda da hareketlilik yaşadıklarını dile getirdi. Yılmaz, bu dönemde kadın çalışanlarına vermek üzere özellikle kurumların çiçek satın aldığını belirtti. Yılmaz, iç piyasada yaklaşık 50 milyon liralık bir satışın gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti. Kesme çiçekte iyi bir süreç yaşanırken dış mekan ürünlerinde ise çok fazla satış yapılamadığını söyleyen Yılmaz, "Kesme çiçekte tarihin en iyi rakamlarını yakalıyoruz ancak dış mekan ürünlerinde aynı şeyi söyleyemiyoruz. Bu alan salgın nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşıyor." diye konuştu.

05 Mart 2021 Cuma