tatil-sepeti
Doğalgaz 2035'e kadar en güçlü büyüyen fosil kaynak olacak

McKinsey&Company şirket ortağı Alessandro Agosta, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle petrol talebi sert düşüş gösterse de doğal gazın salgına karşı daha dayanıklı bir kaynak olarak öne çıktığını ifade etti. Enerji sisteminde baz yük olarak kullanılan ve görece daha az kirletici bir fosil yakıt olan doğal gaza talebin büyümeye devam edeceğine dikkati çeken Agosta, uzun vadede talepteki artışta nihai tüketicilerin kullanımının etkili olacağını söyledi. Agosta, doğal gazın enerji dönüşümünde yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyici ve sistem dengeleyici rolüne işaret ederek, şunları kaydetti: "Önümüzdeki 15 yılda doğal gazın fosil yakıtlar arasında yüzde 15 talep artışıyla en güçlü büyüyen kaynak olacağını öngörüyoruz. Avrupa gibi gelişmiş ekonomilerde enerji talebinde büyük değişimler olmasa da gelişen ve büyüyen coğrafyalarda enerji tüketimi büyüyor ve bu da doğal gaz talebinin artışını sağlayacak etkenlerden birisi. Çin başta olmak üzere Asya bölgesinde ve Brezilya gibi ülkelerde doğal gaz talebinde büyüme öngörüyoruz. Doğal gazın elektrik üretimindeki rolü ülkelerin piyasa dinamiklerine göre şekillenecek fakat düşük karbonlu ekonomiye geçiş için doğal gaz kullanımının azalması gerekmiyor. Doğal gazın karbon yakalama ve verimlilik teknolojileriyle birlikte kullanılması düşük karbonlu bir enerji sistemi ve gaz için daha yeşil bir gelecek oluşturulmasına katkı sağlayacak." FİYATLARDA VOLATİLİTE SÜRECEK Agosta, küresel doğal gaz sektöründe LNG'nin en hızlı talep büyümesinin görüldüğü segment olacağını dile getirdi. Mevcut durumda, "yeşil LNG" sektörü oluşturmak üzere birçok çalışma yürütüldüğünü aktaran Agosta, "Sağladığı sistem esnekliğiyle LNG talebi ve ticaretinde hızlı bir büyüme bekliyoruz. LNG tüketen ülkeler giderek artıyor ve LNG ticaretinin her yıl yüzde 1-2 büyüdüğünü gözlemliyoruz. Şu an küresel doğal gaz talebinin yüzde 13'ünü oluşturan LNG'nin payının 2035'e kadar yüzde 18'e ulaşacağını öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Arz-talep dinamiklerinin ve jeopolitik gelişmelerin doğal gaz ile LNG fiyatlarının öngörülmesini zorlaştırdığını dile getiren Agosta, "Kısa vadede fiyatlarda 2020'de gördüğümüzden daha fazla volatilite yaşanacağını düşünüyoruz." dedi. GAZ ÜRETİMİNDE YENİ ÜLKELER SAHNEYE ÇIKABİLİR Agosta, bu dönemde dünyada doğal gaz yatırımlarına ilişkin hesap yapmanın da zor olduğunu belirterek, "Planlamalara baktığımızda yatırımlarda aslan payını doğal gaz üretim sektörünün alacağını söyleyebiliriz. Bu dönemde Rusya, Azerbaycan, Norveç ve Kuzey Amerika gibi büyük üretici ülkelerin yanı sıra Orta Doğu ve Afrika'da bazı ülkelerin doğal gaz üretimini artırmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı. Doğal gaz talebinin yüzde 80'inin boru hatlarıyla karşılanmaya devam edeceğini kaydeden Agosta, bu nedenle doğal gaz boru hattı projelerinin önemini koruduğunu söyledi. Agosta, Avrupa gibi olgunlaşmış piyasalarda çok büyük ölçekli boru hatlarına ihtiyaç duyulmayacağını fakat Çin, Brezilya ve Kuzey Amerika gibi yerlerde bu alanda yeni gelişmeler yaşanacağını anlattı. "KARADENİZ'DEKİ GAZ KEŞFİ BÜYÜK BİR BAŞARI" Türkiye'nin doğal gaz piyasasındaki gelişmelere ve Karadeniz'deki keşfe de değinen Agosta, Sakarya Gaz Sahası'ndaki 405 milyar metreküplük doğal gaz keşfini "büyük bir başarı" olarak nitelendirdi. Agosta, Türkiye'nin coğrafi konumuyla doğal gazda arz ve talebin buluştuğu, boru hatlarıyla direkt gaz akışının sağlandığı bir merkez olduğunu vurgulayarak, "Bu da Türkiye'yi hem destinasyon hem de transit pazarı haline getiriyor. Bunun büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu. Küresel doğal gaz talebi, geçen yıl 2019'a göre yaklaşık yüzde 2,5 azalarak 3,9 trilyon metreküp seviyesinde gerçekleşti.

09 Mart 2021 Salı

SKA Türkiye Yatırımcı Haritası, 27 alandaki yatırım fırsatlarını içeriyor

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi (IICPSD) tarafından Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ortaklığında geliştirilenSürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA)Türkiye Yatırımcı Haritası'nın tanıtımı, 11. Uluslararası Boğaziçi Zirvesi'nde gerçekleştirildi. Haritanın tanıtımı için "SKA Türkiye Yatırımcı Haritası: Politika Diyaloğu" başlıklı bir panel düzenlendi. Panelde UNDP Başkanı Achim Steiner, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi ve Etki Yatırımı Platformu İcra Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil, değerlendirmelerde bulundu. Verilen bilgiye göre, SKA Türkiye Yatırımcı Haritası, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltan, sağlık ve eğitimi ilerleten, çevreyi koruyan etkinliklere mobilize etme konusunda yatırımcılara rehberlik etmeyi amaçlıyor. Küresel amaçların gerçekleşmesini sağlayacak yatırım fırsatlarından oluşan bir katalog sunan SKA Türkiye Yatırımcı Haritası, Türkiye'de bu alanda yatırımların gerçekleştirilebilmesi için kolaylaştırıcı bir ekosistemin nasıl kurulabileceği konusunda politika üreticiler ve özel sektör arasında bir diyalog ortamı oluşturmayı amaçlıyor. UNDP tarafından farklı ülkeler için oluşturulan SKA yatırım haritaları, küresel amaçlara ulaşma yolunda kolaylık sağlayacak yatırım fırsatları ile hedef pazar ve sektörlerdeki koşullara dair ayrıntılı raporlar sunuyor. 9 ÖNCELİKLİ SEKTÖRDE BELİRLENEN 27 ALANDAKİ YATIRIM FIRSATLARI ANLATILIYOR SKA Türkiye Yatırımcı Haritası hazırlanırken, ulusal politika dokümanları ve uluslararası kalkınma değerlendirmelerinin ayrıntılı bir literatür taraması yapıldı ve paydaşlara kapsamlı bir şekilde danışıldı. Harita, 9 öncelikli sektörde belirlenen 27 alanda bulunan yatırım fırsatları hakkında ayrıntılı bilgilerden oluşuyor. Türkiye için belirlenen öncelikli sektörler, "teknoloji ve iletişim", "ulaşım", "yenilenebilir ve alternatif enerjiler", "eğitim", "sağlık hizmetleri", "gıda ve içecek", "tüketici malları", "altyapı" ve "finansman" olarak sıralanıyor. Türkiye'de etki yatırımcılığının savunuculuğuna ve desteklenmesine odaklanan Türkiye Etki Yatırımı Danışma Kurulu, Türkiye'de etki yatırımcılığının büyümesine destek olan bir ortamın oluşmasına ve iyi işleyen bir ekosistemin gelişmesine destek olmayı amaçlıyor.

09 Mart 2021 Salı

Uluslararası İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı, 22 Mart’ta kapılarını açacak

Kırtasiye sektörünün en önemli buluşması olarak nitelendirilen, Türkiye’nin en köklü ihtisas fuarlarındanUluslararası İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı, 22-27 Mart 2021 tarihlerinde kapılarını açmak için gün sayıyor. Kırtasiye sektörünün vitrini Uluslararası İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı, 27’inci kez sektör profesyonellerini buluşturacak. TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) iş birliği ile 22-27 Mart 2021 tarihlerinde 5’inci kez TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek fuar için tüm hazırlıklar tamamlandı. Pandeminin ve ekonominin doğurduğu zor şartlara, tüm olumsuzluklara rağmen 10 bin metrekarenin üzerinde net satış alanıyla hedeflenen noktanın aşıldığını belirten TÜKİD Başkanı Mehmet Helvacıoğlu,“150’ye yakın katılımcı sayısı, farklı salonlarda yüzlerce marka, binlerce ürünle dünyada yılın ilk fiziksel kırtasiye fuarını gerçekleştirecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Fuarımız dünyanın en büyük fuarları arasında hızla yükselmeye ve uluslararası pazarlarda dikkat çekmeye devam ediyor” dedi.

09 Mart 2021 Salı

Matbaacılık sektör araştırma raporu hazırlanıyor

HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası’nın öncülüğünde İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından hazırlanacak Matbaacılık Sektör Araştırma Raporu toplantısı sektör temsilcileri ve akademisyenleri bir araya getirdi. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, meclis ve komite üyeleri ile STK temsilcilerinin de katıldığı toplantıda raporun sektörün envanterini ortaya çıkarmasının yanı sıra atıl kapasitesinin aktif hale getirilmesi için de katkı sunacağına dikkat çekildi. YENİ DURUM TESPİTİ Raporun matbaacılık sektöründeki potansiyeli göstermekle beraber bundan sonra yapılacak çalışmalara da rehberlik edeceğine inandıklarını belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün gereken desteği vereceklerini söyledi. Yapılan ön çalışmalar hakkında bilgi veren İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Torlak, raporun koronavirüs salgın sürecinin ortaya çıkardığı yeni durumları tespit bakımından da önemli olacağını kaydetti. Sektör temsilcileri çalışmanın sektörün ihracata daha fazla yönlendirilmesi bakımından da faydalı olacağını, matbaacılık meslek lisesi mezunlarının sektördeki istihdamı konusu, makina yatırımları, ham madde tedariği ve ihtiyacı gibi konularda da bakış açısı sunabileceğini vurguladı.

08 Mart 2021 Pazartesi

Küpesiz yakalanan hayvanlar artık kesime gönderilmek yerine ekonomiye kazandırılacak

Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Başkanı Nihat Çelik, TBMM gündeminde yer alan kanun teklifiyle, nakil sırasında yakalanan küpesiz buzağı, kuzu ve oğlaklar ile gebe hayvanların kesime sevk edilmesi uygulamasına son verilmesi sayesinde bu hayvanların ekonomiye kazandırılmasının sağlanacağını bildirdi. TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda kabul edilen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile nakil sırasında yakalanan küpesiz hayvanlara ilişkin düzenleme yapılıyor. Teklife göre, nakil sırasında yakalanan küpesiz buzağı, kuzu ve oğlaklar ile gebe hayvanların kesime sevk edilmesi uygulamasına son verilecek ve bu hayvanlar karantina altına alınacak. Bu kapsamda tanımlattırılmamış sığır cinsi hayvanlar ile koyun ve keçilerin nakil sırasında yakalanması halinde, gebe hayvanlar, 6 aylıktan küçük koyun ve keçiler ile bir yaşından küçük sığır cinsi hayvanlar hariç, tüm masrafları sahibi tarafından karşılanarak en yakın kesimhanede kestirilecek ve sahibine teslim edilecek. Tanımlattırılmamış gebe hayvanlar, 6 aylıktan küçük koyun ve keçiler ile bir yaşından küçük sığır cinsi hayvanlar nakil esnasında yakalanması durumunda kestirilmeyecek, sahibinin bilgisi dahilinde karantina altına alınacak. Karantinayla ilgili konular, Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenecek. Bu önlemler, insan, bitki ve hayvan sağlığı ile çevre için doğrudan ya da dolaylı herhangi bir olumsuz etkiye sebep olmayacak şekilde uygulanacak. Bu iş ve işlemler için yapılacak tüm masraflar sahibi tarafından karşılanacak. İmha ve itlaf halinde Bakanlık tarafından herhangi bir tazminat ödenmeyecek. "KARANTİNA MASRAFLARININ TAMAMI YETİŞTİRİCİYE YÜKLENMESİN" TÜDKİYEB Başkanı Çelik, mevcut kanuna göre 6 aydan küçük kuzu ve oğlaklar ile gebe hayvanların da küpesiz olması halinde kesime gönderildiğini söyledi. Çelik, "Hayvanlar küpelenmek yerine kesime gönderiliyordu. Bu konuya ilişkin rahatsızlığımızı zaman zaman gündeme getiriyorduk. Hayvan sayısı artırılmaya çalışılırken, sayıda düşüşe neden olan bu uygulama, ekonomi ve sektörümüzde kayıplar yaratıyordu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın nüfus başına bir küçükbaş hayvan sayısına ulaşılması hedefi bulunuyor. Hazırlanan kanun teklifi, hayvan sayısının artmasını ve bu hedefe ulaşılmasını sağlayacak. Düzenlemeyle hayvanlar artık kesime gönderilmek yerine ekonomiye kazandırılacak. Yetiştiricimizin mağduriyeti önlenecektir. Teklifi veren sayın milletvekillerine şahsım ve sektörüm adına şükranlarımı sunuyorum." dedi. Hayvanların artık kesilmek yerine karantinaya tabi tutulacağı bilgisini veren Çelik, karantina masraflarının tamamının yetiştiriciye yüklenmemesi gerektiğini dile getirdi. Çelik, karantina sürecine ilişkin kararlar alınırken, yetiştirici lehine düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti.

08 Mart 2021 Pazartesi