tatil-sepeti
Türkiye ile Rusya arasındaki uçuşlara yönelik kısıtlamalar 21 Haziran'a uzatıldı

Rusya Koronavirüs Enfeksiyonu Kontrol ve Önleme Merkezinden yapılan açıklamada, Türkiye ile uçuşlara yönelik kısıtlamaların 21 Haziran’a kadar uzatılmasına karar verildiği belirtildi. Öte yandan, Moskova ile Minsk arasındaki uçuşların ise 10 Haziran itibarıyla haftada 10 uçuşa yükseltilmesine karar verildiği kaydedildi. Rusya ile Türkiye arasındaki uçuşlar, 12 Nisan'da alınan kararla 15 Nisan ila 1 Haziran arasında geçici olarak kısıtlanmıştı.

01 Haziran 2021 Salı

Kağıt atıkların ithalat kontrolleri Çobanbey Gümrük Müdürlüğünde yapılacak

Ticaret Bakanlığı’nın Gümrük Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Atıkların ve Metal Hurdaların İthalat Denetimi Tebliği kapsamındaki atıkların ve metal hurdaların Türkiye gümrük bölgesine giriş işlemleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca gerçekleştirilecek ithalat kontrollerinin yapılacağı sınır gümrük kapıları arasına Çobanbey Gümrük Müdürlüğü de eklendi. Bu gümrük müdürlüğünde kağıt atıklarına ilişkin işlemler yapılacak.

01 Haziran 2021 Salı

Yeni perakende yasasıyla küçük işletmeler korunmalı

Yakında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacak olan ve küçük işletmeleri koruyacak yasa teklifiyle ilgili son düzenlemeler yapılıyor. Taslakta, zincir marketlerin hafta sonları kapalı olup olmayacağı, hangi ürünlere satış yasağı getirileceği gibi alternatifler üzerinde duruluyor. Buna göre zincir marketlerde kırtasiye ürünlerinin satışının da yasaklanması gündemde. Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Helvacıoğlu, “Zincir marketlerin hâlihazırdaki konseptinin, biz kırtasiyeciler başta olmak üzere diğer sektörlerde ticaret yapanların iş hacimlerini olumsuz etkilediği ortadadır. Kırtasiye ürünü satarak ticaret yapan ve bu şekilde ayakta kalmaya çalışan kırtasiyeci perakendeci meslektaşlarımız zincir marketlerin orantısız gücünün altında ezilmektedir. Yeni perakende yasasıyla kırtasiyeciler korunmalı” dedi. Zincir marketlere yeni kurallar getiren, kırtasiyeci, bakkal gibi küçük işletmelerin korunmasını amaçlayan yasa taslağıyla ilgili bir takım çalışmalar yapılıyor. Pandemi şartlarında gelir kaybına uğrayan küçük esnaf için Ticaret Bakanlığı’nın geçtiğimiz aylarda harekete geçtiğini, bu kapsamda bakanlığın küçük esnafı korumak için üzerinde çalıştığı bir taslakla alışveriş merkezleri ile zincir marketlere mesafe ve nüfus kriteri ile birlikte satış esaslarında bazı değişikliklere gittiği bilgisine sahip olduklarını ifade eden Helvacıoğlu, “Faaliyet konusu gıda olan zincir marketlerde kırtasiye ürünlerinin satılmasının, gerçekleştirdikleri yüksek yatırımlar ile kırtasiye satışı yapmak isteyen perakendeci kırtasiyeciler için haksız rekabete sebebiyet verdiğini, zincir marketlerde bu ürünlerin satılmasının ticaret etiğine de uygun olmadığını vurguladı. Helvacıoğlu, “Zincir marketlerin hâlihazırdaki konseptinin, biz kırtasiyeciler başta olmak üzere diğer sektörlerde ticaret yapanların iş hacimlerini olumsuz etkilediği ortada. Kırtasiye ürünü satarak ticaret yapan ve bu şekilde ayakta kalmaya çalışan kırtasiyeci perakendeci meslektaşlarımız zincir marketlerin orantısız gücünün altında eziliyor. Ekonomimiz, işletmelerimiz ayakta kaldığında ancak güçlü olabilir” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanlığı’nın 4 Mayıs’ta 81 ilin valiliğine 'market tedbirleri' konulu gönderdiği genelgede; kısıtlama süresince marketlerde vatandaşların zorunlu temel ihtiyaçları kapsamındaki ürünlerin dışında herhangi bir ürün satışına izin verilmeyeceği belirtilmiş, marketlerde kırtasiye ürünlerinin satışının yasaklandığı da genelgede açıkça ifade edilmişti. Gıda sektöründe faaliyet gösteren zincir marketlerin satış yaptıkları ürün yelpazesinde kırtasiye ürünleri için de bir sınırlandırma yapılabilmesi amacıyla ilgili merciler nezdinde gerekli girişimlerin TÜKİD tarafından sürekli yapıldığını söyleyen Helvacıoğlu, “Perakende Ticaretin Düzenlenmesi” hakkındaki yasa taslağı 14 aydır iş yapamayan kırtasiyecilerimiz için çok büyük bir öneme sahip. Bu yasa belki de kırtasiye sektörü için can suyu olacak. Yeni yasayla kırtasiyecilerimize sahip çıkılmalı ” değerlendirmelerinde bulundu.

01 Haziran 2021 Salı

Kadınlarla birlikte kadına özel üretiyor

HABER: MÜGE BİBER Kadın girişimciler, İstanbul Ticaret Odası liderliğinde, TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ortaklığında yürütülen Yükselen Markalar Projesi ile markalaşarak küresel değer üretiyor. Yükselen Markalar Projesi’nde başarılı olan 14 markanın hikayesinde bu hafta, kadınların iç dünyasını yansıtan Marlo&Marco yer alıyor. Markanın kurucusu Nihan Erman, İstanbul Ticaret’e başarı hikayesini anlattı. İÇ GİYİMDE KATMA DEĞER Kendi markanızı oluşturmaya nasıl karar verdiniz? Üniversiteden mezun olur olmaz, moda PR şirketlerinde büyük firmalarla çalışma fırsatı buldum. İçerisinde iç giyim de olan birçok giyim markasına PR hizmeti veriyordum. İç çamaşırı pazarına olan ilgim bu sayede daha çok arttı. İç giyimde katma değerli ürünlerin pazardaki eksikliğini görmemle beraber kendi markamı kurma kararı aldım. Böyle başladı hikayemiz. KADINLARA ÖNCELİK Markanızdan bahseder misiniz? Marlo&Marco, 5 yıl önce İstanbul’da kuruldu. Şehirli kadının günlük hayatına eşlik etmeyi hedefleyen farklı ve rahat iç çamaşırı markası… Marlo&Marco olarak ilk günden beri dantel tedarikçimizden en son üreticimize kadar hep kadınlarla çalışıyor ve kendi hikayemizde kadınlara öncelik sağlıyoruz. SÜREKLİ MERAK EDİN Kadın girişimcilere önerileriniz neler? Her ne sektör olursa olsun markanın DNA’sını oluşturabilmek için bir vizyon gerekir. Bu vizyonun merak ederek, araştırarak ve kendini zorlayarak oluştuğuna inananlardanım. Bu nedenle her zaman ve her koşulda merak etmeye ve araştırmaya devam edilmeli. MARKAMI ANLATMA ŞANSIM OLDU Yükselen Markalar Projesi’ne girmenize ne etken oldu? İTO ve TOBB gibi önemli kurumların önderliğindeki proje beni çok heyecanlandırdı. Bunca yıldır markamız için yaptıklarımızı anlatabilme isteği ve değerli eğitmenlerle tanışabilme fırsatı, Yükselen Markalar Projesi’ne katılmamı sağladı. PROJEYLE MARKAMI İLERLETTİM Yükselen Markalar Projesi size neler kattı? Yükselen Markalar Projesi sayesinde tanıştığım mentorlar, markamın ilerleyişi hakkında bana çok değerli bilgiler sağladı. Bakış açıma ve ilerleyişime çok değerli katkıları oldu. DÜNYA MARKASI OLMAK İSTİYORUM Bundan sonraki hedefleriniz neler? Marlo&Marco olarak rotamızı ABD’ye çevirdik bile. Çok yakında ABD’de satışa başlıyoruz. Hedefimiz Türk markası olarak, bir dünya markası haline gelebilmek. HEDEF KİTLEMİZ GENÇ PROFESYONELLER Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor? Genç profesyonel dediğimiz beyaz yakalı kadınlar müşteri profilimizin önemli bir kısmını oluşturuyor.

31 Mayıs 2021 Pazartesi

Enerjide yeşil dönem başlıyor

HABER: BARIŞ CABACI Firmalar, yüksek enerji sağladığı için en çok fosil yakıtları tercih ediyordu. Yaklaşık yarım asırlık bir ömrü kalan fosil yakıtların kullanımının artmasıyla sera gazı yayılımı, iklim değişiklikleri ve ısınma, küresel bir sorun haline geldi. Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat (Green Deal) kapsamında karbon emisyonunu sıfıra indirmek için paradigma değişimine giderken, Türkiye de Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEK-G) ile tüketicilerin kullandığı elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini garanti eden bir sistem geliştirdi. ‘Yeşil Sertifika Piyasası’ yani YEK-G, 1 Haziran’da devreye girecek. Böylelikle enerji üreticileri, enerjinin kaynağını belgeleyecek, tüketiciler de kullandığı enerjinin nereden, hangi yenilebilir enerji kaynağındangeldiğini öğrenebilecek. Bu belge, hem gelecek nesiller için hem de Yeşil Mutabakat kapsamında AB ülkeleriyle ticaret yapan firmalar için oldukça önemli. YEK-G İTO’NUN GÜNDEMİNDE Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) tarafından geliştirilen Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEK-G), yenilenebilir enerjinin belgelenmesini, ifşasını, kullanımının yaygınlaşmasını, çevrenin her türlü olumsuz gaz yayılımından ve sorunlarından korunmasını amaçlıyor. İstanbul Ticaret Odası, üyelerini YEK-G sistemi hakkında bilgilendirmek için EPİAŞ yetkilileriyle ortak bir webinar düzenledi. İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay’ın başkanlık yaptığı toplantı, EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, EPİAŞ Strateji Geliştirme Direktörü Vekili Avni Çebi ve EPİAŞ Çevresel Piyasalar Yönetmeni Taha Taşdemir’in katılımıyla gerçekleştirildi. ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI Enerji bağımsızlığını sağlayamayan ülkelerin gerçek bağımsızlığından söz edilmesinin mümkün olmadığını söyleyen İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, Türkiye’nin yenilenebilir enerji mottosuyla ekonomisini daha verimli kullandığını söyledi. 1 Haziran’da devreye girecek YEK-G’nin, Türkiye ve İTO üyeleri için önemli olduğunu vurgulayan Kuralay, “YEK-G, elektrik üretim ve tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarındaki kullanımı yaygınlaştıracak ve çevrenin korunması için bir kaynak garanti sistemi olacak” dedi. POTANSİYELİMİZİ KULLANAMIYORUZ Dünyada tüm enerjilerin yaklaşık dörtte birinin yenilenebilir enerjiden oluştuğunu söyleyen Kuralay, ABD, Çin, Japonya, Hindistan başta olmak üzere bütün ülkelerin yenilenebilir enerji alanlarına yaptıkları yatırımlarla küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 4 artış gösterdiğini belirtti. ABD ve Çin’in önümüzdeki 5 yılda güneş ve rüzgar enerjileri kapasitesinin yüzde 30 artacağını vurgulayan Kuralay, Türkiye’nin yenilebilir enerji kaynaklarını tam manasıyla kullanmadığına dikkat çekti. TEŞVİKLER ARTIRILMALI YEK-G’nin Türkiye’deki sürdürülebilir enerji dönüşümüne katkısının büyük olacağını belirten Kuralay, şöyle konuştu: ”Türkiye, güneş enerjisi potansiyelinin sadece yüzde 5’ini, rüzgar enerjisi potansiyelinin ise yüzde 15’ini kullanabiliyor. Türkiye’nin sürdürülebilir yenilenebilir enerji grubunda potansiyeli çok daha yüksek. Bu yüzden temiz bir çevre ve daha iyi ekonomik koşulları hedefleyerek yenilenebilir enerji alanlarına dönük yatırımları ve teşvikleri artırmamız gerekiyor.” YEK-G SİSTEMİ NE KAZANDIRACAK? Elektrik üretim ve tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı tüm aşamalarda belgelenecek. Tüketici, satın aldığı enerji kaynağı ile ilgili bilgilendirilecek ve tercih hakkına sahip olacak. Üretici ve tüketiciler, sürdürülebilirlik raporlarında, elektrik enerjisi tüketimlerini yenilenebilir kaynaklardan sağladıklarını belgeleme imkânına sahip olacak. 1 MWH’LIK ENERJİ BELGELENECEK Toplantıya konuşmacı olarak katılan EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, yenilebilir enerji kaynaklarını belgelendirecek olan bu sistemin, Türkiye’nin AB ticareti başta olmak üzere genel enerji dönüşümü için de çok önemli olduğunu vurguladı. Türkoğlu, Avrupa’nın en büyük dördüncü borsası olan EPİAŞ’ın elektrik ve doğalgaz piyasasından sonra yenilenebilir enerji sisteminin de devreye gireceğini belirtti. Türkoğlu, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve sınırda karbon düzenlemesi uygulamasına değinerek, AB’nin ithal ettiği ürünleri karbon salınımlarına bağlı olarak fazladan vergilendirmeye tabi tutacağını söyledi. Böylelikle hem üreticiler hem de tüketiciler için YEK-G sisteminin çok elzem olduğunu vurgulayan Türkoğlu, “Gelecek nesillerimize güzel bir dünya bırakmak için herkesten bu belgeyi istemeniz gerekiyor” dedi. “YEK-G ile birlikte yenilenebilir üretim tesislerinin şebekeye verdiği her 1 MWh’lık enerjiye ait özellikler kaydedilerek belgelendirilecek. Son tüketicilerin de enerji kaynağını seçme ve bilme imkanı olacak” diyen Türkoğlu, 1 MWh’lık enerjiye ait belgenin 12 ay geçerli olacağının da altını çizdi. ULUSLARARASI RAPORLAR YEK-G sisteminin şu anda gönüllülük esasına dayandığını söyleyen Türkoğlu, sisteme dahil olmayan ve yenilenebilir enerji üretmeyen firmaların ihracat yaparken ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi’ adıyla ilave maliyetlerle karşı karşıya kalabileceğini hatırlattı. Türkoğlu, şunları söyledi: “YEK-G sistemi ve organize YEK-G piyasası projesine Avrupa ve dünyadaki örneklerini inceleyerek Mart 2020’de başladık. Kayıtları 18 Mayıs’ta almaya başladık, sistem 1 Haziran’da devreye girecek. Ayrıca uluslararası alanda birçok raporlama kuruluşu (RE100-Renewable Energy 100, CDP-Carbon Discolusere Project, GRI-Global Reporting Iniative vb.), YEK-G sistemi ile ortaya çıkacak olan verilerin ifşa edilmesi için şirketlerden sürdürülebilirlik raporları isteyerek, web sitelerinde yayınlamaya başladı. Yani firmalar YEK-G ile uluslararası sürdürülebilirlik raporlarına dahil olabilecek.”

31 Mayıs 2021 Pazartesi