Dünya zeytinyağı üretimi ve ihracatının yarısından fazlası İspanya ve İtalya‘ya ait. İspanya, tek başına dünya üretiminin yüzde 40-50’sine hakim. Türkiye, Yunanistan, İtalya, Tunus, Fas ve Suriye, diğer önemli üreticilerden. 2022-2023 sezonunda Türkiye’den 136 ülkeye ve 1 serbest bölgeye zeytinyağı ihracatı yapıldı. İspanya, ABD, İtalya, Japonya ve Suudi Arabistan, tutar bakımından en çok ihracat yapılan ülkeler olarak ilk sıralarda yer alıyor. Dünyada zeytinyağı üretimi son yıllarda 3-3.3 milyon ton arasında değişiyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de dane zeytin üretimi 2024’te 2 bin 900 bin ton olarak açıklandı.
HASAT HEYECANI
Yeni sezonun gelmesiyle birlikte zeytinyağında hasat heyecanı da sürüyor. Üreticilerin mart ayında ağaçların budanmasıyla başlayan mesaisi, tarlaların sürülmesi, ağaçların ilaçlanmasıyla devam eden aşamada sıra zeytin hasadına geldi. Birçok bölgede hasat sürüyor. Fabrikaya götürülen zeytinden yıkama, kırma, pres işlemlerinden sonra zeytinyağı elde ediliyor. Üreticiler bu yıl yeterli yağış düşmemesine rağmen zeytin veriminin çok iyi olduğunu belirterek, zeytinyağını hem yurt içine hem de yurt dışına göndermeyi planladıklarını söylüyor. Bu yılki yüksek verim artışında zeytin üretiminin dönemsel olarak ‘var yılına’ denk gelmesinin de etkili olduğu belirtiliyor. TARİŞ, 2023-2024 sezonu için zeytinyağı alım fiyatını, kilogram başına 295 lira olarak belirlemişti. Üreticiler heyecanla, ocak ayında açıklanması planlanan- zeytinyağı alım fiyatını bekliyor.
MEVSİMSEL TEDBİR
Zeytinyağında ihracatçıların rekabetçi sezon şartlarına uyum sağlayabilmeleri için dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında uygulanan Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kesintisinin kaldırılmasına karar verildi. Dökme ve varilli zeytinyağının yurt içi tüketici fiyatları, mevsimsel gelişmeler, arz ve stok durumu yakından takip edilerek, ihracatına yönelik dönemsel tedbirler uygulanıyor. Avrupa’da yaşanan kuraklık nedeniyle İspanya ve İtalya başta olmak üzere dünyada zeytinyağı üretimi yüzde 20 azalırken, Türkiye’nin üretimi ise yüzde 62 arttı. Bu nedenle 2022-2023 sezonunda dökme ve varilli zeytinyağının, ambalajlı zeytinyağına yönlendirilerek katma değerli ürün olarak ihracatı hedeflendi.
ARTIŞ SÜRECEK
2023-2024 zeytinyağı sezonunda ise Türkiye dahil geleneksel ihracatçı ülkelerde geçen sezona göre yüksek bir rekolte bekleniyor. Hatta artış trendinin 2024-2025 sezonunda da devam etmesi öngörülüyor. Bu nedenle ihracatçıların rekabetçi sezon şartlarına uyum sağlayabilmesi, mevcut ihraç pazarlarının muhafaza edilmesi ve yeni pazarlara ulaşabilmesi için dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında uygulanan kesinti kaldırıldı.
SOFRALIK ZEYTİN
Ege Bölgesi’nde, zeytin üretiminin yüzde 80’i yağlık, yüzde 20’si de sofralık olarak işleniyor. Bu ürünlerin pazarlanma oranları ise yaklaşık yüzde 78. Geriye kalan bölümü iç tüketime ayrılıyor. Karadeniz ve Akdeniz arasında bir geçiş alanı olan Marmara Bölgesi’nde ise durum biraz daha farklı. Zeytinlerin yüzde 90’ı sofralık, yüzde 10’u ise yağlık olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin toplam sofralık zeytin üretiminin yüzde 40’ı bu bölgede gerçekleşirken, sofralık zeytin işlemesinde salamura siyah zeytin ağırlık taşıyor. Akdeniz Bölgesi’nde Toros Dağları ile kıyı arasında 850 metreye kadar yüksekliklerdeki şeritte zeytincilik yapılıyor. Hatay, Mersin, Adana ve Antalya’nın başı çektiği zeytin üretiminin yüzde 68’i yağlık, yüzde 32’si sofralık olarak değerlendiriliyor.
ÇİFTÇİLERE FİDANLIK
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Mardin’in Akdeniz ikliminin etkisi altında kalan kesimlerinde zeytincilik yapılıyor. Bölgenin zeytin üretiminin yüzde 86’sı yağlık, yüzde 14’ü sofralık olarak işleniyor. Zeytincilik ıslah çalışmaları arasında Ayvalık ve Gemlik çeşitleri, bölge fidanlıklarından çiftçilere dağıtılıyor. Özellikle, Adıyaman ve Kilis’te son yıllarda dikilen fidan sayılarının mevcut verimli ağaç sayılarını aştığı gözleniyor. Karadeniz’de başta Artvin olmak üzere, Sinop, Trabzon, Kastamonu, Ordu, Zonguldak, Samsun, Amasya ve Giresun’da, kuzey rüzgarlarına karşı korunaklı Akdeniz mikroiklimlerine sahip sınırlı kıyı şeridi ve Artvin’de daha çok sofralık zeytincilik yaygın.
DESTEK TALEBİ
Yemek, Gıda İşletmecileri, Servis Sağlayıcıları ve Mesleki Eğitim Derneği (YEMEKDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rouzben Gergeri, organik sertifikalı gıda ürünleri temin edip, kendi markalarıyla yurt dışına pazarladıklarını söyledi. Gergeri, zeytinyağını 10 yıl Türkiye’den temin ettiklerini, ancak son 4-5 yıldır fiyatlar yüksek olduğu için satın alamadıklarını belirtti. İspanya’nın Türkiye’den yaklaşık 1.2 dolar daha fazla ucuza şişe bazında ürün aldığını dile getiren Gergeri, “İspanya’da da çok kaliteli yağ var. Ama orada devlet destek veriyor ya da Tunus ve Fas’tan zeytinyağı almaya yardımcı oluyor. Bu nedenle daha uygun fiyata alınabiliyor. Bir Türk şirketiyiz. Neden bir İspanyol firmasından zeytinyağı alıp satalım? Antalya’dan organik reçel, meyve suyu çeşitlerini de Ankara’dan alıyoruz. Natural meyve sularını ise Niğde’den alıyoruz. Ama zeytinyağını Türkiye’den alamıyoruz. Kesinlikle devlet desteği gerekiyor. İspanya ve Türkiye zeytinyağı arasında ciddi bir fark var. Maalesef Türkiye’den değil, İspanya’dan almak zorunda kalıyoruz” dedi.
MARMARABİRLİK ALIM FİYATINI AÇIKLADI
Marmarabirlik, 2024-2025 zeytin alım fiyatını açıkladı. Geçen yıl 180 dane için kilo başına 110 lira olan alım fiyatı, bu yıl 15 liralık artışla 125 lira, 200 dane için 100 lira olan fiyat 5 liralık artışla 105 lira açıklandı. Taban fiyatta ise artış yapılmadı. Geçen yıl olduğu gibi 380 dane için kilo başına 47 lira, yağlık zeytinin kilosu ise 45 liradan alınacak. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, Birlik olarak 60 bin ton ürün almayı planladıklarını, bu yıl ödemelerle ilgili üreticiden destek beklediklerini söyledi. Ürün bedelleri 15 günlük periyodlarda yüzde 50’si peşin, geri kalanı ürün alımları sona erdikten sonra belirlenecek.
MALİYETLER YÜKSEK
Yemekder Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rouzben Gergeri, zeytin üretiminde enerji ve işçilik maliyetlerinin yükseldiğini dile getirerek, şu bilgileri verdi: “Şu an işçi bulamıyoruz. Bu sebeple zeytinyağının maliyeti artıyor. Devlet bu konuda yeterli teşvik vermiyor. Özellikle ihracata giden ürüne ihracatçıya destek verilmeli ki, yurt dışına satılabilsin. Bu sene ‘var yılı’, ona rağmen diğer maliyetlerden dolayı zeytinyağı fiyatı yine çok yüksek. Ayrıca yurt dışında hükümetler yağ karışımına izin veriyor. Biz, mesela İspanya’ya ayçiçek yağıyla zeytinyağını karıştırarak satıyoruz. Burada tabii belli bir kural var. Etiketinde her şey yazıyor. Müşteri de bunu bilerek alıyor. Türkiye’de bu karışım yağlar yasaklandı. Daha önce yurt dışına zeytinyağı satıyoruz diye pamuk yağı, fındık yağı karıştırarak ve bunu müşteriye söylemeden sattıkları için bazı ülkeler kota koydu ya da bizi kara listeye aldı. Hükümet de bunun için şöyle bir karar aldı: ‘Kimse karışım yağ alamaz.’ ABD’de en çok karışım yağları satılıyor. Bir de maalesef zeytin meyve olarak ağaç sopalanıp toplandığı için ağaç da zarar görüyor. O yüzden bir yıl çok, bir yıl az ürün alınıyor.”