tatil-sepeti
Kovid-19 aşılamasının yaygınlaştığı Türkiye'de turizm canlanıyor

ürkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Sururi Çorabatır, sektörün Rus turistlerin gelmesiyle canlandığını söyledi. Ruslar için Türkiye'nin önemli bir destinasyon olduğunu aktaran Çorabatır, turizm sektörü olarak bu ülkeden uçuş kısıtlamasının kaldırılmasını beklediklerini kaydetti. Çorabatır, şu anda gelen Rus turistlerin büyük bir bölümünü daha önce rezervasyon yaptıran ancak kısıtlama nedeniyle gelemeyenlerin oluşturduğunu söyledi. Geçen yıl salgın döneminde 3 milyon civarında Rus turistin Türkiye'ye geldiğini, bunların yaklaşık yarısının Antalya'yı tercih ettiğini dile getiren Çorabatır, bu yıl geçen yıldan daha fazla Rus turisti ağırlamak istediklerini kaydetti. İstanbul'dan Ege'ye, Karadeniz'den Doğu Anadolu Bölgesi'ne kadar her bölgede bir hareketlilik beklediklerini ifade eden Çorabatır, "Sadece Rusya değil, Doğu Avrupa ülkelerinden de hareketlenme var. Almanya, Polonya, Romanya, Çekya, Bulgaristan gibi ülkelerden de misafir ağırlıyoruz." dedi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle insanların seyahate, tatil yapmaya özlem duyduğunu dile getiren Çorabatır, "Dünyanın her yerinde seyahate bir açlık var. Vakaların düşmesi, aşılamanın artmasıyla seyahat sektöründe bir canlılık başladı. Geçen yıla göre daha iyi bir sezon geçireceğimizi düşünüyoruz. Tabi rehavete kapılıp, tedbirleri de elden bırakmamamız gerekiyor." diye konuştu. İÇ PAZARDA BAYRAM HAREKETLİLİĞİ Çorabatır, yabancı misafirlerin dışında iç pazarda da önemli bir canlanma yaşandığını belirtti. Yoğunluğun kıyı bölgelerinde olduğunu ancak ülkenin her bölgesinde turizm hareketliliğinin hissedildiğini aktaran Çorabatır, "İç pazarda Kurban Bayramı'na yönelik ciddi bir rezervasyon var. İyi bir sezon geçireceğimizi tahmin ediyoruz. Kötü bir dönem geçiren sektörümüz, şu an umutlu. Sektörümüz sağlıklı ve güvenli bir şekilde yerli ve yabancı misafirlerimizi ağırlamaya hazır." dedi. SEZONUN UZAMASI BEKLENİYOR Sezonun geç başlaması nedeniyle rezervasyonların ileri tarihlere kaydığını ifade eden Çorabatır, bu doğrultuda sezonun daha da uzayacağını dile getirdi. Almanya'dan eylül ve ekimde daha fazla misafir beklediklerini, Rusya'dan turist akışının kış sezonunda da devam etmesini öngördüklerini anlatan Çorabatır, şunları söyledi: "Sadece yaz döneminde değil, kışın da turist hareketliliği bekliyoruz. Potansiyele göre sezonun kasım, aralığa sarkması öngörülmekte. Turizmin kışın da devam etmesi Türk ekonomisine ciddi katkı sağlayacaktır. Çünkü turizm bugün yaklaşık 60 sektöre doğrudan bağlantılı. Ama burada önemli olan vaka sayılarının 5 binden aşağıya düşmesi, aşılamanın yüzde 70'in üstüne çıkması. Bu gerçekleştiği takdirde her alanda ekonomik canlılık sağlanacaktır."

24 Haziran 2021 Perşembe

Türkiye fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva ve haşhaş üretiminde dünyada birinci sırada

Tarım ve Orman Bakanlığı’na göre, Türkiye, tarımsal hasıla bakımından son 10 yıldır Avrupa'da ve dünyada ilk sıralarda bulunuyor. 2005-2019 dönemi itibarıyla tarımsal hasılada Avrupa'da birinci olan ülke, dünyada 7'nci sırada bulunuyor. Türkiye'de tarımsal hasıla geçen yıl, bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 artarak 333,3 milyar liraya yükseldi ve bu rakam Cumhuriyet tarihinin rekoru olarak kayıtlara geçti. Bitkisel üretimde de Kovid-19 salgınının olumsuz etkilerine karşın geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 7,6 artış sağlandı ve 126,1 milyon ton üretim yapıldı. Bitkisel üretim değeri de aynı dönemde yüzde 24,2 yükselerek 245,2 milyar liraya ulaştı. Tarla ürünlerinde yüzde 11,9, meyvelerde yüzde 5,8, sebzelerde yüzde 0,3 artış gerçekleşti. Geçen yıl 6,5 milyon ton mısır ve 278 bin ton kuru fasulye üretimiyle Cumhuriyet tarihinin bu ürünlerde üretim rekoruna ulaşıldı. TÜRKİYE'NİN ÜRETİMDE DÜNYADA İLK SIRALARDA YER ALDIĞI ÜRÜNLER Türkiye fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva ve haşhaş üretiminde dünyada birinci, kavun, karpuz, vişne, hıyar, keçiboynuzu ve nohut üretiminde ikinci, mandarin ve elma üretiminde üçüncü, Antepfıstığı, çilek, kestane, ceviz ve mercimek üretiminde ise 4'üncü sırada yer alıyor. Şekerpancarında 5'inci, limonda ve üzümde 6'ncı olan ülke, kütlü pamuk üretiminde 7'nci sırada bulunuyor. Dünyada yılda yaklaşık 1,1 milyon ton fındık üretilirken bunun yüzde 69'u Türkiye'de yetiştiriliyor. Ayva üretiminde 666,6 milyon tonluk üretimin yüzde 26'sı da Türkiye'den karşılanıyor. Kiraz üretimi yaklaşık 2,6 milyon ton olarak hesaplanırken bunun yüzde 26'sı Türkiye'de üretiliyor. Dünya incir üretimi 1,3 milyon tonu bulurken, Türkiye yüzde 24 payla bu üründe de ilk sırada yer alıyor. Türkiye, dünya kayısı üretiminin de yaklaşık yüzde 21'ini gerçekleştirerek bu alanda da birinci durumda bulunuyor. Öte yandan Türkiye, buğday unu ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ikinci sıradayken, meyve üretiminde 5'inci, sebze üretiminde ise 4'üncü sırada yer alıyor. Ayrıca Türkiye, geçen yıl 205 ülkeye 1982 çeşit tarımsal ürün ihraç ederek 20,7 milyar dolar gelir sağladı.

23 Haziran 2021 Çarşamba

Mobilyacılar 2022 yılı sonuna kadar ek 100 bin kişilik istihdam sağlamayı hedefliyor

Türkiye'nin mobilya sektörü ve bağlı iş kollarında ihracat ve üretimdeki artışa paralel olarak 2022 yılı sonuna kadar 100 bin kişilik ek istihdam sağlanması hedefleniyor. Sektörün 36 bin üyesinin çatı kuruluşu Mobilya Dernekleri Federasyonunun (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, AA muhabirine, kalitesi ve tasarımıyla ön plana çıkan Türk mobilyasının dünyadaki bilinirliğinin her geçen gün arttığını söyledi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle geçen yılın mart-mayıs döneminde ihracatta düşüş yaşandığını belirten Güleç, sektörün sonraki aylardan itibaren dış satımını artırarak yoluna devam ettiğini dile getirdi. Mobilya sektörünün geleceğinin ümit verici olduğunu ve var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Güleç, şöyle dedi: "Mobilya sektörü olarak yatırım, ihracat ve istihdama önem veriyoruz. Biz sürekli istihdamı artıran bir sektörüz. Son dönemde Kovid-19 salgını nedeniyle istediğimiz verimliliği sağlayamıyoruz ama hedefimiz 2022 yılında dünyaya açılan Türkiye mobilya markasıyla istihdamı artırmak. Mobilya sektörü toplumun çok geniş kesimine istihdam sağlıyor. Sadece mobilya mesleğiyle çalışan insan almıyoruz. Elektrikçi, mühendis, tasarımcı, e-ticaret uzmanları, bilgisayar mühendisleri de alıyoruz." "DÜNYA TİCARETİNDE TÜRKİYE'NİN BİR MOBİLYA ÜLKESİ OLDUĞUNU KABUL ETTİRMEK İSTİYORUZ" Güleç, Türkiye'nin mobilyada dünyanın ilk 5 ihracatçı ülkesi arasında olması için nitelikli iş gücünün önemli olduğunu dile getirdi. Meslek sahibi olmanın her zaman yaşam garantisi, dünyanın her yerinde iş bulma imkanı anlamına geldiğini vurgulayan Güleç, "2022'nin sonuna kadar Türkiye mobilya sektörünün hedefi 100 bin kişiye ek istihdam sağlamaktır. Dünya ticaretinde Türkiye'nin bir mobilya ülkesi olduğunu kabul ettirmek istiyoruz. 25 milyar dolarlık üretim altyapımızın da ana garantisi bizim nitelikli iş gücümüz olacaktır." diye konuştu. Ahmet Güleç, Türk mobilya sektörünün dünya ticaretinden daha fazla pay alması için katma değerli üretime ve dijitalleşmeye daha çok önem vereceklerini kaydetti.

23 Haziran 2021 Çarşamba

Kırtasiyecilere 5 bin lira destek

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, yazılı açıklamasında, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi ile ortak yürütülen projeler kapsamında, kırtasiyecilere destek sağlanacağını belirtti. Kırtasiyeci Esnafı Destek Programı için başvuruların, Bakanlığın resmi sitesi "https://forms.ailevecalisma.gov.tr/uigm/form/" üzerinden bugünden itibaren alınacağını aktaran Bilgin, programdan Adana, Ankara, Bursa, Denizli, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Konya, Mersin, Ordu ve Şanlıurfa'da kırtasiyecilik alanında faaliyet gösteren 1200 esnafın yararlanabileceğini ifade etti. Bilgin, 14 ilde yürütülecek programla kişi başı 5 bin lira olmak üzere toplam 6 milyon lira destek verileceğini kaydetti. Başvurunun fazla olması halinde emeklilik veya yaşlılık aylığı alınıp alınmaması, işletme hesabı esasına göre defter tutulması, faaliyete başlama tarihi, işletme sahibinin kadın veya genç olması gibi kriterlerin sırasıyla dikkate alınarak yararlanacakların sayısının belirleneceğini bildiren Bilgin, hibe almaya hak kazananların Bakanlığın resmi web sitesinde duyurulacağını, ödemelerin T.C. kimlik numaraları aracılığıyla PTT üzerinden yapılacağını belirtti.

23 Haziran 2021 Çarşamba

Yenilenebilir enerji fosil kaynakların tahtını sallamaya devam ediyor

Küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin geçen yılın sonunda toplam enerji arzındaki payı neredeyse yüzde 30'u bulurken, bu kaynaklarda kurulu güç 2 bin 838 gigavata, bu alanda çalışan kişi sayısı ise 12 milyona yaklaştı. Geçen yıl hemen hemen bütün sektörleri durma noktasına getiren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen dünya genelinde 19 ülke 10 gigavatın üzerinde yenilenebilir enerji kurulu gücünü elektrik sistemine dahil etti. Su, rüzgar ve güneş gibi sınırsız doğal kaynakların sahip olduğu enerjinin kullanılabilir enerji formuna dönüştürülmesi için faydalanılan teknolojiler çeşitlenirken, bu teknolojilerin maliyetlerinde büyük düşüşler yaşanıyor. Özellikle sistemlerin kurulumu, verimliliği ve alternatif kaynaklar için teknoloji kullanımının başı çektiği küresel enerji yatırımları Kovid-19'a rağmen yüzde 2 artış gösterdi. Geçen yıl sonunda dünya genelinde 50 megavat ve üzerindeki hidroelektrik sistemlerine yapılan yatırımlar hariç toplam temiz enerji yatırımları 303,5 milyar dolara ulaştı. Böylelikle, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin toplam enerji arzındaki payı yüzde 30'a, bu kaynaklarda kurulu güç 2 bin 838 gigavata, bu alanda çalışan kişi sayısı ise 12 milyona yaklaştı. Küresel ekonominin yüzde 70'ini oluşturan ülkelerde petrol, doğal gaz ve kömür üretiminde düşüşler görüldü. Küresel anlamda ise fosil yakıtların toplam enerji tüketimindeki payı son 10 yıldır değişiklik göstermedi. ELEKTRİKTE GÜNEŞ VE RÜZGAR ÖN PLANA ÇIKIYOR Küresel büyüme, sanayileşme hareketleri ve artan nüfusa bağlı olarak bu yıl elektrik arzındaki artışın yarısından fazlasının yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacağı öngörülüyor. Ayrıca, küresel sıcaklık artışını endüstri öncesi döneme göre 1,5 dereceyle sınırlamak için hazırlanan senaryolarda, 2050 yılında kömür tüketiminin 2010 yılına kıyasla yüzde 97, petrol tüketiminin ise yüzde 87 oranında azaltılması gerektiği vurgulanıyor. Yenilenebilir enerjinin toplam elektrik üretimindeki payının yüzde 77'ye yükseltilmesi beklenirken, artışın en fazla güneş ve rüzgar enerjisi projelerinde yaşanacağı tahmin ediliyor. Geçen yılın sonunda güneş enerjisine 139 gigavat rekor kurulu güç ilavesi gerçekleşirken, küresel güneş enerjisi elektrik üretimi kapasitesi 760 gigavat seviyesine ulaştı. Isıtma ve soğutmada kullanılan güneş enerjisi thermal kapasitesi ise aynı dönemde 25,2 gigavat artışla 501 gigavat oldu. Küresel rüzgar enerjisi kurulu gücü de geçen yıl sağlanan 93 gigavat artışla 743 gigavat seviyesine ulaştı. Güneş ve rüzgar enerjisinde maliyetler düşerken bunların teknik potansiyelleri artış gösteriyor. Çalışmalar, arazi kısıtlamaları ve teknik fizibilite dikkate alındığında bile dünyanın ihtiyacından 50 kat fazla enerjinin güneş ve rüzgardan karşılanabileceğini ortaya koyuyor. Bir diğer ifadeyle, küresel enerji ihtiyacının fosil yakıtlara gereksinim duyulmadan tamamen temiz kaynaklarla karşılanması mümkün. ELEKTRİĞİN KULLANIM ALANLARI ÇEŞİTLENİYOR Elektriğin 2050'de küresel enerji talebinin yüzde 65'ini oluşturması beklenirken, elektrik üretiminin geçen yılki seviyesine göre iki kat artacağı öngörülüyor. Elektrik enerjisi kullanımının ısıtma, soğutma, pişirme gibi alanların yanında ulaşımda da artması elektrikli araç, şarj ünitesi ve batarya gibi teknolojilerin gelişmesine yardımcı oluyor. Küresel otomotiv endüstrisi, salgın nedeniyle 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 16 daralmasına rağmen dünyada satılan elektrikli araç sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre rekor (yüzde 41) artışla 3 milyon adet oldu. Toplam elektrikli kamyonet, kamyon ve otobüslerin sayısı da yaklaşık 1 milyona ulaştı. Bu dönemde halka açık hızlı ve yavaş şarj ünitesi sayısı 1 milyon 300 bin oldu.

23 Haziran 2021 Çarşamba